18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 20 Şubat 2018 14 kültür EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: EMİNE BİLGET İrlanda travmasını gündeme getiren “Black 47” ekibiyle Berlin’de görüştük ‘İnsanlar hâlâ neden ölüyor, sebebimiz yok!’ ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR Berlinale’de yarışma dışı gösterilen “Black 47”, adını 1847 yılındaki ‘Büyük Açlık’ döneminden alıyor ve bir intikam öyküsü olarak Hollywood klişelerine saplansa da İrlanda’nın en karanlık dönemi üzerinden İngiliz sömürgeciliğinin mezalimini hatırlattığı için gündeme gelmeyi hak ediyor. Berlin’de söyleşi yaptığımız Hugo Weaving, Stephen Rea ve Oscarlı Jim Broadbent misali şahane oyuncularının hemfikir olduğu üzere aynı sömürü düzeninin Ortadoğu’dan Asya’ya, küresellik kisvesi altında hâlâ acımasızca sürdüğü ortada. İrlandalı yönetmen Lance Daly, bir milyon kişinin öldüğü, iki milyon insanın yerinden yurdundan edildiği ‘Kara 47’ döneminde İngiltere’nin sömürge menfaatları uğruna Afganistan’da savaşan İrlandalı bir gencin ailesini yok eden düzene karşı çıkışını anlatıyor ama “‘İntikam westerni’ olsun, insanlar eğlensin istemedim” diyor. Sömürgecilikten küreselliğe Stephen Rea’yı “Ağlatan Oyun”dan kesin hatırlayacaktır sinemaseverler; İrlandalı Neil Jordan’ın IRA açmazında yarattığı imkânsız aşk öyküsünde duygulanmayanlar ayıplanmıştı. Aradan geçen 26 yılın ardından Rea, memleketindeki bu açmazın epeyce başlarına, İrlanda köylülerinin İngiliz işgalciler tarafından kıtlığa mahkum edildiği 1847 kışına odaklanan filmde başrollerden birisini paylaşıyor, “İnanılmaz bir tarih ama perde arkasının dünyada bu kadar az bilinmesi insanı çok sarsıyor. Sanki ortada hiç yiyecek kalmamış ve bu nedenle insanlar ölmüş gibi bir algı var. Oysa ki detaylar hiç bilinmiyor, yiyecek vardı ve filmde izlediğiniz gibi bunlar gerçek sahiplerine dağıtılacağına İngiltere’ye ihraç ediliyordu” di yor. Oscarlı İngiliz aktör Jim Broadbent de üzgün bir sesle katılıyor: “Detayları öğrenmek kan donduruyor. İşte bunları bilmemek üzücü. Yani aslında kimsenin açlıktan ölmesi gerekmiyor ama baskıcı rejimler maalesef sizi sadece silahla öldürmüyor. Bu konuyu anlatan dört başı mamur bir filmin bugüne kadar yapılmaması da sanırım sinema endüstrisinin Dublin değil Londra tekelinde olması”. 69 Yaşındaki Broadbent, filmde İngiliz hükümetinin yetkilisi olan kötücül Lord Kilmichael rolünde ama karakterinin kendisini kötü görmediğini, sadece menfaatlarına uygun davrandığını ve bu anlayışın tüm düzenlerde benzer olduğunu söylüyor. Adaletsiz dağıtım Genç askeri yakalaması için görevlendirilen, aslında onunla Afganistan’da savaş mış olan subay rolünde Hugo Weaving var, 150 yılı aşan süreçte bölgedeki çalkantılarının aynen sremesini esefle karşılıyor. “Matrix”in (1999) ünlü kötü adamı ‘Bay Smith’le hayatımıza giren oyuncu, bir nevi filmin vicdan çıtasını da temsil ediyor. ‘Yokluk değil adaletsiz dağıtım vardır’ dediğimde “Nereye baksanız böyle değil mi, Afrika’dan Asya’ya, herkese yetecek kadar refah var günümüzde ama hâlâ birileri aç yatıyor, aç ölüyor, savaşlar bitmiyor. Buradaki adaletsiz gidişatı sorgulamak gerekiyor. Filmler hayat kurtarmaz ama gerçekleri duyurmayı sağlar. İtiraz da buradan başlar, itiraz etmek de farkındalık yaratır, farkındalık hayat kurtarabilir. Tekerleme gibi ama gerçek bu, ‘İnsanlar hâlâ neden ölüyor, sebebimiz yok” sözleriyle bayrak açıyor. “Black 47”nın henüz Türkiye dağıtımcısı yok. Salon’da bu hafta... Salon’da hafta solist ve besteci Evren Uysal konseri ile açılıyor. Şehir insanının çıkmazlarını rock ve elektronik diliyle anlatan Uysal’ın konseri 20 Şubat Salı akşamı Salon’da. Alman deneysel müziğinin en nadide isimlerinden biri olan Martin Kohlstedt ise caz piyanodaki üstün yeteneğini sergilediği yeni albümü ‘Strom’dan şarkılarla, 21 Şubat Çarşamba akşamı ilk defa Salon sahnesinde olacak. Enstrümanlarına tutkun Hüsnü Şenlendirici, İsmail Tunçbilek ve Aytaç Doğan’ın bir araya geldikleri ortak projeleri Taksim Trio, Salon’da verdikleri, dolup taşan konserlerine bir yenisini eklemek üzere 24 Şubat Cumartesi akşamı sahnede olacaklar. Rumen asıllı yazar Matei Visniec’in yazıp Zeynep Irgat ve Osman Senemoğlu’nun Türkçeleştirdiği ‘Göçmenleeeer’ ilk kez 21. İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahneye çıkarıldı. Dostlar Tiyatrosu’nun 201718 tiyatro döneminin taze yapımı olarak sürüyor. 80 yaşını kucaklamasına çok az kalan Genco Erkal geçen yıl içinde tam 150 kez 5 ayrı oyunla sahneye çıkmış. Erkal, sahnede ruhunu da ortaya koyan, müthiş enerjisini izleyenleriyle haftada 3 ya da 4 kez paylaşan bir sanat insanı... ‘Göçmenleeeer’ tek bölüm olarak sunulan, ‘kara gülmece’ dokusuna yerleştirilmiş, belgesel nitelikli bir oyun. Dramaturjisini ve rejisini Genco Erkal yapmış. Sahne ve giysi tasarımı Claude Leon, video ve ses tasarımı Ümit Kıvanç, müzikleri Nazım Çınar, ışık tasarımı Hakan Özipek imzasını taşıyor. Çeşitli rolleri 6 oyuncu sırtlıyor: Genco Erkal, Ayşe Lebriz Berkem, Şirvan Akan, Lütfi Can Bulut, Yiğit Yarar ve Cem Çetin. Sözde ‘küreselleşmiş’ dünyada uygar ülkelere göç yasağı Dünyayı ‘sömürgeleştirme’ yoluyla başlayıp, ‘liberalizm’ aracılığıyla ‘küreselleşme’ adını yakıştırdığı aşamaya getiren uygar Batı’nın, gelişememiş ya da geri bırakılmasında yarar görülmüş ülkelerdeki insanların ‘insan gibi yaşamak’tan pay almak için göç etme isteğini engelleme yolundaki ikiyüzlülüğünü irdelerken, bir yandan da ‘kaçak’ göçmenlerin yüzleştiği trajediyi gözler önüne seriyor. 19 tablodan oluşan yapımın temel eylem alanı kaçak yolcuların donanımı eksik bir tekneyle Avrupa kıyılarına ulaşma süreci. Bu Beyaz Perdeden Sahneye Türk Filmlerinden Şarkılar Yumuşacık sesi, farklı müzik türlerine getirdiği kendine özgü yorumu ve şarkı sözü yazarlığıyla başarılı bir kariyer süren Göksel, Sinema Senfoni Orkestrası eşliğinde Beyaz Perdeden Sahneye Türk Filmlerinden Şarkılar projesi ile İş Sanat sahnesinde. Sabır, Depresyondayım, Kurşuni Renkler, Acıyor gibi şarkılarıyla geniş kitlelerin beğenisini toplayan sanatçı, “Mektubumu Buldun mu?”, “Hayat Rüya Gibi” albümleriyle de 70’li yılların unutulmaz şarkılarına yeni bir soluk getirmişti. Bu kez eski Türk filmlerinin sevilen şarkılarını seslendireceği konserde Göksel’e Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilk film müzikleri orkestrası olan Sinema Senfoni Orkestrası eşlik edecek. Nostaljik bir gece Halit Ergenç’ten Erol Evgin’e, Zuhal Olcay’dan Monica Molina’ya birçok ünlü isimle projeler gerçekleştiren topluluk, yerli ve yabancı film müziklerinden müzikallere uzanan geniş bir repertuvara sahip. İzleyicilere nostaljik bir akşam vaat eden konser, 28 Şubat 2018 Çarşamba akşamı saat 20.30’da. Göksel ‘GENCO AĞABEY BAŞKA!’ süreç çeşitli tablolarla kesilerek, insan kaçakçılarının ve ulaşılan ülkelerdeki açıkgözlü girişimcilerin göçmenlerin sırtından kazanç sağlama yöntemleri sergileniyor. Bu arada, ‘kaçak’lığın, organ mafyasından çocuk ve kadın ticaretine ulaşan boyutları da gözler önüne seriliyor. ‘Absürd’ olanın ‘kara gülmece’ye dönüştüğü anların burukluğu tablodan tabloya geçildikçe katlanıyor ve Genco Erkal’ın oyunun çeşitli bölümlerinden harmanladığı, ‘muhteşem bir patlama’ içeren finale ulaşılıyor. İnsanlığın utanç verici bugününü gözler önüne seren bir ‘içerik’ oluşuyor böylece. Dünyanın 2000’li yıllarına keskin bir ışık tutan bu sahne metniyle Dostlar Tiyatrosu, sanatın ‘uyarıcı’ görevini dile getirmede önderliğini koruyor. Biçimsel sorunlar Sanat olayının vazgeçilmezinin ‘içerikbiçim uyuşması’ olduğunu düşünürüm. ‘Göçmenleer’ yapımının bu bağlamda eksileri var bence. Oyunun 6 kişilik bir kadroyla kısıtlanmış olması nedeniyle, tablolar oyunculara giysi değiştirme olanağı sunacak biçimde sıralanmış. Sonuç olarak da, çeşitli biçimler içeren tablolar seyircinin algısını tatlandıracak bir düzene sokulamamış. Sözgelimi 2 bayan sunucunun ‘göçmen kovucu’ buluşların reklamını yaptığı 2 sahne, oyunun daha ilk yarısına varılmadan tüketiliyor. 3 tablodan oluşan organ mafyası konusu 19 bölümlü oyunun bütününe bakışımlı (simetrik) biçimde oranlanarak yerleştirileceğine 14. tablo da noktalanıyor. Çocuk kaçakçılarıyla ilgili 2 bölüm ise oyunun ikinci yarısına 11. ve 13. bölümlere sıkıştırılmış. Böylece izleme eyleminde bir ‘oransızlık’ duyumu oluşuyor. Daha kalabalık bir kadroyla, tablolar bağlamında geometrik bir düzenleme sağlanabilirdi. O zaman belki de Erkal, kimi zaman birçok kompozisyon rolünü art arda yüklenmek zorunda kalmazdı. Bir başka biçimsel sorun da bir tablodan ötekine geçişte, yeterli görsel ya da işitsel göstergeler kullanılmamış olması. Bu nedenle, alçak tonlarda vurgulanan tablo sonları ile bir sonraki tablonun girişi algılanırken estetik bir boşlukla yüzleşiyor seyirci. Müzik ya da video görüntüleri bu boşluğu doldurmuyor. Oyunun son tablosuna dek işlev taşımayan, oraya buraya atılmış göçmen eşyaları ise tablo geçişlerinde gereksiz bir darmadağınıklık görüntüsü uyandırıyor. İçeriği parlak olan ama biçimsel açıdan umduğumuzca parlamayan bir yapım izliyoruz. Yine de hayranlarının dediği gibi, ‘Genco Ağabey başka!’ TELEVİZYON Yayın Akışı 08.45 Günün Ekonomisi 09.00 Parametre 10.00 Bugün 12.00 Haber Bülteni 14.00 Günlük 17.00 Günlük 18.00 Ana Haber 21.00 Ne Oluyor? 22.00 Haber 01.00 Gece Haber Bülteni 04.00 Haberler 09.00 Güne Bakış 13.00 Gün Ortası 14.00 Gün Ortası 16.15 Bakış 17.00 Ajans 17 19.30 Ana Haber 20.00 Haber Bülteni 21.00 Teke Tek 23.00 Öteki Gündem 02.00 Haber Bülteni 02.30 Teke Tek 04.25 Bakış 10.00 Haber Bülteni 11.00 Can Ataklı ile Yazıişleri 16.00 İsmail Dükel ve Şaban Sevinç ile Gazetekritik 17.00 Ezgi Değirmencioğlu ile Yaşama Dair 18.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Fatih Ertürk ile Türkiye Nereye? 09.20 NTV Para 10.00 Haber Bülteni 11.40 Piyasa Ekranı 12.00 Haber Merkezi 12.50 Life Style 14.00 Öğle Bülteni 17.00 Günün İçinden 19.00 Akşam Haberleri 20.00 Ana Haber 21.00 Siyasi İşler 23.50 Piyasa Ekranı 24.00 Gece Bülteni 06.45 Kanal D ile Günaydın 09.15 Dizi: Hıçkırık 12.45 Sosyetik Ev Kadınları 15.00 Dizi: Hıçkırık 16.15 Dizi: Arka Sokaklar 18.45 Ahmet Hakan’la Kanal D Haber 20.00 Dizi: Şevkat Yerimdar 22.00 Dizi: Kızlarım İçin 09.30 Günün Dosyaları 10.20 18 Dakika 14.00 Haber 16.15 Günün Dosyaları 18.30 Günün Dosyaları 19.00 Ana Haber 20.05 18 Dakika 20.30 Günün Dosyaları 21.00 Ali Tezel’e Sorun 08.45 Yerli Film: Tosun Paşa 11.00 Duymayan Kalmasın 13.00 Balçiçek İlter ile Olay Yeri 17.30 Dizi: Adını Sen Koy 19.00 Star Haber 20.00 Ufak Tefek Cinayetler 23.45 Dizi: Fazilet Hanım ve Kızları 07.15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00 Dizi: Kalbimdeki Deniz 12.45 Sizi Böyle Alalım 13.45 Yaparsın Aşkım 16.00 Dizi: Şevkat Yerimdar 19.00 Ana Haber 20.00 Dizi: Kadın 00.15 Dizi: Bizim Hikâye 09.30 Zahide Yetiş’le 12.00 Pelin Karahan ile Nefis Tarifler 13.00 Gelin Evi 15.00 Seda Sayan’la 18.00 Uğur’la Fenomen Avı 18.45 Ana Haber 20.00 Yerli Film: Eyvah Eyvah 22.15 Yerli Film: Osmanlı Cumhuriyeti 01.15 Dizi: Çukur 07.30 Böyle Bitmesin 09.50 Hangimiz Sevmedik 12.50 Doktor Geldi 14.30 Evlilik Oyunu 16.40 Dizi: Seksenler 18.55 Doğrusu Ne? 19.00 Ana Haber 20.00 Alija 22.40 Bayern MünihBeşiktaş Karşılaşması 03.10 Dizi: Seksenler 04.55 Evlilik Okulu 10.00 Başkent’te Sağlık 12.30 Söz İstanbul’da 14.20 Gündemin İçinde 16.00 Güncel 18.15 Kültür Sanat 18.30 Günce 20.00 Ana Haber 21.00 Nereden Nereye 21.30 Gündem Özel 23.30 Ben Çanakkale 07.00 Kahvaltı Haberleri 10.00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13.00 atv Gün Ortası 14.00 Dizi: Beni Bırakma 16.20 Esra Erol’da 19.00 Ana Haber 20.30 Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 23.30 Kim Milyoner Olmak İster? 08.00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 09.15 Maşa ile Koca Ayı 09.30 Gel Konuşalım 12.15 Gerçeğin Peşinde 15.15 Yarışma Programı: Yemekteyiz 20.00 Survivor 2018 00.15 Yemekteyiz 09.20 Tombul Gelinler 10.05 Pastacılar Kralı 11.15 Bir Modelin Hayatı 13.25 Kupon Çılgınlığı 15.55 Ağır Yaşamlar: Şimdi Ne Yapıyorlar? 18.25 Emlak Savaşları 21.30 Ağır Yaşamlar 23.20 İçimdeki Canavarlar 09.00 Yatırım Bülteni 11.00 Sektör Raporu 12.00 Emlak Analiz 14.00 Piyasa Ekranı 17.00 3. Seans 18.30 30 Dakika 20.00 Her Şey Bu Masada 21.00 HT Magazin 22.00 Küresel Piyasalar 23.15 Her Şey Bu Masada 07.45 Dizi: Akasya Durağı 09.45 Dizi: Hayat Şarkısı 12.45 Dizi: Yaprak Dökümü 14.00 Ezgi Sertel’le Kadınlar Bilir 16.00 Muhteşem Yüzyıl 19.00 Yarışma Programı: Kelime Oyunu 20.45 Dizi: Kanıt 22.45 Dizi: Muhteşem Yüzyıl 23.45 Kanıt 01.00 Kelime Oyunu 09.00 Film: Sevimli Şempaze 10.45 Film: Kırışıklıklar 12.30 Film: Ebe 15.00 Film: Süper Jandarma ve Melekleri 16.00 Film: Keşke 18.15 Film: Sadık Arkadaş 20.00 Film: Taksi 21.30 Film: Tek Başına 23.15 Film: Korkunç Penny 00.45 Film: Ölüm Pençeleri BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ “Hint kimyonu, kara 1 kimyon” gibi adlar da verilen bir baharat türü. 2/ Mezopotamya’da ku 2 3 rulmuş eski bir krallık... Trabzon’un Akçaabat ilçesinde bir göl. 3/ Harman 4 5 döküntüsü... Vurmalı bir çalgı. 4/ Üye... Müs 6 lümanların bir çocuğun 7 doğumundan yedi gün sonra, Allah’a şükret 8 mek amacıyla kestikleri 9 kurban. 5/ Ölen bir kim seden kalan her şey. 6/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kullanılan araç... Hava basıncı birimi... Uzaklık işareti. 7/ Divan edebiyatında meyhaneye verilen ad. 8/ Niğde ve Nevşehir yöresine özgü, kaliteli bir şarap veren beyaz üzüm cinsi... Küçük cep bıçağı. 9/ Sarma tekniğiyle yapılan bir tür işleme. 1 D İ L E MM A S 2 İ MAME P L İ 3 ZAP RUL E T 4 Y S İ ST İ RE 5 E S EME KZ 6 MAKARA A F 7 B İ İ RON İ YUKARIDAN AŞAĞIYA: 8 SU İ ZAN L 1/ “Kuyruklu biber” de denilen bir 9 E K Ü M E N İ Z M karabiber türü. 2/ Bir ilimiz... Eski dilde su. 3/ Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını saptayan aygıt... Kurnaz ve cin fikirli kimse. 4/ Göz leri görmeyen... Saban demirinin tarla sürülürken açtığı çizgi. 5/ Sık sık küçük ve önemsiz kazalar yapan kimse. 6/ Duman lekesi... İstavrit balığının küçüğü. 7/ Nefret edilen kimseler için kullanılan bir sözcük... Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan ucu sivri takoz. 8/ “Yaşadım / ağaçları şahidimdir” (B.R. Eyüboğlu)... Du var içindeki kapaksız küçük dolap. 9/ İzmir’in Çeşme ilçesine bağ lı, ülkemizin en önemli sörf merkezi olan turistik bir belde. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle