18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 20 Şubat 2018 haber 10 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Batı’nın bakışı sorunlu’ DGB’DENÇAĞRI: İnsan Hakları İzleme Örgütü İcra Direktörü Kenneth Roth, Avrupalı liderlerin Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğüne gerekli önemi vermediğini söyledi İnsan Hakları İzleme Örgütü İcra Direktörü Kenneth Roth, Avrupalı liderlerin Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğüne gerekli önemi vermediğini söyledi. Roth, DW Türkçe’nin soru larını yanıtladı. “Türkiye’de basın özgürlüğünde ilerleme için hiç umut görüyor mu sunuz?” sorusuna Roth, “El Roth bette herkes zaten ilk baş ta hapiste olmaması gereken birinin (Deniz Yücel) serbest bırakılmasından mutluydu. Ancak bu, aslında Batı’nın Türkiye’ye bakışındaki sorunu da gös teriyor. Çünkü bu gazeteci Alman va tandaşı. Ancak ondan sonra altı Türk vatandaşına müebbet hapis cezası ve rildi. Şu günlerde bir misillemeye ma ruz kalmadan Erdoğan karşıtı bir açık lama yapmak çok zor. Erdoğan’ın as lında koruması gereken demokrasi yerine kendi siyasi varlığını korumakla meşgul olduğu çok belli” cevabı verdi. Gülen dönemi gibi Anayasa Mahkemesi’nin kararının tanınmamasıyla ilgili Roth, “Maalesef Türk adaletinin bağımsızlığı konusunda büyük sorular mevcut ve bu aslında yeni bir sorun değil. Erdoğan ve Gülen’in işbirliği yaptığı dönemde askeri sivil kontrolün himayesi altına almak için adli sistemde birçok ödün verilmişti. Şimdi de benzer bir durum yaşanıyor. Adli sistem hukukun üstünlüğünü korumak, hükümeti sorumlu tutmak için ya da insan haklarını savunmak için değil, Erdoğan’ın hâkimiyetine siyasi bir tehdit oluşturan kişilerden kurtulmak için kullanılıyor. Yıllar önce Kopenhag Kriterleri’nden ve üyelik müzakerelerinden bahsediyorduk. O dönem Avrupa’nın pintiliğinden, Merkel ve Sarkozy’nin Türkiye’ye hayır demesinden memnun değildim ama yapıcı bir iletişim söz konusuydu ve bunun kalbinde insan hakları vardı. Şimdi ise insan hakları en alt seviyede, bodrum katında. Sanki Avrupa’nın umrunda olan tek şey mülteci anlaşması ve bu aşırı derecede basiretsiz bir yaklaşım” dedi. Roth, “İnternete RTÜK denetimini getirecek yasa tasarısı gündemde. Bu tasarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Erdoğan hükümetine baktığımda kendi halkından korkan bir hükümet görüyorum. Eğer kendine güveni olan bir hükümet olsaydı ve eğer bu sözde terörist dediği tehditin bir geçerli liği olsaydı o zaman özgür basına kucak açardı. Çünkü özgür bir basın bu gerçekleri ortaya koyabilirdi. Bu bahsettiği tehdidi açık açık konuşacak bir sivil topluma kucak açardı. Ama benim gördüğüm, hükümet bunun yerine Türk halkına bilginin ulaşmasını engellemek için elinden geleni yapıyor ve bunu en çok medya alanında yapıyor. Televizyonların büyük kısmı susturuldu, gazeteler de aslında kontrol altına alındı ve gazeteciler hapse atıldı. Haber sadece internet üzerinden alınabiliyor. Erdoğan’ın bu adımı atmasına şaşırdım mı? Hayır, şimdiye kadar yaptıkları ile tutarlı bir davranış. Ancak bu tamamen kendi güvensizliğini ve kanıtlar üzerinden tartışmadığını gösteriyor. Bunun yerine alternatif herhangi bir görüşü ezmek için var olan gücünü kullanıyor.” l Haber Merkezi #FreeDeniz İnisiyatifi, Deniz Yücel cezaevinde kaldığı sürede birçok eylem yaptı. ALMANYA’DA ‘YILIN GAZETECİSİ’ SEÇİLDİ Deniz Yücel ve #FreeDeniz İnisiyatif’ine ödül Silivri Cezaevi’nde bir yıl tutuklu kalan ve 16 Şubat’ta tahliye edilen Die Welt muhabiri Deniz Yücel ve arkadaşlarının kurduğu #FreeDeniz İnisiyatifi’ne Almanya’nın medya dergisi Medium Magazin tarafından “Yılın Gazetecisi” ödülü verilecek. Ödül töreni bugün Berlin’de düzenlenecek. Medium Magazin jürisi, “Düşünce özgürlüğü için inatla sürdürülen mücadeleyi ve Türkiye’de haksız yere tutuklanan gazetecileri onurlandırmak” amacıyla ödülün Yücel ve arkadaşlarına verildiğini açıklamıştı. Teşekkür mesajı Deniz Yücel ise pazar günü eşi Dilek Mayatürk Yücel ile birlikte olduğu bir fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaştı. Fotoğraf notuna “Desteğiniz için minnettarım. Cevap veremediğim için anlayışınızı rica ederim. Kirli pazarlıklara girmedik ama sakin pazarları severiz” diye yazdı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Turkcell’den bir garip savunma Ali İsmail için kampanya başlatan 12 yıllık çalışanı Merdoğlu’nu işten çıkaran şirket işe dönüş davasını kaybetti. İtiraz dilekçesinde ise gazetemizin haberini örnek gösterdi SEYHAN AVŞAR için ikna edeceğim’ yazılı mail atmış Ali İsmail Korkmaz Eğitim Vakfı’na destek (ALİKEV) oldu tır. Basında yer alan haberlerin ardından müşteriler aboneliklerini iptal ettirmek istemiştir” denildi. Avukatlar, ğu için Turkcell’deki 12 yıllık işin Merdoğlu’nun işe iade edilmesi yö den çıkarılan TMMOB Fizik Mühen nündeki kararın kaldırılmasını ve aç disleri Odası İstanbul Şube Başka tığı davanın reddedilmesi talep ettiler. nı Alper Merdoğlu, açtığı davayı kazandığı halde işine geri dönemedi. ‘Turkcell için fırsat’ Turkcell, İstanbul İdare Alper Merdoğlu ise mah Mahkemesi’nde karara iti kemenin işe iade kararı raz ederken Merdoğlu’nun vermesinin Turkcell için işe iade talebinin samimi bir fırsat olduğunu söyle olmadığını savundu. di. Merdoğlu, “İtiraz ge Aboneler etkilendi rekçesini görüyoruz ve açıkçası şaşırıyoruz. Biz Turkcell avukatlarının ilk günden beri haksız iş mahkemeye sunduğu di ten çıkarma yapıldığını, lekçede, Merdoğlu’nun işi ALİKEV’e destek verme ne son verilmesinin ardın nin işten atma nedeni ola dan sosyal medyada ve ha mayacağını söyledik. Mah ber sitelerinde şirket aley keme de bu doğrultuda işe hine pek çok haberin ya iade kararı verdi” dedi. pıldığı belirtildi. Şirketle ilgili “Tecavüz skandalıy ‘Karar uygulansın’ la bilinen Ensar Vakfı’nın Turkcell’in işe iade kara sponsorları arasında yer rına itiraz ederken kendi alan Turkcell”, “Ensar’cı sini işten neden çıkardığı Turkcell’in Ali İsmail ra na dair bir açıklama yap hatsızlığı”, “ALİKEV için madığına dikkat çeken kampanya başlattım; 12 Merdoğlu, şunları söyledi: yıldır çalıştığım kurum “Yaptığı haksızlık nedeniy dan kovuldum” gibi ifade le kamuoyunda gösterilen lerin kullanıldığı savunul Merdoğlu, Ali İsmail et tepkileri ve basında çıkan du. Merdoğlu’nun Turk kinliklerinde yer aldığı haberleri gerekçe olarak cell aleyhine beyanda bu için işinden atıldı. sıralıyor. Oysa ki kamu lunmayı alışkanlık hali oyundaki bu tepki bir so ne getirdiği öne sürülerek, “Bir Turk nuç. Şunu tekrar söylemek istiyorum; cell kullanıcısı, Cumhuriyet gazete haksız yere işten çıkarıldım. Mahke sinde yer alan haber linkiyle birlik me işe iade kararı verdi. Turkcell bu te, ‘Turkcell hatasını düzeltmelidir. kararı uygulasın, beni çağırsın, işime Aksi takdirde tüm aboneliklerimi ip döneyim.” tal edeceğim. Yakınlarımı da iptaller l İSTANBUL Üzerine yürüdüler, standı tekmelediler KHK mağduru Şahin’in eylemine saldırı girişimi Düzce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde çalışırken KHK ile meslekten ihraç edilen mimar Alev Şahin’e dün Düzce Spor Sokak’ta devam ettirdiği protesto eylemi sırasında saldırı girişiminde bulunuldu. Geçen hafta Düzce Spor Sokak’ta işine geri dönebilmek için oturma eylemi yaparken, Türkiye KamuSen üyeleri de Afrin operasyonuna destek olmak için aynı alanda basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında İstiklal Marşı’nın okunduğu sırada ayağa kalkmayan Alev Şahin ve kendisine destek veren arkadaşı “İstiklal Marşı’nın alenen aşağılama suçlama sı” ile gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Şahin ve arkadaşı serbest bırakıldı. Alev Şahin aynı alanda dün de eylemine devam ederken, İlhan Koç isimli bir kişi de aynı alana gelip oturarak, “İstiklal Marşımıza saygısı olmayanı ben de protesto ediyorum” yazılı döviz açtı. İlhan Koç’un açıklamasının ardından alanda toplananlardan bazıları da Şahin’in üzerine yürüdü. Bazı kişiler ise Şahin’in standını tekmeledi, eylemini sonlandırması için tehdit etti. Polis ekipleri, Şahin’e tepki gösterenleri olay yerinden uzaklaştırdı. Alev Şahin ve İlhan Koç ise eylemlerine devam etti. l DHA Güç’ün DGB’li arkadaşları İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Dilay Güç serbest bırakılsın Devrimci Gençlik Birliği (DGB), tutuklanan DGB’li Dilay Güç’ün serbest bırakılmasını istedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında yapılan açıklamada “8 Mart Dünya Emekçiler Kadın Günü vesilesiyle Özgecan Aslan’dan Helin Palandöken’e katledilen kadınların, Yazaki’de tacize uğrayan kadın işçilerin, Aladağ’da yakılarak katledilen 11 çocuğun, istismara uğradığı devletçe gizlenen 115 mülteci çocuğun sessiini inşiçiişvçei veemeemkeçkileçirle,reg,egneçnleçrleeretatşaıyşaıyna,nm, mücüacdaedleleçaçğarğıs ı ryıaspı ayanp3anyo3ldyaoşldımaşızımişıkzeişnce kilengcöezailletıngöazaallıtnındaı. aİklıinüdyı.eİki müyiezmseizrbsesrbt ebsırtabkıırladkı.ılDdıi.laDyil‘hayak‘hkaınkdkaınhdüakhüümküvmar’vdare’ndienleirleerkektuttuutkulkalnadnıd. ıB. aBkaıkrkırökyöy Kadın Cezaevi’ne götürüllddüü”” denildi. ‘Susmayacağız’ DGB üyeleri, “Avcılar’da 8 Mart çağrısı yapıyorduk. 8 Mart en haklı en meşru taleplerimizi dile getirdiğimiz günlerden bir tanesi. Bugün çocukların istismarını gizleyenler, tacize, tecavüze sessiz kalanlar istiyorlar ki sokakta sesimiz çıkmasın, sesimiz bastırılsın. Her ifade engelleme saldırısıyla karşılaşıyor. Biz buna rağmen 8 Mart çağrımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dediler. İHD Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Aygül ise OHAL’in zulüm gerekçesi olarak gösterildiğini söyleyerek “OHAL’e karşı toplum dayanışma halinde olmalı” diye konuştu. l İSTANBUL/ Cumhuriyet 16 AYDIR TUTUKLU Gazeteci Sayılğan’a tahliye yok Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muş muhabiri İdris Sayılğan hakkında “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davaya Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 25 Ekim 2016’dan bu yana 16 aydır tutuklu olan Sayılğan duruşmaya Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi’nden, aynı davadan yargılanan 4 tutuklu da bulundukları cezaevlerinden SEGBİS’le katıldı. Sayılğan, önceki savunmasının Kürtçe çevirisinin iyi yapılmadığını ve bu duruşmada daha detaylı savunma yapmak için Türkçe konuşacağını belirtti. Sayılğan, “İddianamenin 54 sayfası tape kayıtlarına dayanıyor. Hem emniyet hem de savcılık bu tape kayıtlarında herhangi bir suç unsuru bulamadığını belirtiyor. Mesela haber kaynaklarım ve haber müdürüme ‘haber geldi mi’ sorusu talimat gibi yansıtılmış. Ben hiçbir örgütün üyesi değilim ve tek görevim de örgüt üyelerinin cenazelerini takip etmek değil. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun mitingini de takip ettim. Şimdi bu haberler beni hangi örgütün gazetecisi yapar? Muhalif gazeteci olmam ya da iktidarın muhalif gazetecileri hedef göstermesi beni örgüt üyesi yapmaz” diye sordu. Mahkeme Sayılğan ve diğer tutukluların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, bir sonraki duruşmayı 23 Mayıs’a erteledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle