18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 1 Aralık 2018 18 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY Kayıtlı cemaatin cesareti Yıl 1987: Casusluk cemaatinin başı Fethullah, Türkiye’de İslami bir devrimin olması için, halkın yüzde 40’ının desteğinin elde edilmesi, dış devletlerin cemaatlerinden (örgütleri diye de anlamak gerek) yardım sağlanması gerektiğinin şart olduğunu söylemiş. Söyledikleri, devletin kayıtlarına geçmiş... Yıl 1989: Fethullah, ülkenin kaderiyle oynayan kurumların (orduyu kastediyor) içlerine adam sokarak fethedilmesi, ardından adli ve idari makamlara nüfuz edilmesi, son olarak da eğitim kurumlarının ele geçirilmesi gerektiğini söylemiş. Bu söylediklerinin tümü de, devletin kayıtlarına geçmiş... Zaman, Fethullah’ın hedeflerinin gerçekleştiğini gösteriyor. Yüzde 40’lık bir gerici iktidar başımızda, cemaat CIA’nın da desteğini alarak ordu, yargı ve eğitim kurumlarını, özetle devleti fethetmiş... Arkadaşımız Alican Uludağ’ın, Rus Büyükelçisi Karlov’un öldürülmesi ile ilgili yaptığı haber, devletin içten içe nasıl çürütüldüğü, en hassas kurumlarına nasıl sızıldığı açısından ders vericiydi. Büyükelçinin öldürülmesi talimatının polis memuru olan cemaatçi katile verilmesinde MİT’teki bir başka cemaatçi rol oynamış. Devlet içinde devlet kurmuş olanlar, iki devlet arasında savaş çıkarmayı amaçlayacak kadar güce ve cesarete sahip olmuşlar. Casusluk cemaatine çalışan katil polis ile MİT’teki cemaat ağabeyini kim devlete sokmuş? Hiç kuşkusuz, uzun süre cemaat ile laik, demokratik Cumhuriyet yerine piyasa sever, tam bağımlı, etnikçi, ümmetçi bir rejim oturtmak amacıyla ortaklık kurmuş olan AKP iktidarı... Bugün, AKP’nin reisine doğrudan bağlanmış olan MİT Müsteşarı hâlâ görevde, cemaatçi darbeye neden olmuş ordunun başı Milli Savunma Bakanı, cemaatçi katili yetiştiren emniyetçiler de yine baş köşelerde. Sözüm ona FETÖ mücadelesi yürütülüyor. Geçiniz... Kredi Saraydaki, burs isteyen öğrencilere çıkıştı: “Be kardeşim neden kredi istemiyorsunuz?” Dikkatinizi çekerim: Çocuklarını işadamlarının verdiği burslarla yurtdışında okutan birisi soruyor bu soruyu. Kaymaklı pasta Haydi diyelim, Çankaya, Kadıköy, Şişli ve Beşiktaş’taki seçmen, Türkiye pastasının kaymağını yiyor... Koskoca pastayı götüren kim peki? Batık sektör halkın sırtına AKP sıkıştı. Kötü sıkıştı. Yerel seçimlere doğru daha fazla sıkışacak. Çünkü, ekonomi tepe taklak. Güvendikleri dağlara karlar yağmaya başladı bile. Örneğin, konut sektörü batakta. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, o batağın içine halkın itileceği konusunda şimdiden uyarılarda bulunuyor: “İnşaat şirketleri batınca banka kredilerini ödeyemeyecekler. Ödenmeyen krediler artınca da, finans sektörü de yıkılacak. Planları şu: Devlet, makul fiyattan konutları alacak. Bunun yüzde 70’ini bankaya, yüzde 30’unu da müteahhide verecekler. Devletin üstlendiği borç nasıl finanse edilecek? Hazine, kâğıt çıkaracak. Hazine dediğin, halk. Halk, bu borçları üzerine alacak. Yani bu konutlar halkın üzerine yığılacak.” 1 ARALIK 2018 SAYI: 34023 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım [email protected] l Mali ve İdari İşler Müdürü: Hasan Talay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:31 06:15 06:35 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:02 12:59 15:22 07:44 12:43 15:10 08:02 13:06 15:37 Akşam 17:44 17:31 17:58 Yatsı 19:09 18:55 19:20 Geçtiğimiz günlerde, adı muhalefetteki iki partinin (CHP ve İYİ Parti) ayrı ayrı ve ortak adayı olarak, Ankara Büyükşehir Belediyesi için adı geçen bir siyasetçi, Mansur Yavaş, “Belediye başkanı rozetsiz olmalı” dedi. Belli ki, tarafsız bir belediyecilik hizmetini kastetti. Yavaş gibi, yıllarca MHP’de siyaset yapan, Ankara’nın Beypazarı ilçesindeki belediye başkanlığıyla öne çıkan, 2009’da MHP’nin, 2014’te CHP’nin Ankara’da anakent başkan adayı olarak yarışan bir ismin, sözleri üzerinde düşünmek gerekir. Hem de etraflıca... Birincisi; siyaseti, özellikle de yerel yönetimleri, teknik hizmete, ayrımsız – tarafsız belediyecilik hizmetine indirgemek, siyaseti ideolojik özünden, sınıfsal karakterinden koparmayı da hızlandırır, kolaylaştırır. Belediyeciliğin, yaygın olarak imar rantıyla, kent talanıyla, çevre – doğa – yeşil katliamıyla birlikte anıldığı ülkemizde, sorun sadece su şebekesinin temizliği, çöplerin zamanında toplanması, otopark ve çay bahçesi ihalelerinde adil davranılması değildir. Daha büyüktür. Toplumcu, kamucu, halkçı, emekten yana siyaset, yerel yönetimlerden bağımsız düşünülemez. Siyasi yönü olmayan belediyecilik olmaz.  İkincisi; siyaset, ideolojik temelli bir uğraştır. İdeolojisiz siyaset, demagojidir. Sonuçta gidip vahşi kapitalizme, kuralsız liberalizme teslim olur. Üçüncüsü; bir siyasetçinin kendisini partiler üstü görmesi, siyasetin özüne, sınıfsal bakış açısına, partide emek veren binlerce örgüt emekçisine, vefalı, iyi niyetli, idealist partiliye karşı sorumsuz bir davranıştır. “Parti beni aday İdeolojisiz siyaset, rozetsiz siyasetçi göstermezse, başka partiye giderim”, “Şu ilçeden aday gösterilmezsem, başka ilçeye gitmem” diyenlere itibar edilmemelidir. Dördüncüsü; yerel yönetimler, partinin ve belediye başkanının başarısına koşut olarak, genel seçimleri de etkiler. Pek çok başarılı siyasetçi, yerelden yetişerek yükselmiştir. Halkla temasın yoğun olduğu, örgütlü mücadelenin öne çıktığı, meslek odaları ve çevreci oluşumlarla birlikte yurttaşın hakkının, hukukunun, çevrenin, doğanın, tarihsel, kültürel mirasın savunulduğu alanlardır. Siyasal bilinç, örgütlü siyaset Merkez sol, sosyal demokrat partiler, emeğiyle geçinenlerin kitle partileridir. Emeği, ehliyeti, liyakati önemsemeleri gerekir. Mucize formüllere, sihirli değneklere, kerameti kendinden menkul “yıldız isimlere”, popülist söylemlere uzak durmaları şarttır. Bu bağlamda özgür bireyi, örgütlü toplumu savunurlar. Ulusal ölçekte yurttaş kimliğini; sınıfsal düzlemde yoldaş kimliğini sahiplenirler. Emperyalist tahakküme, kapitalist sömürüye, bu ikisinin işbirlikçisi, uzantısı, aparatı olan feodalizm artığı aidiyetlere, ortaçağ kalıntısı mensubiyetlere, etnik – dinsel – mezhepsel – hemşerilik bağları üzerinden kurulan siyasetlere karşı çıkmak zorundadırlar. Cumhuriyet şehidimiz, değerli hocam Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, sıklıkla vurgulardı: “Siyasette tutarlılık inandırıcılığı, inandırıcılık büyümeyi getirir”. Seçkin bir Türk aydını, yetkin bir siyaset bilimci, başarılı bir siyasetçi, usta bir köşe yazarı olan Kışlalı’nın sözleri öğreticidir. Tutulacak yol bellidir. İdeolojik çizgisiyle kendini kanıtlamış, parti örgütünde emek vermiş isimlere güvenilmelidir. Her ne kadar örgütlerde; kimi yerde belediye rantı, kimi yerde etnik hassasiyetler, kimi yerde mezhepsel aidiyetler, kimi yerde sosyal demokrat belediyecilikle bağdaşmayan uygulamalar, kimi yerde küçük grup – dar hizip çekişmeleri etkili olsa da, tüm bu hastalıkları iyileştirmek için bir yandan sağlıklı örgüt, bilinçli üye için mücadele edilmeli, bir yandan önseçim savunulmalıdır. CHP, kendi geleneğinden yetişmiş, kendi örgütünde olgunlaşmış kişileri öne çıkarmalıdır. İthal adaylara, sağ söylemlere mesafeli durmalıdır. Kıssadan Hisse: Siyasette kolay çözümlere, kısa sürede gelecek büyük başarılara inananlar, başarılı olamazlar. Bu bağlamda Almanya’nın önemli devlet adamı Otto von Bismarck’ın şu sözü anlamlıdır: “Siyaset, mümkün olanı yapma sanatıdır.” Cumhuriyet’in doğru bilgi verme hassasiyetine olan saygımdan... 25Kasım 2018 tarihli köşe yazısında Bartu Soral, Selahattin Demirtaş ve benden “terörle ilişkili olanlar” şeklinde bahsetmiş ve benim tahliyemi talep edenleri, yani hukukun en temel ilkelerinden olan masumiyet karinesine saygı gösterilmesini isteyenleri “Osman Kavala’yı masum gösterme lobisi” olarak nitelemiş. Soral, 27 Kasım tarihli yazısında ise bu ağır ithamı gerekçelendirmek için hakkımda yanlış ve eksik bilgiler vermiş. Cumhuriyet gazetesinin doğru bilgi verme hassasiyetine olan saygımdan dolayı yaratılan bilgi kirliliğini düzeltmek ihtiyacı hissediyorum. Soral’ın 25 Kasım 2018 tarihli yazısında, benim “Balyoz davasına alkış tutuyor, genişletilmesini istiyor, ordunun dağıtılmasından büyük memnuniyet duyuyor” dediği insanlardan biri olduğumu öne sürmesi, kötü bir iftiradır. Basına da yansımış olduğu gibi, Pınar Doğan ve Dani Rodrik’in basın mensuplarına Balyoz Davası’ndaki sahte belgeleri anlattığı 29.12.2010 tarihli toplantı benim ev sahipliğimde gerçekleşmişti. Karar çıktıktan hemen sonra 26.09.2011 tarihinde Radikal’de yayımlanan “Balyoz davasından çıkan dersler” başlıklı yazımda, Balyoz Davası’nın başka benzer davalar için kötü örnek olacağını, yargının adil işlediğinin kanıtlanması için bu davanın yeniden görülmesi gerektiğini belirtmiştim. Bartu Soral’ın yazdığı gibi, Ergenekon Davası’nın başlangıç aşamasında 300 akademisyen ve sivil toplum aktivistinin imzaladığı “Ergenekon derinleştirilsin” açıklamasında, benim de imzam olduğu doğrudur. Ancak metinden de açıkça anlaşılacağı gibi, “derinleştirme”den kastedilen Susurluk kazasında ortaya dökülen gizli ilişkilerin, faili meçhul cinayetlerin, devlet kurumları içindeki çeteleşmelerin aydınlığa çıkarılmasıdır; davanın gazeteciler, sivil toplum temsilcileri, rektörleri içine alacak şekilde yaygınlaştırılması değil. Nitekim bu açıklamadan 10 ay sonra, hukukçu Haluk İnanıcı ile birlikte kaleme aldığımız, Express dergisinde Haziran 2009’da yayımlanan “Ergenekon ve Hukukun Ölçütleri” başlıklı yazımızda, davanın seyrinin yanlış yönde olduğunu ve yaşanan hak ihlallerini belirttik. “Darbeye psikolojik, kitlesel ortam hazırlamak” gibi bir suçlamayla suç öğesi içermeyen yazıları ve konuşmaları başka eylemlerle ilişkilendirip suç haline getirmenin tehlikelerine, Gülen Cemaati yanlısı medya tarafından yapılan yayınların yargı süreçlerini etkilemekte olduğuna işaret ettik. Şüpheliden yola çıkarak kanıt bulmaya çalışmanın, Engizisyon döneminden kalma bir hukuk pratiği olduğunu hatırlattık. Soral, benim AKP hükümeti tarafından “akil adamlar” heyetine, Öcalan tarafından da “çözüm sürecinde tespit edilen Temas ve Diyalog Grubu” üyeliğine seçilmiş olduğum iddialarında bulunmuş. İkisi de doğru değil. Ben akil insanlar heyetinde bulunmadım; bu heyetin görevlendirilmesinden önce oluşturmuş olduğumuz, hükümet ve muhalefet arasında bilgi paylaşımı ve diyaloğu teşvik etmeyi amaçlayan “Temas ve Diyalog Grubu” tamamen bağımsız bir girişimdi. Öcalan’ın olsa olsa basın yoluyla böyle bir girişimden haberi olmuş olabilir. Öcalan’a selam gönderme meselesine gelince, İmralı zabıtlarında yer alan “Osman Kavala’nın selamları var” sözleri Sırrı Süreyya Önder’in kendi ifadesidir. Benim TBMM Anayasa Komisyonu’nun çalıştığı dönemde Selahattin Demirtaş ile paylaştığım, siyasi partilerin uz laşmayla anayasanın hazırlanmasının önemi ve başkanlık sisteminin gündeme getirilmesinin bu uzlaşmayı engelleyeceğine dair görüşümü Selahattin Demirtaş, aydınların görüşü olarak Öcalan’a aktarmasını istemiş. Sırrı Süreyya Önder bu konuyu kendi üslubuyla açarken bu ifadeyi eklemiş. Benim Açık Toplum Vakfı üyeliği yaptığım doğrudur. Çeşitli ülkelerde kurulmuş olan Açık Toplum Vakıfları’nın ana finansman kaynağı George Soros’un vakfı olsa da her kuruluş bağımsızdır, kendi yönetiminin belirlediği şekilde sivil toplum projelerine destek verir. Bazı ülkelerde vakıf yöneticilerinin siyasi kimlikleri ve gündemleri olduğu için, sivil toplum faaliyetleriyle siyasi faaliyetler arasındaki sınırın aşılması durumu yaşanmıştır. Ancak, vakfın web sitesinde şeffaf bir biçimde belirtilen proje desteklerinden de anlaşılacağı gibi, Türkiye’deki Açık Toplum Vakfı her zaman siyasi aktörlerle arasındaki mesafeyi korumuştur. Şu günlerde tekrar gündeme gelen Gezi olaylarının Açık Toplum Vakfı tarafından finanse edildiği iddiasının asılsız olduğu da vakıf tarafından defalarca belirtilmiştir. Bu konuyla ilgili yapılan denetimler de bu gerçeği teyit etmiştir. Açık Toplum Vakfı’nın Türkiye’deki faaliyetlerini durdurma ve kendisini feshetme kararından sonra, umarım bu tür asılsız iddialar kamuoyunun gündemini meşgul etmeye devam etmez. Bartu Soral’ın araştırmaya dayanmayan yanlış ve eksik bilgilerle ağır ithamlarda bulunması, bana ülkemizde yaşanan hukuk normlarından uzaklaşmış tutuklama uygulamalarını yeteri kadar önemsemediğini düşündürüyor. OSMAN KAVALA Silivri Cezaevi Siyasetçilere operasyon Malatya ve İzmir’de 4 gün önce yapılan ev baskınları ile gözaltına alınan siyasetçi ve insan hakları savunucularından aralarında Malatya İHD Şube Eş Başkanı ile HDP’nin PM ve MYK üyelerinin de bulunduğu toplam 10 kişi tutuklandı. Malatya’da 27 Kasım günü yapılan operasyonlarda gözaltına alınan eski HDP İl Eş Başkanı Özcan Ağdaş, DBP İl Eş Başkanı Nermin Tuncel, HDP Battalgazi İlçe Eş Başkanı Ahmet Aksu, HDP Yeşilyurt İlçe Eş Başkanı Aziz Doğan, Parti Üyesi Ahmet Turan Sertkaya ile birlikte İHD Şube Eş Başkanı Gönül Öztürkoğlu “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklandı. İzmir’de 26 Kasım tarihinde “Menemen ilçe kongresine katılıp, konuşma yaptıkları” gerekçesiyle HDP MYK üyesi Mahfuz Güleryüz, PM üyesi Gülay Bilici, Süleyman Gündüz, Zayide Ertene ve HDP Menemen İlçe Yöneticisi Mustafa Aydın’ın da aralarında bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen Güleryüz, “örgüt üyeliği” Bilici, Ertene ve Gündüz, “örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklanırken 4 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. Mardin ve ilçelerinde 27 Kasım’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 36 kişiden 6’sı nöbetçi sulh ceza hâkimliğince, sosyal medya paylaşımları ile yöresel kıyafetlerle çekilen fotoğrafları gerekçe gösterilerek tutuklandı. Tutuklanan kişiler Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Tabipler TBMM’de yasalaşan kısıtlamaların kaldırılmasını istedi ‘Müdahalelere sessiz kalmayacağız’ Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Yönetim Kurulu, TTB Merkez Konsey üyeleri, 27 tabip odası yöneticileri, TTB’nin kol, çalışma grupları ve yayın organları temsilcilerinin katılımıyla toplandı. Tabipler, TBMM’de yasalaşan kısıtlamaların kaldırılmasını talep ederek, bu yasaya karşı mücadele edeceklerini belirtti. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, TBMM’de kabul edilen torba yasa için “hekimliğe saldırı” nitelemesi yapılarak “Bu yasa ya da çıkarılacak herhangi bir yasa ve yönetmelik ile hekimliğin sınırlarının, çalışma koşullarının siyasal zeminde belirlenmesini kabullenmeyeceğimizi, bu tür kısıtlamalara kararlılıkla karşı duracağımızı bir kez daha ilan ediyoruz” de nildi. 2 Ekim tarihinde öldürülen Doktor Fikret Hacıosman anımsatılarak “Yasa, hukuksal bir gerekçe olmadan, binlerce hekimin mesleklerini yapmalarının önünde engeller çıkarmıştır. Genel Yönetim Kurulu, torba yasadaki 5. maddeyi insanlık ve hekimlik değerlerine büyük bir saldı rı olarak görmektedir. TTB’nin ve hekimlerin bu yasaya karşı mücadelesi devam edecektir” ifadeleri yer aldı. ‘İstifa etsin’ Açıklamada, “Bu başhekimler sopalık” ifadelerini kullanan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Şenel Yediyıldız’ı istifaye davet edildi. TTB Merkez Konseyi’nin geçen dönem görev yapan üyeleri hakkında “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklaması nedeniyle açılan davanın 27 Aralık’ta görülmeye başlanacağı duyuruldu. l ANKARA/Cumhuriyet ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 B R A İ L L E O 1/ Bir öğretinin savunulması. 2/ “Efelek” de denilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki... Güzel sanat. 3/ Izgara... Resim 2 REVA ULAK 3 UGAR İ T R 4 KANEŞ KAT 5 S İ S ASABA 6 İ P ARARAT 7 Z ATER İ NA 8 MARA TON M 9 NAŞ SEV İ ve heykel sanat larında varlıkların biçimi. 4/ Argoda esrar... Su geçirmez kumaştan yapılan bir tür spor ceket. 5/ 18. yüzyılda yaşamış ünlü Osmanlı minyatür sanatçısı... Bir renk. 6/ Japonlara özgü kâğıt katlama sanatı. 7/ Açık sarı renk. 8/ Bir işi yerine getirme... Hayat arkadaşı... Bir gösterme sıfatı. 9/ Osmanlılarda resmi ya da özel tören ve gösterilere verilen ad... “Ser mayesi olanın / Rehberi şeytan olmuştur” (Ataol Behramoğlu). YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ağrıların teşhis ve tedavisiyle ilgili bilim dalı. 2/ Tiyatro, sinema gibi yerlerde sahne nin bulunduğu ilk kata ve burada bulunan koltuklara verilen ad... Bir nota. 3/ Asya’da bir ırmak... Sevgiliye kavuşma. 4/ Yağda kı zartılarak üzerine şeker ya da şerbet dökülen bir hamur tatlısı. 5/ Ateş... Nijer’in başkenti. 6/ Bir giysinin göğüs kısmına büzgülü ya da pliseli olarak iliştirilen dantel süsleme... Bir çeşit börülce. 7/ Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan. 8/ Zerdüşt dininde ateş tanrısı... Halk dilinde hindiye verilen ad. 9/ Argoda, giysinin açıl masıyla bacağın ya da göğüslerin görünmesi ne verilen ad... Hububat tozu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle