18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ TASARIM: İLKNUR FİLİZ bilim ve teknoloji Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nin katkılarıyla hazırlanmıştır. Cumartesi 1 Aralık 2018 İyon motorlu ilk BİR BİLİMKURGU uçak havalandı DAHA GERÇEK OLUYOR Hipotalamus kontrol ediyor n İnsanlarda ve diğer memeli hayvanlarda görülen sabit vücut sıcaklığını hangi mekanizma dengede tutuyor? Memelilerde vücut sıcaklığı beynin hipotalamus bölgesi tarafından kontrol edilir. Hipotalamus, kalpten gelip beyinden geçen kanın sıcaklığını kontrol eder. Bu da vücudun öz sıcaklığını – kalbin, karaciğerin ve diğer organların belirler. Eğer hipotalamus normalin üzerinde veya altında bir sapma tespit ederse –insanlarda 37 derecebir dizi tepkiyi devreye sokarak vücut sıcaklığını düşürür veya yükseltir. Eğer derece yüksekse, terlemeyi tetikler; ısıyı düşürmek için cilde yakın geçen damarların genişlemesini sağlar. Eğer öz sıcaklık çok düşükse metabolik hızı artırır, cilde yakın geçen damarların daralmasına ve cilt üzerindeki tüylerin ısıyı korumak için dikleşmesine yol açar. Eğer vücut sıcaklığı düşmeye devam ederse ısı üretmek için vücutta titreme başlar. Diğer hayvanlar da vücut sıcaklıklarını değiştirebilir. Normal koşullar altında çöl hayvanları vücut sıcaklıklarını 37 derecede sabitlerler. Susuz kaldıkları zaman bazı hayvanlar, vücutlarının gün içinde 39 dereceye kadar yükselmesine izin verir. Böylece su, buharlaşma yoluyla soğutma sağlayacağı yerde tasarruf edilmiş olur. Geceleri sıcaklık büyük miktarda düşünce, bu hayvanlar vücut sıcaklıklarının 35 dereceye kadar düşmesine izin verirler. Salyangozun kabuğu Deniz kabukları veya salyangozların kabukları nasıl oluşur? İstiridye, sümüklüböcek ve midye gibi yumuşakçaların dış kabukları, hayvan yapılarındaki tipik hücrelerden farklı. Bunlar daha çok kalsiyum karbonat ve az miktarda proteinden – genellikle yüzde 2’den azoluşur. Kabuğun içini örten doku, protein ve mineral salgılayarak kabuğu oluşturur. Önce kalsiyum içermeyen bir tabaka olan konçiyolin –protein ve sağlamlığı sağlayan doğal olarak üretilen bir polimer olan çitin karışımı oluşur. Daha sonra yoğun olarak kalsiyum içeren prizmatik tabaka ve nihai olarak inci benzeri tabaka gelir. Bu süreç, inşaatlardaki gibi önce çelik kafesi (protein), daha sonra üzerine çimentoyu (mineral) dökmeye benzer. Kara hayvanlarında kemiklerin hayvanla birlikte büyümesi gibi, salyangoz ve istiridyeler de zaman içinde genişleyip kabuklarını büyütmek zorundadır. Bunun için kabuğun kenarlarına yeni malzeme ilave etmek gibi bir zorunluluk ortaya çıkar. Sözgelimi, salyangoz kabuğunun en yeni kısmı hayvanın dışarı çıktığı deliğin çevresindedir. İç örtüsünün dış kenarları, bu delikten yeni kabuk üretir. Uzay Yolu dizisinden esinlenerek geliştirilen bu uçak hareketli parçalar bulunmayan, sessiz çalışan, egzos salmayan bir model. Yeni uçak araştırmalarında yol gösterici olacak. Bir bilimkurgu teknolojisi daha gerçek oluyor. İlk kez çok kısa bir mesafe için olsa bile iyon motorlu küçük bir uçak havalanabildi. Kısmen Amerikan bilimkurgu dizisi Uzay Yolu’ndan esinlenilerek geliştirilen motorda hareketli parça bulunmuyor ve hemen hemen sessiz çalışıyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Steven Barret, beş metrelik bir kanat açıklığına sahip insansız uçağı, Nature dergisinde tanıttı. Hareketli parçaları bulunmayan ilk uçak özelliğine sahip iyon motorlu araç bu özelliğinden dolayı, daha sessiz çalışan ve mekanik açıdan daha basit olan ve egzoz salmayan yeni uçak araştırmalarında yol gösterecek. Barret çocukluğundan bu yana hep Uzay Yolu gibi bilimkurgu dizilerini izleyerek, sessiz bir şekilde yol alan ve arkalarında sadece mavi ışık üreten uzay araçları üretmenin hayalini sürmüş. Araştırmacı bu hayalini iyon moto ruyla gerçekleştirmek istiyor. Geleceğin motoru güçlü bir elektrik gerilimiyle çalışıyor. Bu gerilim kanatların önünde ve arkasındaki iki tel arasında yaratılıyor. Öndeki ince teldeki güçlü elektrik alanı, elektrik yüklü hava moleküllerini yani iyonları üretiyor. İyonlar güçlü elektrik gerilimiyle arka tele iletiliyor. Bu iletim sırasında çok sayıda diğer iyon hava molekülleriyle çar pışıyor ve bu şekilde bir hava akımı üretiyorlar. Araştırmacıların iyon rüzgârı olarak adlandırdıkları bu hava akımı uçağı çalıştırıyor. Aslında 1920’lerde düşünülmüştü Bu “elektroaerodinamik motor” aslında 1920’li yıllarda düşünülmüştü ama serbest uçan hava araçları için gerçekleştirilebilir değildi. Barret ve ekibi bunu özel olarak üretilen hafif uçakla bu konuda başarıyı yakaladı. Yeni geliştirilen bu modelde sadeci iki tel değil, minyatür bir tel örgü bulunuyor. Bu tel konstrüksiyonunda araştırmacılar 40.000 voltluk gerilim oluşturmuşlar. 2.5 kilo ağırlığındaki uçak ger çi elde edilen iyon rüzgârıyla kalkamasa da kendi kendine havada kalabiliyor. Ekip uçağı altmış metre uzunluğunda bir spor salonunda test ederken, uçak mancınıkla kalkış yaparak beş metre kadar yol almış, geri kalan elli beş metreyi ise kendi kendine uçmuş. Bu uçuş sırasında araç yarım metre kadar yükselmiş. Uçuş deneyleri yaklaşık olarak on iki saniye sürmüş. Bu açıdan Wright kardeşlerinin ilk motorlu uçak deneyleriyle karşılaştırılabilir. Bundan yüz on beş yıl önce (17 Aralık 1903) havalanan uçak on iki saniyede otuz altı metre kadar uçmuştu. Ancak altı metre uzunluğundaki çift kanatlı Wright uçağı bir pilotu da taşıyabilmişti. İyon motorlu uçakta bu henüz mümkün değil. Fakat bilim insanları yeni yöntemin geliştirilebileceğini söylüyorlar. İyon rüzgârı motoru şimdilik daha çok insansız hafif uçaklar ve droneler için düşünülmüş. Ama uzun vadede hem klasik motora hem de iyon motora sahip hibrit yolcu uçaklarının da geliştirilebileceğini söylüyor Barret. Nilgün Özbaşaran Dede Kaynak: Flight of an aeroplane with solidstate propulsion, Nature, 21.11.2018. Türk bilim insanının başarısı Prof. Dr. Kamil Uğurbil dünyanın en güçlü MR cihazını üretti ABD’de Minnesota Üniversitesi Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi (CMRR) Direktörü Prof. Dr. Kamil Uğurbil ve ekibinin geliştirdiği cihaz dünyanın en güçlü MR cihazı sıfatını kazandı. 10.5 Tesla (manyetik) gücündeki cihaz 4 yıl süren hayvan deneylerinden sonra ilk kez bir insan üzerinde denendi ve başarı elde edildi. Nature dergisi bu konuda geniş bir haber yaptı. Araştırmacılar, ilk iş olarak, 10.5T (Tesla manyetik gücü) kuvvetindeki MR’a giren ilk kişinin vücudunda hiç metal bulunmadığından emin oldular. Çünkü Boeing 737 uçağının neredeyse 3 katı ağırlığında ve klinik kullanım için onaylanmış en güçlü mıknatıslardan yüzde 50 oranında daha güçlü olan bu MR cihazı, herhangi bir metali yerinden sökebilir. Heyecan verici deneyim Katılımcı, CMRR’deki MR odasında, bir saat boyunca kalçasının görüntülemesi için 110 tonluk mıknatıs ve 600 tonluk demir koruyucu ile çevrili 4 metrelik tüpün içine yerleştirildi. Yüksek çözünürlüklü cihaz, kalça soketini koruyan ince kıkırdağın karmaşık detaylarını ortaya çıkarmıştı. Uğurbil, bu deneyimi “heyecan verici” olarak nitelendirdi. 14 milyon ABD doları değerindeki tarayıcı, MR tekniğinin yeni manyetik güç sınırlarına ilerlemesini sağlayan dünyadaki sayılı cihazlardan biri. Günümüzde hastaneler 1.5T veya 3T alan şiddetlerine sahip makineler kullanıyor. Ancak yüksek alan şiddetli tarayıcılar gittikçe daha fazla talep görüyor. Dünyada çeşitli araştırma laboratuvarlarında onlarca 7T makinesi halihazırda kullanılıyor ve geçen yıl, ilk 7T modeli hem ABD hem de Avrupa’da klinik kullanım için onay aldı. Geleceğe dönük olarak insan görüntülenmesi için tasarlanan üç tarayıcı, 10T’nin bile ötesine ulaşıyor. Minnesota Üniversitesi’nin MR cihazına ek olarak, Fransa ve yine ABD’deki araştırmacılar, iki 11.7T ciha zı insanlar üzerindeki ilk testler için hazırlıyorlar. Almanya, Çin ve G, Kore’de ise 14 T cihaz üzerinde çalışılıyor. Vehbi Koç ödülünü almıştı 2 yıl önce Vehbi Koç Bilim Ödülü’nü alan Uğurbil’in başarısı ve yaptıklarını bu hafta Herkese Bilim Teknoloji dergisinde geniş şekilde okuyabilirsiniz. Uğurbil, Orhan Bursalı’nın “Gördüğümüz kadarıyla yeni MR sağlık amaçlı kullanılacak. Neler bekliyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı: Şimdilik klinik teş Prof. Dr. Seza Özen’e uluslararası tıp ödülü Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Romatolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Seza Özen, Dünya Bilimler Akademisi 2018 Tıp Ödülü’nün sahibi oldu. Hacettepe Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, Özen, çocukluk çağı hastalıklarıyla ilgili yaptığı çalışmalar dolayısıyla ödüle layık görüldü. İtalya’nın Trieste şehrinde düzenlenen törende ödülünü alan Prof. Dr. Seza Özen, “Tıp Bilimine Yön Veren 100 Türk” listesinde ilk 10 içindeki tek kadın olmuştu. his amaçlı kullanılmayacak. Birkaç 10 yılı bulan araştırma sürecinden geçmemiz gerek. Ancak başta beyin olmak üzere hastalıkta ve sağlıkta insan organ sistemleriyle ilgili bilgimizi geliştirmekte kullanılacak. Bu MR, yeni nesil cihazların geleceğini temsil ediyor: İnsan beyninin işlevini, anatomisini, devrelerini ve ağlarını incelemekte kalp gibi diğer organ sistemlerinin anatomisini ve fonksiyonunu görüntülemekte. Kanser, epilepsi, nörodejeneratif hastalıkların (örnek Alzheimer) klinik teşhisinde kullanılacak. Bilinçsizce Antibiyotik Kullanımı Devam Ediyor Süperbakteriler can alıyor Avrupa Mikrobik Direnç Gözlem Ağı’nın verileri doğrultusunda incelenen enfeksiyon vakaları ve antibiyotik varyasyonları iç karartıcı bir tabloyu gözler önüne seriyor. Lancet dergisinde yayımlanan bir makaleye göre antibiyotiğe dirençli bakteriler, diğer bir adıyla “süperbakteriler” Avrupa genelinde her yıl 30 binin üzerinde insanın ölümüne neden oluyor. Bu araştırmanın sonucunda, süperbakteri kaynaklı enfeksiyonların neden olduğu ölümlerden en fazla, 10.7 bin süperbakteri kaynaklı ölüm yaşanan İtalya’nın etkilendiği görülüyor. İtalya’yı Fransa ve Almanya takip ediyor. Olur olmaz antibiyotik kullanıyoruz Türkiye, dünya genelinde en çok antibiyotik kullanan ülke konumunda. Açık ara önde giden Türkiye’yi Tunus takip ediyor. Uzmanlar, antibiyotik kullanımına dik kat edilmesi gerektiğinin, him olduğunu söyleyebiliriz. Zira OECD gel olmaya çalışıyor. aksi takdirde süperbakte tarafından yayımlanan rapora göre, anti Antibiyotiğe dirençli bakterilerin yüz rilerin daha çok can alaca biyotik kullanımında Türkiye 1 numara. binlerce can alabileceği konusunda uya ğının altını çiziyor. Hal Bu duruma ek olarak Dünya Sağlık Ör ran uzmanlar, akılcı ve hekim gözeti böyle olun gütü, dünya genelinde kullanılan antibi minde antibiyotik kullanımının önemine ca da Tür yotiklerin uygun olmayan şekillerde re de vurgu yapıyor. Kafaya göre ilaç kul kiye çetelendiği ve satıldığı ifade ediliyor. Du lanmanın sonuçları ise bizi, Avrupa’da için du rum Türkiye için de çok farklı değil. Hat ki ölümler konusunda düşünmeye itiyor. rumun ta Sağlık Bakanlığı, başlattığı kampanya Türkiye yakın zamanda bu tablonun üst daha va ile “öylesine” antibiyotik kullanımına en sıralarında yer alabilir. En Popüler 10 Web Sitesi (Global) (Similarweb.com sitesine göre) 10. Wikipedia.org 9. vk.com (Rusya) 8. Twitter.com 7. Yahoo.com 6. Instagram.com 5. Xnxx.com (Fransa) 4.Baidu.com (Çin) 3. Facebook.com 2. Youtube.com 1. Google.com (Alexa.com sitesine göre) 10. Google.co.in (Google Hindistan) 9. Tmall.com 8. Taobao.com (Çin) 7. Qq.com (Çin) 6. Yahoo.com 5. Wikipedia.org 4. Baidu.com (Çin) 3. Facebook.com 2. Youtube.com 1. Google.com C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle