19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 17 Kasım 2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Sanayide sert iniş ekonomi 9 Sanayi üretimi geçen eylül ayında yıllık yüzde 2.7 düştü. Eylülde son 26 ayın en sert aylık daralması yaşanırken, imalat sanayiindeki yıllık düşüş ise yüzde 3.2’ye ulaştı Ekonomideki olumsuz gidişat üretime de yansıdı. Takvim etkisinden arın rek büyük ivme kaybı yaşadı. Eylülde yıllık bazda tak vim etkisinden arındırılmış bazda daralma gıdada yüzde 2.3, tekstilde yüzde 1.1, ana metalde yüzde 8, motorlu ka Sanayi üretimi verilerini değerlendiren ekonomist Haluk Bürümcekçi, “Bu görü dırılmış sanayi üretim en ara malı üretimi yüzde 4.8, ra taşıtlarında yüzde 4.1, ma nüm altında büyüme hızının deksi eylülde geçen yılın ay dayanıklı tüketim malı üre kineteçhizatta yüzde 9.2, Yeni Ekonomi Programı’nda nı ayına göre yüzde 2.7 düş timi yüzde 4.4, sermaye ma mobilyada yüzde 34, ağaç ve çizilen yumuşak iniş senaryo tü. Yine ağustosta aylık bazda lı üretimi yüzde 4.1 ve ener mantar ürünlerinde yüzde sundan daha sert bir şekilde yüzde 1.3 gerileyen mevsim ji üretimi yüzde 0.7 oranın 17.3 oldu. yavaşlama göstermesi ihtima ve takvim etkisinden arındı da daraldı. rılmış üretim endeksi eylülde Sanayinin büyük bölümü Hedef tutmayacak li çok yükselmiştir. Üçüncü çeyrekte, iç talep ve yatırım yüzde 2.7 ile son 26 ayın en nü oluşturan imalat sektö İç talepte yaşanan düşüş larda daralma görüldüğün sert daralmasını gösterdi. rü üretimi eylülde yıllık yüz ve girdi maliyetleri ile kre den milli gelirde de 2016’nın İlk ve ikinci çeyrekte sıra de 3.2 daralırken, elektrik, di faizlerindeki büyük artış üçüncü çeyreğinden beri ilk sıyla yüzde 9.9 ve yüzde 5.2 gaz, buhar grubunda daral nedeniyle sanayi üretiminde kez yıllık bazda azalış görül artan sanayi üretimi, üçüncü ma yüzde 1.3 oldu. Ayrıntıla daralmanın gelecek aylarda me ihtimali bulunmaktadır” çeyrekte yüzde 1.5’e gerileye ra bakıldığında eylülde yıllık da sürmesi bekleniyor. dedi. l Ekonomi Servisi İnşaatta derin kriz ÖTV kaybı 8.7 milyar lira Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş, altıncı ayını geride bırakan akaryakıtta eşel mobil uygulamasıyla devletin 8.3 milyar lira ÖTV’den feragat ettiğini söyledi. Motorinde bir litrede 1 lira 4 kuruşa kadar çıkan zam ihtiyacının ÖTV’den karşılandığını aktaran Aktaş, “Halkın zamlardan nasıl korunduğuna yönelik en iyi örnek LPG’de yaşandı. Devlet bu kalemde ÖTV tutarı litrede 2 kuruş kalana kadar zam ihtiyacını tüketiciye yansıtmadan karşıladı. Mayıs ayından bu yana 6 aydır uygulanan eşel mobil sistemiyle devlet 8,3 milyar lira ÖTV’den feragat etti” dedi. l Ekonomi Servisi Kerkük’ten petrol geldi Bağdat’taki merkezi hükümet ile Kürt Bölgesel Yönetimi arasındaki gerilim nedeniyle bir yıldan uzun süredir sevkıyatın yapılamadığı KerkükCeyhan hattında petrol akışı yeniden başladı. Sektör kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Ceyhan’a şu anda günde ortalama 5060 bin varil sevkiyat yapılıyor. Hattan 2017’nin bazı aylarında günde 300 bin varile kadar sevkıyat yapılmıştı. Irak Petrol Bakanlığı sözcüsü Asim Cihad, “Günde 50100 bin varil arasında Kerkük sevkıyatlarının yeniden başlaması, Irak’ın toplam ihracatını artırmayacak” dedi. l Ekonomi Servisi Rusya’dan Sütaş’a yasak Rus tarım ürünleri denetim ajansı Rosselhoznadzor, Sütaş’tan süt ürünü alımını yasakladı. Rosselhoznadzor, Türkiye’den gelen enfeksiyon kapmış ürünlerin artışına dikkat çekti. Kararın Sütaş’ın ürettiği süt tozunda Rusya’da kullanımı yasak olan zararlı maddeler bulunması nedeniyle alındığı belirtildi. Rosselhoznadzor yetkililerine göre, Sütaş’ın ürettiği süt tozunda bulunan bu maddeler, antibiyotik türleri olan spiramisin ve tilmikosin içeriyor. Böylece daha önce 8 Türk şirketinin Rusya’ya süt ürünü ihraç etmeye hakkı varken bu sayı şimdi 6’ya indi. SÜTAŞ’tan yapılan açıklamada, Rusya’ya gönderilen ürünlerin Avrupa standartlarına uygun olmasına rağmen yasaklama kararı alındığını bildirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın analiz sonuçlarının da paylaşıldığı açıklamada “Kabul edilen alt sınırı 200 mikrogram/kilogram olan bir maddeyi, 1,5 mikrogram/kilogram olarak tespit edip yasaklama kararını hayret ve üzüntüyle karşılıyoruz” denildi. Makina Mühendisleri Odası, konut satışlarındaki gerilemeye, AVM’lerdeki boş mağazalara ve düşen istihdama dikkat çekti Makina Mühendisleri Odası’nın (MMO) hazırladığı güncel “Sanayinin Sorunları” bülteninde, inşaat sektörünün kriz yaşadığına dikkat çekildi ve şu vurgu yapıldı: “İnşaatla büyümenin sonuna gelindi, kriz derinleşecek.” İktisatçı Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırlanan çalışmada, AKP döneminde inşaata dayalı büyümenin yükselişi ve krize girişi ele alındı ve sektördeki daralmanın, sanayi ve hizmet sektörünü de olumsuz etkilediğine dikkat çekildi. Araştırmadaki dikkat çeken bulgular özelte şöyle: Konut satışları düştü n 2018’in ilk 9 ayında toplam konut satışı 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 2.7 geriye gitti. Yeni konut satışlarında ise yüzde 2.2 düşüşle 466 binde kaldı. n Satışlarda azalma, ipotekli yani kredili satışlarda daha belirgin. 2018’in üçüncü çeyreğindeki ipotekli sa tışların 112 binden 54 bine gerilediği ve önceki çeyreğe göre yüzde 52’ye yakın azaldığı görüldü. n Geçen temmuzda konut kredisi faizi yüzde 13.5’ti. Daha sonra geçen faizler, 2018 Kasım başında yüzde 29’un üzerine çıktı. Enflasyonun gerisinde Araştırmada konut fiyatlarındaki gelişmelere yer verildi. Buna göre konut fiyatlarında yıllık artışlar, tüketici, özellikle de üretici (sanayici) fiyatlarının çok gerisinde. Geçen ağustos itibarıyla son 12 ayda İstanbul’da (hedonik) konut fiyatları ancak yüzde 3.7 arttı. Bu, Ankara’da yüzde 5.9, İzmir’de yüzde 13.3 oldu. Buna karşın geçen ağustos itibariyle yıllık üretici fiyat artışı yüzde 32. Bu, konut fiyatlarındaki artışın, enflasyonun neredeyse dörtte biri boyutunda. Üretici fiyatları geçen ağustos itibariyle yıllık yüzde 32 artış gösterirken inşaat malzemesi fiyatlarındaki artış yüzde 41’i aştı. AVM’ler boşalıyor n AVM, ofis, otel, depo ve hastane yatırımlarında da krizin bütün izleri görülmeye başlandı. AVM’lerde boşluk oranı hızla artıyor. n İnşaat maliyetlerinde meydana gelen artışlar ve yatırımcı finansman sıkın tıları sebebiyle 18 AVM’nin açılışı gerçekleştirilemiyor. n Krizle en hızlı istihdam kaybı gösteren sektör inşaat oldu. Geçen mayısta 2 milyon 28 bin olan inşaat istihdamı 2018 Ağustos ayında ise 1 milyon 972 bine kadar indi. l ANKARA ‘Acil durum’ kalkanı TÜRKONFED ve UNDP, Türkiye’deki şirketleri acil durum ve doğal afetler karşısında bilinçlendirmek ve güçlendirmek için işbirliği platformu kurdu Doğal afet ve acil durumlar nedeniyle son 30 yılda dünyada 4 trilyon dolarlık ekonomik kayıp oluştu. Türkiye’de ise insanlar ve şirketler afetlerin farkında ancak bu durumun kendilerini nasıl etkileyeceğini bilmiyorlar. Bu nedenle Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) güçlerini birleştirdi. İki kurum, işletmeleri deprem, yangın, sel ve mül Orhan Turan Hansın Doğan teci krizi başta olmak üzere doğal afetlere karşı bilinçlendirmek ve güçlendirmek amacıyla, uluslararası bir platform olan Connecting Business initiative’ı (CBi) Türkiye’ye taşıdı. CBi Türkiye, işletmelerin afet ve karmaşık acil durumlardan daha az etkilenmesi, afetlerle doğabilecek zararlardan sonra daha hızlı toparlanmaları amacıyla faaliyet gösterecek. CBI Türkiye Hatay’da gerçekleştirilen TÜRKONFED 22. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nde atılan imzaların ardından resmen kuruldu. TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan, “Türkiye’nin sel ve mülteci krizinden kaynakla nan ekonomik kaybının işletmeler açısından telafi edilemeyecek boyutlara gelmesini önleme imkânımız var. CBi Türkiye, işletmeleri akut şoklara ve uzun soluklu streslere daha dayanıklı kılmayı amaçlıyor” dedi. UNDP Türkiye Özel Sektör Yöneticisi Hansın Doğan da, 2017’nin afet ve acil durumlar açısından rekor bir yıl olduğunu ekonomiye zararının 320 milyar doları bulduğunu söyledi. l Ekonomi Servisi HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI DÖVİZ TEBLİĞİNİ YAYIMLADI Yeni havalimanına kolaylık Dövizle sözleşme yasağının ayrıntılarına ve muafiyetlere ilişkin tebliğ dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu kapsamda düzenleme, gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasını mümkün hale getirdi. Bilindiği gibi İstanbul Havalimanı’nın işletmecisi İGA ile Unifree arasında imzalanan 25 yıl süreli duty free (gümrüksüz satış) anlaşmasında yıllık kira bedelinin 500 milyon Avro olduğu daha önce basına yansımıştı. Belgeli pansiyon ve oteller muaf Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan tebliğe göre ayrıca, Türkiye’de yerleşik Türk vatandaşı olmayan kişiler dövize endeksli gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmeleri yapılabilecek. Kültür Bakanlığı’nca belgeli otel ve pansiyonlar döviz cinsinden kiralanabilecek. Taşıt satış ve kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul satış ve kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırı labilecek. l Ekonomi Servisi Fitch’ten bilanço uyarısı Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türk bankalarının 3. çeyrek bilançolarının varlık kalitesi düşüşünü teyit ettiğini bildirdi. Fitch açıklamasında “Türk bankalarının 3. çeyrek bilançoları, ekonomideki yavaşlama, Türk Lirası’ndaki değer kaybı ve yüksek faiz oranlarının etkisiyle varlık kalitesindeki düşüşü teyit ediyor” değerlendirmesini yaptı. Kurum, yabancı para cinsinden borçlananlar üzerindeki baskının gelecek yıl daha belirgin hale gelebileceği konusunda uyardı. l Ekonomi Servisi Refleks kırılması..ün, bu yazıyı yazma saatini çok geçirmiş olarak gazeteye döndüDğümde, içimdeki burukluğu şaka ile kapatabilmek adına, habercilik odaklı arkadaşlarımızın yoğun koşturmacalarında ilgilerini çekebilmek üzere, “Hepimizin adına gazetecilik etiği dayanışma katılımlarında rekoru kırdım, Kaşıkçı’nın gıyabi cenaze namazına bile katıldım.. ” diyerek laf attım. Daha fazlasını dinlemeye ayıracak zamanlarının olmadığının ayırımında olarak Fatih Camii’nde kılınan gıyabi namaza katılan gazetecilerden daha kalabalık olanlarının haberi izlemeye gelenler olduklarının altını çizdim. Kamera karşısında konuşan, daha önce de verdiği demeçlerden yüzünü anımsayabildiğim Ortadoğu medyasının temsilcisi gazetecilerin sözcüsünün, yüzündeki kaygılı bakışlardan çok etkilendiğimi anlattım. Deneyimli haberci arkadaşlarım bir iki cümleyle “Onların Can korkuları bizden çok ağır, kamera karşısına çıkabilmeleri zorunlu kahramanlık..” türünden açıklamalarla katkıda bulundular. Doğrusu Kaşıkçı’nın gıyabi cuma namazını özel olarak izlemeye, desteğe gitmemiştim. Geçmiş yıllardan deneyimlerimde, söz konusu İslam dünyasının iç kaosuna dönük gazetecilik, insan hakları eylemleri, gıyabi namaz kılınması olduğunda, ağırlıklı İHH pankartlarının altında çok az sayıda Fatih Camii cemaat müritlerinin katılmayı göze aldıkları birden fazla etkinliğe katılmıştım. Hamas’a yardım götüren gemide ölen insan hakları savunucularının toplu cenaze töreninde bile çok az, cenaze arabası yanında birkaç katılımcı gerçeği ile karşılaştığımda şaşkınlığımı paylaşıp İslamcı dünyaya yakın gazeteci arkadaşlardan nedenlerini sorguladığımda, “radikalizm kaygısı, korkusu..” türünden yanıtlarla yüzleşmiştim. Öğle namazı saatinde Fatih Camii’nde, özelinde 1980 yılından bu yana komşuluklarını paylaşmakla onur duyduğum, DİSK’e bağlı Oleyis Sendikası yöneticisi, üye arkadaşlarımızın içinden en kıdemlisi sevgili Ali Kocaman’ı uğurluyorduk.. Üç kuşaktan çok şeyi, zorlu günleri paylaşmış gelebilenlerin en çok da gençleri ilk kez gıyabi cenaze namazı gerçeği ile yüzleşmişlerdi. Gıyabi namazın, sevgili büyüklerinin cenaze töreninden önce kılınmasına biraz burulmuşlar, olup biteni çok da kavrayamamışlardı.. Caminin deneyimli hocası, yatıştırıcı seslenişi ile gerilimden kaygı duyan, çok da sıkı güvenlik önlemleri alınmış gıyabi cenaze namazını öne çekmekle sanırım sağduyulu önlem almıştı. HHH Ali Kocaman, DİSK ana davası içinde 12 Eylül sürecinin bütününde tutuklu kalmış, işkence ve zorlu cezaevi koşullarını, sonradan otomatik düşürülen dava kapsamında boşu boşuna, pisi pisine çekmiş bu ülkenin simge mağdurları arasındaydı.. Acılı günlere tanıklık etmiş, çok şeyi paylaşmış yakın çevre ailesi, komşuları elbette boşu boşuna olmadığının bilinçli tanıkları.. Bu dava iddianamesiyle DİSK yönetim kadroları, MarksistLeninisti illegal örgütün yöneticileri, sorumluları, teröristler olarak en ağır bedelleri öderlerken aslında 12 Eylül’ün, dahası Amerikan emperyalizmi güdülemesi de içinde, ülkemizde kazanılmış sendikal hakların gaspı için yapılmış dehşet operasyonunda piyon olarak kulanılmışlardı.. 52 kişilik ana yöneticiler kuşağından sendika başkanları, lider dostların çoğu öldü. Sendikal haklar savaşımı, kazanımlarındaki unutulmaz katkıları, onurlu duruşlarıyla derin izler bırakmış olarak ışıklar içinde yatsınlar.. 15 Kasım günü, Dünya Hapisteki Yazarlar Günü ortak basın toplantısına da dayanışma adına katılmıştım. Oradaki ortak meslek örgütlerimizin sunumlarında ortaya konan özgürlüklerimiz aleyhindeki tablo ne ölçüde sorunlu, acı gerçekleri yansıtıyorduysa, dayanışma için gelebilenlerimizin besbelli kaygılar, çaresizlik ağırlıklı yoksunluğu o ölçülerde çarpıcıydı. Ülkemizin düşünce, basın özgürlükleri, insan hakları ihlalleri ne ölçülerde çarpıcı boyutlardaysa, tepki verme eylemlerine katılım aynı ölçeklerde erozyona uğruyordu. 12 Mart, 12 Eylül askeri darbeler süreçleri ile, birinci, ikinci Silivri sivil darbe hukuku süreçleri arasında ortak yalnızlaşma tablosu, dönemlere, yaşanan süreçlere bağlı olarak aynı görüntüleri ürettiğinden, alıştığımız bir görüntü olduğunu, insan hakları, demokrasi, basın özgürlüğü savunuculuğunda canı yanan büyük çoğunluğun öfkesi, tepkisinin yansımasına ölçü olamadığını söylerken.. Bize ulaşan mailleri ile bu konuda çok duyarlı olduğunu bildiğim Ayla Çokbudak’ın piskiyatr Prof. Dr. Kenan Derksat’ın uzun bir yazısından alıntı başlığını “refleks kırılması” saptamasını sizlerle paylaşmak istedim. Özetle bilim insanlarının çok yalın gerçeklik olarak bildikleri deneyimleri aktarmaya yerim yok. “Ağır travmaların şartlı refleks tepkilerini ortadan kaldırması” gerçeği ile yüz yüzeyiz.. Albayrak: Sıkı duruşu devam ettiriyoruz Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Maliye politikalarımızda da, bütçe disiplininden taviz vermeden sıkı duruşumuzu devam ettiriyoruz” dedi. Sosyal medya üzerinden açıklama yapan Albayrak, “Ekonomi politikalarımız açısından pozitif bir haftayı tamamladık. Yüzde 17.67 olarak gerçekleşen 5 yıllık tahvil faizlerimiz 5 ayın en düşük seviyesine geldi. 2 yıllık tahvil faizleri de 7.2 puanlık düşüşle yüzde 18.79 oldu” dedi. Maliye politikalarında bütçe disiplininden taviz vermeden sıkı durduklarını iddia eden Albayrak, “630.5 milyar TL olarak öngörülen vergi gelirlerimize ilişkin gerçekleşme beklentimiz aynı şekilde sürüyor. YEP’te ilan ettiğimiz prensiplerimizi yatırımlar ve bütçe disiplini başta olmak üzere tüm alanlarda tavizsiz sürdüreceğiz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle