19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Cumartesi 17 Kasım 2018 Zihin açan etkinlik 2425 Kasım tarihlerinde İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri’nde düzenlenecek olan İstanbul Zihin Günleri meditasyondan yapay zekâya, sanattan gündelik yaşama dek insan zihniyle bağlantılı, geniş kapsamlı sunumları bir araya getirecek. Ha riom Yoga Merkezi’nin düzenlediği etkinlikte zihnin varoluş süreçleri tarihsel bir bağlam içinde ele alınırken katılımcılar da mindfulness’den tantra’ya, nefes farkındalığından kundalini’ye kadar birbirlerinden farklı meditasyon tekniklerini deneyimleyecekler. Zihin Günleri’ne katılım için www. zihingunleri.com adresinden kayıt yapılabilir. TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] 19 pFeesrdtievaaldçıelıyor Conunova Dünya tiyatrosunun mihenk taşlarından Piccolo Teatro, İtalyan geleneğinin önemli ismi Carlo Goldoni’nin ‘Komik Tiyatro’su ile (Il Teatro Comico), sekiz yıl aradan sonra yeniden Roberto Latini’nin yorumuyla İstanbul’da. istanbul tiyatro festivali 22. kez başlıyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş’ın sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali, bu gün 22. kez başlıyor. 22. İstanbul Tiyatro Festivali’nde yurtdışından 12, Türkiye’den 12 olmak üzere 24 tiyatro, dans ve performans topluluğunun gösterilerinin yanı sıra okuma tiyatroları, söyleşiler, film gösterimleri, atölye çalışmaları ve ustalık sı nıfları gibi ücretsiz yan etkinlikler de gerçekleştirilecek. İlk hafta neler var? 22. İstanbul Tiyatro Festivali’nin ilk haftasında Robert Lepage’ın sahneye koyduğu, ünlü Rus oyuncu Evgeny Mironov’un 11 Hamlet karakterini canlandırdığı “Hamlet | Collage”, commedia dell’arte geleneğinin ilk akla gelen yazarlarından Carlo Goldoni’nin “Ko mik Tiyatro” (Il Teatro Comico), yönetmen Roberto Latini’nin yorumuyla, Bahar Temiz için koreograf Marc Vanrunxt’un tasarladığı “Beyaz Üzerine Beyaz”, imza attığı oyunları aynı zamanda bir yerleştirme mantığıyla kurgulayan Mesut Arslan’ın Gece Sempozyumu, koreograf Tuğçe Tuna’nın sahneleyeceği “45’lik” ve daha birçok oyun seyircisiyle buluşacak. Ayrıntılı bilgi için: tiyatro.iksv.org Kriter, sahne dili güçlü yapımlar Tiyatro festivalini, Festival Direktörü Leman Yılmaz ile konuştuk Orhun Atmış n Geçen yılki festivale hazırlanırken bir röportajınızda 2018, hatta 2019 programının çalışmalarının başladığını belirtmiştiniz. Bu yıl, hazırlandığınız gibi mi gerçekleşiyor? Şu olsa daha da iyi olurdu diyebileceğiniz bir şey var mı? Festival programını hazırlarken, özellikle de uluslararası oyunlar için bir ya da birkaç sene öncesinden görüşmelere başlamamız gerekiyor. Birçok uluslararası festivalle işbirliği yapıyoruz bu işbirliklerinin oluşturulması için de birkaç sene gerekiyor elbette. Hollandalı topluluk Nederlands Dans Theater ile görüşmelerimiz iyi yıldır devam ediyordu, bu yıl programımızda yer verebildik. Theodoros Terzopoulos’un üçlemesinin son parçasını geçen yıl programımızda yer vermiştik bu yıl işbirliğimize devam edip üçlemenin ilk iki bölümünü de göstereceğiz. Pixel aynı şekilde uzun zamandır görüştüğümüz ekiplerdendi. Ancak tarihlerini netleştirmemiz zaman aldı. Piccolo Teatro ile festival olarak dönem dönem çalışmalar yürüttük. Bu yıl Teatro Comico “Akdeniz Projesi” çerçevesinde programımızda yer aldı. 0090 Platform ve Flaman Kültür Bakanlığı ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bir diğer proje ise “Flaman Seçkisi”. Flaman sanatçılarla Belçika’da yaşayan ve üreten Türkiyeli sanatçıların birlikte sahneledikleri prodüksiyonlara yer verdik. Aynı şekilde yerli projeler seçimi için açık çağrı yapıyoruz, tiyatro topluluklarıyla görüşmeler yapıyoruz. Festival programı yapmak uzun bir süreç, emek ve mesai gerektiriyor. Bizim içimize sinmeyen bir programı seyircimize sunamayız. n Festivali yaparken neyin zorluğunu yaşıyorsunuz? Örneğin mekân seçerken zorlanıyor musunuz? Veya kur dalgalanması problemi sizi etkiliyor mu? Festival programını yapmak birbirine bağlı çok bilinmeyenli bir denklem gibi. Toplulukların turne programına girmek zorundayız. Turne programının festival tarihlerine uyup uymadığı, o sırada İstanbul’daki mekânların uygunluk durumu çok önemli. Kimi zaman programda yer almasını çok istediğimiz bir topluluğu dekor ve teknik nedeniyle, uygun sahne bulamadığımız için de getiremediğimiz oldu. Bu yıl tabii ki döviz kurlarındaki artış bizi en çok zorlayan konu oldu. Biz bütçelerimizi yaptığımızda öngördüğümüz kur ile şu ancak uygulanan kur arasında çok önemli bir fark var. Bunu bilet fiyatlarına yansıtmadan, masraflarımızı kısmaya çalışarak dengelemeye çalışıyoruz. n Oyunları nasıl seçiyorsunuz, kriterleriniz neler? Festivalin misyonu nedir? Tiyatro, dans ve performans alanında Avrupa ve dünya sahnelerinde dikkat çeken yapımları programa almaya dikkat ediyoruz. Tabii yeni yapımlar olması önemli. Kimi zaman da daha önce sahnelenmiş ama çok ses getirmiş yapımları da seyircimizle buluşturmaya dikkat ediyoruz. Yeni ve önemli yapımlara imza atan ama ülkemizde tanınmayan yönetmenleri de festival programına alarak seyircimizle tanıştırmak da çok önemli. Örneğin geçen yıl Wajdi Mouawad, 2016’da Milo Rau ile seyirci ilk kez festivalde tanıştı. Robert Lepage’ı filmlerden bilen seyircimiz bu yıl programda yer alan Hamlet I Collage oyunu ile ilk kez Lepage’ın tiyatro yönetmeni yönüyle tanışacak. Yerli yapımlara açık çağrı yapıyoruz, sonrasında da topluluklarla görüşerek son kararı veriyoruz. Tabii burada da birçok kriter var ama en önemlisi artistik açıdan güçlü yapımlar olması. Her oyunun büyük prodüksiyon Dr. Leman Yılmaz İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü lar olması gibi bir kaygımız yok, oyunun sahne dilinin güçlü olması önemli bizim için. Bir de tabii çeşitlilik önemli. Bu yıl programda geçmiş yıllara göre daha fazla dans ve performansa yer verdik. Böylelikle sadece tiyatro değil sahne sanatlarının birçok disiplinini aynı çatı altında dengeli bir şekilde programladık. n Oyunların biletlerinin bu kadar çabuk bitiyor olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu bizi çok mutlu ediyor. Seyircinin gösterdiği ilgi bizim için sevindirici. Zorlu PSM Ana Tiyatro gibi büyük salonlarda festival başladıktan sonra da yer bulunabiliyor ama küçük salonlarda bu durum zorlaşıyor. n Ülkede tiyatronun durumunu nasıl size göre? Seyircilerin oyunlara olan ilgisini görmek çok güzel. Tiyatro alanında çok önemli bir ivme söz konusu. Geçen yıl 180 civarında oyun prömiyer yaptı. Bu rakama sezonda devam eden oyunlar da eklenince çok önemli bir gelişme tabii ki. Bunun yanı sıra yeni mekânlar da açılıyor. Yeni metinler yazılıyor. Bilkent’te Felix & Ludwig Bilkent Senfoni Orkestrası bugünkü konserinde Felix Mendelssohn ile Ludwig van Beethoven’in eserlerini seslendirecek. Konseri Finlandiyalı şef Sasha Mäkilä yönetecek. Konsere Moldovyalı genç keman sanatçısı Alexandra Conunova solist olarak katılacak. Joseph Joachim ve Tchaikovsky yarışmaları ödüllü sü Conunova, Beethoven’in “Op.61, Re majör Keman Konçertosu”nu seslendirecek. BSO konserin ikinci yarısında Mendelssohn’un “İskoç” başlıklı “Op.56, La minör 3. Senfoni”sini yorumlayacak. Bilkent Konser Salonu’nda saat 20.00’de başlayacak konserin biletlerine https:// bilet.bilkent.edu.tr adresinden ulaşılabilir. Gezici festival için seçtiler Gezici Festival’in, her yıl sinema du¨nyasından bir ismin seçtiği filmlerden oluşturduğu özel bölümüne bu yıl Mahmut Fazıl Coşkun konuk oluyor. “Görünmez Kentler” başlıklı seçkide Coşkun’un sinema tarihinden seçtiği üç klasik var. Korku sinemasının daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü bir dönemde Gezici Festival, türe özel bir bölüm ayırıyor. Türkiye korku sinemasının ayrıksı ismi Can Evrenol, festival için kült kısa filmlerden oluşan bir “Korku Sineması Programı” hazırladı. Her iki bölüm de ABD Büyükelçiliği’nin katkısıyla izleyicilerle buluşacak. Coşkun’dan Görünmez Kentler Festivalin programında yer alan üçüncü uzun metrajı “Anons”la Venedik Film Festivali’nden ödülle dönen Coşkun, Gezici Festival için farklı coğrafyalardan, sinema tarihinin farklı dönemlerinden, farklı sinema anlayışlarını temsil eden üç film seçti. Italo Calvino’nun ünlü eserinden adını alan bölümde, ait olduğu yeri bulmaya çalışan, yersiz yurtsuz karakterlerin öykülerine yer veriliyor. Coşkun’un seçtiği üç film şöyle sıralanıyor: “Eşarbına Sahip Çık Tatyana” (Aki Kaurismaki 1994), “Bebek Jane’e Ne Oldu?” (Robert Aldrich 1962) ve “Alis Kentlerde” (Wim Wenders 1974). Korku filmleri Evrenol’dan İlk uzun metrajı “Baskın” (2015) ile çıkış yapan, iyi eleştiriler alan ikinci filmi “Ev Kadını” (Housewife) ile bu yıl Gezici Festival’e konuk olan Can Evrenol’un seçtiği kısa filmlerden oluşan bölümde ise şu filmler yer alıyor: “İkindi Düğümü” (Maya Deren Alexander Hammid 1943), “Beaver Dam Efsanesi” (Jerome Sable 2010), “Güz Hasadı” (Fredrik S. Hana 2014), “AM1200” (David Prior 2008) ve “Sapak” (Fırat Mançuhan 2008). Glastonbury’nin yıldızı Stormzy olacak Dünyanın en büyük müzik festivali Glastonbury’de bu yılın headliner’larından biri Stormzy olacak. Ünlü İngiliz şarkıcı ve rapçi Stormzy daha önce iki kez sahne aldığı Glastonbury’de ilk kez Piramit Sahne’de konser verecek. 26 30 Haziran 2019 tarihlerinde yapılacak festivalde başka hangi isimlerin headliner olarak yer alacağı önümüzdeki haftalarda belli olacak. festivalin biletleri geçen ay satışa çıktıktan yarım saat önce tükenmişti. Kundura Sinema’da ‘New York Esrarı’ Beykoz Kundura Fabrikası’nın içinde açılan Kundura Sinema, fabrikanın geçmişini ve endüstriyel kültür mirasını yansıtan özgün atmosferinde, tematik film programı seçkisi ile izleyicilere yeni bir deneyim sunmak üzere bu gün ilk gösterimini gerçekleştirecek. Amerikalı yönetmen Jules Dassin’in 1948 yapımı “New York Esrarı” (Tne Naked City) filmiyle kapılarını açacak olan sinema, ilk sezonuna özel hazırladığı film programında izleyicilerini geçmişe, günümüze ve geleceğe, dünyanın farklı yerlerindeki şehirlerden bakmaya davet ediyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle