19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 17 Kasım 2018 4 ‘Sadece ekonomi konuşalım’ siyasetsizliği  24Haziran seçimlerinin üstünden ne redeyse 4 aydan fazla zaman geçti. Ne diyorlardı? “Yeni sisteme geçilmediği için, bütün yetki tek kişide toplanmadığı, işler yavaş gittiği için bu sorunları yaşıyoruz”. Bir an önce yeni sistemi uygulamaya başlarsak sorunlar çözülecekti. Yani ekonomik iyileşmeyle siyasette önerdikleri yeni düzenin kaderini birbirine bağlamışlardı. Tablo ortada. İşsizlik, hayat pahalılığı aldı başını gidiyor. Geçim dertleri yayılıyor. Sosyal gündem bu. Yeni sistemin yaldızları, yarım yılı doldurmadan döküldü. Fakat bu yetmez, çünkü ötesi var. Anlamak için, AKP’nin değişmeyen stratejisine bakalım önce. 16 yıldır AKP için siyaset demek aynı zamanda ittifaklar demek. İttifaklar neye yarıyor? AKP, siyasal İslamcı geleneksel seçmen tabanının dışına doğru genişlemenin yollarını buluyor. Bu sayısal katkı. Ayrıca ittifak yaptığı siyasi ve sosyal güçler aracılığıyla kendi gündeminin ötesinde bir ideolojinin diliyle konuşuyor; böylece bir tür “cephe siyaseti” oluşturuyor. İlk yıllarda liberallerle kurulan ittifak da, 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana izlenen “milliyetçi cephe” siyaseti de bu çerçevede anlamlı. Siyasi alanı iki tercihe doğru daraltıyor cephe siyaseti aracılığıyla. Ve bu sayede de kendisini yine kendi oluşturduğu iki siyasal kutuptan birinin tek temsilcisi konumuna oturtuyor. Bu “cephe siyaseti”nin bir katkısı daha var iktidara: İzlenen siyasetin sadece AKP’nin çıkarıyla ilgili olmadığı, tehdit algılarıyla ilgili teşhislerin AKP dışı güçlerce de paylaşıldığı izlenimi veriliyor. Kendisini böylece genel çıkarın temsilcisi konumuna yerleştiriyor. “Mesele parti meselesi değil, ülke meselesi” mesajını yayıyor. Ve yine bu sayede kendi ittifakları içinde yer almayan diğer kutbu “suçlu” olarak kodluyor, siyaset alanını daraltıyor. İlk yıllarda liberal ittifakın dışında kalanlar o dönem “darbeci, vesayetçi, bürokratik oligarşi” güçleriydi; bugün “milliyetçi cephe” ittifaklarının dışında kalanlar da “hain, bölücü, terörist”. Bu strateji sayesinde daimi “tehdit” algısını canlı tutuyor; “ben gidersem devlet çöker” propagandasına zemin açıyor. Tutuyor mu? Fazlasıyla. Hâkim ittifak dışında kalan muhalif milyonların kendilerini rahatlıkla ifade edememesi; muhalefetin ihanetle, suçla özdeş kılınması; muhalefet kadrolarının propaganda imkânlarının giderek kısıtlanması; toplumun korkularla susmayı; siyasetten uzaklaşmayı tercih etmesi; karşı siyasetin söylem alanının daraltılması da sonucu oluyor.  “Yüzde 50 yüzde 50” yarılmasının kurumsallaşması, iktidarın böyle geniş bir temsil gücüne kendisini yerleştirmesi bu 16 yıllık ittifaklar stratejisiyle yakından ilgili. Bu strateji çoğu zaman ekonominin önünde bir siyasi gündem belirlemeye yaradığı gibi, halkı da ekonomiyi, ekonomik sorunları bu siyasi ana söylem etrafında yorumlamaya çağırıyor. “Ekonomimize saldıran dış güçler, ekonomik kurtuluş savaşı, büyümemizi istemeyen iç mihraklar” söylemi bu ana siyasi cepheleştirme stratejisinin çevresinde inşa ediliyor. Havalimanı için “zafer abidesi” vurgusu da bunun uzantısı. Sözün kısası, AKP için “ittifaklar siyaseti”nin hizmetinde olduğu bir ana strateji olmazsa olmaz. Fakat muhalefet meseleyi ısrarla ekonomi alanına sıkıştırıyor, ekonomi dışında bir konu gündeme geldiğinde bunu hemen “gündem değiştirme” olarak görüyor. Ekonomi ile siyaseti birbirinin zıt kutuplarına yerleştirmenin sonuçları bunlar. Yanlış, hem de çok. “Sadece ekonomi konuşalım” demek, AKP’nin siyasi ittifaklarla tabanını genişletme stratejisinin önemini yok saymaya; burada zaafları belirmişken buna karşı bir strateji ve ittifaklar siyaseti kurmamaya ve “ekonomi kötüyse seçmen cezalandırır” kolaycılığına yol açıyor. Yetmez. 24 Haziran’dan sonra AKP yeni sürece sadece ekonomik sorunlarla değil, ittifaklar siyasetindeki krizlerle ve ittifakını birleştiren ideolojik tutkaldaki (millilik) aşınmalarla gidiyor. Ve henüz bu üç alandaki sorunları giderecek bir yeni strateji geliştirebilmiş değiller. Kuşatıcı bir strateji bulamadıkları sürece korkutmaya, sindirmeye dayanacakları ise kesin gibi.  İktidarın siyaseti iki kutup etrafında belirleyen ama aşınma potansiyeli de açığa çıkmış stratejisini kıracak ve karşısına kendi siyasi zıtlığını yerleştirecek, ekonomi başta olmak üzere ülke sorunlarının bu zıtlık etrafında politikleştirilmesini, açıklanmasını sağlayacak bir ana strateji gerekiyor önce muhalefete. Bu olmadan “sadece ekonomi konuşsak yeter” çizgisini güçlendirmek, olsa olsa siyasetsizliğe hizmet ediyor. Gören var mı? Emin değilim. Üç SGDF’li tutuklandı Ankara’da 13 Kasım sabahı evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri Gizem Altınöz, Cem Eren Aslan ve Sedat Polat, dün sabah Ankara Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıktaki ifadeleri alınan Altınöz, Aslan ve Polat “Örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “Örgüte finans sağlamak” iddialarıyla ve tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği tarafından ifadesi alınan Altınöz, Aslan ve Polat aynı gerekçelerle tutuklandı. l Haber Merkezi haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Temkinli ittifak CHP ile İYİ Parti arasında kurulması beklenen yerelde ittifak için liderler sonrası ilk görüşme gerçekleşti, ‘alanda uzlaşı’ konuşuldu SELDA GÜNEYSU CHP ve İYİ Parti arasında kurulması beklenen “yerelde ittifak” için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ardından partiler arası ilk görüşme dün gerçekleşti. CHP Milletvekili Bülent Tezcan ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın arasındaki görüşmede, “iki parti arasında bir ittifak olması halinde alanda uzlaşının nasıl olacağı” gündeme geldi. İYİ Parti’nin “Antalya, Mersin ve Manisa’da MHP ve AKP’ye karşı CHP’den ‘hamle’ beklediği” dile getirilirken, CHP kanadının da üç büyük ilde iddiası olduğu biliniyor. Bu nedenle CHP kanadı, İYİ Parti ile ittifakta “temkinli adım atmak” istiyor. Taban incelenecek Edinilen bilgiye göre, iki partili arasındaki görüşmede, “parti tabanlarının ittifaka nasıl bakacağı, bu ittifakın iki partiye ne kazandırıp ne kaybettireceği” üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Ankara’da, her iki parti de Mansur Yavaş’ın adaylığını gündeme getirmişti. Ancak Yavaş’ın “Ankara rozetsiz yönetilmeli” çıkışıyla her iki partinin de Ankara özelinde başka adaylara yönelme ihtimali olduğu belirtilirken, İstanbul’da ise CHP’nin ittifakta “elinin daha güçlü olacağı” belirtiliyor. Bu nedenle İYİ Parti’nin İstanbul’da “CHP’yi destekleyebileceği” ifade ediliyor. İki partinin olası ittifakında, Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere, Adana, Mersin, Antalya, Manisa, Bursa, Denizli, Ordu, Samsun, Eskişehir ve Aydın’da da “taban yoklaması yapacağı, tabanın bu illerde ittifaka eğiliminin ölçüleceği” ifade ediliyor. ‘Dar çerçeveli çalışma’ Görüşme sonrası Aydın, “Haftaya tekrar görüşeceğiz. Türkiye’nin tamamına yönelik bir çalışma yok” dedi. Aydın, “dar bir çerçevede ittifaka ilişkin çalışma yaptıklarını” da kaydetti. Taş Mektep’e ziyaret CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Eylül 2016’da vefat eden sanatçı Tarık Akan’ın İstanbul Bakırköy’de bulunan Özel Taş Okulu’nu (Taş Mektep) ziyaret etti. Burada Tarık Akan’ın büyük oğlu Barış Üregül, okul yetkilileri ve öğrencilerle sohbet eden Kılıçdaroğlu’na çerçeve içerisinde bulunan Atatürk’ün mendili gösterildi. Üregül, “Geçen geldiğinizden babamla bir fotoğrafınız var” diyerek Tarık Akan ile olan fotoğrafını Kılıçdaroğlu’na takdim etti. Kılıçdaroğlu okuldaki bir bölümün de açılış kurdelesini kesti. Kılıçdaroğlu ‘bekleyin’ dedi MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasındaki görüşmenin ardından iki parti arasında çeşitli temaslar kurulmaya başlarken, sürecin CHP’den aday adayı olmak için başvuruda bulunmak isteyenleri de etkilediği ifade edildi. Edinilen bilgiye göre, görüşmenin ardından CHP’den belediye başkanı aday adayı olmak isteyen bazı sendika temsilcileri ve kamu görevlileriyle CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği görüşmede Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti ittifakına ilişkin ipuçları verdiği ve “Biraz bekleyin. Görüşmeler aralık ayına kadar netleşir. Adaylık başvurusu için bu görüşmelerin netleşmesinde fayda var” dediği öğrenildi. Yüksek Seçim Kurulu takvimine göre kamu görevlilerinin aday adaylığı için en geç 1 Aralık’a kadar görevinden istifa etmesi gerekiyor. l ANKARA PAKDEMİRLİ KOMİSYONDAYDI Finansal kriz itirafı HDP’li Güven’e destek eylemine valilik yasağı CHP’li Özel’den ‘Eşitlik’ başvurusu CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a yazılı başvuruda bulunarak başkan olduğundan beri 6 yasa çıkarıldığını, ihtisas komisyonlarının ise yalnızca AKP’li vekillerinin verdiği yasa tekliflerini görüşmek için toplandığını söyledi. AKP’nin tekliflerinin dakikalar içinde ihtisas komisyonlarına sevk edilip 48 saat içinde görüşülmeye başlandığını belirten Özel, “Diğer siyasi partilerin teklifleri günlerce başkanlığınızda bekletilmektedir” dedi. Özel şunları kaydetti: “TBMM Başkanı olarak tarafsızlığınıza da halel getiren kanun tekliflerine bu yaklaşımınızın gözden geçirilerek tüm milletvekillerine eşit davranmanız konusunda hassasiyet göstermenizi beklemekteyiz.” l ANKARA/Cumhuriyet ‘Atanmış bakanlar vekilleri yok sayıyor’ CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Atanmış bakanlar milletvekillerini yok saymaktalar” dedi. Bekaroğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, iktidarın Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaşananları sistematik şekilde örtmeye çalıştığını kaydetti. Yeni anayasa referandumu tartışmaları sırasında iktidar partisi ve MHP’nin sürekli “güçlü Meclis” olgusunu dile getirdiğini ve bu durumun doğru olmadığının yaşananlarla ortaya çıktığını söyledi. Bekaroğlu, “İçişleri Bakanlığı bütçesinin görüşmelerine Süleyman Soylu 300400 kişi ile geldi, koridorları işgal etti ve komisyonda haddini aşarak, TBMM üyelerine parmak sallayarak tartıştı” dedi. l ANKARA ‘AİHM’nin Demirtaş kararı 20 Kasım’da’ 2yılı aşkın süredir Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Demirtaş’ın başvurusunu 20 Kasım’da karara bağlayacağını duyurdu. Kahraman, Twitter’dan “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Demirtaş’ın tutukluğu ile ilgili yapılan bireysel başvuruyu 20 Kasım’da karara bağlayacak. Umarız karar, demokrasi ve hukuk açısından ön açıcı olur” dedi. l Haber Merkezi İki başkan görevden uzaklaştırıldı İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, haklarında yürütülen soruşturmanın selameti açısından, Kahramanmaraş Elbistan İlçe Belediye Başkanı Durmuş Küçük ile Ordu Ünye İlçe Belediye Başkanı Ahmet Çamyar’ın görevden uzaklaştırıldığı bildirildi. AKP’li Çamyar, devletin muhtaç durumdaki ailelere verdiği evde bakım maaşını kendi ailesine bağlattığı iddiasıyla gündeme gelmişti. Küçük, 2016’da AKP’den ihraç edilmişti. l ANKARA/Cumhuriyet OZAN ÇEPNİ Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2019 bütçesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakanlığın 2019 yılı bütçesi; 23 milyar 712 milyon 275 bin TL, bağlı kuruluşlar dahil; 33 milyar 743 milyon 778 bin TL olarak öngörüldü. Bütçe sunumunda en dikkat çeken noktayı ise sulamada özelleştirme için ısrar eden bakanlığın kriz itirafı oluşturdu. Bakanlığın “Sulama projelerinin kısa sürede hayata geçirilmesi ve finansal krizden et kilenmesini önlemek için alternatif finans modelleri araştırılmaktadır. Model gerçekleş Bekir Pakdemirli tirildiğinde bütçe yetersizliği sebebiyle yatırıma alınamayan birçok proje tamamlanarak uygulamaya konacaktır” ifadelerindeki kriz değerlendirmesi de dikkat çekti. Pakdemirli sunumda, “İstanbul ilinde 2021 yılında içme suyu ihtiyacının ortaya çıkması tahmin ediliyor. Böylece Melen, Sungurlu ve Osmangazi Barajları’nın devreye girmesiyle 2035 yılına kadar içme suyu ihtiyacı karşılanmış olacaktır” ifadelerini kullandı. lANKARA MAHMUT ORAL TBMM’nin tutuklu tek milletvekili olan HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven, 8 Kasım günü yargılandığı davanın duruşmasında, SEGBİS ile bağlanarak yaptığı açıklamada, adil yargılama yapılmadığı ve terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a İmralı Cezaevi’nde tecrit uygulandığı gerekçeleriyle, süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlattığını duyurmuştu. HDP Diyarbakır İl Başkanlığı da Güven’in bu eylemine destek vermek üzere, dün öğle saatlerinde Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde kitlesel basın açıklaması yapma kararı aldı. Ancak HDP’nin yapmak istediği açıklama Diyarbakır Valiliği’nin yasak kararına takıldı. Güven için yapılacak basın açıklaması öncesinde Diyarbakır Valiliği, kent sınırları içerisinde yapılacak her türlü eylem ve etkinlikleri 15 gün boyunca yasakladı. HDP’lilerin Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde yapacağı açıklama için il binasından çıkışları da polislerce engellendi. l DİYARBAKIR Candaş cinayetinde 3 kişiye tahliye İstanbul Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cemil Candaş’ın 2016’da öldürülmesine ilişkin davada, Keten inşaat sahiplerinden Selahattin Keten’in arasında bulunduğu 3 tutuklu sanığın tahliyesine karar verildi. 7’si tutuklu 10 sanığın yargılandığı davada İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanıklar Mehmet Tüysüz, Selahattin Keten ve Levent Karaman’ın üzerlerine atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu, tutuklu kalmış oldukları süreyi dikkate alarak tahliyelerine hükmetti. Bu sanıklar hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyan ve diğer 4 tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, sanık Mithat Yılmaz hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama kararının infazının bek lenmesini kararlaştırdı. l AA Akköse Tuzla’da iddialı Akköse, 1985 İstanbul doğumlu, aslen Kayserili. Lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi İngilizce Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı ve onur derecesiyle mezun oldu. Yüksek lisansını Galatasaray Üniversitesi Türkiye Üzerine Toplumsal İncelemeler programında yaptı. CHP’den Tuzla belediye başkanlığı için aday adayı olan genç iş insanı Bülent Akköse, Tuzla için uzun zamandır üzerinde çalıştığı projelerini anlattı 8 YILDIR CHP ÜYESİ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile İstanbul Sanayi Odası Avrupa Birliği ve Dış Ekonomik İlişkiler Şubesi’nde staj yapıp birçok ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşu, konferans, organizasyon ve sertifika programına katılım sağladı. Akköse, 2010 yılından bu yana CHP üyesi ve Tuzla’da sırasıyla delege, yönetim kurulu üyesi ve ilçe sekreterliği görevlerinde bulundu. Halen 54 kurumun bir araya gelmesiyle oluşan Sivil Toplum Kuruluşları Tuzla Platformu’nun koordinatörlüğünü yürüten Akköse, TEMA Vakfı Tuzla Temsilciliği Yönetim Kurulu ve Milli Merkez Yürütme Kurulu üyesi. Akköse evli ve bir çocuk babası. ALİ AÇAR CHPTuzla’dan belediye başkan aday adaylığı için başvuruda bulunan Bülent Akköse kampanyasını “Bu Sefer #tuzlagelecek” sloganıyla yürütüyor. Bölgenin sorunlarını “tuzla iktidara hazırlık” adıyla kitapçık haline getiren Akköse, seçilmesi halinde ulaşımdan eğitim, sağlık, çevre ve kent yaşamına kadar 65 projeyi hayata geçireceğini söylüyor. 1985 yılında Tuzla’da doğup büyüyen ve bölgede birçok sivil toplum örgütü, meslek kuruluşu ve derneğe üye olan Bülent Akköse genç bir iş insanı. Çocukluğunda top oynadıkları sahaların ve oturdukları çay bahçelerinin yıkılmasıyla siyasete girmeye karar veren Akköse, 2003 yılında siyaset bilimi eğitimi alarak bir şeyleri değiştirmeyi amaçladığını söylüyor. Çalışmaya başladığı günden bu yana her kesim ve görüşten insanlara dokunmaya çalıştığını anlatan Akköse, “Ülkemizin bölünmez bütünlüğü, ayyıldızlı bayrağımız ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ortak paydamız olduktan sonra geri kalan her türlü farklı düşünce ve davranış biçimi bizim ülkemizin zenginlikleri. Bu zamana kadar Türkiye’de 69, dünyada ise 41 şehir gez dim. Her gittiğim kentte belediyecilik uygulamalarını yerinde inceledim. Hedefim etkin sosyal sorumluluk projeleriyle halka dokunmak, sosyal ve kültürel 5 vizyon projesi hazır olarak daha yaşanabilir ve mutlu bir Tuzla oluşturmak” dedi. ‘Uzmanlarla çalışıyorum’ 7 aydır Yıldız Teknik Üniver 1sitesi Mimarlık ve Şehir Planla ma Bölümü’nden 4 öğretim görevlisi ile çalışma yürüttüğünü ve Tuzla’da 6 ana başlıkta 228 sorun tespit ettiklerini anla tan Akköse, “Tuzla’da 25 yıldır süren yalana ve talana dur demek için, dünyadaki sosyal demokrat belediyeciliğin en güzel örneklerini Tuzla halkı ile bu 3luşturmak için belediye başka nı aday adayı oldum. Ulaşım, şehir planlaması, eğitim, sağlık, çevre, kent yaşamı ve sos 4yoekonomik konularda gerekli fizibilite çalışmalarını yaparak 65 çözüm önerisi içeren proje geliştirdik. Partimizin uygun görmesi ve kazanmamız halinde Tuzla’yı merkezine insanı 5alan, bütün canlılara saygılı ve çevreye duyarlı bir anlayış ile yöneteceğiz. Hedefim Tuzla’yı denizciliğin, sporun, eğitimin, balıkçılığın, dinlenme ve rekreasyonun başkenti yapmaktır” diye konuştu. çTddçmkhlTöuieeaöauaszzğnknHzszholüABuedaeıealralra’zateatrfldula’şıleilicnşctemefnaduyamıenkvllntınaelikkraikmealriraçltaklruıaemaekiötarorirreçıaus.rzıgksvnsaisliülneıuünauıöscimsnyinbşıı5ypnlselueşelparbaeöselyorlrarideaidrırikonbşnğtektiitijı:lleianmleeltdaeabnrkmsevbnayisıiriBlfm:eaizçlmoıeTüğtnynöaraşualıoduezsmemtszanneıninılrsn:aiuactelpıe’ömenznrArnuekoıenketkjneimr. gdosvToavuçrmueeeluçaılmlanaanlnzıkiielkzrmşşaılaBiTidşYaazdktpEiıcyaumapaaekauokerbagallznaoırrindshküsakelntöeynajoa.oaileneçezıüklmğvMnklarKminimsıüvzerurnçnkraiiaeeelzıBi:nımaeettnsmklrbinrTıuüeutnmitlğrsaecoikuiterenyilliılseoüiaraıtnzleuşAdıAveysrnclrinayçbaibutiepuuneldllbaeaiçağıdrnçrrniDkalnyseoaetaşöuuüleseılgeklrkcyjnabılşzıkeıknasrıreenerdüsnueoillocBiınkeazoamllktşksayasua.triresal’iakakşıyilinüensnı:ypkt.ptekyatddrÇkanyıaüealıyreuÇalılaeloıatprmiılçğtfnaeeirykvıfleiılauriiılstltoaenneaasskiliclikisdckiaiğlspabçlayaeilke:aekır.ri l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle