28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 21 Ocak 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Tarikatlara kırmızı halı! Bilal Erdoğan, TÜGVA’nın 5 Kasım 2017’de düzenlediği programa katılmıştı. Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV, çocuk istismarıyla bilinen Ensar gibi vakıflar resmi bayram protokolüne dahil edildi. Hakkâri Valiliği ise HDP’li vekilleri protokol listesinden çıkardı Devleti her alanda tarikatlara bağlı vakıf ve derneklere emanet eden cuk Bayramı’nda resmi törende devlet vitrininde yer alacak. AKP hükümeti, 15 Temmuz darbe girişiminden ders çıkar Bilal ve Sümeyye mayarak farklı cemaatlerle devam ettirdiği işbirliğini yeni OZAN ÇEPNİ den sahneye taşımaya karar verdi. Hükümet, dini vakıf ve der neklere sunduğu vergiden muafiyet hakkının ardından şimdi de bu va kıfların başkanlarını ulusal bayram ve Atatürk günleri protokolüne dâhil etti. Bakanlar Kurulu kararıyla Bilal Erdoğan’ın başkan vekilliğini yaptı ğı İlim Yayma Vakfı, çocuk istismarı ile bilinen Ensar Vakfı ve Nakşiben protokolde Bakanlar Kurulu kararıyla vergiden muaf olanlar listesinde bulunan 265 vakfın başkanı, kamu yararına çalışan dernek başkanlarının ardından 18. sıradan “Başkent dışındaki illerde tebrikata giriş sırası” listesine eklendi. Başkentte düzenlenen törenlerde devlet protokolü ise yönetmeliğe göre Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü’nce, İçiş di tarikatının Ankara kolu olarak bi leri Bakanlığı’yla koordine edilerek linen Muradiye Kültür Vakfı resmen yürütülüyor. Bakanlar Kurulu ka protokol listesine girmiş oldu. rarının ardından vergiden muaf va Dinci vakıflara kıyaklar kıfların başkanlarının da devlet protokolüne eklenmesi bekleniyor. Bu rıca Erdoğan’ın kızı Sümeyye’nin başkan yardımcılığını yaptığı Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM Vakfı) da protokol listesine eklenmiş oldu. Ensar da vitrinde Bu kararla İlim Yayma Vakfı dışında Bilal Erdoğan kontrolündeki TÜRGEV, TÜGVA ile çocuk istismarı ile tanınan Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, İnsani Yardım Vakfı (İHH) ve İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı, Nak Hükümetin bütün bakanlıkların kapılarını işbirliği anlaşmaları ile açtığı tarikat ve kendisine yakın vakıflar, şimdi de ulusal bayram ve törenlerde devletin zirvesi tarafından kırmızı halı ile karşılanacak. İktida kararla resmi törenlerde listede yer alan İlim Yayma Vakfı Başkanı Yücel Çelikbilek’in olmadığı durumlarda başkan vekili olarak Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı babasının yanında protokolde yer alabilecek. Ay şibendi tarikatının Ankara kolu olarak bilinen Muradiye Kültür Vakfı, Ankara Hamiyet ve İrfan Vakfı gibi birçok dini vakfın başkanı da artık bütün illerde protokol listelerine dahil edilmiş oldu. l ANKARA ra geldiği 2002 yılından itibaren birçok dini vakfa vergi muafiyeti sağlayan AKP, Bakanlar Kurulu’nda aldığı kararla bu vakıfların başkanlarını ‘Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar’da protokol sırasına ekledi. Kararla Türkiye’nin dört bir yanında etkinlikler düzenleyerek Atatürk ve cumhuriyet aleyhine konuşan, çocuk istismarı ile tanınan birçok dini vakfın yöneticisi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Ço Valilik HDP’li vekilleri protokolden çıkardı Hakkâri Valiliği, HDP Hakkâri Milletvekilleri Selma Irmak, Nihat Akdoğan ve Abdullah Zeydan’ı protokol listesinden çıkardı. Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Hakkâri Valiliği protokol listesinde, üç HDP’li vekilin ismi yer almıyor. Güncellenen listede Şemdinli, Yüksekova ve Çukurca ilçelerine atanan kayyımlara, hem Belediye Başkan Vekilli hem de Kaymakam olarak iki yerde protokol açıldı. Listede siyasi partilerde ise sadece AKP İl Başkanı Metin Tekin’in adı yer aldı. Valiliğin protokolden çıkardığı HDP Hakkâri Milletvekilleri Abdullah Zey dan ve Selma Irmak 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu bulunuyor. Irmak’a 17 Ocak’ta “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini alenen aşağılama” suçlamasıyla 1 yıl hapis cezası verildi. Zeydan’a da Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada 11 Ocak’ta yeniden 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ancak her iki vekilin de cezaları henüz kesinleşmedi. 7 Kasım 2016’da tutuklanan HDP Hakkâri Milletvekilli Nihat Akdoğan ise hakkında 85 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada 26 Nisan 2017’de “Adli kontrol” şartıyla tahliye edildi. Halk ve örgütKAPLAN DEMİRTAŞ’LA GÖRÜŞTÜ: ikna edebilir HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı Edirne’de tutuklu bulunduğu cezaevinde ziyaret eden eski HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, eş genel başkanlığa adaylığını koymayacağını söyleyen Demirtaş için, “Halkımız, örgüt, parti isterse Demirtaş’ı ikna edebilir” dedi. Demirtaş’la uzun ve verimli bir görüşme yaptıklarını belirten Kaplan, Demirtaş’ın kendisine ırkçı suçlamaları yapılmasını yanlış bulduğunu söylediğini anlattı. Tweet savunması Bir gazetecinin, “Attığınız tweet’te bir Türk’ün partinin başına geçmemesini iste mediniz mi?” sorusu üzerine Kaplan, şöy le yanıt verdi: “Asla böyle bir şey söz konu su değil. Ben attığım tweet’lerin devamın da diyorum ki partinin tüzüğüne göre iki eş başkan vardır, biri kadın biri erkek olur. Biri Türk, biri Kürt’tür. Farklı bileşenler den olur. Parti tüzüğünü hatırlatmak neden ırkçılık olsun. Biz kendi partimizde Türk’e Türk deriz, Kürt’e de Kürt deriz, Boşnağa Boşnak, Arnavut’a Arnavut, Süryaniye Sür yani, Ermeniye Ermeni deriz, Laza da Laz. Bizim partimizde herkes kendi kimliğiyle onurlu bir mücadele eder ve herkes bu hu kuk çerçevesinde bir araya gelir. Benim gibi hayatı ırkçılıkla, ayrımcılıkla mücadeleyle geçen birine yöneltenler hepsi hava cıva al mıştır. Sadece tüzük hatırlatması yaptım.” Bir başka gazetecinin “Demirtaş aday ol mayacağını açıkladı ama bu kesin karar mı? Siz aday olacak mısınız” sorusuna ise Kaplan, “Aday olmayacağım. Çok keyifli bir görüşme yaptık. Halkımıza selam sev gileri var. Süreci çok iyi takip ediyor. İna nın şu anki parti liderleri içinde geleceği olan tek lider Selahattin Demirtaş’tır. Di ğerlerinin hepsi gidicidir. Çün kü insanların fikirleri, insan ların mücadelesi götürür. Ve eğer birilerinin arkasın da halk varsa, o yaşar ve ya şatır. Şu anki durum da bu. Sayın Demirtaş da iz liyor. Kesin bir ka rar diyemeyiz. Hal kımız isterse Se lahattin Demirtaş ikna edilebilir. Örgüt, parti is Hasip Kaplan terse ikna edilebilir” yanı tını verdi. l DHA haber 5 Kapitalist önder... Tarihe not düşmek için 19 Bu işin sonu nereye varacak? Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kanlarıyla, canlarıyla kurduğu laik demokratik cumhuriyet; sarıklı, cüppeli, sakallı, kara çarşaflı yobazlara mı ya da Saidi Nursi öğretisinin “kapitalist önderi” tarikat şeyhine mi teslim edilecek? Tarikat şeyhi, uzun süreli bir yürüyüşün içindedir ve ABD güdümlü yeni bir “siyasal İslam ideolojisi”nin Türkiye’ye yerleşmesi için çalışmaktadır. İsrail’in de desteğini alan Saidi Nursi öğretisinin “kapitalist önderi”, iki kişinin ölümünde ağlamamak için “dilini ısırdığını” bir televizyon kanalında açıklamıştır: “Ben Kasım Gülek ve Alparslan Türkeş’ten en etkilenen adamdım...” Şeriatın Türkiye’yi kuşatıp kuşatmadığını tartıştığımız şu günlerde “devlet adamına yakışmayacak” bir tavır içinde olan Necmettin Erbakan’ın REFAH’ına karşı bir koz olarak ortaya çıkanları tarikat şeyhi, “çok tirajlı medya patronları”nın kimi köşe yazarlarının da kurtarıcısı konumundadır... Saidi Nursi öğretisinin “kapitalist önderi”, tarikat şeyhi her ne kadar “Ben fakirim, emekli maaşımla geçiniyorum” dese bile trilyonlarla oynamaktadır. Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde ekonomik olarak örgütlenmesi, ABD ve İsrail’le olan sıkı ilişkileri tarikat şeyhinin “siyasi İslam projesi” içindedir... Amacı çok açıktır, İslamı hem siyasal hem de ekonomik araç olarak gören tarikat şeyhinin: “Türk İslam sentezini oluşturan, ancak İran, Suudi Arabistan’dan farklı bir şeriat devletini kurmak...” Bu nasıl gerçekleşecektir, zaman ayarı nedir? İlk aşamada devlet içinde örgütlenmek, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ve güvenlik güçlerinin belli kademelerinde kadrolaşmak... Milli Eğitim’de ve yargıda “önemli mesafe alan” tarikat şeyhi, medyayı da yanına almış, Necmettin Erbakan’a karşı çıkarak “laik kesim”in bir bölümüne de hoşgörüyle yaklaşmıştır... Tarikat şeyhi ekonomik olarak çok güçlüdür ve şeriatçı basın Hocaefendi’ye karşı koyamamaktadır. Ne Akit, ne Şafak ne de Milli Gazete tarikat şeyhinin ABD’deki Moon tarikatıyla bağlantısını, İsrail’le ilişkilerini yazabilmektedir. Hatta Kanal 7, masonların üzerine giderken Hocaefendi’nin kimi mason işadamları ve sanayicilerle olan “ticari çıkarlarını” görmezlikten gelmektedirler... Hocaefendi’nin çok sevdiği Kasım Gülek hem ABD’deki Moon tarikatının Türkiye temsilcisi hem de mason değil miydi? HHH Tarikat şeyhinin kimi sözleri, amacını ortaya koymaktadır... Örneğin şöyle der: “Devleti değiştirmek isteyenlere dedik ki: Alternatif devletiniz var mı? Devlet istikrarsızlık yaşayacaksa alternatifi hazırlamadan devleti yıkmayın...” Laik demokratik cumhuriyet nasıl yıkılır? Karşı kadroları hazırlayarak... Bu kadroları hazırlamak için de eğitime ağırlık vereceksiniz... Türk Silahlı Kuvvetleri’nde örgütlenmek, Saidi Nursi öğretisinin “kapitalist önderi”nin birincil görevi olmuştur öteden beri... Dikkat edin, tarikat şeyhi bugün Türk Silahlı Kuvvetleri için şöyle konuşur: “Ordumuz demokrasinin güvencesidir...” Halkımızın belleği zayıf... Bir buçuk iki yıl önce kendisine yakın üç beş gazeteciye şöyle diyordu “kapitalist önder”: “Bazı duyumlar aldım, askerler darbe yapacak...” O tarihte Orgeneral Ahmet Çörekçi’nin Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na atanması gündemdeydi ve tarikat şeyhi bu durumdan sıkıntı duyuyordu.... Sıkıntı nereden kaynaklanıyordu? Orgeneral Çörekçi’nin Atatürkçü, yurtsever kimliğinden... Yani Hocaefendi, aklınca Ahmet Çörekçi’nin Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilmesini engellemek istiyordu... Ona göre Orgeneral Çörekçi, darbeciydi... HHH Refah Partililer ve şeriatçı medya, Saidi Nursi öğretisinin “kapilatist önderi”ne karşı çıkamıyorlar... Aslında “kapitalist önderin” foyalarını ortaya dökseler, hocanın “amacının ne olduğunu” açıklasalar, Türkiye’de siyasi gündem birden değişecek... Bu toplumda kapitalist önderin hışmına uğrayan, onun gerçek kimliğini çok iyi bilen o denli insan var ki! Hem hocanın gücü ne? Bu yazı 9 Mayıs 1997 tarihinde yayımlanmıştır. YETTİ GA’Rİ!... II 1. Vekâleti üzerimizde yıllar boyu kalmış PERRAN (ARPACILAR) ONAT ber’idir bu vekâletten. Tevkilimiz yoktur. 2. Ya, Bizim vekâletimizin Dostlarımıza ve tevkil ettiklerine yükü?... a) YKB. a karşı, Bize “Yer demir, gök bakır” dedirtmemiş Av. GALİP UĞUR da, b) Beykozlu güzel Dostlarımız HAYRİYE ve MUSTAFA YILMAZ’ ın açık kalpli oğulları Av. (ENGİN) YAŞAR YILMAZ ile, c) Sıkıntımızı paylaşmış Eşi Av. (Ayşe) FİLİZ YILMAZ d) Ankara II. Noterliği marifetiyle 28.II.1989/8536 tarih ve sayı ile hem genel, hem Güzel Rüya İsotaş! için hususi vekâletimiz muhatapları Av. Sebahattin (kendi el yazısı ile Sabahattin) ERGÜN ile Hüseyin BAYRAKTAR ve varsa tevkil ettiklerini de ber’i kılarken vekâletimizden Vekâletimizi kabulleri ve destekleri sebebiyle teşekkürlerimizi, Ankara II. Noteri M. Veysel KOCA ya da “Geçmiş olsun!” temennilerimizi sunuyoruz. e) Pek Tabii, Babamız F. N. Ş. nin eski yazılı not ve yazılarının yeni harfler çevrilmesinde bütün gönlü ile yanımızda yer almış Eski Beykoz Halk Kütüphanesi Müdiresi AYLA GEZGİNCİ Hanımefendiye de bütün kalbimizle. Teşekkürler!... 3 VE EFENDİM, 1938 li yıllar Üsküdar Oyma saray Sokağı. Ve çiçekli nar ağacı altında babalarımız demlenmekte… Çocuklar, ablamız ve MALKOÇ GÜRDAL dâhil komşu kardeşimiz“Arabacı Mahmut!..”, “Fener Stadyomunda..” çığlıkları ile kaz sürüleri arasında oynaşmakta veya Biz üç yaşlarındaki Bızdık ta peşlerinde yeşil komşu bahçelerinden denize koşuşmakta, ayaklarımızda karyokalarla. Ve Geceleri, Kucakta çıktığım karanlık merdivenler sonunda tavandan gökteki tayyarelerin seyri… Daha da ardından sokaklarda, “Tayyareciiii Şapkan düştüüü!...” çığlıkları… Bir gün baktık, Resimlerimiz arasında vesikalık fotoğrafı Komşumuzun, “Hanımıma” yazılı… İçimizde bir tel titredi ise de, “Küçük bir kız çocuğuna sempati ifadesi” dedik gördükçe. Güzelim İstanbul!... O, İstanbul çiçeklerinin nefasetinin sergilendiği bir vazo hüviyetinde… Ve Bugün, Cehennem!... 82 yılın ağırlığında… “Dünyanın en büyük köyü!” diyorlar. İnsanların güzelliklerini sunabilmesi Ne kelime!... Güzel bir bankta oturup Yanınıza ufak bir gülümseme… Ne kelime!... Artık, çiçeklerinin nefasetini sergiliyen bir vazo değil İstanbul… Maalesef, “La Vase Brisee”!... Ve o vesikalık fotoğraf ta, Artık o cehennemî İstanbul’da kalmasın! Ne o, yeşil komşu bahçeleri kalmış denize koştuğumuz, Ne karyokalar!... Mâsumca avlanmış Kardeşımiz, Nasıl istersiniz gönlünüzce, O fotoğrafa ulaşmayı? Bunca yılı taşımış ellerinizde Onu da taşıyabilecek derman ne diyor?... Yoksa, yeri, “Bir iyilik yap denize at; balık bilmezse Hâlik bilir.” kabilinden Deniz mi?... Ve Efendim, Bu güzel anılar sahiplerinin haklarında sağlık ve güzellikler temenni ediyoruz. Hoşçakalınız. 19 Ocak 2018 / İstambul Esen ŞÂRE P.K 57 Levent İSTAMBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle