18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 21 Ocak 2018 kültür 16 EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ ‘Hepimiz mülteciyiz’ Tony Gatlif, Rembetiko nağmeleri ve özgür kadın ruhuyla İstanbul’da TELEVİZYON Yayın Akışı 07.00 Güne Merhaba Hafta Sonu 09.00 İşimiz Estetik 10.00 Hafta Sonu 11.05 Şeffaf Oda 14.10 Yeşil Doğa 18.00 Haber Bülteni 18.10 Dünya Avucunuzda 20.00 Para Dedektifi 21.10 Dünyanın 1001 Hali 08.00 Burası Haftasonu 12.15 Tadında Hikâyeler 14.15 Güzel Hayat 15.45 Spor Bülteni 16.00 Haber Bülteni 16.15 Şehir Hikâyeleri 17.00 Seventies 18.45 Spor Bülteni 20.00 Ajanda 21.00 Teke Tek Özel 24.00 Haber Bülteni 08.00 Hafta Sonu Sabah Bülteni 12.00 Ses Ver Türkiye Ümit Zileli 16.00 Beş Dakikada Sağlık 16.00 Yerel Gündem 16.00 Dinç Çoban Yol Bizim 19.00 Haber Bülteni 21.00 Cüneyt Akman ile Zamanın Ruhu 24.00 Haber Bülteni 07.00 Haber Bülteni 09.15 Avrupa’dan Anadolu’ya Doğal Lezzetlerin İzinde 10.00 Haber Bülteni 12.15 Yaşasın Hayat 14.15 Lezzet Avcısı 17.00 Haber Bülteni 18.20 Hayat Yeniden 19.15 0’dan 100’e 20.00 Haber Bülteni 21.10 Yüzde 100 Futbol 22.50 Zum 06.45 Çocuk Kulübü 07.15 Film: Hanna&Nanni 3 08.45 Sahrap’la Lezzetli Sofralar 09.45 Magazin D Pazar 13.15 Vitrindekiler 14.00 Dizi: Meryem 16.00 Dizi: Gülizar 18.45 Haber Bülteni 20.00 Dizi: Çocuklar Duymasın 23.00 Kızlarım İçin 07.30 Günün Dosyaları 09.00 Film: Uzaktaki Köprü 11.30 Arka Plan 13.00 Haber Bülteni 17.00 Anında Manşet 18.00 Haber Turu 20.30 Günün Dosyaları 21.00 Türkiye’nin Yönü 23.00 Arka Plan Tony Gatlif Roman asıllı, Cezayir doğumlu yönetmen Tony Gatlif’in filmi “Aman Doktor/Djam”, Rembetiko üzerinden mülteci olma hallerini ve özgür kadın ruhunu anlatıyor. Filmde amcasının teknesine gereken yedek parça için İstanbul’a gelen Djam’ın hikâyesi anlatılıyor. 08.00 Mesut Yar Sunar 10.00 Kadınca 10.00 Vahe ile Mutluluk 13.15 Dizi: Ufak Tefek Cinayetler 16.00 İstanbullu Gelin 18.45 Haber Bülteni 20.00 Yerli Film: Kibar Feyzo 21.45 Dizi: Hayat Sırları 00.30 Siyah İnci 08.00 Çalar Saat Hafta Sonu 10.45 Şevkat Yerimdar 13.00 Benden Söylemesi 15.30 Bizim Hikâye 19.00 Haber Bülteni 20.00 Dizi: Savaşçı 00.15 Yabancı Film: Kartal Göz 01.45 Şevkât Yerimdar 03.45 Kalbimdeki Deniz 08.30 Kendine İyi Bak 10.00 Pazar Sürprizi 13.00 Lezzet Yolculuğu 15.00 Film: Hırsız Var 17.00 Çocuktan Al Haberi Ünlüler 18.45 Haber Bülteni 20.00 Kalp Atışı 23.45 Yabancı Film: Gizli Hedef 22.00 Güldür Güldür Show ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR “Nerde o eski Beyoğlu Caddesi” sitemiyle başlıyoruz sohbete, yıllar içinde sayısız defa geldiği Istanbul’u özlemiş. “Vengo”dan “Sürgündekiler”e; müziğin ritmiyle bizi yollara düşüren, köklerinden koparılmış, biryerlere ait olamama duygusunun melankolik olduğu kadar özgürleştici duygularını anlattığı filmleriyle sevdiğimiz Tony Gatlif, bu kez “Aman Doktor/Djam” vesilesiyle İstanbul’da. Rembetiko üzerinden mülteci olma hallerini ve özgür kadın ruhunu anlattığı filminde bizden Cümbüş Cemaat grubunun şahane müzikleri de var. Amcasının (özlediğimiz Simon Abkaran) teknesine gereken yedek parça için İstanbul’a gelen Djam’ın (benzersiz Daphne...) peşinde sınırları aşan bir yola çıktığımız “Aman Doktor”, geçen yıl gösterildiği Cannes Film Festivali’nde de büyük ilgi görmüştü. Roman asıllı, Cezayir doğumlu, Fransız vatandaşı Tony Gatlif, “Hepimiz mülteciyiz, birbirimize tutunmamız gerek” diyor. ‘İstiklal beni şaşırttı’ n İstanbul’a yıllar içerisinde çok sık geldiniz, değişimi nasıl buluyorsunuz? İl kez “Prenses”in (1983) çekimleri için gelmiştim, tüm Türkiye’yi gezmiştim. Zaten ilk kez o zaman duydum Rebetiko müziğini. Yıllar içerisinde İstanbul Film Festivali’ne konuk oldum, yine film çekmeye geldim, arkadaşlarımla tatile çıktım, yani kapı komşusu yaptım. Elbette ki değişim var, ama İstiklal Caddesi’nin bu yeni hali şaşırtttı beni. Eskiden daha renkli, canlı ve ışıklıydı, müzik vardı, gece kulüpleri vardı, en önemlisi de ağaçlar vardı! n Her filminizde yolda ve sürgün olma halleri ve müzik var ama özellikle size ne dokundu? Benim için müzik her şeyin tetikleyicisidir, zaten duygularımı harekete geçiren, oturup yazmama vesile olan da nağmesi ve sözleri oldu. Tabii ki sürgünle ilgili olması beni çok duygulandırıyor. Birinci Dünya Savaşı sonrası parçalanmış bir dünyada her iki taraftan da insanlar evlerini terk etmek zorunda kalmışlar. Yunanistan’a gidenler geldikleri yerden yani Türkiye’den taşımışlar kültürlerini. Yani melankolik de olsa aslında her iki tarafı birleştiren bir müzik, doğu ile batının müziksel karışımı beni çok etkiledi. n Filme adını veren Djam karakteri tam da kendisi desek? Elbette Djam, Rebetiko’nun ruhu! Güçlü bir kadının yansıması. Özgür bir ruhun yansıması. Kadın olması da teşekkür etmek, onların özgür seçimlerini takdir etmek için. Daphne veya Asia Argento, filmlerimde zaten güçlü kadınlar seviyorum. “Geronimo”, “Transylvania”da hep bu ruhun yansıması, kadınlar kurban olarak görülmek istemiyor. ‘Doğallık önemli’ n Djam’ı canlandıran Daphne Patakia son derece doğal bir performans sergiliyor. Dans, müzik, şarkılar, hazırlık aşaması zor muydu? Benim için doğallık en önemlisi. Arkasında müthiş bir çalışma ve emek var ama hayat gibi gayet akıcı olması için böyle olması gerekiyor. Oyuncunun işgüdüleriyle karakteri yönlendirmesini de seviyorum. Yani senaryo önemlidir ama kendimi asla bununla sınırlamam. Ayrıca oyuncunun rolde kendisini bulması için alan yaratmak gerekir. İlk tanıdığımda ne oryantal dans biliyordu ne de şarkı söylemeyi, ayrıca benim aradığımdan daha güzel bir oyuncuydu ama çok yetenekli ve çalışarak her şeyin üstesinden geldi. n Bazı toplumlarda kadının rolü kısıtlanıyor mu artık sizce? Maalesef öyle. Tabii ki başka yerlerle mukayese etmeyeyim ama Fransa gibi çok modern toplumlarda dahi kadınların kazanılan haklarını yeniden sorgulayan birileri ortaya çıkmaya başladı. Elbette “aşırı” düşüncelerin ürünü böyle şeyler, mümkünatı yok! Bazıları ellerinde olsa kadını tamamen kapatmak, mümkünse üzerine kilit takmak istiyor! Kadını kısıtlamak akıl dışı! Tam bir Ortaçağ zihniyeti! n Sınırları çekincesizce aşan “Djam” karakterinin arka planında yaşadığımız kaotik durumlar, mültecilerin trajik izleri var. Nasıl oluştu yazma süreciniz? Öncelikle Djam’ın öyküsü olsun istedim filmin. 1920’lerin hikâyesinden gelen özgür bir kadın, deli veya fahişe değil, terörist hiç değil, hayat dolu bir genç kız olsun istedim. Ben bunları yazarken Fransa’da terör olayları tırmandı. O kadar gencin (130) öldürüldüğü Bataclan gece kulübünün çok yakınında yaşıyorum, teöristlerin bastığı kafeye hep giderim. İnsanlık adına çok vahim şeyler yaşanıyordu. Aslına bakarsanız gençler gençleri öldürüyordu. Hem de düşünce veya politika sayılamayacak akıl dışı bir şey için. Çok sarsıldım, yazmayı bıraktım. n Sonrasında nasıl toparlandınız? Altı ay sonra gayrete geldim çünkü bu filmi yapmak istiyordum. Bu arada çoğunluğu Türkiye’den Yunanistan’a geçmeye çalışan, başaramayıp hayatlarını kaybeden insanlardan haberimiz olmaya başladı. Afrika’dan, Irak ve Suriye’den yüz binler zor durumdaydı. Bunlar da insanı altüst ediyor. Ama sonuçta bunları öne çıkarmak istemedim çünkü çok kolay bir duygu sömürüsü olurdu, istemedim. n Her filminiz gibi “Djam” da “hepimiz mülteciyiz” duygusunu hatırlatıyor. Aynen! Aslında hepimiz mülteciyiz, bir huzursuzluk var ortalarda ama birbirimize tutunuyoruz. Tutunmalıyız ki hayatta kalalım. İşte müzik de benim için halkları bir arada tutan, tıpkı bir evin tuğlalarını tutan çimento gibi. ‘Avrupa anlamalı’ n Filmin iyimser tonundan anlaşılsa da sorayım, yaşadığımız bunca felaketlere rağmen umutlu musunuz gelecekten? Öncelikle Avrupa’nın doğu cenahını anlaması ve anlaşması gerekiyor. Yunanistan’dan sonrasıyla pek alakamız yok. Malesef yokmuş gibi davranılıyor. Oysa ki medeniyetin oluştuğu coğrafya burası. Avrupalılar nasıl ki Afrikalıları hiç anlamadılar, yine aynı refleks var. Anlaşma ise karşılıklı saygıyla mümkün. n Sömürge anlayışı devam ediyor mu sizce? Bence artık Çin dünyayı sömürgeleştiriyor, dört milyar nüfus. Ben para pul veya bize dayatılanı değil hayatı seçiyorum. Umutsuzluklara rağmen hayatı seçtiğinizde zaten iyimser oluyorsunuz. Ama elbette bu zorlukları aşmak için yakınlaşmamız şart. Rembetiko’nun ruhu Avrupa sinemasının yükselen yıldızlarından Daphne Patakia yani sohbet ilerleyince “bizim Defne” yüksek enerjisiyle anında etrafı hareketlendiren, yüzünden gülümseme eksik olmayan genç bir yetenek. Filmin orijinaline adını veren Djam olarak ilk başrolünde güçlü bir kadın karakteri oynamaktan çok hoşnut: “Yorgun ve güçsüz düşebiliriz ama kararlı olmak, kendine güvenmek şahane bir şey. Böyle kadın rolleri sinemada çok önemli.” Yunan olduğu için elbette Rembetiko’yu gönülden biliyor, “Gerçi şarkı sözlerindeki ‘para’ gibi Türkçe kelimeleri sonradan öğrendim. Türkiye’den gelenler Rembetiko ile Yunan müziğine oryantal tınılar kazandırmış. Kadının özgürce erkeğe aşkını, sitemini ifade ettiği, erkeğin yakışıklılığına, bedenine olan beğenisini rahatça dile getiren sözleri var, çok hoşuma gidiyor” diyor. Çekimlerden çok önce Tony Gatlif ile uzun sohbetler yapılmış, Gatlif Patakia Avrupa sinemasının yükselen yıldızlarından Daphne Patakia, filmde güçlü bir kadın karakteri canlandırırken “Böyle kadın rolleri sinemada çok önemli” diyor. “Karakterin nasıl olması gerektiği konusunda epey kafa yorduk birlikte. Bana alan tanıması, içimdeki Djam’ı bulmama yardımcı olması şahaneydi” diyor. Çok çalışmış zaten, şarkı söylemeyi, oryantal dans yapmayı öğrenmiş, Djam özgür ruhlu olduğu kadar İstanbul sokaklarında rastladığı Avril adlı Fransız bir genç kadını da kanatların altına alacak kadar sevecen, o da “Erkekleri dışlamadan, kadın dayanışması var filmde” diyor ve ekliyor: “En önemlisi bir genç olarak bana umut veriyor böyle bir film. Çünkü yaşanan sorunlara, mülteci ve ekonik krize rağmen onurlu durabilmeyi, şiddeti reddetmeyi biliyor. Silah çekilse de patlamıyor, ona özgür iradeyle biz karar veriyoruz, bence hepimizin ihtiyacı olan bu!” 06.40 Sen de Gitme 08.35 1’de Bugün 09.50 Yabancı Film: Üç Sert Adam 11.50 Enine Boyuna 13.00 Kalk Gidelim 16.00 Seksenler 18.00 Gönül Dağı 19.30 Haber Bülteni 20.00 Aslan Ailem 23.15 İyilik Klubü 23.50 Yabancı Film: Üç Sert Adam 08.00 Hafta Sonu 10.00 Sinema 12.00 Kafdağı’nın Ardında 13.00 Sanatın Adamları 14.00 Video Kolik 15.00 Genç Düşünce 16.00 Anka 18.00 7 Gün 19.00 Kitap Dünyası 20.00 Haber Bülteni 21.00 Yurdun Sesi 07.30 Hafta Sonu 10.00 Kur’an ve Sünnet 12.35 Bahtiyar Ölmez 16.50 Yabancı Film: Kung Fu Panda 19.00 Haber Bülteni 20.00 Cennet’in Gözyaşları 00.20 Aşk ve Mavi 03.50 Dizi: Kanatsız Kuşlar 04.10 Dizi: Benim Annem Bir Melek 07.00 Oynat Bakalım 08.00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 09.30 Maşa ile Koca Ayı 09.45 5’er Beşer 11.45 Arda’nın Mutfağı 12.45 Magazin 8 16.15 İnsanlar Âlemi 20.00 O Ses Türkiye 00.15 Boks Gecesi 04.00 Bilginiz Olsun 04.30 8*8 07.30 Ağaç Ev Ustaları 10.30 Cooper’in Hazinesi 12.10 Alaska’yı Mesken Tuttuk 13.10 Doğaya Kaçış 18.00 Aşırı Pintiler 18.50 Ağır Yaşamlar 24.04 İnanılmaz Bedenler 01.35 Ölümcül Bağlılık 09.10 Forward Thinking 09.40 Spice Trip 13.10 Boat Show 2017 13.45 Master Chefs 14.45 Video Fashion News 2017 19.00 Akustikhane 20.00 Her Şey Bu Masada 21.00 HT Magazin 22.00 Ayhan Sicimoğlu ile Renkler 07.15 Küçük Ağa 09.00 Yabancı Film: Asteriks ve Oburiks Sezar’a Karşı 11.00 Kelime Oyunu 12.30 Çok Gezenti: Arnavutluk 14.00 Dizi: Akasya Durağı 17.00 Film: Çakallarla Dans 3: 0 Sıkıntı 18.45 Kelime Oyunu 20.30 Yabancı Film: Alçak Dam 22.20 Bana Baştan Anlat 00.15 Banshee 09.00 Film: Aile Bağları 10.15 Film: Batının Dört Devi Dönüyor 12.45 Film: Avanak Ajanlar 14.15 Film: Mart ve Max 17.45 Film: Doğru Zaman 20.00 Film: Çılgın Kral 21.45 Film: Beyaz Tanrı 23.45 Sinemaskop 01.30 Film: Görev Uğruna 02.45 Film: Acemi Şansı 04.15 Film: Volkan BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Halk edebiyatında 1 aruz ölçüsüyle yazılan şiir türlerinden biri. 2/ Çıkar yol, çare... Yunan 2 3 mitolojisinde aşk tanrısı. 3/ Evde beslenen hayvan... Müslümanların bir 4 5 çocuğun doğumundan yedi gün sonra, Allah’a şükretmek amacıyla 6 7 kestikleri kurban. 4/ Yabancı... Gemilerin cıvadrasına çekilen üçgen 8 9 yelken. 5/ Övme... Türk müziğinde bir makam. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 6/ Artvin’in Gürcistan sınırı yakınında bir yayla... İskambilde bir kâğıt. 7/ Ahır penceresi... Dâhi. 8/ Kırık kemikleri bir arada tutmaya yarayan nesne... Izgara. 9/ Argoda uydurma söze verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Lopa” da denilen bir balık... Şenliklerde caddelere kurulan süslü kemer. 2/ İşçi... Yunan abecesinde bir 1 G Ü V E R S E Jİ 2 ORUKKÜVE Z 3 S ES E L DO 4 P L AM İ NA T 5 OKAR İ NA O 6 DE TONE İ P 7 A F GE EM 8 RANA EDAM 9 FONOLOJ İ harf. 3/ İslamlıktan önce Kâbe’de duran üç puttan biri... İyi yaşamak için gerekli her şey. 4/ Rütbesiz as ker... Brezilya’da gecekonduya verilen ad. 5/ Aldatma işi, hile... İla ve. 6/ Ödenmiş ya da ödenecek olan hesapların dökümü... Satranca benzer bir strateji oyunu. 7/ Taht... Halkın kendiliğinden uyduğu gelenek. 8/ Satrançta özel bir hareket... “Haydi Abbas tamam / Akşam diyordun, işte oldu akşam / Kur bakalım çilingir soframızı” (C.S. Tarancı). 9/ Bir peygamber... Yahudilerin ayırt edilmek için omuzlarına taktıkları sarı kumaş. CMY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle