Katalog

Pazar 21 Ocak 2018 2 Grupta şu anda 15 dansçı yer alıyor. haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ECE KURTULUŞ Tekerlekli Sandalye Dansı Projesi sahnede sevgi üretiyor YAŞAMA SEVİNCİ AŞILIYORLAR Wheelchair Dance Project (WCDP su İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Banu Dağcıoğlu’yla pro Tekerlekli Sandalye jeyi konuştuk. Dansı Projesi), dört yıldır, izleyen herkese, sahneden yaşama sevinci aşılıyor. Bedensel ZEHRA ÖZDİLEK ‘Sadece dans...’ Burhan Elli, 33 yaşında spina bifida ya engelli dansçılar, enerjileriy ni açık omurga hastası. Bu le her gösteriden sonra ayak hastalık onu tekerlekli san ta alkışlanıyor. WCDP gru dalyeye mahkum etti ama bu 2013’te İzmir Büyükşehir basketbol oynamasına, dans Belediyesi’nin desteğiyle ku etmesine engel olamadı. Elli, ruldu. ‘Engelli bireyleri dans “Ben bir yıla yakın provaları la buluşturduğu, izleyenlerin ve çalışmaları dans etmeden önyargılarının kırılmasına izledim. Buradaki büyüye bir yardımcı olduğu” için Saban yılın sonunda daha fazla da cı Vakfı’nın ‘Fark Yaratanlar’ yanamayıp kapıldım. Kendi programına seçildi. Dansçılar miz, çocuklar ve insanlık adı Burhan Elli ve Gökçe Değir na ortak değer üretiyoruz. İn mencioğlu ile grubun kurucu sanları ‘neden’ sorusundan uzaklaştırıp ‘nasıl’ sorusuna teşvik ettiğimizi hissedebiliyorum. Artık ‘Neden engellisiniz?’ demiyorlar” diyor. Gökçe Değirmencioğlu da 33 yaşında. 3 aylıkken geçirdiği bir hastalıktan bedensel engelli olarak kurtulabilmiş. İzmir’deki Kamu Hastaneleri Kurumu’nda dört yıllık memur. Değirmencioğlu, “Dansa karşı kendimi bildim bileli merakım vardı. Hatta hep engelim normalde beni engelleyen bir durum değil ama tango ve bale yapmak için sağlıklı olmayı dilerdim. Derken WCDP ve Banu hocayla tanıştım. Tango ve bale yapabildiğime hala inanamıyorum” diyor. l İSTANBUL ‘Aklımın iplerini salıyorum’ Projenin amacının kısaca ‘Biz olmak’ olduğunu belirten WCDP’nin kurucusu Banu Dağcıoğlu Türkeli, şöyle devam ediyor: “Hiçbirimizin birbirimizden asla farklı olmadığını, sadece farklı bedenlere sahip olduğumuzu gösterebilmek... Sandalyenin bir aksesuvar veya çoğunluğun giydiği bir çift ayakkabıdan farklı olmadığını, hayattan vazgeçmemeyi, sanatın karanlığı aydınlattığını göstermek... Gençliğe düşman zihniyet 115 hamile çocuk için soruşturma izni vermeyen ve “15 yaşın üstündeki doğumlar yasaya uygun” diyen Vali Şahin, “Genç Bi Şenlik Sömestr” festivalini yasakladı Teoman, Manga, Ezhel, Pera, Dolu Kadehi Ters Tut ve Oğuzhan Uğur gibi ünlü isimlerin yer alacağı, 21 yaş üzerindeki kişilerin katılamadığı ve dün düzenlenmesi beklenen “Genç Bi Şenlik Sömestr” festivali, İstanbul Valiliği tarafından organizasyona saatler kala yasaklandı. Valilik, yasağa neden olarak, “alkol ve tütün ürünlerinin kullanımı” ile “bilet satışı sırasında 18 yaşından küçüklerin yanında velilerin olmamasını” gerekçe gösterirken, etkinlikte alkol ve sigara satışının olmadığı organizasyon tarafından zaten açıklanmıştı. İstanbul’un en koklü liselerinden 80’in üzerinde öğrencinin planlama ve yönetim dahil tüm aşamalarında görev aldığı “Genç Bi Şenlik”te, konserlerin yanı sıra sosyal sorumluluk, kültür, sanat ve spor faaliyetleri de gerçekleştirilecekti. Çevresel gürültü İstanbul Valiliği, organizasyonun kendisine 12 Ocak’ta festivali düzenlemek için başvuru yaptığını belirttiği açıklamasında, Ataşehir’deki Ülker Sports Arena’da düzenlenecek etkinlik için yasak nedenleri arasında “Çevresel Gürültü nün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği”ni de gösteriyor. Bu yönetmeliğin amacı ise “çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu kişilerin huzur ve sükununun, beden ve ruh sağlığının bozulmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak” şeklinde belirtilmiş. Oysa Ülker Sports Arena’da düzenli olarak basketbol maçlarının tam kapasiteyle oynandığı, salonda daha önce konserler de yapıldığı biliniyor. Bu etkinliklerde gençlere yönelik herhangi bir kısıtlama bulunmuyor. Alkol ve tütün yoktu Modüler Sanat ile Koşanadam Organizasyon’un düzenlediği festivalden organizasyon komitesi tarafından yapılan açıklamada, etkinlikte alkol ve tütün ürünlerinin satışının olmamasına karşın bir gün kala yasaklandığı bildirildi. Organizasyonun açıklamasında satın alınan biletlerin ücretlerinin iade edileceği belirtilip “Biz gençleri müzikten başka hiçbir şeye özendirmedik” denildi. Kararı protesto eden gençler Twitter’da “gençbişenliğedokunma” ve “müziksusturulamaz” etiketleriyle paylaşımlar yaptı. l Kültür Servisi Erbakan Vakfı istemiş! ‘TECAVÜZCÜDEN KORUYUN’ CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, festival ve Barış Atay’ın oynadığı “Sadece Diktatör” adlı oyunun neden yasaklandığını Başbakan Binali Yıldırım’a sordu. Konuyu TBMM’ye taşıyan Yarkadaş, “500 çocuk tecavüze uğrarken soruşturulmasına bile izin vermeyen Valilik, şimdi gençleri Teoman’dan ve Manga’dan koruyor aklınca... 500 çocuğa tecavüz edilmesinden utanç duymayanların bu topluma ahlak erdem dersi vermek hakkı da haddi de değildir. İki yüzlü ahlakınız batsın” dedi. Şenliğin iptal edilmesi sonrasında, Erbakan Vakfı Genel Merkez Gençlik Kolları da sosyal medya hesabından açıklama yaparak “Erbakan Vakfı Genel Merkez Gençlik Kolları’nın öncülüğünde yapılan kamuoyu çalışmalarının maksadı hasıl olmuştur...” denildi. Erbakan Vakfı Gençlik Kolları, 18 Ocak’ta attığı tweet’lerde İçişleri Bakanlığı’nı ziyaret ettiklerini belirterek, “Genç Bi Şenlik rezaletinin çocuklarımız için oluşturduğu tehlikeler hakkında hazırlanan geniş kapsamlı raporu Gençlik Kolları Genel Başkanımız Muhammed Özaydın Bey’in Başkanlığı’ndaki heyet, ilk olarak İçişleri Bakanlığı Mahalli İdarelerden Sorumlu Müsteşar Yrd. Sayın Ahmet Avşar’a, akabinde de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdür’ü Sn Selahattin Güven Bey’e verilmiş ve bu şenlik adı altındaki gayri ahlaki organizasyonun iptali istenmiştir” ifadeleri kullanılmıştı. Erbakan Vakfı Gençlik Kolları, görüşmelerin ardından bürokratlara kitap hediye edildiğini de yazmıştı. VALİ AYNI KARAR FARKLI İstanbul Küçükçekmece’de bulunan Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2017’nin ilk 5 ayında, 39’u Suriyeli, 38’i 15 yaşından küçük 115 çocuğun hamile olduğunu polise bildirmedi. Olay, hastanede görev yapan sosyal hizmet uzmanı Ş.İ.N.’nin çabalarıyla duyuldu. Valiliğin daha sonra başhekim hakkında soruşturma izni vermediği, durumu fark eden sosyal hizmet uzmanının da 2 kere görevinden uzaklaştırıldığı ortaya çıktı. İstanbul Valisi Vasip Şahin konuyla ilgili skandal bir açıklama yaparak “15 yaş altı gebeliklerde kanunen bildirmek zorundayız. Onların tamamı bildirilmiş. 15 yaş üstü 18 yaş altı gebeliklerde cebir, şiddet, başka türlü baskılar söz konusuysa bunların bildirimi zorunlu” demişti. Kişi hürriyeti ve güvenliği, ifade ve basın özgürlüğü Ağır Ceza Mahkemeleri, Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararları “görev gaspı” sayarak bunlara uymayı reddettiler... Adalet Bakanı da, “Mahkemeler arasında hiyerarşi yoktur” diyerek tüm bir evrensel adalet sisteminin güvencesi olan “temyiz hakkı”nı ve Anayasa Mahkemesi’nin “Demokrasiyi koruma” görevini yok saydı! AYM’nin internet sitesinde yayımladığı Mehmet Altan kararının bazı bölümlerini aşağıda alıntıladım. HHH “Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 11/1/2018 tarihinde, Mehmet Hasan Altan (B. No: 2016/23672) tarafından yapılan bireysel başvuruda ... kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vermiştir.” “Kamu makamlarının değerlendirmelerinden ve çoğunluğun görüşünden farklı olan görüşlerin, görüşü ifade edenin amacından hareketle bir suça konu edilebilmesi için, bu amacın ifadelerin içeriğinin dışında somut olgularla ortaya konulması gerekir.” “Somut olayda ‘suç işlendiğine dair kuvvetli belirti’nin yeterince ortaya konulamadığı, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.” “Başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin suça konu edilen yazı ve konuşmaların içeriğinden bağımsız olarak kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı yanında ifade ve basın özgürlüklerine yönelik de bir müdahale oluşturduğu anlaşılmaktadır.” “İsnat edilen suçlamalara dayanak olarak gösterilen temel olguların başvuruya konu yazı ve konuşmalar olduğu gözetildiğinde, hukukilik şartını sağlamayan tutuklama gibi ağır bir tedbir, ifade ve basın özgürlükleri bakımından demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü bir müdahale olarak kabul edilemez.” “Suça konu yazıların yayımlandığı ve konuşmaların yapıldığı dönemde kamuoyunun bir kesiminin dile getirdiğine benzer görüşleri başvurucunun yazılarında ve konuşmalarında ifade etmesi nedeniyle hakkında tutuklama tedbirine başvurularak ifade ve basın özgürlüklerine müdahale edilmesinin hangi ‘zorlayıcı toplumsal ihtiyaç’tan kaynaklandığı ve demokratik toplum düzeninde neden gerekli olduğu somut olayın özelliklerinden ve tutuklama kararının gerekçelerinden anlaşılamamaktadır.” “Yazılar ve konuşmalar dışında somut olgu ortaya konulmadan başvurucunun tutuklanmış olmasının ifade ve basın özgürlüklerine yönelik caydırıcı bir etki doğurabileceği de açıktır.” “Bu itibarla ifade ve basın özgürlüklerinin de ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.” HHH Politikacıların, hak ve özgürlüklerimizi sınırlayan ve kısıtlayan keyfi kararlarını denetleyen Anayasa Mahkemesi’ne karşı çıkmaları, beklenen bir davranıştır... Ama toplumu bir arada tutan hak, hukuk, adalet kavramlarını temsil eden, hakkımızda ömür boyu hapis kararı verme yetkisine bile sahip olan Ağır Ceza Mahkemeleri’nin, politikacıların bu davranışına katılmaları hüzün ve utanç vericidir! UNUTMAYALIM: HİÇ KİMSE, POLİTİKACILAR BİLE, ADALETE, KENDİ MENSUPLARI KADAR ZARAR VEREMEZ! Bu okullarda mücadele varCağaloğlu Anadolu, Şişli Endüstri Meslek, Kavacık Borsa İstanbul ve İsmail Tarman KADIKÖY’DEÇOCUKKÜLTÜRMERKEZİ SEYHAN AVŞAR 2017 2018 eğitim ve öğretim yılının ilk dönemi, pek çok okulda yaşanan isyanlarla geçti. Öğrencilerin sohbete çağrıldığı Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde, yıkılıp yerine rezidans dikilecek olan Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nde ve dönem ortasında okul bahçesine yapılan inşaattan rahatsız olan Kavacık Borsa İstanbul İlkokulu ve Ortaokulu’nda, imam hatipe çevrilen İsmail Tarman Ortaokulu’nda veliler ve öğrenciler ayakta. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yaptıkları başvurularla, okul önünde yaptıkları eylemlerle seslerini duyurmaya çalıştılar. Çocukları için mücadeleye kararlı olan veliler, “Bu mücadele gelecek mücadelesi” diyorlar. Gerici eğitimin olduğu her yerde, rant alanı olarak görü Sevim Hastürk len her okulun önünde protesto eylemleri yapan Hepimiz İçin Laik Eğitim Meclisi’nden Nehir Sevim: “Rejim değişikliğini okullarda yaşıyoruz. Sadece gerici uygulamalarla de ‘Bu çocuklar kaybedilir’ Şişli Endüstri Meslek Lisesi 1993 yılı mezunu Şadiye Hastürk: “Sanayi ve bilişim sektörüne ara eleman yetiştiren, harika işler yapan, liseyi bitirdikten sonra hemen işe başlayabilen bir okuldu burası. 60 yıllık bir okulun yıkılması, yerine alışveriş merkezi veya rezidans yapılması akıl alır gibi değil. Vicdana sığmaz. Motor sınıflarının çok büyük olması gerekir. Nereye sığacak o motorlar?. Her yıl bin 200 öğrencinin girdiği okula önümüzdeki yıl 600 öğrenci alınacak. Geri kalan 600 çocuğun eğitim hakkı ne olacak. Bu çocuklar kaybedilir.” ğil, okulların yıkılıp arazilerinin birilerine peşkeş çekilmesiyle, ilçe milli eğitim müdürlüklerinin saçma sapan derneklerle, vakıflarla yaptıkları protekolle de mücadele ettik. ‘Yılmıyoruz, yorulmuyoruz’ İsmail Tarman Ortaokulu öğrencileri, velileri ve mahalle sakinleri yaklaşık iki yıllır okullarının imam hatip olmaması için mücadele ediyor. Okul önündeki nöbet sürüyor. Veli Bengü Bozkurt Doğan: “Burası Beşiktaş’ın koleji gibidir. Şu an ne yazık ki iki farklı eğitim veriliyor. Yeni öğrenciler imam hatipte. Bir okulda iki farklı eğitim olmaz. Müzik ve masa tenisi alanı kaldırılıp yerine mescit yapıldı. Bizim derdimiz sadece kendi çocuklarımız değil. Çocuklar iyi eğitim almalı ve bu eğitim gelecek kuşaklara kalmalı. Mücadelemiz sürecek. Yılmıyoruz, yorulmuyoruz.” Eğitim, tamamen bürokratik bir sistemde, en tepede kim varsa bütün eğitim sistemi kimseye danışılmadan düzenlenmeye çalışılıyor. Bu konular sadece öğrencileri, velileri ‘Çocuklarımız için endişeliyiz’ Kavacık Borsa İstanbul İlkokulu ve Ortaokulu velileri yaklaşık bir ay önce okul bahçesine asılan inşaat tabelasıyla karşılaştılar. Bahçedeki geçici hizmet binasının şubatta “İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi” kapsamında yıkılacağını öğrendiler. Projenin iptalini isteyen veliler: “Yapılması düşünülen bu proje, öğrencilerin zaten yetersiz olan okul fiziki ortamını daha da daraltacak, eğitim öğretim hizmetlerine onarılmaz zararlar verecek. Bahçenin kullanım alanı daralacak. İnşaat güvenliği tehlikeye atacak. Çocuklarımız için endişe içindeyiz.” ilgilendirmiyor. Toplumun 10 sene sonra nerede olacağıyla ilgili. Toplumsal bir karşı çıkmayı biriktirip bunları engellemeliyiz” diyor. l İSTANBUL Açılışı Kaftancıoğlu ve Nuhoğlu yaptı. Karne hediyesi Kadıköy Belediyesi yarıyıl tatilinde çocuklara karne hediyesi olarak dün Çocuk Kültür Merkezi açtı. Çocuklar sömestr tatili boyunca Halis Kurtça Çocuk Kültür Merkezi’nde yapılacak onlarca etkinlikten ücretsiz olarak faydalanabilecek. Uzun yıllar pek çok kültür sanat etkinliği ve çalışmaya ev sahipliği yapan Halis Kurtça Kültür Merkezi, yeniden tasarlanarak, çocuk kültür merkezi haleni getirildi. Açılışa, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, çok sayıda çocuk ve Kadıköylü katıldı. Başkan Nuhoğlu, “Çocuklar bizim geleceğimizdir. Eğer biz gelecekte hayal kuran, düşünen, sorgulayan, geleceğe pozitif bir şekilde yürüyen yeni nesiller yaratabilirsek güçlü Türkiye’yi yaratabiliriz. Onun için çocuklarımızla birlikte ileriye doğru hep birlikte yürüyeceğiz” dedi. Canan Kaftancıoğlu da seçildiği günden sonraki ilk açılışını çocukları önceleyen bir merkezde yapmış olduğu için çok gururlandığını belirtti. Konuşmaların ardından öğrencilerin hazırladığı konser izlendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B