18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 21 Ocak 2018 10 Savaş çığırtkanları kolları sıvadı... AKP Reisi Afrin’e asker gücü ve zoruyla girileceğini çok önceden “Bir gece ansızın girebiliriz” diye duyurmuştu. Bitirmekte olduğumuz şu hafta içinde ise “Bugün yarın gireceğiz” deyip durdu. “Hafta bitti, bugün yarın geçti” derken Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın ordusu Afrin’i bombalamaya başladı. Artık savaştayız. Afrin harekâtının adını, bizleri boş verin, “savaş” kavramıyla alay edercesine “zeytin dalı” koydular. Ölüm saçan bir zeytin dalı... Zeytin bir Akdeniz ağacı. Sanırım utancından ağlıyordur... HHH AKP iktidarının laflarının endazesini ölçmekten aciz sözcüleri “Sınırlarımızın güvenliğini almak için bu harekâta zorunluyuz. Bu bir savunma savaşıdır” gibi inciler saçıyorlar. Ne diyeyim? Ben bugüne kadar “Bu bir saldırı savaşıdır” diyen bir devlet ve bir siyasetçi görmedim, tanımadım... Suriye ve Irak’ın kuzeyinde Kürt kantonlarından ya da özerk yönetimlerinden ya da eyaletlerden bir siyasal yapılanma oluşmasının Türkiye için neden bir tehlike yarattığını anlamıyorum... Bu konuda AKP Reisi’nin ve onun “hık” deyicisi tayfanın ve AKP medyasının açıklamaları, gerekçelendirme çabaları bana “ikna edici” hiçbir şey söylemiyor. “O senin kalın kafalılılığın. Tehlikenin farkında değil misin” diyenler çıkacaktır. Çıksın. Aklımın yatmadığına zorlamadan “hı” diyecek değilim. Irak Suriye sınırımız boyunca bir “Kürt şeridi” Türkiye için bir tehlike mi? Öyle iddia ediliyor? Peki neden tehlike? AKP Reisi bu tehlikeyi gördüğü için mi ha bire savaş çığlıkları atıyor? Pek değil. Anlaşılan Ecevit’in 1978’de “Kıbrıs Fatihi Karaoğlan” gibi bir milliyetçi sloganı kullanarak CHP’nin son 50 yıldaki en yüksek oy oranını yakalamışlığından esinlenen AKP Reisi, Başkanlık seçimlerine “Afrin Fatihi Recep Tayyip Erdoğan” olarak girmeyi kafasına koymuş. HHH Güce tapan, siyasal iktidar uğruna herkesi ve her şeyi ateşe atabilecek bir ruh hali taşıdığı bence artık tartışma götürmez olan AKP Reisi’ni anlamak zor değil. İyi Parti lideri, Türk milliyetçisi Meral Akşener’i de anlamak zor değil. 17 Ocak günü Twitter’de pek çalışkandı. Tweet’lerinde Afrin harekâtına yani savaşa bir itirazı yok, akıl bile veriyor:  “Evet, Afrin’e operasyon yapmalısın. Ama davulla zurnayla duyurulduğu takdirde düşmanlarınız, tedbir alır, tuzak kurarlar. Afrin’e harekât yapmak isteyen, çeneyi kapatır, verir talimatı.” Ardından siyasi hasmı Erdoğan ve tayfasının yumuşak karınlarına vuruyor. “…Kefenli tosunların da isim isim tespit edilip, mutlaka askere alınmasını ve Afrin operasyonunda başrolde yer almalarını tavsiye ediyorum.” HHH Pekiiii sosyal demokrat(?) CHP’nin liderine ne oluyor? Bu sözler geçtiğimiz cuma günü CHP Parti Meclisi toplantısında söylendi: “...Hava desteği almadan girilecek bir Afrin büyük maliyetlere yol açar. Eğer hava desteği almadan oraya asker sokacaksanız Sayın Erdoğan’a çağrımdır, seni kefenle karşılayan arkadaşlarını önce oraya göndereceksin... Eğer diplomasi sonuna kadar zorlanırsa, hava desteği de sağlanırsa sorun büyük ölçüde aşılabilir. Aksi halde sorun giderek büyür, Türkiye’ye maliyeti büyük olur...”  Neresinden tutalım bu cümleleri? Savaş hava desteği ile başladı. Ne yani, CHP liderine uyup maliyet düşük olacak diye sevinelim mi? Savaşın maliyeti yüksek olmasın diye akıl vermek sosyal demokratlara yakışır mı? Savaşa itirazı olmayan ve hava desteğine vurgu yapıp militarist ideolojiye teslim olmak sosyal demokratlara yakışır mı? Kefen giymiş bir salak sürüsünü savaşa öncelikle yollamayı önereceğine, salak da olsa “Bu ülkenin hiçbir çocuğu ölüme yollanmasın” demek sosyal demokratlara daha çok yakışmaz mı? “Savaş konusundaki tutum siyasetçinin sınavıdır” derler... Sınıfı geçen bir siyasetçi söyleyin bana? TV10 çalışanları için dayanışma çağrısı OHAL kararnamesi ile kapatılan TV10’un çalışanları, 65. kez kanallarının açılması ve TV10’un geçen hafta tutuklanan emekçilerinin serbest bırakılması talebiyle buluştu. “Alevilerin sesi TV10 susturulamaz” pankartını açarak Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen emekçiler eylemine bu hafta kayıp yakınları insan hakları aktivistleri, hasta tutuklu yakınları, Alevi dedeleri, Demokratik İnsanlar Alevi Dernekleri yazarı Mehmet Karadayı destek verdi. Bu haftanın açılış konuşmasını yapan Gazeteci Turabi Kişin, “TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin, TV10 Yayın Kurulu Üyesi Veli Haydar Güleç ve Kameraman Kemal Demir 17 Ocak itibari ile cezaevine gönderildi. Bu arkadaşlar için sessiz kalmayacağız. Bu meydanda konuştukları için tutuklandılar. Çağrıda bulunuyorum, bu duruma sessiz kalmayalım” diye konuştu. l İSTANBUL/ Cumhuriyet haber EDİTÖR: SERKAN OZAN Cezaevinde unuttularTutuklu 5 öğrenci, neyle suçlandıklarını bilmeden 14 aydır iddianame bekliyor Yasal olarak faaliyetlerine devam eden Birleşik Devrimci Parti üyesi 5 nuları paylaşmış olabilirim. Ke riyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşsinlikle herhangi bir örgüte ait turma tamamlanmadı ve henüz bir idya da örgüt üyesine ait payla dianame hazırlanmadı. Umut Ezber’in öğrenci, sosyal medya paylaşım şımlarda bulunmadım” dedi. İstanbul’da yaşayan annesi Meral Ez ları ve katıldıkları basın açıkla Şüphelilerin nisan ayındaki tu ber, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, maları gerekçe gösterilerek 26 Kasım 2016’da gözaltına alındı. 5 öğrenci, 7 Aralık 2016’da tu ALİCAN ULUDAĞ tukluluk incelemesinde Anka bu duruma tepki gösterdi. Oğlunun tura 6. Sulh Ceza Hâkimliği, tutuk tuklandığında önce Sincan Cezaevi’ne luluk halinin uzatılmasına karar konulduğunu, iki ay sonra İzmir’e nak tuklandı. verirken gerekçesini FETÖ üyeliğine ledildiğini söyleyen anne Meral Ezber, Hacettepe Üniversitesi öğrenci dayandırdı. Bu duruma ise hâkimliğin, şunları kaydetti: “Avukatımız, soruş si Umut Kahraman Ezber, sorgusun kopyalayapıştır gerekçe yazmasının turmayı yürüten savcı ile görüştü. Sav da hiçbir yasadışı eyleme katılmadığı etkili olduğu belirtildi. cı, Karlov cinayeti soruşturmasını yü nı belirterek, “Ben Devrimci Parti üyesiyim. Partinin tüzüğü çerçevesinde fa Annenin isyanı rüttüğünü belirterek, iddianamenin hazırlanmasında aksaklık olduğunu ifade aliyetlerde bulundum. Sosyal medya Aradan 14 ay geçmesine karşın tu etti. Son görüşmemizde Ocağın 15’inde üzerinden güncel haberleri, güncel ko tuklu öğrenciyle ilgili Ankara Cumhu hazırlanacağı söylendi. O zaman avu Giden canın cezası katımız gitti, ancak yine hazırlanmadı. Bizler de çocuklarımızla birlikte mağduruz. FETÖ’cü imamlar, ifadeleri alınıp serbest kalıyorlar. Öğrencileri terörist olarak lanse edip terörist olarak gösterdiler. Hukuki işlemlerden haber alamadan zaman geçiriyoruz. Çaresiz kaldık. Tecavüzcülerin, kadın cinayeti sanıklarının iddianameleri hemen hazırlanıyor, serbest kalıyorlar. Bizim çocuklarımız neden içeride? Bu parti eğer teröristse neden kapatılmıyor da bizim çocuklarımız içeride tutuluyor? Dosyada kısıtlılık kararı olduğu için avukatımız da çocuklarımızın hangi suçtan bir yıldır yattığını bilmiyor.” Kıdem durdurma 12 yaşındaki Helin’in Sur’daki yasaklar sırasında öldürülmesine ilişkin idari soruşturmada polis memuru A.E’ye 2 yıl kıdem durdurma cezası verildi MAHMUT ORAL 12yaşındaki Helin Hasret Şen, Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçe UĞUR MUMCU sindeki sokağa çıkma yasağı sırasında 12 Ekim 2015 günü öldürüldü. Dönemin Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun talebi üzerine, polis memuru A.E. hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından idari disiplin soruşturması başlatıldı. Diyarbakır Cumhu ÖZLEMLE ANILIYOR Cezasızlık son bulsun riyet Başsavcılığı’nın açtığı adli soruşturmada ise gizlilik kararı verildi. Cumartesi Anneleri’nin 669’uncu hafta eyleminde 25 Ekim 1995’te Polis memuru A.E.’nin tayini kaybedilen Abdullah Canan’ın dosyasının İstanbul’a çıktı. İdari soruşturma dos akıbeti soruldu. Basın metnini okuyan yası da Diyarbakır Valiliği’nden alı Leyla Kaya, “Adalete yönelmiş yargıçla narak, İstanbul Valiliği’ne devredildi. ra ve hukuk devletine yönelmiş siyasi bir İstanbul’da yürütülen idari soruşturma sistem var. OHAL hukuksuzluğundan iş müfettişler tarafından tamamlandı. Po lenmiş ve 22 yıldır iç hukukta cezasız bı lis A.E’ye “Silahıyla dikkatsizlik, ted rakılmış bir insanlığa karşı suçu hatırlat birsizlik veya ihmal sonucu ölüme sebebiyet vermek ya da bu fiilin başkaları tarafından işlenmesine neden olmak” suçunu işlediği gerekçesiyle 24 ay kıdem durdurma cezası verildi Şen ailesinin avukatı, Diyarbakır Barosu Hukuk Komisyonu üyelerinden Abdullah Zeytun, Helin’in ölümüne yol açan Kobra 11 kodlu araçtan elde edilen görüntülerden olay anında herhangi bir eylem ya da kitlesel olaya ilişkin bir ihbar olmadığının anlaşıldığını söyledi. Söz konusu karara göre polis memuru A.E’nin Helin’i öldürdüğünün çok 24Ocak 1993 Pazar günü arabasına yerleştirilen bomba ile katledilen yazarımız Uğur Mumcu, özlemle anılıyor. Panellerle, söyleşilerle, fotoğraf sergileriyle, adına verilen ödüllerle anısı yaşatılan yazarımız için düzenlenen anma programlarının merkezi Ankara olacak. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag), Çankaya ci, yazar ve öldürülen gazetecilerin yakınları söz alacak. CHP Maltepe Gençlik Kolları 23 Ocak’ta, “Uğur Mumcu ve tüm demokrasi şehitlerini anıyoruz” etkinliği düzenleyecek. Küçükyalı Kültür Merkezi’nde düzenlenecek etkinlikte yazarımız Erdal Atabek, Aydın Engin, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç mak için buluştuk. 21 Şubat 1996 günü Abdullah Canan’ın ağır işkence görmüş cansız bedeni, köylüler tarafından Yüksekova Esendere karayolundaki bir menfezde bulundu. Canan, yakın mesafeden 7 kurşunla öldürülmüştür. Abdullah Canan’ı katledenler bellidir. TBMM Araştırma Komisyonu raporunda isimleri yazılıdır. Abdullah Canan’ın dosyasındaki 22 yıllık cezasızlık son bulmalıdır” diye konuştu. l İSTANBUL/ Cumhuriyet açık şekilde ortaya çıktığını dile geti Belediye ve Yenimahalle Belediyesi’nin ve gazeteci Murat Aksoy konuşma ya ren Zeytun, buna rağmen polis hakkın düzenlediği 25. Adalet Demokrasi Haf pacak. da idarece bir başka işlem yapılmasına tası etkinlikleri, 2431 Ocak 2018 tarihle Eskişehir Odunpazarı Belediyesi’nin, gerek görülmemesinin çok dikkat çekici olduğunu söyledi. Eylemin ağırlığı ortada iken verilen cezanın orantısızlığına işaret eden Zeytun “Bu ödül gibi bir ceza. Müfettişlerin polis memurunu meslekten ihraç etmelerini ve hakkında suç duyurusunda bulunmalarını ri arasında gerçekleştirilecek. Adalet ve Demokrasi Haftası’nın 24 Ocak programı saat 12.00’de “Uğur Mumcu Sesleniyor” etkinliğiyle başlayacak. Karanfil ve mumlarla Uğur Mumcu’nun sokağında düzenlenen etkinliğe Selda Bağcan katılacak. CebeciAsri Mezarlığı’nda saat 14.30’da Uğur Mumcu Parkı’nda 24 Ocak’ta düzenleyeceği anma programı, Mumcu’nun bombalı saldırıya uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının sergilendiği anıtın önünde düzenlenecek. Tören saat 13.30’da başlayacak. Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde saat 20.00’de “Uğur Mumcu Anma Konseri” beklerdik. Ancak bu olayda da cezasız anıt mezar ziyareti yapılacak. Çankaya düzenlenecek. Konsere konuk sanatçı lık kültürü bir kez daha karşımıza çık Belediyesi’nin desteğiyle saat 15:15’te olarak Sadık Gürbüz katılacak. tı” diye konuştu. Çukurambar’da Uğur Mumcu Parkı’nın Zonguldak Demokrasi Platformu’nun Soruşturma sürüncemede açılışı yapılacak. Yenimahalle Belediyesi 24 Ocak’ta gerçekleştireceği anma Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde saat programında, Uğur Mumcu’nun bilinme Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmasındaki gizlilik kararını eleştiren Zeytun,“Hukuk mücadelemizin bu yönünde de cezasızlıktan endişe ediyoruz. İstediğimiz hiçbir bilgi ve belgeye gizlilik kararı nedeniyle ulaşamıyoruz. Helin’i vuran kişinin kamu görevlisi olması nedeniyle savcının soruşturmayı keyfi bir şekilde sürüncemede bıraktığını, etkili bir soruşturma yürütmediğini düşünüyoruz. Polis için tutuklama istiyoruz. Rapordaki tespitler göz önünde bulundurulduğunda şüpheli hakkında derhal tutuklama kararı verilmesi ve hakkında 19.00’da Gürsel Gökçe’nin “Uğurlu Yıllar” adlı fotoğraf sergisi açıldıktan sonra saat 19.30’da SevdaCenap And Müzik Vakfı Kadınlar Korosu, müzik dinletisi sunacak. 58 kuruluşun katıldığı hafta, açıkoturumlarla, panellerle, söyleşilerle, fotoğraf ve belgesel gösterimleri ve müzik dinletileriyle, piyano resitaliyle devam edecek. Son gün olan 31 Ocak’ta katledilen yazarımız Muammer Aksoy’un anıtmezarı ziyaret edilecek. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Kadıköy Belediyesi’nin gerçekleştireceği “Türkiye’de Gazeteci Olmak Gazeteci Ölmek!” etkinliğinin 4.’sü, 24 Ocak Çarşamba günü saat 19.30’da Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi’nde yen fotoğraflarının yer aldığı sergi açılacak. Anma programında; CHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili Umut Oran ile gazetemizin Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Uğur Mumcu’yu anlatacak. Maden Mühendisleri Odası Lokali’nde düzenlenecek program saat 18.00’de başlayacak. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, “Uğur Mumcu’ya Saygı” başlıklı etkinlik düzenleyecek. Ankara’daki vakıf binasında 26 Ocak Cuma günü gerçekleştirilecek etkinlik, saat 14.00’te başlayacak. “Türkiye’de eğitim hakkı” başlıklı açıkoturumda Vakıf Başkanı Erdal Atıcı ve eğitimci yazar Dr. Niyazi Altunya konuşma yapacak. l İSTANBUL/ Gürbüz Topçu serbest bırakılsın İnsan Hakları Derneği Hapishane Komisyonu’nun hasta mahkumlar için her hafta Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirdiği F oturma eyleminin 304. haftasında hasta mahpus Gürbüz Topçu’nun serbest bırakılması istendi. Yapılan açıklamada, Gürbüz Topçu’nun sol gözünü kaybettiği, sol kolunu hareket ettirmekte zorlandığı belirtilerek “Hapishane Komisyonu olarak yetkililere, her insanın hapishanede de olsa kasten öldürme suçundan dava açılma gerçekleştirilecek. Etkinlikte 15 gazete Cumhuriyet haklarının olduğunu hatırlatıyoruz” de sı gerekir” dedi. l DİYARBAKIR nildi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet ‘Tek tip ülkeye yeni bir felaket getirir’ İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, tartışma yaratan uygulamadan vazgeçilmesini istedi MAHMUT ORAL Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Erkut Güre’nin tek tip kıyafetlerin Diyarbakır’daki cezaevlerine gönderildiğini, uygulama için genelgeyi beklediklerini açıklamasının ardından hukukçular ve insan hakları savunucuları, yaratacağı hak ihlallerine dikkat çerekek tek tip kıyafet uygulamasından vazgeçilmesi çağrısı yaptı. Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen: Şu anda cezaevindekiler tek tip uygulamasını protesto için haftalık görüşmeye çıkmıyor. Dolayısıy la bu uygulamayla birlikte mahkumlar hastane veya yargılamaya katılmamaları durumunda hem tedavileri aksayacak, hem de yargılamalar yapılamayacak. Savunma hakkı ihlal edilecek ağır sonuçlar doğuracaktır. Daha ağır protestolara dönüşmesinden kaygı duyuyoruz. İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici: Türkiye’nin çözülmesi gereken çok ciddi sorunları varken, böylesi ihlalleri artıracak uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiği talebimizi dile getiriyoruz. Bu dayatma ülkeye yeni bir felaket getirir. İnsanların savun ma hakkı ellerinden alınamaz. Bu hak yaşam hakkı kadar önemlidir. Çünkü biz adil, bağımsız ve tarafsız yargılamayı tarif ederken, insanların kendilerini özgürce savunabilme hakkını da bunun içinde görüyoruz. Keza uygulamaya direnenlerin aileleri ile görüştürülmeyecekleri, cezaevlerindeki birtakım haklarının kısıtlanacağı ya da ellerinden alınacağı da belirtiliyor. Bu tecrittir, izolasyondur. Bu işkencedir. 78’liler Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Gani Alkan: Cezaevinde düşüncelerinden dolayı bulunan siyasiler hükümlü değil, ceza almamışlar. Halen yargılanıyorlar. İleride tahliye edilecekler belki, belki beraat edecekler. Bu uygulama ile onlara suçlu damgası vurmaya çalışıyorlar şimdiden. İkincisi de siyasi tutukluların iradelerini teslim almak istiyorlar. Yani “benim gibi yaşayacaksın, benim gibi konuşacaksın, benim gibi düşüneceksin” anlayışının bir ürünüdür bunlar. Bu uygulamaya Diyarbakır’dan başlamaları tesadüf müdür bilmiyorum. Geçmişte de burada başladılar. Bunun uygulamaya geçirilmek istenmesi bizi kaygılandırıyor. Bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmesini istiyoruz. l DİYARBAKIR C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle