22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 12 Eylül 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 7 Başkentin yasaklı bölgesi “İşimi geri istiyorum” eylem alanı olan ve 112 gündür polis bariyerleriyle abluka altına alınan İnsan Hakları Anıtı önünde direniş sürüyor. Ankara Valiliği’nin yasak getirmesi üzerine her gün polis ekiplerinin engelleriyle karşılaşan eylemciler, İnsan Hakları Anıtı önünü boş bırakmıyor. Eylemin 307. gününde “Nuriye Semih işe geri alınsın” ve “Nazife Onay serbest bırakılsın” pankartı açan eylemciler yine polis müdahalesiyle karşılaştı. Polis ekipleri önce pankartları yırttı ardından da eylemcileri Konur Sokak sonuna kadar sürükleyerek “yasaklı bölgeden” uzaklaştırdı. ‘Nuriye ve SemihTutuklu eğitimcilerin ilk duruşması 14 Eylül’de Ankara’da yapılacak yalnız kalmasın’ Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Shetty: Derhal serbest bırakılmalılar Adalet Bakanlığı’ndan aldığı özel izin ile 9 Eylül’de Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Kampusu’na giden Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, Büyükada soruşturması kapsamında 7 diğer aktivistle birlikte ‘terörizm’ suçlamaları ile yaklaşık 2 aydır Türkiye’de tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser’i ziyaret etti. Shetty, ziyaretten 3 gün önce Eser’i ziyaret için talepte bulunmuş ancak ilk aşamada izin çıkmamıştı. Shetty, Eser’i ziyaret etmek için tutuklu bulunduğu cezaevine geldiğini belirterek, “İdil Eser ve arkadaşları Büyükada’da düzenlenen çalıştay sırasında tutuklandılar, hiçbir delil sunulmadan. Sadece insan hakları alanında yaptıkları çalışmalar nedeniyle tutuklandılar. Ben buraya hem Uluslararası Af örgütünün dayanışmasını göstermek için hem de insan haklarının suç olmadığını ifade etmek için geldim” dedi. Yaklaşık 1 saat süren ziyaret sonrası açıklamada bulunan Shetty, “Biliyorsu nuz İdil’in ailesi yok. Ve şu anda, halihazırda yakın arkadaşları da onunla görüşemiyor. Ben Adalet Bakanlığı ile görüşmemde arkadaşlarının da gelip onu ziyaret edebilmesi için bir talepte bulundum. Umarım bu talep de gerçekleşir ve arkadaşları gelip onu ziyaret eder. Eser’in “gayet iyi göründüğünü ve koşullarının da iyi göründüğünü” söyleyen shetty, “Ama onun iyi olup olmaması değil, sorun ilk başta neden şu anda tutuklu olduğudur. Büyükada’da tutuklananlar herhangi hukuksuz bir faaliyette bulunmuyorlardı. Dolayısıyla İdil’in vermek istediği mesaj, insan hakları, insan onuru için hâlâ savaşacağıdır. Af Örgütü ile birlikte, savaşacağı değerlerin arkasında duracağıdır” dedi. Shetty sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim burada tek bir talebimiz var; bu insanların derhal tahliye olabil mesi. Çünkü bu insanların şu anda tutuklu olması için hiçbir kanıt bulun muyor. Bu insanların şu anda cezaevlerinde olmalarının herhan gi bir temeli yok. Bu insanlar sadece insan hakları çalışmaları nedeniyle cezaevindeler. Dolayısı ile derhal tahliye edilmeleri gerekir.” Nuriye ve Semih için Dayanışma’da imzası bulunan demokratik kitle örgütleri, kurumlar, parti ve sendikalar, eylemlerinin 75. günü gözaltına alınarak tutuklanan açlık grevi nedeniyle sağlık durumlarının kritikleşmesiyle Sincan Cezaevi Kampus Hastanesi’nde tutulan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın 14 Eylül’de Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davası için çağrı yaptı. OHAL KHK’si işlerinden ihraç edildikten sonra Yüksel Caddesi İnsan Hakları Heykeli önünde “İşimizi geri istiyoruz” diyerek eylem yapan, ardından eylemlerini açlık grevine dönüştüren akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, açlık grevlerinin 187. gününü geride bıraktı. Yüksel Caddesi’ndeki eylemleriyle simgeleşmeleriyle birlikte tutuklanan ve 112 gündür Sincan Cezaevi’nde olan Gülmen ile Özakça’nın serbest bırakılması için Nuriye ve Semih için Dayanışma’da imzası bulunan demokratik kitle örgütleri, kurumlar, parti ve sendikalar, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nda (SES) basın açıklaması düzenledi. Yapılan açıklamada, OHAL KHK’si ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Bürosu’ndan avukat Evin Konuk, “Her türlü hak talebinin yok sayıldığı bastırıldığı bir ülkede açlıklarıyla direniyorlar. Zulme karşı direnmek insanlık onurunun bir gereğidir” dedi. Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça’nın 112 gündür eşi ve Gülmen için açlık grevinde olduğunu ve Yüksel eylemlerinden tanınan Acun Karadağ, Nazan Bozkurt, Nazife Onay ve Mehmet Dersulu’ya ev hapsi verildiğini ardından Nazife Onay’ın da tutuklandığını anımsatan Konuk, 14 Eylül’de 13.30’da görülecek dava için çağrı yaptı. l ANKARA (Cumhuriyet) 3 günlük destek grevi Açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın 14 Eylül’deki duruşması öncesinde, Nuriye ve Semih’in mücadele arkadaşları ve meslektaşları Eğitim Sen 3 No’lu Şube 3 günlük destek açlık grevi başlattıklarını açıkladılar. Toplantıda Nuriye ve Semih’e desteklerin süreceği belirtildi. Eğitim Sen 3 No’lu Şube’de Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için düzenlenen toplantıda konuşan Nursel Tanrıverdi, daha önce de pek çok açlık grevinin yapıldığını fakat Nuriye ve Semih’in halk nezdinde bu kadar kabul görmelerinin en önemli sebebinin eğitimci olmalarından kaynaklandığını ifade etti. Direnmeye ve arkadaşları için mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Tanrıverdi, “Biz bu işleri kolay kazanmadık, anne babalarımızın emeğiyle kazan dığımız bu işler bize annemizin ak sütü kadar helaldir, bu aslında bize meydan okumadır, biz susmayı değil direnmeyi tercih edenlerden olduk, arkadaşlarımızı faşizmin elinden alana kadar mücade etmeye devam edeceğiz” dedi. Toplantıda ayrıca Nuriye ve Semih için 14 Eylül’de yapılacak duruşma öncesinde 3 günlük destek açlık grevi yapılacağı vurgulandı. l İstanbul/Cumhuriyet ‘Reis’e hakaret soruşturması! Cenk Yiğiter Akademisyen Cenk Yiğiter, ‘Eskiden reis denilince aklıma Temel Reis gelirdi, artık yav...n biri geliyor’ diye yazınca Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretle suçlandı ALİCAN ULUDAĞ Kanun hükmünde kararname ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen akademisyen Cenk Yiğiter hakkında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Hakkında zorla getirilme talimatı verilen Yiğiter, çarşamba günü ifade verecek. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) sözleşmeli öğretmen alımı için geçen yıl düzenlediği sözlü sınavda öğretmenlere, “Reis deyince aklınıza kim geliyor” diye sorulması tartışma yaratmıştı. KHK ile ihraç edilen akademisyen Cenk Yiğiter, o dönemde Facebook hesabında, “Eskiden reis denilince aklıma Temel Reis gelirdi, artık yav...n biri geliyor” diye yazdı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şikâyet üzerine Yiğiter hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla soruşturma başlattı. Hakkında zorla getirme kararı alınan Yiğiter, yaptığı açıklamada “Görüldüğü üzere bu cümlede ne Cumhurbaşkanı var ne de başka bir devlet ‘büyüğü’. Reise hakaret suçu diye de bir suç yok sanıyorum, malum ülkemiz reislerden geçilmiyor” dedi. l ANKARA Silah fuarında Türkiye’ye tepki Britanya’da başkent Londra’da, ülkenin en büyük silah fuarının düzenlendiği ExCeL Sergi ve Uluslararası Kongre Merkezi’nin önünde önceki gün 200 Britanyalı Kürt protesto gösterisi düzenledi. Eylemciler, Başbakan Theresa May’e, silahların Türkiye’de ve Suriye’de Kürtlere karşı kullanıldığı gerekçesiyle Ankara hükümetine silah satışının durdurulması çağrısında bulundu. Haberde Britanya ile Türkiye arasında 100 milyon poundluk savaş uçağı anlaşması hatılatıldı. Eyleme katılanlardan Cambridge Üniversitesi sosyoloji öğrencisi Dilar Dirik’in (26) “Türkiye’yi silahlandırarak Theresa May, uluslararası koalisyonun desteklediği IŞİD’e karşı Kürt direnişini baltalıyor. Silah ticareti dünyada savaşın, baskının en önemli nedenlerinden ve Britanya bunda suç ortağı” sözlerine yer verildi. Karacagil’in fotoğrafını taşıyan 14 kişiden 11’ine tahliye Kırmızı fularlı kız olarak bilinen Ayşe Deniz Karacagil’in fotoğraflarını taşıdıkları gerekçesiyle yargılanan 11’i tutuklu 14 kişi dün Çağlayan’daki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hâkim karşısına çıktı. Duruşmayı tutukluların ailelerinin yanı sıra HDP milletvekili ve Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran da izledi. İlk savunmayı yapan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) MYK Üyesi ve Özgür Gençlik Dergisi Editörü Ali Deniz Esen, Gezi Parkı eylemlerinin yıldönümünde her yıl olduğu gibi bu yıl da Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla gittiğini söyledi. Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) PM Üyesi Ali Haydar Akdeniz ise Gezi’nin 4. yıl eylemine katıldığını belirterek “Gezi’de katledilen arkadaşlarımızı andık. Hiçbir yasadışı slogan atılmadığı, yasadışı bir pankartın olmadığı bir açıklamaya katılmak suç değildir. IŞID’e karşı savaşırken hayatını kaybedenleri anmak suç değildir. Gözaltına alındığımda üzerimden çıkan ve suç sayılan Atılım gazetesi de yasaldır. Demokratik hakkı mı kullandığım için 3 aydır özgürlüğümden mahkum bırakıldım, tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu. HDP Sarıyer İlçe Eşbaşkanı Köksal Doğan ise suçlamaya konu edilen sosyal medya paylaşımlarının suç olmadığını söyledi. LÖB üyesi Samet Koç, gözaltına alındığında üzerinde bulunan notların yasal dergi ve fanzinlerle ilgili olduğunu, iddianamede bunların yasadışı olarak gösterildiğini söyledi. Tutuklandığı için üniversite sınavına giremediğini aktaran Koç, mağduriyetinin giderilmesi için tahliyesini talep etti. ESP üyesi Serkan Zorlu, şunları ifade etti: “Ben orada Gezi’de katledilen gençlerin fotoğraflarını da taşıyabilirdim. IŞID yüzünden Suruç’ta birçok arkadaşımızı kaybettik biz. Bu yüzden Ayşe Deniz’i andım. Ayşe Deniz ile ilgili bir videoyu paylaşmam da suç sayılıyor. O video bir haber sitesinden alıntıydı.” Mahkeme heyeti savunmaların ardından aralarında ESP MYK üyesi Özgen Sadet, SGDF MYK üyesi Ali Deniz Esen, ÖGK Koordinasyon üyesi Gizem Kılıç, SKM İstanbul Sözcüsü Gülçin Aykul’un da bulunduğu 11 kişi hakkında tahliye kararı verdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle