Katalog

DUNYA Türkmenlerden referanduma veto Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, 25 Eylül’de planlanan bağımsızlık referandumundan geri adım atmazken Irak Türkmen partileri, Irak anayasasına aykırı olması sebebiyle referanduma katılmayı reddettiklerini belirten bir bildiri yayımladı. İHA’nın haberine göre bildiride, “Kerkük Bölge Meclisi’nin, 29 Ağustos’ta Arap ve Türkmenlerin katılmadığı bir oturumda aldığı referanduma katılma kararının tek taraflı olduğu, hukuki geçerliliğinin bulunmadığı ve Türkmen partileri tarafından kabul edilmediği, sonuçlarının tanınmayacağı” açıklandı. Irak’ın kritik dönemden geçtiği, teröristlere karşı zaferin kazanılmasının ve Havice’nin kurtarılmasının beklendiğine dikkat çekilerek yapılması gerekenin terörizme karşı bütün güçlerin birleştirilmesi olduğu ifade edildi. Pazar 10 Eylül 2017 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: EMİNE BİLGET 7 Deyr ez Zor kapışması Suriye’nin Irak’a uzanan stratejik hattaki, petrolgaz yataklarıyla öne çıkan bölgesi Deyr ez Zor’da ordu IŞİD kuşatmasını kırarak merkeze doğru ilerlerken Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) de vilayetin doğusuna yönelik cihatçılara karşı taarruza başladığı bildirildi. Görüntüde “ortak düşman” IŞİD’e karşı gerçekleşen ancak stratejik bölgede sahada kimin hâkim olacağına ilişkin nihai kapışmanın yaklaştığı yorumlarını da getiren bu hamleyle birlikte gözler sahadaki ana oyunculardan ABD ile Rusya’ya çevrildi. Esad yönetimiyle savaşan silahlı grupların 2013’te Deyr ez Zor’da ele geçirdiği bölgeleri 2014’te alan IŞİD, hükümetin elinde kalan, 93 bin nüfuslu bölgeyi ve askeri üssü kuşatmaya almıştı. Suriye ordusu, 6 yıllık savaşın gelip düğümlendiği yer olarak görülen Deyr ez Zor vilayetinin aynı isimli kentinde 3 yıllık IŞİD kuşatmasını bu hafta kırmıştı. Bu ilerleyişte Rusya, özellikle hava operasyonlarıyla önemli rol oynadı. ‘ABD ile koordineli’ IŞİD’in kalesi Rakka’da ise Ankara’nın terör örgütü olarak gördüğü YPG’nin ana bileşeni, ABD destekli SDG nihai hedefli operasyonlarını sürdürürken bu oluşum bünyesindeki “Deyr ez Zor askeri konseyi”nin komutanı Ahmet Ebu Hawla geçen ay sonu, birkaç hafta içinde Deyr ez Zor’a saldırı başlatacaklarını duyurmuştu. Birliklerin halihazırda Deyr ez Zor içine girdiğini, bazı köyleri IŞİD’den aldığını söyleyerek bünyelerinde Arap ve Deyr ez Zor’lu 4 bin savaşçı bulunduğunu da belirtmişti. Dün yabancı ajanslara yansıyan haberlerde “Deyr ez Zor askeri konseyinin” Fırat’ın doğusunu IŞİD’den temizlemek üzere geniş çaplı ope Suriye’nin enerji zengini bölgesini IŞİD’den geri almak üzere gerek Rusya destekli ordu gerekse ABD destekli SDG iki koldan taarruza girişti rasyon başlattığı duyuruldu. AFP ajansı Ebu Hawla’nın Haseke bölgesinde Ebu Fas köyünde düzenlediği basın toplantısında, IŞİD’e yönelik Haseke’deki operasyonların süreceğini söylediği ancak güneye doğru stratejik Deyr ez Zor’a ilerlemenin de kaçınılmaz olduğunu eklediğini aktardı. Ebu Hawla, Rusya ya da Suriye ordusuyla koordineli olmadıklarını belirtirken diğer yandan operasyonun ABD liderliğindeki IŞİD karşıtı koalisyonla iletişimle gerçekleştiğini de vurguladı. İlk çatışmalarında ABD destekli koalisyon güçlerinin hava SDG’ye bağlı “Deyr ez Zor askeri konseyi” (solda) bölgenin doğusunda IŞİD’e karşı geniş çaplı operasyona başladıklarını duyurdu. operasyonlarıyla destek verdiğini, böylelikle bölgede 30 km. ilerlediklerini söyledi. Reuters konseyin komutanlarından Ahmed Ebu Kholeh’in de kent merkezine girip girmeme konusunda net bir açıklama yapmazken sahadaki duruma göre karar alacaklarına değindiğini aktardı. ‘Merkeze girmeyecekler’ Habere göre Ebu Khole, Suriye ordu güçleriyle çatışacaklarını düşünmediğini, ancak ateş açılması durumunda buna yanıt vereceklerini de vurguladı. Rus Sputnik’in haberinde ise SDG’nin IŞİD’in Deyr ez Zor kentinin doğusundaki varlığını ortadan kaldırmak için 10 bin savaşçıy Suriye ordusu üs kuşatmasını kırdı Suriye devlet televizyonu hükümet güçlerinin Deyr ez Zor bölgesinde Teym petrol sahasını IŞİD’den aldığını duyurdu. Ayrıca ordunun bölgede hava üssündeki IŞİD kuşatmasını da kırdığı haberleri gündeme yansıdı. Suriye ve Rus askeri kaynakları da önümüzdeki günlerde kent merkezinde de kontrolün tümüyle IŞİD’den alınacağı yönünde açıklamalar yaptı. la operasyon başlattığı kaydedildi. SDG’nin Suriye ordusu tarafından alınacağı belirtilen kentin merkezine girmeyeceği, kentin doğu kırsalındaki bölgeleri alacağı savunuldu. Haberde geçen haziranda ABD savaş uçağının Suriye jetini vurduğu, SDG’nin ise ordu güçlerini mevzilerini bombalamakla suçladığı hatırlatırılarak son gelişmelerin kalabalık savaş alanlarında çatışma riskini artırdığına işaret edildi. ‘Kim aradı’ krizi çıktı YARIM ASIRLIK EVLERİNDEN ÇIKARILDILAR İsrail polisi Doğu Kudüs’ün Şeyh Jarrah semtinde Şamesneh ailesini 50 yıldan fazla süredir yaşadıkları evlerinden çıkarmak isteyince ortalık karıştı. Şamesneh ailesinin 1964’ten beri yaşadığı ev, 1948 savaşından önce Yahudi bir aileye aitti. Kudüs Şehir Konseyi evin Yahudi aileye geri verilmesine karar vermiş, 2013’te İsrail Anayasa Mahkemesi, Filistinli ailenin evi boşaltmasına hükmetmişti. Aralarında 84 ve 75 yaşındaki iki aile büyüğünün de bulunduğu sekiz kişilik Filistinli ailenin tahliyesi sırasında çıkan olaylarda iki üyesi gözaltına alındı. Hamas’ın gözü Kahire’de Hamas lideri İsmail Haniye, gö reve geldikten sonra ilk ziyaretini dün Mısır’a gerçekleştirdi. Örgütten yapılan açıklamada Haniye liderliğindeki heyetin Mısır’daki yetkililerle Hamas yönetimindeki Gazze’ye yönelik ablukayı hafifletmenin yanı sıra Hamas ve El Fetih arasındaki uzlaşma gibi iki tarafı da ilgilendiren konuları ele alacağı belirtildi. Mısırlı yetkililer görüşmeler ile ilgili yorum yapmadı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, Hamas’ı ülkesinde terörizme destek olmakla suçlamış, Hamas Kahire hükümeti ile ilişkileri düzeltme arayışına gitmişti. BM’den AB’ye Libya tepkisi İç savaşın, kaosun hüküm sürdüğü Libya’da sığınmacı krizine ilişkin Birleşmiş Milletler’den (BM) Avrupa Birliği’ne (AB) sert çıkış geldi. BM, AB’yi Libya’daki sığınmacıların karşı karşıya kaldığı acımasızlığa gözlerini kapatmakla suçladı. AB’ye bir an önce Libya’da sıkışıp kalan, merkezlerde kötü şartlarda tutulan sığınmacıların korunması yönünde acil eylem çağrısı yaptı. İtalya ile AB kurumları Libya sahil güvenliğine Akdeniz’de insan kaçakçılarının engellenmesi, sığınmacı akınının önüne geçilmesi için finansaleğitim desteği veriyor. Libya sahil güvenliğinin yakaladığı sığınmacılar gözaltı merkezlerine götürülüyor. Daha önceleri taraf olduğu Körfez krizinde arabulucu saptırdığını” öne sürdü. Suudi Dışişleri yetkilisi “Görünen o ki Katar luğa soyunan ABD Başkanı Do yönetimi diyalog konusunda cid nald Trump’ın Körfez krizinde Ri di değil ve daha önce izlediği red yad ve Katar ile ayrı ayrı görüş dedilen politikayı sürdürüyor” ifa mesinin ardından Katar Emiri Te desini kullandı. Suudi Arabistan’ın mim bin Hamad el Tani’nin, Su QNA’nın Suudi Veliaht Prens ile udi Arabistan Veliaht Prensi Mu Katar Emiri arasındaki görüşme hammed bin Selman ile yaptı için ilk girişimin Riyad’dan geldiği ğı telefon görüşmesinde protokol haberine kızdığı belirtildi. SPA’nın krizi yaşandı. Krizin Doha kay haberinde ise iki ülke arasında naklı haberlerde telefon görüşme ki kontağın ve diyalog talebinin sini Riyad’ın istediği iddialarına Suudi Arabistan’ın tepki göstermesiyle alevlendiği savunuluyor. ABD Başkanı Trump perşembe günü Katar krizine arabulucuk yapan Kuveyt heyetiyle bir araya gelmişti. Katar’dan geldiği aktarıldı. Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El Ahmet El Sabah’ın Washington Telefon görüşmesi Riyad ve Ka cak bir süre sonra Suudi Arabistan, ziyaretinde, Katar’ın “13 maddeyi tar arasında, haziran ayında Suu Katar “açık bir şekilde tutumunu orta müzakereye açığız” mesajını ileterek di Arabistan, Bahreyn, Mısır, Birle ya koyuncaya kadar” diyalog seçeneği Trump’tan arabuluculuk yapmasını is şik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başını çektiği ülkelerin Katar’a, “terörizme destek verdiği, İran’la yakınlaştığı” gerekçesiyle Washington yönetiminin de desteklediği abluka uygula ni devre dışı bıraktığını açıkladı. Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’nın, dışişleri bakanlığında görevli ismi açıklanmayan bir yetkiliye dayandırdığı habere göre Riyad, Katar Emiri Te temiş, ABD Başkanı’ndan buna olumlu yanıt gelmişti. Suudi Arabistan haber ajansı SPA’da önceki gün ortak bir açıklama yayımlayan Suudi Arabistan, Bayreyn, Mısır, BAE, “Müzakere maya başlamasının ardından gerçek mim bin Hamad el Tani’nin, Suudi Ara ler ancak hiçbir ön şart olmadan baş leşen ilk resmi temastı. bistan Veliaht Prensi Muhammed bin layabilir” demişti. Uluslararası haber ‘İletişimi kestik’ Selman ile yaptığı telefon görüşmesi ajansları bu açıklamayı, dörtlünün nin ardından “aleni bir şekilde tutumu 13 maddenin kayıtsız koşulsuz kabu Görüşmenin ardından SPA, Katar nu ifade eden net bir açıklama” yapın lü konusunda ısrarcı olduğu yönün Emiri’nin “masaya oturulması ve 4 ül caya kadar Doha yönetimi ile diyalog de yorumlamıştı. 13 madde arasında, kenin taleplerinin görüşülmesi “ yö ve iletişimi kesti. Katar’da Türkiye askeri üssünün ka nünde isteğini dile getirdiği, Suudi Veliaht Prens’in ise “krizin çözümü için iki temsilci” teklif ettiğini yazdı. An Yetkili, görüşmeyle ilgili Katar resmi haber ajansı QNA’da yayımlanan haberde Doha yönetiminin “gerçekleri patılması, İran’la ilişkilerin kesilmesi, Al Jazeera televizyonunun kapatılması gibi şartlar bulunuyor. BREXIT KARŞITLARI VAZGEÇMİYOR Britanya’nın başkenti Londra’da binlerce kişi, geçen yıl düzenlenen referandum ile karar verilen ve ülkenin Avrupa Birliği’nden ayrılması anlamına gelen Brexit’i protesto etti. “Avrupa için Yürüyüş” adı verilen gösteride eylemciler “Brexit’i yeniden düşün ve reddet” sloganıyla yola çıktı. Başbakanlık binasının bulunduğu Downing Street 10 numarada Başbakan Theresa May’i protesto eden göstericiler parlamento önüne yürüdü. Eylem, yarın akşam parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası’nda yapılacak olan “Büyük İptal Yasası Tasarısının” oylaması öncesinde geldi. Büyük İptal Yasa Tasarısı olarak adlandırılan düzenlemeyle AB yasalarına iç hukuk karşısında üstünlük sağlayan “Avrupa Toplulukları Yasası”nın iptal edilmesi öngörülüyor. Eylemcilerin AB bayraklarının yanında taşıdığı bazı pankartlarda bakanların fotoğraflarının yanında “Yardım edin! Deli insanlar tarafından ele geçirilen bir adada mahsur kaldık” ifadeleri kullanılırken bazılarında “Kontrolü bu palyaçolardan geri alın” denildi. Stoltenberg Estonya’da NATO birliklerini ziyaret etti. ‘Son 30 yılın en tehlikeli dönemi’ NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e göre dünya şu anda son 30 yıldaki en tehlikeli dönemini yaşıyor. Stoltenberg, Guardian gazetesine verdiği söyleşide “30 yıllık kariyerinde daha tehlikeli bir dönem yaşayıp yaşamadığı” yönündeki soruya “Aynı anda pek çok sorunun yaşandığı bugünün daha tahmin edilemez ve daha zor olduğu” yanıtını verdi. Baltık ülkesi Estonya’nın Tapa kentinde NATO’ya bağlı Britanya askerlerini ziyaret eden Stoltenberg, “Kuzey Kore’de kitle imha silahlarının yaygınlaşmasına, terörizme, istikrarsızlığa, daha iddialı Rusya’ya” dikkat çekerek “Daha tehlikeli bir dünya” ifadelerini kullandı. Siyasi çözüm vurgusu Stoltenberg, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kuzey Kore’nin füze ve nükleer denemelerinin ardından savaş yanlısı tutumuna destek verip vermediği konusunda ise “Potansiyel askeri operasyonlar konusunda spekülasyon yapmaya kalksaydım, bu sadece durumun belirsizliğini ve zorluğunu artırırdı. Bence benim görevim buna katkıda bulunmamak. Politik, müzakere edilmiş bir sonuç bulma çabalarını destekleyeceğim” ifadalerini kullandı. NATO Genel Sekreteri, “Kore yarımadasındaki krize askeri bir çözüm düşünüp düşünmediğine ise “Bence şu anda en önemli şey krize politik bir çözüm bulabileceğimiz bir durumu nasıl yaratacağımıza bakmak. Aynı zamanda Güney Kore ve bir dereceye kadar Japonya tarafından yürütülen askeri mesajı anlıyorum ve destekliyorum, kendilerini savunma hakları var. Ayrıca Kore’de ABD güçlerini destekliyorum” yorumunu yaptı. Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya’daki birliklerin Rusya’ya “bir NATO müttefikine saldırı hepsine saldırıdır” mesajını verdiğini belirten Stoltenberg, “Doğu Avrupa’nın güvenliğinden emin olduğunu” söyledi. Johnson tankta... Rusya’nın Britanya Büyükelçiliği, Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson’un Estonya’daki “tank gezintisini” yansıtan fotoğrafı ti’ye aldı. Rus büyükelçiliğinin Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Rusya Dışişleri Bakanı (Sergey) Lavrov’un görüşünü iletmek için tanka ihtiyacı yok. Onun tarzı, değişen şartlarda tutarlı kalmak” ifadeleri kullanıldı. Johnson, Estonya’nın Tapa kentinde Britanya askerlerinin görev yaptığı NATO üssünü ziyaret ederek Challenger tank ile tur atmıştı. ‘5 bin kişilik hedef listesi’ Almanya’nın MecklenburgVorpommern bölgesinde geçen hafta gerçekleşen iki terör şüphelisine yönelik polis baskınında içinde 5 bin ismin yer aldığı olası hedef alınacaklar listesinin bulunduğu iddia edildi. Alman Die Welt’in haberine göre, listede 100’ü aşkın politikacı da var. Zanlılardan birinin açığa alınan bir polis olduğu, görevdeyken işteki bilgisayardan hedef isimlere ait adres dahil kişisel bilgileri topladığı savunuluyor. Bu iki kişinin özellikle sığınmacılara yönelik açık kapı politikasına yönelik muhalif görüşleriyle bilindiği kaydediliyor. Mühimmat depolamışlar İddiaya göre, zanlılar bu sığınmacı politikanın ülkeyi mahvedeceğini düşünerek mühimmat ve yiyecek stoklamış. Zanlıların listedekileri kaçırmayı ya da öldürmeyi planladıkları iddiasına ilişkin soruşturma sürerken hedef gösterdikleri arasında Başbakan Angela Merkel’in Hıristiyan Demokratlar Partisi’nden de isimler var. C MY B