Katalog

Salı 25 Nisan 2017 6 şehitler uğurlandı Şırnak’ta önceki gün şehit olan 2 asker Tekirdağ ve Niğde’de düzenlenen törenlerle toprağa verildi Şırnak’ın kuzeyinde bulunan Bestler hidi uğurlamaya gelen yaklaşık 5 bin ki Dereler bölgesinde terör örgütü şilik kalabalık Türk bayrakları taşıyıp Tur PKK’ye yönelik düzenlenen operasyon gut Kurtçu’yu son yolculuğuna uğurladı. da çıkan çatışmada şehit olan iki asker dün memleketlerinde düzenlenen tö 1 gün önce helallik istedi renlerle son yolculuklarına uğurlandı. Şehit Uzman Çavuş Efe Osman Apay Şehitlerden Jandarma Uzman Çavuş dın için ise Niğde’de tören düzenlendi. Turgut Kurtçu için memleketi Tekirdağ’ın Apaydın’ın Türk bayrağına sarılı cenaze Hayrabolu ilçesine bağlı Cambazdere si önce Şahinali Mahallesi’ndeki evine ar köyünde tören düzenlendi. Şehidin ce dından Ovacık Köy meydanına getirildi. nazesi ilk olarak evine götürüldü ve aile Şehidin eşi Meltem, annesi Ayşe Apay sinin isteği üzerine açıldı. Annesi Yase dın gözyaşlarına boğulurken, çocukları 4 min, babası Ahmet, kardeşleri ve eşi Öz yaşındaki Hasan Bora ve 1 yaşındaki Mus ge şehidi son kez gördü. Anne Yasemin tafa babasının tabutu başında asker kı Kurtçu “Oğlumun gözleri açık, yavrum yafetiyle bekledi. Şehidin annesi sağlık gülüyordu” diyerek gözyaşlarına boğul görevlilerinin desteğiyle törene katılır du. Şehit eşi Özge Kurtçu’ya yakınlarına ken, “Vatan sağ olsun. Annem en büyük sarılarak, “Ağabey götürmesinler, ora yere gittin, en büyük mertebeyi aldın” ya gidenler geri gelmiyor. Ne olur götür diye ağıt yaktı. Cenaze namazını kıldıran mesinler” dedi. Cambazdere Camisi’nde Niğde Müftüsü Alaaddin Gürpınar, kah törende ise çocukları 2 yaşındaki Defne raman şehidin 1 gün önce ailesini araya ve 4 yaşındaki Doruk, babalarının tabutu rak “belki bir daha görüşemeyiz” diye başında ağladı. Törende oğlu Doruk, ba rek helallik aldığını söyledi. Şehidin ce basının tabutu başında beresini takıp as nazesi Ovacık Köyü mezarlığında topra ker selamı verdi. 500 nüfuslu köyde şe ğa verildi. l DHA/ İHA Şehit eşinin tabutuna sarılan Özge Kurtçu, “Niye duymuyorsun beni” diye ağladı. Savcı bağlantı peşinde ABD’de tutuklu yargılanan Sarraf ve Atilla hâkim karşısına ilk kez birlikte çıkarıldı. Savcılık, Sarraf’ın Türkiye ve İranlı üst düzey yetkililerle bağlantılı olduğunu söyledi Rüşvet alan hâkim tutuklandı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada bir şüpheliyi tahliye etmek için 50 bin dolar rüşvet aldığı iddiasıyla gözaltına alınan İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı H.A. ile rüşvet verdiği iddia edilen avukat S.B. tutuklandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından geçen cumartesi sabahı adliyeye sevk edilen hâkim H.A. ve avukat S.B’nin çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’nde yapılan sorguları gece yarısına dek sürdü. Hâkim H.A.’nın avukatı Ahmet Yıldız savunmasında, müvekkilinin rüşvet aldığı iddia edilen işadamını tahliye etmediğini, işadamını başka hâkimin tahliye ettiğini söyledi. Mahkeme, Hâkim H.A. ve avukat S.B.’yi, ses kayıtlarını, suçüstü esnasında ele geçen parayı, tanıkları gerekçe göstererek tutuklanmalarına karar verdi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Sütçüden garip ‘ByLock’ savunması Elazığ’da FETÖ soruşturması kapsamında Elazığ Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık Faruk M., örgütün gizli haberleşme programları “ByLock” ve “Tango” kullandığının sorulması üzerine, “Süt satıcısı olduğum için kullanmış olabilirim” dedi. Sanık Faruk M, hakkındaki suçlamaları reddetti. Savcı, esasa ilişkin mütalaasında sanığın “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti de, sanığın 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilmesine karar verdi. l İHA ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları delme, bankacılık sahteciliği ve kara para aklama suçlamaları ile tutuklu olarak yargılanan işadamı Rıza Sarraf ve Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hâkim karşısına ilk kez birlikte çıktı. Amerikanın Sesi’nin haberine göre, Yargıç Berman, Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gizlice görüştükleri ortaya çıkan Sarraf’ın avukatlarından eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani ve eski ABD Adalet Bakanı Michael Mukasey’in, Atilla’nın davasına da müdahil olup olmayacaklarını sordu. Atilla’nın avukatı Victor Rocco, bu konunun ilerleyen günlerde belli olacağını söyledi. Yargıç Berman, Giuliani ve Mukasey’nin davadaki rolleriyle ilgili belgelerin en geç 27 Nisan’a kadar kendilerine sunulmasını istedi. Savcılık makamı, Sarraf hakkındaki suçlamaların ABD çıkarları açısından ‘ciddi ve tehlikeli’ olduğunu, bu durumun savunma tarafından küçümsendiğini belirtti. Savcılık, Sarraf’ın Türkiye ve İranlı üst düzey yetkililerle bağlantılı olduğunu söyledi. Duruşma sonunda Mehmet Hakan Atilla, “Benim bu olaylara bir ilişkim olmadığını Türkiye’nin bilmesini istiyorum” dedi. Atilla’nın avukatı, duruşma için belirlenen 21 Ağustos tarihinin daha sonraki bir tarihe alınmasını talep etti. Bir sonraki duruşma 2 Mayıs tarihinde görülecek. Sarraf ve Atilla mahkemeye lacivert renkli mahkum giysileri içinde getirildi. CHP’li Sağlar: ABD’ye ne sözü verdiniz? CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Şubat ayında gerçekleşen, aralarında ABD Başkanı Donald Trump’a yakınlığı ile bilinen ve Rıza Sarraf’ın avukat olarak tuttuğu New York eski Belediye Başkanı Rudolph Giuliani’nin Türkiye ziyaretine ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Sağlar, Giuliani’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşerek ABD’nin Ortadoğu’daki planlarına “evet” denmesi karşılığı Zarrab’ı serbest bırakmayı teklif ettiklerini ve anlaşma sağlandığına ilişkin ABD basınındaki iddiaları Başbakan Yıldırım’a sordu. Giuliani’nin ABD’de mahkemeye verdiği ifadede, dava sürecindeki rolünün “Türkiye ile ABD arasında, Amerikan ulusal çıkarlarına uygun bir anlaşma sağlamak” olduğunu ifade ettiğini belirten Sağlar, ”Zarrab için Cumhurbaşkanı’nın pazarlık yaptığı iddiası doğru mudur? Bu pazarlığın ana maddeleri nelerdir? ABD ve Türkiye arasında yapıldığı iddia edilen anlaşmada; Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinden tamamen çekileceği doğru mudur? Eğer bu pazarlık doğru ise; Türkiye Zarrab için, başka ne sözler vermiştir” diye sordu. 41 SANIKLI YASİN BÖRÜ DAVASINDA MAHKEME KARARINI AÇIKLADI 16 kişiye müebbet hapis Jet Fadıl örneğiyle tahliye istediler FETÖ’nün adliye yapılanmasına ilişkin 87’si tutuklu 129 sanık hakkında, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan açılan davanın ilk duruşması dün başladı. Katip olan sanıklar ‘ByLock’u kullanmadıklarını, örgütle de bir bağlantılarının olmadığını savundu. Kamuoyunda Jet Fadıl olarak bilinen Fadıl Akgündüz’ün tahliye edilmesini örnek veren sanıklar, “Jet Fadıl’ın 2 bin 443 yıla kadar hapsi isteniyordu. 15 ayda tahliye oldu. Bizim çoktan tahliye edilmemiz gerekirdi” dediler. l İSTANBUL/Cumhuriyet Diyarbakır’da 6 8 Ekim 2014’te Kobane protesto ra hükmü açıkladı. Sanıklardan 16’sı “canavarca hisle veya ları sırasında Yasin Börü, Ah eziyet çektirerek öldürme” ile met Dakak, Riyat Güneş ve Ha “devletin birliğini ve ülke bü san Gökguz’un öldürülmesiy tünlüğünü bozmak” suçların le ilgili 41 sanıktan 16’sı “ca dan beşer kez ağırlaştırılmış navarca hisle veya eziyet çek müebbet, ikisi ağırlaştırılmış tirerek öldürme” ile “devle müebbet hapis cezasına çarp tin birliğini ve ülke bütünlü tırıldı. Mahkeme, suça sürük ğünü bozmak” suçlarından beşer kez ağırlaştırılmış müeb Yasin Börü lenen 6 çocuğu ise 110’ar yıl hapse mahkum etti. Sanıklara, bet hapis cezasına çarptırıldı. “adam öldürmeye teşebbüs”, “konut do Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır’dan kunulmazlığını ihlal”, “terör örgütü pro Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine alı pagandası yapmak” gibi suçlardan ayrı nan davanın dünkü duruşmasında mah ca ceza verildi. 14 sanık için beraat ka keme heyeti, müdahillerin son beyanla rarı verilirken, 3 firari sanığın dosya rını, sanıklar ve avukatlarının esas hak sının ise ayrılmasına karar verildi. kındaki savunmalarını dinledikten son l ANKARA / Cumhuriyet 2 hâkime 10’ar yıl hapis cezası FETÖ/PYD soruşturmaları kapsamındaki tutukluların tahliyesini kararlaştıran ve meslekten ihraç edilen hâkimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer’e “silahlı terör örgütü üyeliği” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından 10’ar yıl hapis cezası verildi. Mustafa Başer, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile aralarında Yurt Atayün ve Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 63 polis hakkında tahliye kararı vermesinin ardından açığa alınmış ve tutuklanmıştı. Metin Özçelik ise yetkisi olmadığı halde asliye ceza mahkemesi hâkimi olarak, FETÖ soruşturmalarında tutukluların İstanbul’da 10 ayrı sulh ceza hâkiminin reddi talebini kabul etmişti. l Haber Merkezi Eren Erdem: Bakan Işık ile Öksüz görüştü CHP’li Eren Erdem, darbe girişimin den bir gün önce Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile darbe girişiminin firari sanığı Adil Öksüz’ün görüştüğünü iddia etti. Erdem, “Işık’a soruyorum, 14 Temmuz’da Sakarya’da ne işi vardı?” dedi. CHP milletvekili Erdem, Tele 1 televizyonunda katıldığı programda çarpıcı iddialarda bulundu. Erdem “Bazı bakanlar, 14 Temmuz’da, Sakarya’da Adil Öksüz’le ne konuşuyordu? Görüntüleri var. Görüntülerin kimde olduğunu onlar da biliyor, Milli İstihbarat Teşkilatı da biliyor. Buna rağmen kabinedeler. Tabiri caizse savunmanın başındalar, orduyu teslim etmişiz bu adamlara. Fikri Işık’a soruyorum, 14 Temmuz’da, Sakarya’da ne işi vardı? Hakan Fidan’ın, 14 Temmuz’da, Hulusi Akar’la 6 buçuk saat Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın bahçesinde ne işi vardı? Açıklasınlar. Ordunun içinde alçak bir şebeke operasyon yapıyor, bundan haberiniz vardı da, bu milletin tankların önünde ölmesine göz mü yumdunuz? Benim iddiam değil bu, FETÖ iddianamesinde var, kamera kayıtları var” diye konuştu. l Haber Merkezi haber TASARIM: YALÇIN ERZAN AKP yüzde 10’luk Hayır’ı nasıl kırdı ve başkanlık seçimleri meselesi 4 Seçim öncesi yazılarımda şuna işaret etmiştim: AKP’nin evet çıkartmasının önündeki en büyük engel, AKPRTE iktidarına evet diyenlerden yüzde 10’a yakın bir kesiminin, frensiz bir reislik sistemine geçişe hayır demesidir. 15 Temmuz 2016 öncesi yapılan kamuoyu yoklamalarında, başkanlık sistemine evet diyenlerin oranı en çok yüzde 38’e çıkmıştı. 15 Temmuz 2016 Fethullahçı darbe girişiminden sonra bir araştırma yapıldı mı bilmiyorum. Anket şirketlerinin genel kanaatine göre, AKP’ye oy veren seçmen oranı yüzde 4446 civarında. Şüphesiz yüzde 41’in altını gördüğü gibi, yüzde 49’un üzerine de sıçradı. 2011 genel seçimleri: 49.83 2015 Haziranı’nda: 40.87 2015 Kasımı’nda: 49.46 Peki Referandum’da bu oy oranına ulaşabilir miydi ve başkanlık sistemine karşı direnci nasıl aşabilirdi? Her seçimde düşmanlar gerek 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin, Başkanlığa direnci aşmada katkısı ne kadar oldu? Elimde veri yok, ama olmadığını söylemek abesle iştigal olur. Yüzde 40’ın ne kadar üzerine çıktı? 2017 Referandum sürecine girildiğinde, AKP’nin anket şirketleri, Referandum’da AKP’lilerin destek oyunu yüzde 4446’larda tahmin ediyorlardı. MHP’nin parçalanacağı belli olunca (yüzde 7 Hayır’a kaçtı, tahminleri var), AKP henüz yüzde 50’nin altında seyrediyordu. Düşmanlar gerekiyordu, her seçimde olduğu gibi. AKP ve lideri kamplaştırmanın, ötekileştirmenin adıdır. Geriye doğru gidin, her seçimde bir düşman buldu ve seçim kampanyaları sürecinde “düşmanı” parçalamaya çalıştı. Bu bazen MHP, bazen CHP ve bazen de HDPKürtler oldu. Bazen de ikisi veya üçü birden. Bu kamplaştırıcıötekileştirici politikasını, seçmenini kendi çevresinde tutmanın önemli bir tutkal aracı olarak kullandı. Bunları biliyoruz. HollandaAlmanya düşmanlığının etkisi? Bu kez Hollanda ve Almanya düşmanlığını olabilecek en üst düzeye yükselterek, bu kez yeni bir kamplaşma yarattı. Buradan Hayır direncini kırıcı puan aldığını varsayabiliriz. Bunu yurtdışı oylarında biraz görmek mümkün. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de Spiegel’de yayımlanan Referandum öncesi söyleşisinde, RTE’nin hakaret ve düşmanlığı tırmandırarak ve bir düşman bloku yaratarak oylarını artırma çabası içinde olduğunu söylüyordu. Almanya bunu hesap ederek gerilimi tırmandırmamaya gayret etti, ama yine de RTE’nin içi boş Hitler suçlamalarının önüne geçemedi. Hollanda ise tam bu tuzağa düştü ve uygulamalarıyla RTE’ye büyük destek çıktı. Darbe girişiminin etkisi ne kadar? Dünkü yazımda belirttiğim gibi, önemli siyasi gözlemciler, Başkanlığa Hayır direncini kırmada geçen yılki darbe girişiminin epey etkili olduğunu söylerken, Kılıçdaroğlu’nun yeniden bu konuyu gündeme getirmesinin de buna katkı sağladığı görüşünde. MHP’den geldiği varsayılan yüzde 3’lük oy oranıyla ve sandıklarda yapılan sahtekârlıklarla birlikte, yüzde 51.4’e ulaşıldı, Hayır kırılarak baraj aşıldı. Görünen o ki, sandığa dışarıdan müdahale, bir koz olarak hazırlanmıştı. Şunu belirtelim: AKP genel oy bloku esas olarak parçalanmadı. Genel seçimlerde Meclis’te çoğunluğu alma potansiyelini koruyor. Başkanlığa, mesela RTE’ye oy vereceklerden bir kısmının AKP’ye oy vermeyebileceği de potansiyel olarak vardır. Şimdi ne yapacak? Başkanlık seçimleri yapılsa, bugünkü Referandum sonuçları, yeniden tekrar edebilir mi, RTE seçilir mi, tamamen tartışma konusudur. 2.5 yıl var ve kim bilir ne sular akacak... Hayır bloku bunu önleyebilir. Ama 2.5 yılda neler değişir? Ama aynı zamanda kim bilir, RTE bu süreç içinde hangi politikaları uygulamaya koyacak, bunu da bilmiyoruz. Ama ana politikasının, MHP üzerinde olacağını, MHP’den kaçak yüzde 67’lik oy oranını geri getirecek önlemler üzerinde duracağını, MHP’yi başkanlığa yamama çalışmalarına ağırlık vereceğini rahatça söyleyebiliriz. En azından bugünkü durum açısından... MHP’den kopanlarla merkez sağda yeni bir parti doğar mı, güçlenir mi, bilmiyoruz. Ekonomiyi toparlama olasılığının giderek azaldığını varsayarsak, bunun önümüzdeki süreci iktidar açısından olumsuz etkileyeceği de açık. Şimdi seçimlerde yapılan sahtekârlığın üzerine gitme ve konuyu gerekirse hemen AİHM’ye götürme zamanı. Bu sahtekârlık açıklığa kavuşturulmadan bundan sonra yapılacak seçimlerin de bir garantisi olmayacağını, CHP acaba biliyor mu? Bazıları CHP’nin ayak sürüyeceği görüşünde. Böyle bir olasılık var mı? C MY B