29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 25 Nisan 2017 4 ‘Son laik YÖK Başkanı’ YÖK’ün kurulduğundan bugüne kadar görev yapan 7 başkanından biri olan Prof. Dr. Erdoğan Teziç’i bugün toprağa veriyoruz. Galatasaray Lisesi’nden ağabeyim olan Erdoğan Teziç, öğrencilik yıllarımda okulun yenilmez voleybol takımının milli formaya kadar yükselmiş kaptanı idi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrencilik dönemimde asistan hocam da olan Erdoğan Teziç, daha sonra anayasa kürsüsünde profesör iken Galatasaray Lisesi Müdürlüğü ve Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğü yapmış, zaman içinde arkadaşlık dostluk ilişkilerimizin geliştiği bir ağabeyimdi. Erdoğan Teziç’in son resmi görevi, 2003 2007 yılları arasında sürdürdüğü YÖK Başkanlığı idi. Ölüm haberinde de Erdoğan Teziç’in son laik YÖK başkanı olduğu vurgulanıyordu. Gerçekten de ülkemizin seçkin anayasa hocalarından olan Erdoğan Teziç, laikliğin, demokrasinin onsuz olmazı olduğunu hep savunmuş, bütün yaşamı boyunca bulunduğu görevlerde olduğu gibi, YÖK Başkanlığı sırasında da konuda çok duyarlılık göstermişti. Ama kabul etmek gerekir ki ne Erdoğan Teziç’in ne de yine bu konularda herkesçe bilinen duyarlılığı yüzünden AKP iktidarınca, FETÖ’cü kumpas sonucu içeri atılan Kemal Gürüz’ün çabaları, kendi dönemlerinden sonra,YÖK’ün yeniden yükseköğretimden laik ve özgürlükçü kadroların tasfiyesinin aracı kurumu haline gelmesini engelleyebilmiştir. HHH Teziç ve Gürüz’ün, engellemek için büyük çabalar gösterdikleri bu duruma gelinmesinde tabii ki sorumlulukları yoktur. Çünkü, üniversitede özgür bilimsel araştırma ve eğitimin temel taşı olan laiklik, 12 Eylül rejiminin armağanı YÖK gibi, siyasi iktidarın vesayet aracı olan bir kurum tarafından korunamaz. Nitekim korunamamış ve daha Kenan Evren’in bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu görüp, ilk YÖK Başkanı olarak atadığı İhsan Doğramacı zamanından başlayarak, birçok laik öğretim görevlisi tasfiye edilirken laiklik karşıtı kadroların yüksek eğitimde yuvalanmalarının da temeli atılmıştır. Türkiye’deki tüm kurumlar genelinde olduğu gibi, yükseköğretim özelinde de, laiklik en büyük iki darbeden birini 12 Eylül döneminde yemiştir. Bu dönemde, Erbakan’ın iktidar günlerini aşan baskılar yapılmış, tasfiyeler gerçekleştirilmiştir. İşin en ilginç yönü de, 12 Eylül’ün baskı yöntemlerinin resmi gerekçelerinin başında ayrılıkçı bölücü terör ve irtica ile mücadele bahanesi bulunmasıydı. Bu durumda şaşacak bir yön yoktur, demokrasinin hiçbir kurumu demokrasi dışı yöntemlerle, baskıyla, yasakla korunamaz, laiklik de buna dahildir. HHH Özgür bilim ve öğretimin güvencesi özerk üniversite de, laik eğitim de, ancak demokrasinin denge ve denetim kurumlarının tam olarak işletilmesi ve halkın uyanık siyasal bilincinin bunların bekçiliğini sırtlanmasıyla sağlanabilir. Bugün vardığımız noktada ise, üniversite içindeki en büyük baskı ve tasfiye kurumu YÖK olmaktan çıkmış, onun yerini bizzat yürütme erki almıştır. Her alanda olduğu gibi burada da AKP iktidarı 12 Eylül yönetimine rahmet okutan uygulamalar içindedir. Artık üniversitelerde tasfiyeler OHAL KHK’leriyle yapılmakta, bu yöntemle atılanların oranının 12 Eylül tasfiyelerinin yirmi katına yükseldiği herkesçe bilinmektedir. Pazar günü yitirdiğimiz değerli hocamız Erdoğan Teziç, Cumhuriyetçi, laik, özgürlükçü, dürüst, doğru bildiğini çekinmeden söyleyen yiğit bir bilim adamı ve aydındı. Erdoğan Teziç’in vasıflarına sahip kişiler, bugün değil YÖK’ün başına atanmak, herhangi bir üniversitenin kapısının önünden geçmek imkânına bile sahip değillerdir. Bu duruma çare olabilecek laik demokrasinin güvencesi olan halkın sivil laik bilinci ise, Erdoğan Teziç gibi yürekli bilim adamlarının yorulmak bilmez çabaları ve de vatandaşın AKP iktidarının icraatına tepkisi sayesinde oluşmaktadır. Ne var ki, bu arada da atı alan Üsküdar’ı geçmektedir... Defarges’a Erdoğan soruşturması Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fransız siyaset bilimci Philippe Moreau Defarges hakkında soruşturma başlattı. Defarges katıldığı televizyon programında, Türkiye’de 16 Nisan’da yapılan halkoylamasının sonuçlarına itiraz edilmesi için hukuki yolların kapandığını savunarak, itirazların sonuçsuz kalacağını ifade etmişti. Türkiye’de bir tıkanıklığın olduğunu öne süren Defarges, “O zaman geriye ya iç savaş ya da bunu söylemek zor ama onun (Erdoğan) öldürülmesi kalıyor” ifadesini kullanmıştı. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın başvurusu üzerine Ankara Başsavcılığı Defarges hakkında, ‘Cumhurbaşkanı’na suikasta azmettirme’ suçundan soruşturma başlattı. l ANKARA /Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET Yıldırım koltuğu bırakmaya hazır Başbakan Binali Yıldırım’ın referandum sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘genel başkanlık’tan istifasını sözlü olarak sunduğu belirtiliyor. Gözler olağanüstü kurultay tarihinde AKP’de referandumda ‘evet’ oylarının beklentiyi karşılamaması kongre hesapla beklemesi durumunda “Cumhurbaşkanımız partinin üyesi ama lideri, Binali Bey ise partinin genel de olağanüstü kongre için ise tarih bile konuşuluyor. Böyle bir karar alınması durumunda olağanüs rını karıştırdı. Cumhurbaşkanı Tay başkanı ve başbakan olacak. Bu iki tü kongrenin Ramazan ayının başla yip Erdoğan’ın partiye üye olduk li bir yapı doğurur. Önümüzde ola yacağı 27 Mayıs tarihinden önce ya tan sonra genel başkanlık için ola ğan kongre süreci var. Referan pılabileceği belirtiliyor. Bunun için ğan kongreyi bekleme eğilimi, Ra dum sonuçları da iyi analiz edi 13, 14 veya 20 ve 21 Mayıs günleri mazan ayı başlama lerek teşkilatta yeni bir yapılan üzerinde duruluyor. Erdoğan’ın ge dan önce ‘olağanüs ma gerekiyor. 2 yıl sonra yerel se nel başkan olmasının ardından Bi EMİNE KAPLAN tü kongre’nin toplanmasına döndü. Başbakan Binali Yıldırım’ın referandumdan sonra sözlü olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çim, ondan 7 ay sonra da Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri olacak. Olağan kongre sürecinde Cumhurbaşkanı’nın partinin genel başkanı olmasında yarar var” değerlendirmesi yapılıyor. Parti nali Yıldırım’ın ilk seçime kadar grup başkanlığı ve başbakanlık görevini sürdürebileceği kaydediliyor. Kabine revizyonunun olağanüstü kongrenin seçimli olup olmayacağına göre MKYK ve MYK’de yapılacak İkİLİ arasında krİz mİ var? “Anayasa değişikliğiyle engeliniz kalktı, istediğiniz zaman genel başkan olabilirsiniz” diyerek genel başkanlıktan istifasını sunduğu belirtiliyor. Erdoğan, olağanüstü kongreye karar vermesi durumunda mayıs ayında partinin genel başkanı da olabilecek. Kabine revizyonunun ise kongrenin seçimli olup olmayacağına göre MKYK’deki değişiklikler de dikkate alınarak kongre sonrasına kalacağı belirtiliyor. AKP’de bazı yöneticiler, 2019’daki seçimin garantiye alınması için MHP’den bazı isimlerin kabineye girmesini istiyor. Partide, Erdoğan’ın partiye üye ol de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel başkanlık için olağan kongreyi bekleme eğilimi, olağanüstü kongreyle hemen genel başkan olmasına dönmüş gözüküyor. Mayısta toplanabilir Erdoğan’ın olağanüstü kongreye karar vermesi durumunda YSK’nin resmi ilanından hemen sonra partiye üye olacağı ve Başbakan Binali Yıldırım’ın olağanüstü kongre kararı vereceği kaydediliyor. AKP Tüzüğü’ne göre, olağanüstü kongre kararı “Genel başkanın veya MKYK ya da büyük kongre delegelerinin en az beşte birinin yazılı talebi üze değişikliklere bağlı olarak kongre sonrasına kalacağı konuşuluyor. 2019 hesabı Parti içinde referandum sonuçları dikkate alınarak 2019 yılında yapılacak seçimleri kazanmanın garanti altına alınması için MHP’den bazı isimlerin kabineye alınması gerektiğini dile getiren yöneticiler bulunuyor. Ancak bu konuda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin belirleyici olacağına dikkat çekiliyor. Bahçeli’nin kendisi olmasa bile MHP’den bazı isimlerin kabineye girmesine partisinin kongresinden güçlü çıkmak için sıcak bakabilece Erdoğan ile Yıldırım, referandum kampanya döneminin başlangıcında 5 ilde ortak miting düzenlemeyi planlamıştı. Ankara, İstanbul, Çanakkale, Diyarbakır ve Kayseri’de halka ‘evet’i birlikte anlatacaklardı. Diyarbakır’a son anda Van da eklendi. Ancak Erdoğan’ın ses kısıklığı nedeniyle Yıldırım Vanlılara, Erdoğan da Diyarbakırlılara tek başına hitap etti. Başbakan Yıldırım Kayseri meydanına da “Erdoğan’sız” çıktı. Konya’da oyların beklendiği kadar yüksek olmadığı değerlendirmelerinin ardından bir ortak miting de bu kente konuldu. Eyalet sistemi tartışmalarının hemen ardından Yıldırım Konya programını iptal etti. Erdoğan Konya’da tek başına kaldı. Yıldırım, eyalet sistemi tartışmalarına Ankara’dan verdiği yanıtta, “Anayasanın herhangi bir yerinde eyalet sistemi varsa bugün hem parti genel başkanlığı hem de başba duktan sonra genel başkanlık için rine” verilebiliyor. Parti kulislerin ği değerlendiriliyor. l ANKARA kanlığı anında bırakacağım” mesajını verdi. AKP’de ‘uydurma’ acelesi AKP, uyum yasaları için CHP ve MHP ile komisyon kurmak istiyor. CHP’nin komisyona katılmayı reddetmesi durumunda MHP ile komisyon kurulacak ‘Hayır’ ittifakı 2019’a taşınacak CHP yönetimi referandumda büyük bir mücadele ile yaratılan yüzde 50 oranındaki ‘hayır’ oyunu bir arada tutmak için harekete geçti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve milletvekili heyeti referandumunda ‘hayır’ için destek veren demokratik kitle örgütleri, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri ile birlikteliği 2019’a taşımak için görüşmelere başladı. Ağbaba birlik te CHP’nin KESK, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Halkevi, TMMOB, Mimarlar Odası, 2 Temmuz Pir Sultan Abdal Vakfı’nı ziyaret eden heyetinde CHP Ankara Milletvekilleri Şenal Sarıhan, Necati Yılmaz ve Avukat Deniz Çakır yer aldı. Görüşmelerde meslek odalarının ve STK’lerin referanduma ilişkin görüşleri alındı. Ziyaretlerle ilgili açıklama yapan Ağbaba, “‘Hayır’ her türlü baskıya, şiddete ve terörize edilme sine rağmen bütün kesimlerden insanları bir araya getirdi. Bu birlikteliği sağlayan şey, demokrasi, cumhuriyet ve laiklik. Tek adama karşı, rejim değişikliğine karşı bu birlikteliğin 2019’a kadar da sürdürülmesini istiyoruz ve mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Edinilen bilgiye göre, CHP heyetinin ardından da CHP lideri Kılıçdaroğlu da ‘hayır’a destek veren örgütler ile bir araya gelecek. l OZAN ÇEPNİ /ANKARA Prof. Dr. Teziç bugün uğuRlanıyor Anayasa Hukukçusu, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç (81) bugün son yolculuğuna uğurlanacak. Prof. Dr. Teziç için ilk tören saat 11.00’de bir dönem rektörlük yaptığı Galatasaray Üniversitesi’nde düzenlenecek. Prof. Dr. Teziç’in cenazesi öğle vakti Ortaköy’deki Büyük Mecidiye Camii’de kılınacak cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Daha önce kalp kapakçığı ameliyatı olan ve kalp yetmezliği tanısı konulan Teziç, cuma akşamı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi acil servisine kaldırılmış, yoğun bakıma alınmış ve önceki sabah yaşamını yitirmişti. Yazarımız Erol Manisalı, arkadaşı Prof. Teziç’i kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, şunları söyledi: “Ben eski resimleri hep albümde toplamışımdır. Sararıp soldukça antika gibi değerleri de artar. Erdoğan son giden. Albümden yapraklar düşüyor: Alpaslan Işıklı, Sencer Divitçioğlu, Erdoğan Teziç gidiverdiler. 50 yıllık sevgili dostum, albümdeki solgun resmin yerinde duruyor. ” l İSTANBUL/ Cumhuriyet AYŞE SAYIN/EMİNE KAPLAN AKP yönetimi, YSK’nin referandum sonuçlarını resmen ilan etmesini beklemeden anayasa değişikliğiyle ilgili uyum düzenlemelerine ilişkin çalışmalara başladı. Referandumda kabul edilen anayasa değişikliğine göre, uyum yasalarının 6 ayda çıkarılması öngörülüyor. AKP, yaz tatilinde de Meclis’i çalıştırarak uyum yasaları ve TBMM İçtüzüğü’nü değiştirmeyi planlıyor. Anayasa değişikliğine paralel olarak hangi yasalarda değişiklik yapılması gerektiğine ilişkin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığında oluşturulan komisyon kuruldu. Komisyon, mevzuat taramasını tamamladıktan sonra AKP açısından hangi düzenlemeler yapılması gerektiği konusunda altyapıyı oluşturacak. AKP yönetimi, uyum yasalarını CHP ve MHP temsilcilerinden oluşan bir uyum komisyonuyla çıkarmak istiyor. Ancak Meclis’te sert muhalefet kararı alması nedeniyle CHP’den komisyona bir katılım gelmesini beklemiyor. Bu durumda komisyonun AKP ve MHP temsilcilerinden oluşturulması planlanıyor. Uyum yasalarının hızla çıkarılması için nasıl bir yolla yapılacağı konusunda formül aranıyor. ‘Yetki yasası’ çıkarılarak KHK ile bu düzenlemelerin yapılabileceği değerlendiriliyor. Ancak bazı AKP yöneticileri, bu formüle ‘şık ve doğru olmayacağı’ gerekçesiyle sıcak bakmıyor. KHK yerine tüm düzenlemelerin TBMM’ye yasa tasarısı olarak getirilmesi, zamandan kazanılması için de ‘torba tasarı’ olarak sunulması formülü ağırlıklı olarak dile getiriliyor. Ancak bu konudaki kararın AKP ve MHP arasında yapılacak görüşmelerde netleştirileceği kaydediliyor. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, uyum yasalarının 6 ayda çıkarılması gibi bir zorunluluk olmadığını belirtirken, çok sayıda yasada değişiklik yapılacak görünmesine karşın bunların büyük bölümünün, hükümet sisteminin kaldırılmasından kaynaklanan “başbakan, hükümet” gibi teknik düzenlemeler olduğunu belirterek, bu ifadelerin yasa metninden çıkarılmasıyla sorunun çözülebileceğini ifade etti. Uyum yasaları kapsamında Siyasi Partiler Yasası ile seçim mevzuatında da değişiklik yapılması planlanıyor. Özellikle seçim sisteminin değiştirilmesi, seçim barajının düşürülmesiyle ilgili düzenlemelerin Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin birlikte yapılacağı seçime kısa bir süre kala gündeme gelebileceği belirtiliyor. CHP: Destek yok CHP uyum yasalarına destek vermeme kararlılığında. CHP kaynakları, iktidar kanadının ‘uzlaşma çağrısı’ yapması halinde bunun sadece ‘göstermelik’ olacağına dikkat çekerken, “Reddi için mücadele ettiğimiz bir anayasanın, uyum yasalarına destek vermemiz söz konusu olmaz” görüşünü dile getiriyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle