Katalog

Salı 25 Nisan 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Anıl’ın yaşamını böyle çalmışlar Bitlis Belediyesi’nin yüzme kursunda boğulan 13 yaşındaki Anıl Boran Tunçel’le ilgili bilirkişi raporunda ihmaller sıralandı 13yaşındaki Anıl Boran Tunçel, 8 den şikâyetçi oldu. Soruşturma aylardır sürüyor. Okul müdürü Ağustos 2016’da, yüz dahil, olayın bütün so me kursuna devam et rumluları ise görevle tiği Bitlis Ziya Eren Spor Lisesi’ndeki Zi HİLAL KÖSE rine devam ediyor. Soruşturma dosyasına gi ya Eren Kapalı Yüz ren bilirkişi raporu ise me Havuzu’nda boğul ihmali bütün korkunç du. Ailesi, kurs eğitmenlerin luğuyla gözler önüne serdi. den ve kursu düzenleyenler Rapora göre, kurs eğitimi için görevlendirilen cankurtaran Barış Çiçeksoyu olay yerinde değildi. Bitlis Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün 1016 yaş arası çocuklar için ücretsiz olarak düzenlenlediği kurs, 3 Ağustos’ta başlamıştı. İkişerli gruplar halinde, iki eğitmenden ders alan çocukların sayısı aynı anda Gfaöcçiamseı:n16 can Çanakkale’nin Ayvacık kıyısından 2025 kişiyle hareket ettiği belirtilen bot Yunanistan’ın Midilli adasına giderken alabora oldu. Arama kurtarma çalışmaları sonucu Türkiye karasularında yedi göçmenin, Yunan karasularında ise dokuz göçmenin cansız bedenine ulaşıldı, iki göçmen ise sağ kurtarıldı, kurtulanlardan birinin hamile olduğu öğrenildi. BM verilerine göre, 2017’nin ilk üç ayında 3 bin 629 göçmen Türkiye’den Yunanistan’a gitti. 2016’da ise en az 173 bin kişi Ege Denizi’ni aşmayı başardı. Göçmenlerin çoğu Suriyeliydi. l DHA / İHA 40 TL’lik müze kart için makam araçlı torpil HAKAN DİRİK Yabancı uyruklu arkadaşıyla Efes Antik Kenti’ni gezmek isteyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yakını için önce bakanlık, ardından Selçuk Kaymakamlığı seferber oldu. 40 TL’lik “müzekart” parasının ödenme mesi için bakanlıktan gelen talimat, kaymakamlığın makam aracıyla gişeye ulaştırıldı, ikili gişeye para ödemeden içeriye girdi. Olaya antik kentin girişindeki esnaf da şahit oldu. Uğur Güldiken, “Antik kenti ziyarete gelen Bakan Soylu’nun akrabası 40 TL ödememek için Bakanı aradı. Bakan, İlçe Kaymakamı’nı yolladı” mesajını sosyal medyada paylaştı. Güldiken, “Yaklaşık 250 kişi olaya şahit oldu. İçişleri Bakanı Soylu adını bizzat duyduk. Biz, burada esnaf olduğumuz halde, o kart olmadan Efes sınırları içindeki tuvalete bile giremiyoruz” dedi. 30’u buluyordu. Tunçel, dördüncü grupta 10.0011.00 arasında kursa katıldı ancak havuzdan çıkamadı. Belge eski Bilirkişi raporunda şu tespitler yer aldı: “Havuz yönetimi tarafından bulundurulması gereken cankurtaran görevlisinin bulunmadığı, kurs eğitimiyle ilgili Barış Çiçeksoyu’nun cankurtaran olarak görevlendirildiği, ancak Çiçeksoyu’nun olay sırasında olay yerinde olmadığı tespit edilmiştir. Çiçeksoyu’nun Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu tarafından verilen cankurtaranlık belgesinin süresinin de 24 Mayıs 2016 tarihinde dolduğu anlaşılmıştır.” Uyarı levhası yok Raporda ayrıca, havuz kenarlarında gereken uyarı levhalarının olmadığı, havuz kenarında cankurtaran kulesinin bulunmadığı, zeminde ve dört yönde bulunması gereken havuz derinliğini belirtir uyarıların da yetersiz olduğu ifade edildi. ‘Görmedim’ Şüpheli olarak ifadesi alınan Şahin Günbay ise şunları söyledi: “Beden eğitimi öğretmeniyim. Bitlis Belediyesi ile Bitlis Ziya Eren Spor Lisesi’nin kursunda, yüzme eğitmeni olarak görevlendirildim. Barış Çiçeksoyu, çocuğu hasta olduğu için o gün gelemedi. Anıl’ı kurs sonunda havuzdan çıkardım. Beşinci gruba yüzme eğitimi verdiğim sırada, bağırma sesleri duydum. Çocuğun tekrar havuza nasıl girdiğini görmedim.” l İSTANBUL haber 3 çekleştirilmiştir.” “Oy verme ve sayım aşaması na dair sonuçları değiştirebilecek ciddiyette itirazların ve uluslararası gözlemcilerin tespitlerinin YSK ta rafından görmezden gelinmesi... YSK’nin kendini TBMM’nin ye rine koyarak ‘mühürsüz pusula ve Kani Beko ve zarf’ların geçersizliğine dair yasayı yok sayması... Sonuçların meşruluğunu daha DİSK direniyor! da tartışmalı hale getirmiştir.” “Ülkenin yarısı bu Anayasa ya HAYIR derken, ülkenin eko nomik, kültürel, politik sürükle Pazar günü İzmir Kitap Fuarı’ndaki imza günümden dönerken havaalanında DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile karşılaştım... DİSK, bu Halkoylamasında Demokratik Rejimi korumak için “Hayır” diyeceğini 3 Şubat 2017’de, çok güzel bir Başkanlar Kurulu bildirisi ile açıklamıştı. Beko da DİSK’in 50. Kuruluş yılı dolayısıyla yaptığı ve benim “Demokrasi İçin Manifesto: DİREN” adlı kitabımda alıntıladığım tarihsel konuşmasında, emekçilerin Demokrasiyi niçin ve nasıl koruduklarını, korumaları gerektiğini, çarpıcı bir biçimde anlatmıştı. İzmir’deki karşılaşmamızda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devletini” korumak için kararlı olduklarını ve direneceklerini söyledi. HHH Kani Beko bir İzmirli; sapına kadar demokrat, çekirdekten yetişme bir emekçi ve bir örgütçü: Türkiye’de emekçilerin haklarının ancak demokratik rejim içinde korunacağına yürekten inanıyor... Bütün yaşamını demokrasinin ve işçi haklarının korunmasına ve geliştirilmesine adamış. 19 Nisan 2017 tarihindeki DİSK Başkanlar Kurulu bildirisinde dikkatimi çekti. Ben de bu bildiriden bazı bölümleri okurlarımla paylaşmak ve böylece demokrasi için DİRENENLERE yalnız olmadıklarını anımsatmak istiyorum! (As yicisi olan büyük kentler başta olmak üzere il ve ilçe merkezlerinde çoğunluk HAYIR demiştir. ‘Güçlü Türkiye’ hedefinin güçlü dinamiklerinin HAYIR demiş olması; toplumun yarısının her türlü baskıya/ manipülasyona ve tek taraflı propagandaya rağmen bu Anayasayı reddetmesi göz ardı edilerek bu ülkenin geleceğine dair bir plan yapılamaz.” “Yargının yürütmenin vesayetinde olmasının sonuçları YSK’nin TBMM’nin çıkardığı yasayı çiğnemesiyle görülmüş, YSK’nin hukuksuz kararına karşı demokratik haklarını kullananlara karşı bir cadı avı başlatılmıştır. OHAL ilan edilip Meclis tatile sokulmuş, ülkenin kararnamelerle yönetilmek istendiği bir kez daha anlaşılmıştır.” “Türkiye’nin önünü açacak olan, huzuru, güveni, istikrarı sağlayacak olan bir Anayasa toplumsal uzlaşmanın ürünü olarak yazılmalıdır. Ülkemizin bugünkü acil ihtiyacını eşitlikçi, özgürlükçü, laik, demokratik ve sosyal bir Anayasa olarak tarif eden DİSK Başkanlar Kurulu, böyle bir Anayasa’nın hazırlanması için emek ve meslek örgütlerinin, siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin, üniversitelerde bu konuda çalışma yapması engellenen akademisyenlerin, toplumun en geniş kesimlerinin katılımıyla bir Anayasa tartışmasının başlatılması için DİSK’in çabalarının yoğunlaştırılması gerektiğine işaret eder.” lında bildiri çok güzel hazırlanmış; tüm “1 Mayıs 1977 katliamının 40’ıncı, metni internetten bulup okuyun mutla DİSK’in kuruluşunun 50’nci yılında ta ka; özetlemek haksızlık oldu.) rihsel bir sorumlulukla DİSK, 1 Mayıs’ı HHH bugüne kadar beraber örgütlediğimiz “Adaletsiz, eşitsiz, hukuksuz, ma emek ve meslek örgütlerinin ve 1 Ma nipülasyona dayalı kampanya süre yıs kutlamalarına katılan bileşenler baş cine tanık olunmuş... ta olmak üzere mümkün olan en geniş Kamu kaynakları pervasızca kulla kesimlerin, tüm demokrasi güçlerinin 1 nılmış, kamu idarecileri hukuka ay Mayıs meydanlarında buluşması için ça kırı biçimde açıkça taraf olmuş... ba gösterecektir.” İşçilerin ve kamu çalışanlarının oy HHH tercihleri türlü baskılarla tahakküm İzmir Kitap Fuarı’ndaki okurlarda, altına alınmaya çalışılmış... bastırılmış olduğu belli olan, ama el Açık oylamaya dair bir dizi görün le tutulur, gözle görülür bir öfke vardı: tü ortaya çıkmış... 1 Mayıs’ta DİSK’le beraber, hep Hapishanelerin muhaliflerle dol birlikte, “Demokratik, Laik ve Sos durulduğu bir ortamda ve OHAL yal Hukuk Devleti” için, Demokratik koşullarında bir referandum ger haklarımızı kullanalım, DİRENELİM! FIAT TİCARİ ARAÇLARDA DÖRT DÖRTLÜK FIRSAT! www.fiat.com.tr Kız yurdu şort pijama yasağı Dicle Üniversitesi’ne bağlı Ziya Gökalp ve Selahattin Eyyubi Yurtlarında idare tarafından panolara “Yurt Müdürlüğümüz İdaresine ve lokanta/ kantin bölümüne uygunsuz kıyafetlerle (şort, pijama vb.) gelinmemesi rica olunur” şeklinde bir yazı asıldı. Yurtta kalan kadın öğrenciler ise bu uygulamaya, kâğıtların üzerine “Kendinize güvenemiyorsanız erkek çalıştırmayın. Soyunup mu gelelim?” diye yazarak tepki gösterdi. Gazetemize konuşan bir kadın öğrenci, yurdun birçok sorunu olduğu ancak idarenin bu sorunları çözmek yerine kıyafetlerle ilgilendiğini söyledi. Öğrenci, “Yemekler kötü. Yurt okula uzak, ring araçları çok yetersiz; otostopla okula gitmek zorunda kalan öğrenciler oluyor. Bu sorunlar çözülmezken böyle bir yazı asılması çok gereksiz” dedi. Öğrenci, “Binada çalışan erkek personel fazla. Madem öyle erkeklerin fazla olmaması gerekiyor. Erkeklerin sorunları için biz neden kısıtlanıyoruz?” diye sordu. l Yurt Haberleri C MY B