28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 29 Ekim 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET Basın özgürlüğü parti programında İYİ Parti ‘milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılması şartını’ programına koydu. Öne çıkan vaatler arasında çoksesli ve bağımsız medya da var SELDA GÜNEYSU Hemen hemen her partinin seçim dönemi parti programına giren ancak yasama yılı başladığında ‘arka plana’ itilen milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması şartı İYİ Parti’nin programına da girdi. Meral Akşener’in öncülüğünde kurulan İYİ Parti, önceki gün itibarıyla Türkiye’nin bugüne değin kurulan 207. partisi olarak siyasetteki yerini aldı. Partinin programında öne çıkan vaatler şöyle sıralanıyor: l Yeni Siyasi Partiler ve Seçim Yasası yapılacak. l Sandık güvenliği sağlanacak, oy devletin onuru gibi korunacak. l Siyasi partilerde teşkilat kapatma şartları zorlaştırılacak. l Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı dışında tümüyle kaldırılacak. l Herkese adil yargılanma hakkı sağlanacak. Alevilere özel vaaTler l Din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarında Alevilik ile ilgili verilen bilgiler ve cemevi konusu dahil Alevilerin bütün sorunlarıyla ilgilenecek ve dini ihtiyaçları karşılanacak. l Alevi kültürünün inanış ve uygulama larını çalışacak bağımsız bir ‘Araştırma Merkezi’ kurulacak. l Ülkemizde ve ülke sınırları dışında bulunan Alevi kültür mirasının envanteri çıkarılacak tahrip olan eserlerin restorasyonu yapılacak. l HSK, mahkemelerin bağımsızlığı, doğal veya kanuni hâkim ilkesi ve hakim güvencesi sağlanacak biçimde yeniden yapılandırılacak. l Basın özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılacak, gazetecilerin hukuksuz olarak tutuklanmasını sağlayan var olan hukuki düzenlemeler gözden geçirilerek evrensel hukuk ilkeleri ile uyumlu hale getirilecek. l Medya meslek örgütleri ve sendikaların katılımıyla, demokratik işleyişi zedelemeyecek bir ‘Ortak Akıl’ mekanizması kurulacak. Çoksesli ve bağımsız bir medya için adımlar atılacak. l KHK ile yönetime derhal son verilecek. Toplumsal ihtiyacın zorunlu kıldığı haller ile ekonomik, doğal afet, salgın hastalık durumlarının haricinde KHK çıkarma yoluna gidilmeyecek. l Ceza soruşturmalarında işkence ve insan onuru ile bağdaşmayan yasadışı usul ve yöntemlerin uygulanmasına asla izin verilmeyecek. l “Yolsuzlukla Mücadele Kurulu” oluşturulmasına dair yasa çıkarılarak, yolsuzlukla etkin mücadele yürütülecek. Bu suçlarda zamanaşımı kaldırılarak yargılamanın ihtisas mahkemelerinde yapılması sağlanacak. l ANKARA MHP’de 22 istifa Sakarya’nın Geyve ilçesinde, 22 kişi MHP’den istifa etti. İstifa edenler arasında daha önce MHP Sakarya Milletvekili adayı olan Ahmet Pehlivan, MHP’li Geyve Belediyesi Meclis üyeleri Salih Etik ve Göksel Bilek, MHP Geyve İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu üyeleri Servet Uysal, İsmail Ceylan, Ali Can, Adil Avcı ve Zihni Çobanoğlu da bulunuyor. Ahmet Pehlivan istifasıyla ilgili, “Bugün 50 yıldır emek verdiğim, ailem, evladım gibi gördüğüm partimden gözlerim dolu bir şekilde ayrıldım. Bir ülkücü olarak, MHP’de siyaset yapma imkânının kalmaması üzerine partime veda ettim” dedi. l DHA CİNDORUK BAYKAL’I ZİYARET ETTİ: Kuvvetli adamdır, kalkacaktır Hüsamettin Cindoruk Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi’nde12 gündür tedavi gören eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ı eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk ziyaret etti. Cindoruk, Baykal’ın ailesine geçmiş olsun ziyaretinde bulunarak, Baykal’ın sağlık durumuna ilişkin bilgi aldı. Cindoruk’u hastaneye gelişinde Baykal’ın kızı Aslı Baykal, bir dönem CHP Genel Başkanlığı da yapan eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin ve Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bahaddin Güzel karşıladı. Ziyaretin ardından bir açıklama yapan Cindoruk, Deniz Baykal’ın çok eski arkadaşı olduğunu belirterek, “İyi haberlerini aldım. Mutluyum. Geçmiş olsun” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet haber 5 Kemalist devrim... Kemalizm çağdaşlıktır. Kemalizm devrimcilik ve halkçılıktır... Bugün Cumhuriyet’in kuruluşunun doksan dördüncü yıldönümü... Milliyetçilik ilkesi Türkİslam sentezi yalanıyla ırkçılaştırılıp yobazlık ve ümmetçilik doğrultusuna saptırılıp Kemalizmin temel ilkelerinden biri olan demokrasi yozlaştırıldı... Kemalizm bir aydınlanmanın devrimidir... Kemalizm; gericifaşist siyasi iktidarlar, askeri darbelerle “baskıcı bir rejim”e dönüştürülmüş, tarikatlar bu süre içinde gelişmiş, devlet tarafından korunup kollanmışlardır... Bugün Türkiye’de Kemalizmi “baskıcılık ve yasakçılık” olarak gören bir siyasal iktidar vardır... Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçekleştirdiği “Kemalist Devrim”, İslam toplumu olan Türkiye’de üstyapı değişimi değil, tümüyle altyapı değişimidir... Türkiye’de “ümmet” toplumundan “ulus” bilincine geçişi Kemalist devrimin ilk ayağı oluşturmuştur. Edirne’den Ardahan’a dek Köy Enstitüleri’nin açılmasının kaynağı ise Marksist düşüncedir... Yıllar sonra Türkiye’ye baktığımızda “Milli Görüş Gömleği”ni hâlâ sırtlarından çıkarmayan, Kemalizmi içine sindiremeyen, “ümmetçilik” yaparak laik devlet yapısını tarikatlara teslim eden bir düşüncenin egemen olduğunu görüyoruz... Kuran kursları, sıkmabaş, imam hatip liseleri... Artık Kemalizmin halkçılık ve devrimcilik ilkeleri bir kenara itildi... HHH Türkiye’de karşıdevrim, 1950’de Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle başladı, din sömürüsü siyasetçiler tarafından yapıldı... Bir toplum, yakın tarihini bilmezse hep yanılgıya düşer... Türkiye de Cumhuriyet’in dok san dördüncü yıldönümünde bu yanılgıyı yaşıyor... Elbet “Kemalist Aydınlanma” Marksizme göre “devrim” niteliği taşımasa da Türkiye’nin 1923’ten sonraki koşullarında “devrim” olarak nitelendirilebilir... Marksizme göre devrim, toplumun ekonomik yapısında gerçekleşir. 1789 Fransız Devrimi’nde olduğu gibi... 1789, Fransa’da feodal ekonomiyi yıkmış, yerine burjuva ekonomisini koymuştur. 1917 Sovyet Devrimi üretim araçlarında özel mülkiyeti bütünüyle kaldırıp toplumsal mülkiyet ilkesini yaşama geçirmiştir. Yani kapitalizme (sanayide) göre feodalizme (kırsal kesimde) dayanan ekonomiyi kaldırıp sosyalist ekonomiyi getirmiştir. 1789 ve 1917 devrimleri halkın ayaklanmasıyla gerçekleşmiştir. Kemalizm ise Tanzimat ve Tanzimat sonrasında olduğu gibi halkın başkaldırmasıyla değil, üst yönetimlerin girişimleriyle Türkiye’ye yerleştirilmiştir. Elbet toplumun ekonomik yapısında köklü bir değişim olmamıştır... Her devrim bir karşıdevrimle karşılaşır... Kemalist devrim 1919’da Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla başlayıp 1928’e dek sürdü. Karşıdevrimin adımları CHP içinde başladı. Atatürk bu gerçeği gördüğü için de Halkevleri’ni yaygınlaştırdı, Türk Dil Kurumu’nu ve Türk Tarih Kurumu’nu kurdu. 1945’te Köy Enstitüleri, Halkevleri işlevini yavaş yavaş yitirmeye başladı, Şemsettin Günaltay’ın başbakanlığı döneminde her il ve ilçede yapılan Cumhuriyet baloları kaldırıldı... 1980 askeri darbesiyle Kemalizm, “Atatürkçülük” adı kullanılarak darbeci generallerce yozlaştırıldı... O yüzden toplumsal zemin 1950 sonrası gericifaşist iktidarların dincilere kol kanat germesiyle kaymış, ekonomi kırsal kesimde feodal yapıdan kurtarılamamış, Türkiye’de burjuva sınıfı gelişmemiştir... HHH Laik bir toplum ancak demokrasiyi geliştirip özgürlükleri çoğaltabilir... Laiklik olmadan demokrasi olmaz... Bunun için laiklik bir “altyapı” reformudur... Laiklik devrimi de ilk kez bir İslam toplumu olan Türkiye’de gerçekleştirilmiştir... 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle