Katalog

KULTUR Haluk Levent’ten CHP’li belediyelere özel teşekkür Müzisyen ve şarkıcı Haluk Levent, önceki gün kendi sosyal medya hesabından CHP’li Bbelediyelere seslenerek teşekkür etti. Levent, “Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiğim halde CHP Bbelediyelerinin 29 Ekim için organize ettiği konserlerin hiçbiri iptal olmadı. Teşekkür ediyo rum” dedi. Haluk Levent geçen hafta Kılıçdaroğlu’nun “Seçimle gelen birine bu kadar ağır yaptırımlar doğru değil” açıklamasına tepki göstermiş ve yine Twitter üzerinden “Melih Gökçek oyları çaldı diyen siz değil misiniz? Nasıl oluyor bu seçimle gelmek işi?” yazmıştı. Pazar 29 Ekim 2017 kultur@cumhuriyet.com.tr 44 yıl önce saldırdılar, bugün fidanlarla örttüler 1973’te “müstehcen” olduğu iddiasıyla Yıldız Parkı’na taşınan “Güzel İstanbul” heykeli İBB tarafından fidanlarla örtüldü Milli Selamet Partisi’nin 1973’te “müstehcen” olduğunu öne sürerek Yıldız Parkı’na taşıdığı, “Güzel İstan bul” heykelinin üzerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce fidanlarla örtüldüğü ortaya çık tı. Posta’nın haberine göre, yetkililer heyke lin ailelerin şikâyeti üzerine fidanla örtüldü ğünü söyledi. Necmettin Erbakan, 1973’te “Heykel derhal sökülmelidir” dediği için “Güzel İstanbul” hey keli bulunduğu Karaköy Meydanı’ndan Be şiktaş’taki Yıldız Parkı’nın ücra bir köşesine sürgün edilmişti. İBB tarafından fidanın üzeri nin örtülmesine tepki gösteren bazı vatandaşlar IönzaerrliOtusicçainr En İyi Yönetmen dalında hali hazırda 2 Oscar’ı bulunan Meksikalı sinemacı Alejandro Gonzalez Inarritu sanal gerçeklik teknoklojisini kullanarak yaptığı “Carne y Arena” başlıklı enstalasyon için özel bir Oscar’la ödüllendirilecek. Akademi baş sosyal medyada da kampanya başlattı. Tepkiler üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ekipler heykelin üzerindeki fidanları kaldırdı. Gürdal Duyar’ın eseri Heykel, Cumhuriyetin 50. yılı kutlamaları kapsamında 44 yıl önce heykeltıraş Gürdal Duyar’a yaptırılmıştı. Duyar, kendisinden İstanbul’u anlatan bir heykel olması istenince, şehri hafifçe geriye doğru uzanmış çıplak bir kadın heykeliyle tanımlamıştı. Heykel, Mart 1974’te kutlama komitesi tarafından Karaköy Meydanı’na hâkim bir yere dikilmişti. “Güzel İstanbul” heykeli Cumhuriyetin 50. yılı kutlamaları kapsamında 44 yıl önce heykeltıraş Gürdal Duyar’a yaptırılmıştı. kanı John Bailey yaptığı açıkla mada Inarritu ve görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki için “sinemasal algıda yeni kapılar açtıkları” gerekçesiyle bu özel Oscar’ı verdiklerini söykledi. Cannes Film Festivali’nde gösterilen “Carne y Arena” sanal gerçeklik gözlükleriyle deneyimlenen 6,5 dakikalık bir enstalasyon. İzleyiciler çıplak ayak kumun üzerinde yürürken Orta Amerika ve Meksika’dan gelen mültecilerle birlikte ilerleme Elif Şafak ‘Geleceğin Kütüphanesi’nde Elif Şafak bundan 4 yıl önce başlayan ‘Geleceğin Kütüphanesi’ projesine davet edilen dördüncü yazar oldu. İskoç sanatçı Katie Paterson’ın başlattığı ve önümüzdeki 100 yıl boyunca şekillenecek proje için her yıl bir yazar sadece bu kütüphane için yazdığı bir eseri vere Margaret Atwood, İngiliz romancı David Mitchell ve İzlandalı şair, yazar ve söz yazarı Sjon’ün davet edildiği kütüphaneye seçilen eserlerin basımında kullanılacak kağıtlar için Norveç’te 1000 ağaçlık bir de orman yetiştiriliyor. Elif Şafak yaptığı açıklamada, “100 yıl sonra okunacak bir metin ye başlıyor ve onlarla birlikte sınıra ulaşmaya çabalıyorlar. Inarritu ve Lubezki’ye Oscar’ları 11 Kasım’daki Governors Ödülleri gecesinde takdim edilecek. cek ve eserler ancak 100 yıl sonra okunacak. Daha önce Kanadalı yazar yazmak fikri, mektup yazıp nehre bırakmaya benziyor. Nereye gideceğini ya da kimin okuyacağını bilmiyorsunuz, sadece zamanın akışına bırakıyorsunuz” dedi. EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: FUNDA YAŞAR ER 29 Biz ona Cumhuriyet diyoruz Her Cumhuriyet Bayramı’nda, her sıradan günde olduğu gibi Mustafa Kemal Atatürk sevgimi, saygımı, şükranımı içimde büyütüp herkesle paylaşmaya çalışırım. Ama bu kez farklı. Bu kez, içinde yaşadığımız ortam ve koşullar nedeniyle kurum olarak, PEN Türkiye Yazarlar Derneği olarak, bir Cumhuriyet Bayramı Bildirisi hazırlamaya karar verdik. İki gündür bildirimizin kimi bölümlerini, bölük pörçük okumuş olabilirsiniz. Ancak istedim ki, tümü elinizde bulunsun, belge olarak kalsın. Şairimiz Haydar Ergülen’in kaleme aldığı bildirimizi hepinizle paylaşırken, daha güzel günler göreceğimiz inancı ve bilinciyle Cumhuriyet Bayramınızı kutluyorum: HHH Yurttaşlar, kadınerkek, çoluk çocuk, köylükentli, yoksulzengin, tasada ve kıvançta ortak olarak, birlikte yas tutabiliyor ve birlikte bayram edebiliyorsa… Biz ona Cumhuriyet diyoruz. HHH Kimse kılığından kıyafetinden ötürü suçlanmıyor, hakarete ve saldırıya uğramıyor, herkes laik bir rejimde yaşamanın ne büyük bir ayrıcalık ve nimet olduğunu biliyorsa… Biz ona Cumhuriyet diyoruz. HHH Din ve inanç özgürlüğü içinde, dinin kutsallığına saygı duyuluyor, din gündelik siyaset malzemesi olarak kullanılmıyor, dini esaslara dayalı bir rejim inşa edilmiyor, din ve devlet işleri birbirine karıştırılmıyor, yurttaşlar inançlarından ve mezheplerinden ötürü ayrımcılığa tabi tutulmuyorsa… Biz ona Cumhuriyet diyoruz. HHH Eğitim sistemi siyasi emellere alet edilmiyor, okullar buna göre düzenlenmiyorsa ve eğitimde fırsat eşitliği tüm topluma yaygınlaştırılıyorsa… Biz ona Cumhuriyet diyoruz. HHH Toplumsal barış, iç barış, bölge barışı ve dünya barışı her şeyin üstünde tutuluyor, titizlikle savunuluyor ve başka ülkelere, “demokrasi” getirme bahanesiyle müdahale edilmiyorsa… Biz ona Cumhuriyet diyoruz. HHH Toplumu kutuplaştırmak, onu tam ortasından ikiye bölmek, bizden olanlar ve bizden olmayanlar diye ayırmak, kimseyi milliyetinden, kültüründen, dilinden ve kimliğinden ötürü aşağılamak söz konusu bile edilmiyorsa… Biz ona Cumhuriyet diyoruz. HHH Kitaplar toplatılıp yasaklanmıyor, gazeteciler, yazarlar hapishane günlüğü tutmak zorunda bırakılmıyor, siyasi parti liderleri, yöneticileri, seçilmiş belediye başkanları demir parmaklıklar ardında, siyasetten uzak tutulmuyor, her türden muhalefeti susturmaya tevessül dahi edilmiyor, herkes düşünce, ifade ve yayımlama özgürlüğünü korkusuzca yaşıyorsa… Biz ona Cumhuriyet diyoruz. HHH Özgürlükler doyasıya yaşanıyor, demokrasi tüm kurallarıyla uygulanıyor, darbenin d’si dahi telaffuz edilmiyor ve darbe girişimlerine halk gerekli tepkiyi verip direniyor, kimse düşüncelerinden ötürü tutuklanmıyor, işinden, aşından olmuyor ve adalet duygusu ülkeyi yönetenler ve yönetilenler tarafından içtenlikle paylaşılıyorsa… Biz ona Cumhuriyet diyoruz. HHH Ağaçların yeşil, gökyüzünün mavi, nehirlerin berrak, havanın temiz, sözlerin yumuşacık, kalplerin sevgi dolu olduğu ve gözlerin merhametle güzelleştiği, tabiatın ve hayvanların da yeryüzünü paylaştığımız yoldaşlarımız olduğu kuvvetle hissediliyor ve onların hakları da tıpkı insan hakları gibi güvence altına alınıyorsa… Biz ona Cumhuriyet diyoruz. HHH Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni çok seviyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Cumhuriyet için canını veren, emek veren, onu koruyup geliştiren, sevip güzelleştiren herkesi saygıyla, sevgiyle anıyor, sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti Türkiye’nin sonsuza dek yaşayacağı inancıyla kutluyoruz. C MY B