29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 29 Ekim 2017 20 ‘1935 Dört Tek’tekiler Serdümen Talat KurtNedimCelalŞahap KocatopçuAdnan Kent. Sporda 1923’leri arayan Türkiye! 29Ekim sabahı, Türkiye korunması, spor fizyolojisi ele alınmalıdır. Cumhuriyeti’nin ilan edil 4 Spor kulüp başkan diği saatlerdi. Ülke yeni ları siyasetin dışında kal baştan dizayn edilmişti. malıdır. Tanzimat’la başlayan yenileşme fikri, Atatürk’ün imzası ile ger Arif Kızılyalın 4 Beden eğitimi ders saatleri arttırılmalıdır. Ve Cumhuriyet kurul çek şeklini bulmuştu. duktan sonra bu görüş Peki, bu yeniden kurulan ül ler üzerinde Türk sporu şekille kenin, gençliği için Ulu Önder necekti. 29 Haziran 1938’de ka Mustafa Kemal Atatürk ne tür bul edilen Beden Terbiyesi Ka bir ‘kalkınma’ politikası uygun nunu şöyle özetlenmişti: “Her görmüştü... çeşit spor faaliyetlerini, Türk Aslında Atatürk’ün kafa gençliğinin milli terbiyesinin sında şekillenen ‘Türkiye ana unsurlarından saymak la Cumhuriyeti’nin sporla ilgili te zımdır. Türk gençliğinin kül melleri, Cumhuriyet’in ilanın türde olduğu gibi spor sahasın dan çok önceleri, 1915’te Ça da da idealine ulaştırılması için nakkale Savaşı ikliminde ‘Mira Yüksek Kurultayın kabul etti lay’ rütbesi ile Genç Kuruluşlar ği Beden Terbiyesi Kanunu’nun Sorumlusu kimliğiyle atılıyor tatbikine geçildiğini görmekle du. Atatürk’ün o günlerdeki ra memnunuz.” poru şöyleydi: Elbette Atatürk’ün 1924 Pa 4 Yeni neslin fikri ve bedeni ris Olimpiyatları’na kendi hesa eğitimi için genç dernekleri ve bından yaptığı ödeme ile takım izcilik ele alınmalıdır. gönderdiğini; güreşe, yüzmeye, 4 Gençler 12 yaşından itiba küreğe, barfikse, binicilik ve at ren esaslar dahilinde yetiştiril yarışına ne denli önem verdiği melidir. ni anımsatmakta fayda var. Hat 4 Beden eğitimi okullarda ta, 1924 yılında yayımlanan ya programlı olmalıdır. sa ile köylerde güreş, cirit ve 4 Spor kulüplerinde sağlığın atıcılık gibi branşları özendirici hükümlere yer verilmesini sağlayıp, 1930 yılında çıkarılan Belediye Yasası’na da yerel yönetimlere “çocuk bahçeleri, spor alanları, yerel ihtiyaçlara uygun stadyumlar yapmak ve işletmek” gibi yükümlülükler getirmişti. Yine 1932 yılında talimatıyla kurulan halkevlerinin faaliyetleri arasına sporu da ekletmişti Ulu Önder. Çünkü spor milli bir meseleydi... Ne yazık ki 94. yaşına yürüyen Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün yıllar öncesinden bıraktığı mirasa sahip çıkmadı. En önemlisi, “Sporsiyaset” ilişkisi dengelenemediği için, spor özellikle AKP iktidarı sonrası, yerel ve genel yönetimlerin oyuncağı oldu. Atatürk’ün ısrarla dikkat çektiği altyapılar kurutuldu, gençlik, sporun aktif bölümünden pasife geçti, beden dersleri bile müfredatta eğreti biçimde kalınca ülke gençliği sadece izleyici kimliğine büründü, yarışmacı branşlar ithal sporculara bağımlı hale geldi. Görüldüğü üzere Türkiye 2017 son baharında bırakın 1923’ü, 1915’in bile gerisinde kaldı... yaşasın cumhuriyet EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK AKM’den heykel kırıcılığına 15 yıl AKP Türkiye’sinde kültür sanat alanında yapıcılıktan ziyade yıkıcılık yö nünde bir eğilimin handiyse dev let politikası olarak karşımıza çık tığını görmemek imkânsız. Bu sa dece Türkiye’nin en önemli kül tür mekânı olan Atatürk Kültür Merkezi’nin ön ce işlevsizleştiril mesi, ardından çü rümeye bırakılma EMRAH KOLUKISA sı ve nihayet yakın bir gelecekte de yıkılacağının açıklanmasıyla su ret bulan bir politika değil elbette ama sadece bu süreç bile her şeyi çok güzel özetliyor aslında. Mustafa Kemal Atatürk’ün bir dönem her okulda, her tiyatro bi nasında ve az çok kültürle, sanat la alakalı her devlet kurumunda asılı bulunan “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından bi ri kopmuş demektir” sözü ne ya zık ki hiçbir dönemde tam olarak anlaşılamamış ve toplum genelin de hedefine ulaşamamıştı ama en azından kendilerine rahat bir ça lışma alanı bulan aydın bir kesi min bu alanda önemli işler başa rabilecekleri bir özgürlük ortamı yaratmıştı. Cumhuriyet’in belki de en önemli kazanımı da bu özgürlük idi işte. Böy lelikle bir kuşak Hasan Âli Yücel klasikleriyle büyüdü, böylelikle mem lekette bir opera ba le hareketi başladı, böy lelikle nice klasik müzik adamı, nice ressam, nice heykeltıraş yetişti. Şüp he yok ki her askeri dar be döneminde ilk hedef haline gelen aydın kesim son 5060 yılda çok ağır yaralar aldı ve Nâzım’dan Sabahattin Ali’ye sayısız sanat adamı büyük acı lar çekti ve hatta hayatı nı verdi ama muhtemel Atatürk Kültür Merkezi çürümeye bırakıldı ve yakında yıkılacağı açıklandı. dir ki son 15 yılda olduğu kadar leri, fakülteleri, kapanan ve bir kurak, korku dolu ve özgürlükten daha açılmayan tiyatrolar... Lis yoksun bir üretim alanı yaşanma te bir hayli uzun. Bu bilançonun mıştı Türkiye’de. tam bir dökümünü yapmak bel Son günlerde art arda gelen ki ki de imkânsız ama toz bulutu da tap yasaklamaları, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Me ğılıp da neyle karşı karşıya kaldığımızı gördüğümüzde büyük bir lih Gökçek’in başını çektiği heykel düşmanlığı, Cumhurbaşkanı tarafından “ucube” diye nitelendirilen heykellerin yerinden kaldırılması, yıkılıp yerine AVM yapılan sinemalar, gelenekselleştiği halde bir çırpıda kaldırılan festivaller, sosyal medya paylaşımları gibi sudan sebeplerle çalıştıkları kurumlardan ihraç edilen sanatçılar, KHK ile görevlerinden uzaklaştırılan akademisyenler, üniversitelerin kapatılan bölüm kültür şoku yaşayacağımız da kaçınılmaz. 12 Eylül’den bu yana sistematik olarak kültürsüzleştirilen Türkiye’nin bugünkü haline bakıp da çölleşmeyi görmemek mümkün mü? Bugün artık “sanatsız kalan bir millet” olmaya ramak kaldı, bu gerçeği görmek gerek her şeyden önce. Cumhurbaşkanı “14 yıldır iktidarız ama sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda hâlâ sı kıntılar var” derken bel Heykeltıraş Mehmet Aksoy’un yaptığı heykeller Cumhurbaşkanı tarafından ‘ucube’ olarak nitelendirilince kaldırıldı. ki de son darbeyi vurup bu kültür sanat meselesinden tamamen kurtulmak istiyor da olabilir, ne dersiniz? Ne de olsa sanatçı dediğin, ışığı al nında ilk hisseden, top lumda belli başlı duyar lıkları görmezden gel meyen ve yüksek ses le dillendiren, fikri hür, vicdanı hür kimsedir ve onun sayesindedir ki öz gürlük okulda defteri nize, sıranıza, ağaçlara yazdığınız bir sözcük ol maktan çıkar, sizi ger çekten özgür kılar. Biz CUMHURİYETİZ “Emanetini sonsuza kadar yaşatacağız. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.” Av. Kazım Kurt Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle