07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 14 Ocak 2017 ekonomi EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Benzine iki ayda 9 beşinci kez zam Yalan,dolan, tehdit, şantaj... Benzine dün gece yarısından itibaren 15 kuruş zam geldi. İki ayda yapılan beş zamla birlikte fiyatlar, 63 kuruş artışla İstanbul’da 4.76 liradan 5.39 liraya çıktı Benzin fiyatlarındaki artış hız kazandı. Petrol Ürünleri İşveren Sendikası’nın açıklamasına göre dün gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere benzin fiyatlarına 15 kuruş daha zam yapıldı. Böylece benzine son iki ayda beşinci kez zam yapılmış oldu. ÜÇ GÜNDE BİR FİYAT ARTIYOR Yapılan zamla birlikte Ankara’da litresi ortalama 5.29 liradan satılan benzinin litre fiyatı 5.44 lira oldu. Benzinin litresi İstanbul’da 5.24 liradan 5.39 liraya, İzmir’de 5.26 liradan 5.41 liraya yükseldi. Bugünden itibaren motorine ise 13 kuruş Yılbaşından bu yana geçen 13 günde benzine yapılan ikinci zam oldu. Akaryakıt dağıtım şirketleri en son 10 Ocak Salı günü benzinin litresine 7 kuruş zam yapmıştı. Benzin fiyatlarına yılbaşından beri yüzde 4.3 zam geldi. Dolardaki yükselişin benzin fiyatlarını artıran temel et zam geldi. Motorinin litre fiyatı Ankara’da men olduğu belirtiliyor. Kasım ayından bu yana 4.61 liradan 4.74 liraya, İstanbul’da 4.56 lira dolar/TL yüzde 25’e yakın yükselirken, aynı dö dan 4.69 liraya, İzmir’de 4.58 liradan 4.71 li nemde benzine 5 kez zam yapıldı ve fiyatlar 63 raya çıktı. kuruş veya yüzde 13.2 arttı. Petrol fiyatları 110 Dağıtım firmalarının belirlediği fiyatlar, rekabet ve serbesti nedeniyle şirketler ve kent dolardan 40 dolarlara düştüğü dönemde benzin fiyatlarında düşüş gerçekleşmemişti. lere göre küçük çaplı değişiklikler gösteriyor. Tavan gelebilir Akaryakıt fiyatlarında devam eden artış reel sektörün tavan fiyat talep etmesine neden oldu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Kur bahane ediliyor (EPDK) da müdahaleye açık olduğu sinyali ve ren açıklamalarda bulundu. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz da ge TESK Başkanı Palandöken: Akaryakıt fiyatları acilen indirilmeli çen günlerde akaryakıt fiyatlarında dağıtıcı ve bayi paylarını çok yakından izlediklerini, payların üst sınıra yaklaştığı uya Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfe yatların artırıldığına dikkati çeken Pa devi Palandöken, “Akaryakıta gelen landöken, “Petrolün varil fiyatı son zam, A’dan Z’ye her ürünü ve halkı rısında bulunmuştu. Sektöre, iki buçuk derasyonu (TESK) Genel yıllarda 110 dolardan 40 dolarlara ka mızın her kesimini yakından ilgilen yıldır müdahale etmediklerini anımsa Başkanı Bendevi Palandö dar düştü. Ardından 56 dolara kadar diriyor. Dünya genelinde petrol fiyat tan Yılmaz, “Sektörü yakından izliyo ken, son dönemde akar bir yükseliş gösterdi. Petrol fiyatı 110 larının düşmesi sebebiyle de olsa ge ruz. Dikkatli olsunlar. Kendileri yakıt fiyatlarının gere dolardan 40 dolara düştüğü zaman rek 2.5 yıla yakın bir zamandan beri ni uyarıyorum. Gerekirse müda ğinden fazla artırıl akaryakıtta aynı oranda indirim yap sektöre hiç müdahale edilmedi. Müda haleden kaçınmayız” demişti. dığını ve fiyatlar mayanlar şimdi sürekli zam yapmakla hale edilmemesini fırsat bilen petrol Yılmaz’ın bu mesajı, sektör da acilen indi meşguller” dedi. dağıtıcı ve bayiler her geçen gün kâr de dağıtıcı+bayi paylarının öngörülen sınırları zorladı rime gidilmesi gerektiğini Müdahale kaçınılmaz marjlarını artırıyorlar. Petrol fiyatlarının sürekli artmasıyla birlikte A’dan ğı yönünde yorumlanmıştı. söyledi. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın Z’ye her şeye zam gelmeye başladı. EPDK, daha önce akarya Petrol fiyatla akaryakıt fiyatlarındaki dağıtıcı ve ba Artık müdahale kaçınılmaz hale gel kıt fiyatlarına da belli süre rının ve dolar yi paylarını çok yakından izledikle di. Akaryakıt fiyatlarında yeniden ta ler için “tavan fiyat” uygula daki artışın ba rine ve payların üst sınıra dayandı van fiyat uygulamasına geçilmeli” di mıştı. l Ekonomi Servisi Bendevi Palandöken hane edilerek fi ğına ilişkin uyarısını hatırlatan Ben ye konuştu. BİNLERCE KİŞİ ZAMLARA KARŞI YÜRÜDÜ Merkez, borçlanma limitini azalttı Merkez Bankası’ndan aktif likidite adımları gelmeye dün de devam etti. Banka, Bankalararası Para Piyasası’nda bankaların borç alabilme limitleri 16 Ocak 2017 tarihinden geçerli olmak üzere toplam 11 milyar TL’ye düşürüldüğünü açıkladı. Açıklamada ayrıca, “Gerekli görülen günlerde repo pazarlarında TCMB tarafından yapılan fonlama tutarı sınırlandırılabilecek. Bankaların gün sonunda kalan likidite ihtiyaçlarını TCMB’nin Geç Likidite Penceresi borç verme faiz oranından limitsiz olarak karşılayabilmeleri mümkün” dendi. Merkez Bankası 10 Ocak’ta borç alabilme limitini 22 milyar TL’ye indirmiş, yabancı zorunlu karşılıklarda 50 baz puanlık indirime gitmişti. 12 Ocak’ta ise haftalık repo ihalesine çıkmaz, bankaları yüzde 10 faizden Geç Likidite Penceresi’ne yöneltmişti. Dolar/TL’nin 3.94’ü aşarak rekor kırmasından ardından atılan bu adımlarla Merkez, bir taraftan miktar olarak TL’yi kısarken, borçlanma maliyetini de artırıyor. l Ekonomi Servisi Brezilya ve Peru’da halk ulaştırma ücretlerindeki zamları protesto için sokaklara döküldü. Brezilya’da ulaştırma tarifesindeki artış protesto edildi. Sao Paulo’da düzenlenen protesto gösterisine binlerce kişi katıldı. Peru’da ise Lima’da yeni ka rayolu ücretleri için eylem düzenlendi. İnşaat, mühendislik ve petro kimya şirketi Odebrecht tarafından inşa edilen yol için uygulanan ücretleri protesto eden eylemcilere polis müdahalede bulundu. l Ekonomi Servisi ‘Erdoğan’ın planları tehlikede’ FT’ye göre yılın ilk iki haftasında yüzde 12 eriyen lira, anayasayı elden geçirip yatırımcılara siyasi istikrar vaat etmeyi planlayan Erdoğan’ın bu planını tehlikeye attı. İngiliz Financial Times (FT) gazetesi, TL’deki düşüşün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye için kurduğu büyük planları” tehlikeye attığını yazdı. Mehul Srivastava imzalı yazıda, “Geçen yıl darbe girişimini atlattıktan sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir planı vardı: Anayasayı elden geçirirken ekonomiyi bir arada tut, sonra da söz verdiğin siyasi istikrarı yatırımcılara sunacağın ‘hoş geldiniz’ paspasına dönüştür. Ancak sonrasında Türk Lirası erimeye başladı. 2017’nin ilk iki ticari haftasında yüzde 12 düşen döviz kuru, Türkiye’ye her şeyden daha büyük bir ekonomik zafiyet getirdi. Serbest düşüşteki lira nedeniyle ekonomistler, duraklama ihtimalinden endişe ediyor” denildi. İş dünyası ve kamuda korkunun hâkim olduğu belirtilen yazıda, ismini vermek istemeyen şirket yöneticilerinin ya da ortaklarının hapse girmesi, tedarikçilerin kepenklerini kapatması gibi endişelerine işaret edildi. Yazıda ayrıca, bir holding liderinin “Her şey çok hızlı, öngörülemez bir şekilde değişiyor, bu yüzden toz dumanın yatışmasını beklemeyi tercih ediyoruz” ifadelerine yer verildi. l Ekonomi Servisi Ekonomi kurmayları buluşacak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı danışmanları ve hükümet yetkililerinin döviz kurlarındaki artışla ilgili bu hafta içinde bir araya geleceklerini söyledi. Dolardaki sert hareketleri ‘medcezir’ olarak yorumlayan Erdoğan, döviz kurlarıyla ilgili bu hafta içinde tekrar bir değerlendirme yapacaklarını söyledi. ‘Döviz biriktirmeyin’ Erdoğan, “Hükümetteki arkadaşlar ve benim danışman arkadaşlarımız bir araya gelecek. Ama ben milletime çağrı yapıyorum, kimse döviz biriktirmesin, TL’ye dönüştürsün. TL’ye dönüştürülürse piyasalar rahat layacaktır. Yerli parayla itha lat ve ihracatın yapılması konu sunda anlaşma yaptığımız ülke ler var, o da uygulamaya geçin ce baskının azalacağına inanı yorum” diye konuştu. Ekonomi Ba kanı Nihat Zeybekci ise “Kurun Tür kiye için risk oluştur mayacağını düşünüyoruz çünkü gerek çesi yok” dedi. l Ekonomi Servisi Recep Tayyip Erdoğan Meclis’e girebilecek kadar siyasette yükselmeyi başarmış bir milletvekilinin zekâsı, işbilirliği sorgulanamayacağına göre, AKP milletvekillerinin göstere göstere gizli oylarını açık etme, dolaylı MHP’den de Bahçeli’nin denetiminden kaçabilecek oyları en aza indirme savaşlarını uzun uzun sorgulamak gerek... Bu kadar yalan, dolan, tehdit şantaja konu olan Meclis’teki şiddet olaylarının odağındaki tartışma, anayasa oylamasında aksi düşünülemeyecek “gizli oy” ilkesinin, göstere göstere, bağımsız yargı olsa anayasa oylamasının iptalini de getirecek, riskleri göze alınarak ayaklar altına alınmasıydı... Laik cumhuriyet, demokrasi, hukuk devleti düzeni, Meclis’in varlığını umursamadan rejime bağlılık yeminini Yüce Meclis’te etmiş bir milletvekili, içlerinde kimi bakanlar da nasıl olur da kameralara poz vererek tek lidere, Recep Tayip Erdoğan’a bağlılıklarını haykırarak, dünyada bir benzeri olmayan, devleti tek lider ve siyasi partiye indirgeyecek diktatoryal içerikli bir metne oy verdiklerini haykırabilirler? Sandıktan çıktıktan sonra ellerinde kalan diğer iki renkli oyu göstererek sadakatlerini kanıtlama yarışında olmayı seçerler... Hukukçular, sosyal bilimciler, uzmanlık kurumları, barolar, CHP başta, rejimi akılbilim çerçevesinde savunmaya çalışan tüm demokratik örgütlenmeler, sermaye örgütlenmeleri de içinde olmak üzere o kadar çok uyarıcı açıklamalarla, o kadar çok tehdit boyutunun altını çizdiler ki... Yine de hâlâ yapılan anketlerde, “evet” oyu verme yarışındaki AKP, MHP milletvekillerini içinde çoğunluk siyaset yapanlar da dahil, halkın çoğunluğu için söz konusu başkanlık rejimi ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan, kişi, parti diktatörlüğünü getirmeyi amaçlamış dünyada bir benzeri olmayan, başkanlık rejimlerini her birinden otoriterliğe dönük ayrı ayrı hükümleri toplamış ucube metninin içeriğini bilmedikleri gerçeği ortaya çıkıyor. HHH İğneyi öncelikle kendimize batırmamız gerektiği gerçeğinden yola çıkarak, “Suçun büyüğü anayasal düzen, hukuk devleti, bağımsız yargı, insan hakları, demokrasinin kendi yaşamı üzerindeki sonuçlarını algılayabilecek bilince ulaşamayan, ilişkiyi kuramayan halkın, seçmenin kendisinde...” demek kolaycılığına kaçamayacağım.. Dün bir kez daha ele geçirilmiş güdümlü medya koşullarında bile pek çok gazeteci, bilim insanı, uzmanın yakalayabildikleri boyutları ile gerçeklere parmak basmak, kitleleri uyarmak çabalarına da tanıklık ettik. Aynı zamanda da genel medya güdüleme, halkı kendi çıkarlarına, aklına, bilincine yabancılaştırma üzerinden günümüzde alınabilmiş yolun dehşet veren sonuçlarını da izledik. Bilgi kirliliği, algı kirliliği toplumları şaşkına çevirme öylesine kaos üretici ki... Rejim, laiklik, hukuk devleti düzeni, Meclis’in varlığının tehdidi ayrı metinler içinde, “eleştiri, muhalefet” söylemi çerçevesinde sunulup algılanıyor. Kullanılan bilgi ve algıya ilişkin kavramların bütününden ortada gerçekten bir anayasa değişikliği metni, tartışması, oylanması varmış ve Meclis oylamaları sonucunda çoğunluk oyla referanduma gidilmesi halinde de gerçek bir anayasa değişikliği ile başkanlık düzenine geçileceği, bunun da demokratik, sandık çoğunluğuna dayalı bir sonuç olacağı koşullandırması bilinçlere kazılıyor... Yılların marka olmuş tarafsızlıklarına en çok kendilerinin inandıkları gazetecileri kullandıkları sözcükler ile bir yandan hukuka, bilime dayalı muhalefet açıklamalarına hak ve yer vermiş havalarda... Bir yandan da iktidar cephesi korosunun medya sunumlarında çok haksız ve hukuksuz baskın çıkışlarında bilerek ya da gönüllü oynadıkları rollerle, halkın, seçmenin gerçekleri görebilmesine kapıları kapatıyorlar. Diğer yandan kendi kendilerini de tarafsız gazetecilikten koparan kafa karmaşası içinde buluveriyorlar. İşin içinden çıkmanın en kolay yolu, “yalan, dolan, tehdit, şantaj” olaylarının magazin boyutuna öncelik vermek... Bizler kimin kimi ısırdığı, kimin mikrofonu çaldığı, AKPMHP milletvekillerinin seçim şantajından ne kadar korktuklarının haberlerinde abandone olurken.. Genel kamuoyu güdülemesi, oluşumunda, ortalıkta gerçek bir sandık, seçmen iradesi yalan algısı tuzağına düşülebiliyor.. Sakın karamsar bir çıkarım yapmaya kalkışmayın... Bunca yalan, dolan, tehdit, şantaj çaresizliğine, kirli çamaşırların saklanamadığı şovların sahnelenmesi, akıl tutulması boyutlarında yasaklamalar, cezalandırmalar noktasına gelinmişse... Bu gidişin oluru yok... Bank of China Türkiye’ye geliyor Çin Halk Cumhuriyeti’nin beş büyük devlet bankasından birisi olan ve dünyanın yedinci en büyük bankası Bank of China, 300 milyon dolar karşılığı Türk Lirası sermayeyle Türkiye’de faaliyet izni aldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Bank of China Turkey AŞ’nin gerekli sermaye şartı olan 300 milyon dolar karşılığı Türk Lirası ödenmiş sermayeyi Türkiye’ye getirdiğini açıkladı. BDDK’den yapılan açıklamada, Bank of China Limited (BoC) tarafından banka kuruluşu için kendilerine başvuruda bulunulduğu aktarılarak, bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi sonucunda BDDK’nin 2 Mayıs 2016 tarihli ve 6880 sayılı kararı uyarınca BoC tarafından Türkiye’de mevduat bankası kurulmasına izin verilmesine karar verildiği aktarıldı. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle