06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO 3.7930 4.0310 0.2 kuruş 0.2 kuruş 8 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Yanlış siyasi kararın faturası çalışanazaimşYssyiaızazlliıkk THY’de uçuşlardan istihdama ekonomik değil siyasi kararlar alındığını söyleyen Ayçin’e göre şimdi fatura çalışana, üstelik sendika eliyle ödetilecek Malum okullar var diye dünyanın her yerine olur olmaz uçuşlar kondu, uçak tip leri gereksinime göre değil vitrine göre seçildi, plansız bir istihdam politikası ter cih edildi. Bunları söylediği mizde ‘şirketin büyümesini iste miyor’ diye şikâyet ettiler... Va rılacak noktanın bu olacağı bel liydi’ bu sözler eski Hava İş Sen dikası başkanı Atilay Ayçin’e ait. Son dönemlerde gündeme gelen, zamları dur durma, uçak lardaki ikram ları yeniden düzenleme adı altında bir di zi önlem alı nan Türk Ha OBülcyaüyktaş va Yolları’nda (THY) yaşananları nasıl değerlendir diğini sorduğumuz sendikanın uzun süre başkanlığını yapan Atilay Ayçin, bu sonucun kaçı nılmaz olduğunu, bunların adım adım yaşanacağını vaktinde şir ket yönetimiyle de paylaştıkla rını ancak kendilerini anlatama dıklarını dile getirdi. İşçi de güçlü şirket ister Çalışanların da en az patronlar ya da işverenler kadar şirketlerin yaşamasını ve büyümesini isteyeceklerini belirten Ayçin, THY’de daha önce de sorunlar yaşandığını hatta 11 Eylül faciası sonrası bir dizi havacılık şirketinin battığı dönemde, benzer sorunların yaşandığını hatırlatarak, “Ancak o dönem sendika, işverenin isteklerini tartışmadan yapmak yerine çözüm önerileri geliştirmişti. O dönem de 7 uçak yere indirildi. Hatta işveren krizi fırsata çevirmek istedi. 7 uçak için 2000 işçi atacağını söyledi. Biz de kafa kafaya verip, şunu önerdik: İşçi atmak yerine her ay üç gün az çalışılsın ve maaş 27 gün üzerinden verilsin. Üç ay sonra duruma yeniden bakalım... Üç sonra yönetim bi ze çiçekle geldi. Hatta jest olsun diye o üç günleri izin olarak çalışanlara verdiler. Sorun çözüldü. Ancak sendika şimdi, üyelerine hiçbir seçim hakkı tanımıyor, çözüm önerilerinizi yazın demiyor. Ayrıca, kabul gösterilecek özveriye karşılık işçi atılmayacağının da garantisi yok” dedi. Sendika tarafından dağıtılan anketlerde üyelerin seçme ya da kendi çözüm önerilerini yazma olanaklarının olmadığını belirten Ayçin, anket formlarının işveren elinde fişleme ve işten atma vesikasına döneceği uyarısında bulundu. Sonuç kaçınılmazdı THY’nin ülkenin önemli şirketlerinden biri olduğunu ve bu hale gelmesini üzücü bulduğunu vurgulayan Atilay Ayçin, ancak sonucun ne yazık ki kaçınılmaz olduğunu da söyledi. Son 1012 yıldır sadece Gülen okulları var diye hat konulan bölgeler olduğunu, istihmat politikasında ciddi bir plansızlık yaşandığını, hatta oturacak oda ve masa bulamayan personel için kurum çalışanlarının espriyle ‘koridor uzmanı’ unvanı buldukları onlarca çalışanın işe yerleştirildiğini anlatarak, THY için bu sonucun kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Atilay Ayçin 11 Eylül faciası sırasında 7 uçak indiren THY, o dönemde 2000 işçiyi çıkarmak istemişti. Şimdi 32 uçağı indirdi ve 1500 çalışan işini kaybetme riskiyle karşı karşıya. Sendikadan üyeye işveren teklifi THY Yönetimi Havaİş Sendikası’na başvurarak ‘Ya işçi çıkaracağız ya da 2017 yılı için ücretlere zam yapmayacağız’ teklifinde bulundu Havaİş Sendikası dün yaptığı yazılı açıklamayla, işverenin THY’de çalışan üyelerine işten çıkarılmaya karşı 2017 yılı için maaş zammından feragat edilmesi önerisini iletti. Sendika, ücret zammından feragat ederek işten çıkarılmaları önlemeyi düşündüklerini belirterek bu konuda bir anket düzenleneceğini ve çalışanların görüşleri alınarak kararın verileceğini açıkladı. Sendika tarafından üyelere dağıtılan duyuru özetle şöyle, THY’de kriz ortamının var olduğu, 2016’da ciddi bir zarar oluştuğu ve şirketin 2017’yi de zor geçireceğinin beklendiği, işveren tarafından 25 dar gövde ve 7 geniş gövde uçağın hangarlara çekildiği bilgisinin verildiğini belirtilerek, “Ekip planlamanın hesaplarına göre ortalama bir dar gövde uçakta 24 kabin memuru ve 12 pilot, geniş gövde uçakta ise (330/340 uçaklarında) 60 kabin memuru ve 20 pilot çalışmaktadır. Buna göre 1000’den fazla kabin memurunun ve 500’e yakın pilotun işgücü fazlalığı oluştuğu bilgisi sendikamıza iletilmiştir. Bu kapsamda THY yönetimi ya toplu işçi çıkararak ya da ücretlere 2017 yılı için zam yapmayarak (sosyal yardım ve ücrete ilişkin tüm haklar dâhil) tasarruf sağlamak teklifiyle sendikamıza başvurmuştur” denildi. Sosyal hak da yok Ankette, işçilerin her halükârda bir fedakârlıkta bulunacağı dile getirilerek, “Ya bir grup arkadaşımızın işsiz kalmasını göze alacağız ve teklifi doğrudan reddedeceğiz ya da 2017 yılı için ücret artışlarından feragat edeceğiz” önerisi yer aldı. Öneriye göre, ikinci yıl zamlarından vazgeçilmesi halinde, sosyal haklara gelecek iyileştirmelerden de vazgeçilmesi gerekecek. Küresel risklerden biri de robotlar ve yapay zekâ D Dünya Ekonomisinden... doğruluğunu ve güvenilirliğini kontrol edecek birileri avos’ta pazartesi günü başlayacak Dünya Ekonomik Forumu’ndan (WEF) bir hafta önce yayımlanan Küresel Risk Raporu’na göre en önemli küresel riskler popülizm ve kutuplaşma. Raporda dikkat çeken önemli bir risk daha var: Robotların insanlardan işlerini devralmalarının sonuçları. Rapor, robotlaşma ile hacker’lardan kaynaklanan tehlikenin de artabileceğine dikkat çekiyor. Gelelim bu konuda nereye geldiğimize... Akıllı, otonom hatta sosyal; yapay zekânın aktörleri ve robotlar... Kimi yazılım halinde yaşamlarımızın içine girdi: Mobil ya da bilgisayar uygulamaları, algoritmalar vb. Kimi ise donanıma dönüştü: Akıllı saatler, robotlar, sürücüsüz araçlar... Sadece mavi değil be de gerek tabii. Ayrıca her iş de robotlar tarafından yapılacak değil. Bu noktada Amazon’un “Mekanik Turk” adlı programı iyi bir örnek. Henüz tam manasıyla robotlara, sistemlere, iş zekâsına yaptırılması mümkün olmayan ya da çok maliyetli olan bazı dijital ayak işlerinin yaptırıldığı, yapıldığı yeni tür “online işçi pazarı” bu. Müşterilerine “190 ülkeden 500 binin üzerinde çalışana erişim” vaat ediyor. Amazon bu uygulamanın ismini, AvusturyaMacaristan baronlarından Wolfgang Von Kempelen’in 1770’te yaptığı ve adını “Turk” koyduğu yarı otomatik satranç makinesinden almış. Makinenin ilk çıktığında masanın altına saklanmış bir insan tarafından yönetildiği bilinmiyor ve insanlara şaka yapmak için kullanılıyordu. Satranç tahtasının başında Türk imajina uygun, sultan yaz yakalılar da mesleklerini hızla yapay zekâya kaptırıyorlar: Görüntü arşivle kıyafeti giymiş bir kukla oturuyor, elinde pipo olan sultan görünümlü kukla kollarına gizlen me, çeviri, radyografları yorumlama, miş kumandalarla masanın altındaki bi drone’larla taşımacılık, büyük veriden ri tarafından idare ediliyordu. yeni bilgileri ayıklama vs... Tarımda iş Sonuçta yapay zekânın toplumları ku çilerin yaptıkları işleri ellerinden alan dijital teknolojiler ve otomasyon bir sü tuplaştırıcı etkisi daha da artacak. Yapay zekâdan ve robotlardan yararlana redir hizmet sektöründe çalışanlara da tehdit. Üstelik yıkıcı teknolojilerin hızı rak maliyetlerini düşüren şirketler işten attıkları çalışanlarına sosyal yardımlarda ve boyutu daha da artmış durumda. gönüllü olacaklar mı? Ya da zorunlu “ro Tabii bu arada yeni iş alanları da doğacak. Yeni otomasyonlu hizmetler, bot” vergileri gelebilir mi? Kimi iş alanlarının “insani” kalması için yeni yasalar çı web siteleri, yapay zekâ uygulamaları arasında iletişim sağlayacak yeni ara kabilir mi? Ya da biraz daha ileriye götürelim konuyu: Yapay zekâ kendi kendini yüzler olarak insanlara ihtiyaç olacak. yönetmeye başladığında ve insan yöne Yapay zekânın vereceği hizmetlerin timini reddettiğinde ne olacak? Elektrikli ve sDüürnüyacEükosnüomzisainrdaeçn.l.a. r neleri dönüştürecek? Çok da uzak olmayan geleceğin araçları elektrikli ve büyük olasılıkla şoförsüz olacak. Otomotiv endüstrisi büyük bir yıkıcı teknoloji ile karşı karşıya. Ekimde Paris’teki motor fuarı elektrikli araçların festivaline dönüşmüştü, Detroit’teki fuar ise tam bir otomasyon şovu oldu. Google’ın yıllardır üzerinde çalıştığı sürücüsüz otomobilleri Alphabet çatısı altında ayrı bir birim haline getirildi. Fiat Chrysler Automobiles (FCA) ve Google’ın sürücüsüz araç projesi Waymo’nun sürücüsüz otomobil üretimi için yaptıkları işbirliği ilk meyvelerini verdi. FCA, Waymo için üzerinde çalıştığı 100 adet Chrysler Pacifica Hybrid otomobilin üretimini tamamladığını resmen duyurdu. Amerikalı otomotiv üreticisi Ford, San Francisco merkezli Chariot adlı girişimi aldığını duyurdu. Chariot, sahip olduğu araçlarla kullanıcılara shuttle servis imkânı sunarak birden fazla kişiye ya da kuruma servis hizmeti sağlıyor. Düzenli işe giden kullanıcılar, araca binecekleri ve inecekleri yere göre uygulama üzerinden bir araya gelerek kendilerine ve gidecekleri noktaya göre servislere dahil olabiliyor. Chariot dünyada olduğu gibi ABD’de artan şehir nüfusunun toplu taşıma olanaklarından yararlanmasını hedefliyor. Kullanıcılar, Chariot sayesinde işe giderken trafik çekmedikleri ya da direksiyon başında yorulmadıkları gibi, paylaşım ekonomisi sayesinde önemli de bir kâr elde etmiş oluyorlar. Peki burada temel birkaç soru ortaya çıkıyor. İnsanlar araba almaktan vazgeçince ne olacak? Sektör nasıl yaşamını sürdürecek? Günümüzde otomotiv üreticilerinin çoğu ya teknoloji şirketleri ile ortaklık ya da kendi teknoloji şirketlerini kuruyor. General Motors Lyft’e, Toyoto Uber’e, Volswagen Gett’e yatırım yaptı. BMW ve Mercedes’in sahibi Daimler bir birleşmeye hazırlanıyor. Tüm bu anlaşmaların arkasında yatan tek bir neden var: Veri. Sürücüsüz araçların yaşama geçebilmesi için gerçek sürücülü trafikteki koşulların toplandığı milyonlarca veriyi içeren bilgilere ihtiyaç var. Bunu en iyi yapan bu yeni sürecin kazananı olacak belli ki? FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1 1 .21 0.02 puan 81.524 633 puan 972.10.98 8.6 lira 145.25 1.3 lira Cumartesi 14 Ocak 2017 Avrasya Gaz, Enerco Enerji, Akfel Gaz, Batı Hattı, Kibar Enerji, Shell Enerji ve Bosphorus Gaz yapılan anlaşmalar çerçevesinde her yıl Rusya’dan 10 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyor. Gazprom, Türk şirketlere dava açmaya hazırlanıyor BOTAŞ ile tahkim süreci devam eden Gazprom, Türkiye’nin özel ithalatçılarını mahkemeye vermeye hazırlanıyor. Kommersant’ın iki ülkede bulunan kaynakları, Gazprom’un yakında mahkemeye başvuracağını ve şirketin belgeleri hazırladığını dile getirdi. Gazetede yer alan haberde, “Belgeler büyük ihtimalle Stockholm mahkemesine sunulacak. Krizin sebebi 2017 doğalgaz fiyatları” denildi. Akfel Gas, Enerco Enerji, Avrasya gaz, Bosphorus gaz, Shell, Batı Hattı ve Kibar Enerji Gazprom’dan bir yılda ortalama 10 milyar metreküp doğalgaz alıyor. Ayrıca, BOTAŞ şirketine de 17 milyar metreküp gönderiliyor. Gazprom’un fiyatlara zam yapmak istemesine karşılık Türk şirketlerin indirim talebi iki taraf arasındaki uyuşmazlığın temel nedeni. Her ne kadar Gazprom’dan doğalgaz ithal eden Türk şir ketlerinin hisselerinin yarısı Gazprom’un elinde olsa da, kayyım atanan Akfel Gaz, Enerco ve Avrasya Gaz’daki bu süreç Rusları rahatsız ediyor. Diğer yandan Türkiye’de doğalgaz talebindeki artış nedeniyle artış talebinin Gazprom tarafından reddedilmesi, ipleri geren bir diğer konu. 2016’da Gazprom’un özel şirketlere sevkıyatları yüzde 10 azaltmıştı. Tahkim sürüyor Rusya’dan kontratlar kapsamında yılda 20 milyar metreküp doğalgaz alan BOTAŞ, Gazprom ile 1 Ocak 2015’ten geçerli olacak şekilde yüzde 10.25’lik indirimde anlaşmış ancak imzalar atılmamıştı. Bunun üzerine BOTAŞ, fiyat indirimi için tahkime gitme kararı almıştı. Gazprom daha önce Türk şirketlerine uyguladığı yüzde 10.25’lik fiyat indirimini, iki ülke arasında ilişkilerin gerilmesiyle geri çekmişti. l Ekonomi Servisi Dikmen Edgü Hasan Süel Dimitri Kalinis Süel, ‘Vodafone Türkiye’nin Doğuş Grubu’na satılacak’ iddiasına “Şirketin 20 milyar liralık yatırımı var. Bugüne kadar dedikodular asılsız çıktı. Bu da asılsız. Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır” dedi. Vodafone, Türkiye’de fiberi yaygınlaştıracak Vodafone’un Axon Consulting (Axon Danışmanlık) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Dijital Geleceği: Genişbant Vizyonu” raporuna göre, Türkiye’de 535 milyon dolarlık yatırımla 4.7 milyon haneye daha fiber ulaşabilir. “Türkiye’nin Dijital Geleceği: Genişbant Vizyonu” başlıklı rapor, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, Axon Partners Yönetici Ortağı Dimitri Kallinis ve Axon Türkiye Genel Müdürü Dikmen Edgü’nün katılımıyla İstanbul’da tanıtıldı. Raporda, günümüzde evlere genişbant götürmekte olan birçok teknolojinin mevcut olduğu, bu teknolojiler arasında teknik olarak en gelişmiş olanın evlere, binalara kadar giden fiber “FTTH/B” teknolojisinin “Açık Erişim Şebekesi” (AEŞ) modeliyle Türkiye için önerildiği ifade edildi. 5 yılda 16 milyon hane Axon Partners Yönetici Ortağı Kallinis de gelecek yıllarda sabit genişbant talebinde beklenen büyüme göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’deki erişim teknolojilerinde yeni iyileştirmelerin veya değişimlerin zamanının geldiğini söyledi. Axon Türkiye Genel Müdürü Dikmen Edgü de şu anda Türkiye’de eve kadar fiberin 5 milyon haneye gittiğini belirterek, 5 yılda eve kadar fiberin gittiği hane sayısının 6.5 milyona çıkmasını beklediklerini, 5 yılda 16.5 milyon haneye eve kadar fiberi götürmenin mümkün olduğunu kaydetti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Ekmeğe zam yok ‘Ekmek fiyatlarına zam’ yapılacağı iddialarıyla ilgili konuşan Bakan Faruk Çelik, “Un fiyatlarında ekmeğe zam gerektirecek bir artış yok” açıklaması yaptı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, ekmek ve un fiyatlarında buğday kaynaklı herhangi bir artışın söz konusu olmadığına dikkat çekerek “Ekmek ve un fiyatlarında buğday kaynaklı herhangi bir artışı gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Birileri çıkıp derse ki buğday fiyatı arttığı için, kesinlikle bu cümleye itibar edilmemeli, bu doğru bir yaklaşım değildir. Buğday kaynaklı ekmek ve un fiyatlarında bir artış, bir önceki yıla göre kesinlikle söz konusu değildir” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Sanayi ciro endeksi arttı Türkiye genelinde sanayi ciro endeksi, kasımda aylık bazda yüzde 3.4 arttı. Kasımda madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksindeki artış yüzde 2.2 ve imalat sanayi sektörü endeksindeki artış da yüzde 3.4 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 17.7 ve imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 11.4 arttı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle