06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 14 Ocak 2017 EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN eğitim 3 Evrim teorisi veAtatürkçülükçıkarıldı,Atatürk’ünkapsamıdaraltıldı AtatUrk yok Milli Eğitim yıllar sonra ilkokul, ortaokul ve lise müfredatını sil baştan düzenledi. Yandaş sendika EğitimBirSen’in yıllardır dile getirdiği talebi sonunda oldu Milli Eğitim Bakanlığı, ders kitaplarının hazırlanışı ve derslerin anlatılışı için ha zırlanan müfredattan Kemalizmi çı kardı. “Atatürkçülük” kavramı sosyal bilimler derslerinin müfredatın dan tamamen çıkarıldı, Atatürk’ün işlenişinin kapsamı daraltıldı. Müf OZAN ÇEPNİ redatın bu yönde değiştirilmesinde talebi hükü mete yakın EğitimBir Sen’den gelmişti. Bakanlık ayrıca Bi yoloji ders programından Darwin’in “evrim teorisi”ni de çıkardı. MEB, eğitimde sadeleşme amacıyla 2 yıldır üzerinde çalıştığı ilkokul, ortao kul ve lise taslak müfredatını açıkladı. Taslak müfredat eğitim kamuoyunun görüşünün alınmasının ardından ta mamlanacak ve 20172018 öğretim yı lında uygulanmaya başlanacak. Öğretmenlerin ders anlatımı ve okul larda kullanılacak kitapların hazırlan masının temel metinleri olan müfredat taslaklarında, ilkokul 1. sınıfında Hayat Bilgisi dersi ve ortaöğretimde sosyal bil giler derslerinden Atatürkçülük konula rı çıkarıldı. MEB, Atatürkçülüğü sadece taslak metinlerin tanıtımının yapıldığı internet sitesinde “Öğretim programla rında temel konular” başlığı altında ‘De ğerler Eğitimi’ başlığının yanında veli lere anlatmayı yeterli gördü. “Atatürk çülük” kavramının yer aldığı tek ders ise ortaöğretimde başlayan ‘İnkılap Ta rihi ve Atatürkçülük’ dersi oldu. Atatürk ‘sadeleştirildi’ Hazırlanan taslak metinler, geçmiş yıllarda hazırlanana müfredatlara göre ciddi ölçüde kısaltıldı. Bu kapsamda 1. sınıflara yönelik Hayat Bilgisi dersinin eski eğitim programında, “Atatürk’ün vatan ve millet sevgisi, yurdun Atatürk’ün önderliğinde düşmanlardan kurtarıldığı, Atatürk resmi, Türk bayrağı, İstiklal Marşı ve Gençliğe Hitabe’nin sınıfta bulunma nedenleri ile çocukların Atatürk’ün hayatını öğrenmeye istekli olmalarının sağlanarak, Türk milletinin Atatürk’ün önderliğinde kavuştuğu hak ve hürriyetleri fark edebilmesinin çocuklara aşılanması” hedeflenirken, yeni müfredatta bu konular yer almadı. MEB’in yeni müfredatında “Atatürk’ün ‘sadece’ doğum yeri, anne ve babasının adı, ölüm yeri ve Anıtkabir üzerinde durulur” denildi. Bu kap samda çocukların sınıfları yükseldildikçe aktarılan Atatürkçülük ve Atatürk’e ilişkin bilgiler ‘sadeleştirilerek’ diğer her sınıfa yönelik Atatürk konusunda yüzeysel eğitim programları hazırlandı. Taslak metinlerde ortaokul 5. sınıftan başlayan süreçte Atatürk’le ilgili üniteler müfredattan çıkarılırken bu konular yerine Atatürk’ün yalnızca derslerde konularla ilişki kurularak anlatıldı. Eski müfredatta 8. sınıfta yer alan “Atatürkçülük” başlığı kaldırılarak diğer üniteler içerisinde daraltıldı. “Çağdaş Türkiye yolunda adımlar” ünite başlığı, “Atatürkçülük ve Çağdaşlaşan Türkiye” başlığı ile değiştirildi. Öğrenci yerine veliye MEB hazırladığı taslakların yer aldığı sitede ise Atatürkçülüğü öğrencilere aktarılacak metinler yerine veliler kısmında anlatmayı tercih etti. Taslak metinlerde yer almasa da sitede “Öğretim programlarında temel konular” başlığı altında “Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk gençliğine emanet ettiğinin bilincinde olan bireyler yetiştirmek, Cumhuriyet’in kurulmasında üstlendiği roller hususunda derinlemesine bilgi sahibi olunmasını sağlamak programların hedefleri arasındadır” ifadeleri yer aldı. Dini bayramlara katılmalılar EğitimBirSen’in din eğitiminin birinci sınıftan itibaren verilmesine ilişkin talebi ise yeni müfredatta karşılanmasa da yerini çocukların dini bayramlara yönlendirmesine bıraktı. Eski eğitim Bakan tanıttı Yeni müfredatı tanıtan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, taslak metinlerin dikkatli bir çalışma sonucu oluşturulduğunu belirterek, “Dünya ölçeğinde eğitimde başarılı ülkelerin programlarıyla karşılaştırmalara yer verildi. Türkiye’nin 2023 hedefleri ve hükümet programları dikkate alındı. Atatürkçülük ile ilgili konularda, Beyaz Kitabın dikkate alındığını vurgulayan Yılmaz, “Ders saati azaltması söz konusu değil ancak içeriğinin hafifletilmesi ve azaltılmasının sağlanması daha doğru diye düşünüyorum” dedi. programında birinci sınıfta dini bayramlar sadece tanıtılırken, yeni taslak ile çocukların dini gün ve bayramlara katılmaya istekli olması sağlanacak. Dini günlerde yapılan hazırlıklar, bayramlaşma gibi konular üzerinde durulacak. 15 Temmuz müfredatta 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 1. sınıftan itibaren “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” çocuklara anlatılacak ve 6. sınıftan itibaren Sosyal Bilgiler dersinde, toplumsal hayatta demokrasinin önemi 15 Temmuz üzerinden örneklerle anlatılacak. Lise son sınıf biyoloji dersinin müfredatında yer alan “Hayatın başlangıcı ve evrim” ünitesi de tamamen eğitim programından çıkarıldı. Evrim konusu bir önceki müfredata göre 12. sınıfta 6 saat süreyle işleniyordu. Bu kapsamda Lamarck ve Darwin’in çalışmalarını araştırması, evrime ilişkin görüşleri irdelemesi ve öğrencinin evrime ilişkin görüşleri özetlemesi isteniyordu. Evrim ünitesi “Canlılar ve çevre” başlıklı bir ünite ile değiştirildi. 172 sınıf düzeyi için 53 dersin taslak öğretim programı hazırlandı. Taslak programlar 10 Şubat’a kadar mufredat.meb.gov.tr sitesinden öğretmenler, veliler, eğitim bileşenlerinin değerlendirmelerine sunuldu. Yeni müfredatın önümüzdeki öğretim yılından itibaren, 15 ve 9 sınıflarda okutulmaya başlanması nedeniyle önümüzdeki 3 yıl boyunca YGS ve LYS sınav içeriklerinde bir değişiklik olmayacak. Danışıklı dövüş Komisyon çağrısı EğitimBirSen olumlu buldu EğitimBirSen Genel Başkan Yardım cısı Latif Selvi, MEB’in müfredat taslaklarına ilişkin “olumlu” değerlendirmesinde bulundu. Kamuoyunda tartışılan “İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” dersinin kaldırılması taleplerine ilişkin Selvi, “Bizim itirazımız öğretim biçimine dönüktür. Çocuklara kazandırılmak istenenlerle, öğretilenlerin aynı olmadığını gördük. Tarih perspektifinden geçirilerek yeniden değerlendirme yapılmasını talep ettik. Dersi bir ideolojik yükleme şeklinde değil, bir tarih perspektifiyle verilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Selvi, “Biz ne Atatürk’ü ne rejimi tartışma konusu yapmıyoruz. Bizim böyle bir tartışmamız söz konusu değil. Eğer kim Atatürk öğretilmesin diyorsa, bunun karşısına çıkmak gerekir” diye konuştu. ymdodmahrddçıçyzamullilKaaamrmMaıaeoeoşklaisnbmşoklnlktraaümmaaıglik.ekarllmdafbdiıiBdtdeurnrrr.lıgaaioııeükraalıEzyneikabtnölğdkmlğdıavniö,ennikarraruirıegdkrütu.,nıKtpyztçniöüişŞlmaltşüaaaedoeıınlrauğreekiylgrüeçlaküruasdlrBateşcöğaöaişvibıeniçlalvşşirndrettdelima/ğıe.muaçekinrıESğk“ğitişirurel”nomağBkeo.uriııllykyiyıillaiKenlzpbtmaduzu,oaetiia’rmnlişeisremurırirnimaz,kdtneuimknmçuaaeüStgızşubokeıçuleefsn.ukedüoelmrılaar,n;kemrfıeypbnkrlbiryiğcudıBlşseieflaeiöraiyaileyaatsdtibrrovnmyöşotkiııiaüimetkıdrlnigvtntsglzetaadaateaeçeaeinpsmkerleyamrelgrytkıua,meiğalınıöanoeyşdyklrleaeii, MlmşBmayeTrlgeenddıuetezuğüynaücoihdıaatdnoricğıtaetnmniöpttkaanarıiçlfeğıimlv.astdöniyebauızniYkürlezrahnatimıyrlfkvşan,dna’kcaaBunl.amapdıt,ıziekaiminMraıtnbekAıdyüüslriıEıçeknakuüloaKalfgeağıt/rlsrmkşf,yrPareeğEeeirilalçstamr’aıelğeritndyiteııattermn,.disıiiomlatğ,rlnmeEkGımiiaitzsrmınlğratrttlBke.loeiaııdeayaıiyşrTeirtrnrİmrsaenaşliçianihenrmvılçnmnegGSaadçiea,eıbkıemkiahilSzeBdlaiaulitbldnboTamıniaersesşyri’iamKeceerreniıngkeSnşy.’talsnlaeuönıeytaboölBneddainnrannirrayadvrrlaid.lla’ekışallbiia,naeTehnyikarrgniyloaiamr.erldblbtaıieöeznTpşmaairüivanırrrıaırlırstkkeülufi,üistnl,raarılfeinaiçğkıı Web sitesi bile var Görme engelli Can Kırca, teknolojinin imkânlarını kullanıyor, üniversitede öğrenim görüyor, çalışıyor 1991 doğumlu olan Can Kırca, doğuştan halk arasında bilinen adı ile tavukkarası hastalığıyla dünyaya geldi. Doğduğu günden beri sadece çok az bir ışık gören Kırca, görme engelinin hayatını engellemesine izin vermedi. Çok aktif bir çocukluk dönemi geçiren Kırca, ilk görme engelli olduğunu anladığı anı şöyle anlatıyor: “Üç yaşındaydım, yaşımın küçük olmasına rağmen bu sahneyi hayatım boyunca hep çok net hatırladım. Babam ilk bisikletimi almıştı, eve geldiğinde beni bisikletin yanına götürdü. Ne olduğunu tam göremesem de, içimin içime sığmadığı bir sevinç yaşıyordum. O ana kadar hiç görme engelimin olduğunu fark etmemiştim sanırım. O ilk anda bir şeylerin ters gittiğini anladım. Engelim yüzünden hiçbir zaman eve kapanmadım, toplumdan ayrılmadım. Okul çağım geldiğinde, görme engellilere özel bir yatılı okula başladım ve ailemden ayrıldım. Bu hayatımın en zor dönemlerinden biriydi. Birinci yılda bir ve ikinci sınıfı bitirdim. Sonrası çok hızlı ilerledi. Bağlama çalmaya başladım, satranç oynadım, tiyatro festivallerinde rol aldım. 8. sınıfta kodlaması tamamen kendime ait ilk web sitemi yayına aldım. Liseyi yabancı dil bölümünde okudum. Lise yıllarım da tıpkı ilköğretim dönemi gibi bana çok şey kattı. Okuduğum Muğla Anadolu Lisesi’nin konser ve korolarında görev aldım, okul başkanlığı yaptım ve lise son sınıfta çalışmaya başladım.’’ Birçok işte çalışıyorjKbDdeıtiılirşergecksuımrtKinbcoauvtdal2ıuı,üaauneenrkd0ehmclmurfdrtie1şsAesaa1çicyufavlil,yraguuteannagagüıleenlılmanovueöınşısnkesızvlzidkriyadvelemiebaMaelroneaedvadöreaBrrüçareOka.slantiitüengrrikwllkektmmkışeağbeaareiotttcıüzıinçşenrnıhrlialniçıkm,mndÜaknpsüotymayknaoırkTşnatuuognisı.eaş,iriyşmtr,al Zorba değil kanka olacaklar Cartoon Network Türkiye’nin; çocuklar arasında akran zorbalığına dikkat çekmek üzere başlattığı “Zorba Olma Kanka Ol” projesi, ilk yılında 22 şehirde 63 okul ve 25 binin üzerinde öğrenciye ulaştı. Bugüne kadar İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Mersin, Elazığ, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’dan ge len talepler ile okullara ulaşan proje ile akran zorbalığında mücadelenin tüm Türkiye’ye yayılması hedefleniyor. Bilgilendirici dokümanlar, konuyla ilgili hazırlanan animasyon videoların kullanıldığı projede, yeni dönemde poster, sticker, arkadaşlık kanunu ve Kankaname’den oluşan okul kiti de öğrencilerle buluşacak. Varlıkları varlığına armağan AKP ve Bahçeli’nin milletvekillerinin kavga dövüş içinde anayasayı ortadan kaldırmalarını izliyoruz. Aldıkları talimatı yerine getirme gayretindeki bu milletvekilleri Meclis’i ortadan kaldıracak bir değişiklik için tekme tokat uğraşmakta. Kendi oyuyla kendini anlamsızlaştırmak da bu hanımlara ve beylere nasip oldu. Hem de yukarıdan azar işitmemek ve kim bilir belki de zamanındaki “hocaefendi” yanaşmalıkları başlarına iş getirmesin diye oylarının rengini amirlerine göstere göstere. Bu anayasa değişikliği bugüne kadar memleketi bunaltan hangi uygulama varsa onun resmilik kazanmasını amaçlamakta. Mesela cumhurbaşkanı ve Meclis’in fesih yetkileri. Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinden sonra oluşan Meclis’i beğenmedi. Verdi AKP’ye talimatını, MHP de iradesine uydu ve pratikte Meclis’i feshetti. Sonrası malum. Bombaların gölgesinde bir seçim süreci yaşadık. Şimdi başkanlık ve Meclis seçimleri aynı gün yapılacak ki başkanın partisi Meclis’te çoğunluğu yakalasın. Diyelim ki başkan seçildi ama Meclis’te istediği sonucu elde edemedi. Meclis’i feshedip yeniden seçimlere gidebilir. Meclis’in de aynı yetkisi var diyorlar. Kâğıt üzerinde var. Ama milletvekillerinin beşte üçü gerekiyor. Pek olacak iş değil. Yani yürütme ve yasama arasında bir ayrım yok. Başkanına tabi bir Meclis öngörülmüş. “Yargı”nın vaziyeti daha da fena. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yarısını başkan atayacak. Geri kalanını da Meclis. Başkan partili olacağı için, geri kalanının çoğunu da başkan atayacak diyebiliriz. Yani yürütme, yasama ve yargı arasında da ayrım yok. Ayrım olmadığı gibi hepsi tek bir kişinin ellerinde toplanmış. O kişi kendi kabinesini kuracak. Bir de başkan yardımcısı atayacak. O yardımcı seçimle gelmeyecek. Hatta başkan yardımcısı bir kişi olmak zorunda da değil. Başkana sayısız yardımcı atama yetkisi verilmiş. Bu yardımcıların nitelikleri de belirtilmemiş. Allah gecinden versin cumhurbaşkanı vefat ederse ya da başka bir sebeple makam boş kalırsa yerine yardımcısının vekâlet edeceği öngörülmüş. Hangi yardımcısı? On tane yardımcı belirlediyse bu kişiler aralarında taht kavgalarına mı girişecek? Böyle bir durumda başkanlık koltuğuna oturacak kişinin hangi niteliklere sahip olacağı da düzenlenmemiş. Neden? Çünkü bu genel ve soyut bir düzenleme değil. Sadece Recep Tayyip Erdoğan’a dilediği yetkileri vermek için hızla kaleme alınmış, anayasa denemeyecek beceriksiz bir metin. Açıkça belli ki Recep Tayyip Erdoğan sonrası ya da ondan başka birinin başkan olması düşünülmemiş bile. Zannederim bu düzenlemeyi yapanların bunca yetkiden sonra, bir daha seçim yapılıp yapılmaması bile pek umurlarında değil. Adına cumhurbaşkanlığı denen bu başkanlık sistemi parodisi başkancı düzenleme lehine oy verenler, varlıklarını Recep Tayyip Erdoğan’ın varlığına armağan etmekteler. Boşuna başka bir şey yaptıkları zannına kapılmasınlar. Hele devletin bekası gerekçesine hiç sarılmasınlar. KPSS KİTAPÇIKLARI YAKILMIŞTI ÖSYM’de yeni önlem OZAN ÇEPNİ ÖSYM, 2010 KPSS sınavına ilişkin kitapçıkların FETÖ üyeliği ile yargılanan eski savcı Şadan Sakınan ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir tarafından imha edilmesi skandalından 6 yıl sonra çözüm üretti. Kitapçıkların imha edilmeden korunamayacağını belirten ÖSYM, yasal düzenleme ile kitapçıkların imajlarını alarak elektronik ortamda arşiv tutacak. Hükümetin, cemaati terör örgütü olarak kabul etmesinin ardından KPSS soruşturmasının savcısı değişmiş, yeni savcı dosyayı sil baştan ele almıştı. Soruşturmada dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir, KPSS Eğitim Bilimleri, Genel Yetenek ve Genel Kültür sınavı soru ve yanıt kâğıtlarını imha etmekle suçlanıyordu. Demir ise, imha skandalı ile ilgili eski savcı Sakınan’ı suçladı. Demir, “Dönemin soruşturma savcısı Şadan Sakınan’ın 1 Mart 2012’de evrak imhası hakkında ÖSYM’ye hitaben yazdığı yazı bulunmaktadır. Bir Cumhuriyet savcısının böyle bir talimatı olunca biz de buna uyduk” ifadelerini kullanmıştı. ÖSYM ayrıca sağlıklı arşivler oluşturabilmek adına kitapçık ve cevap kâğıdı ayrımına son veriyor. Bu kapsamda cevap kâğıdı yerine kodlama, soruların altındaki cevapların kutucuklarına işaretlenecek. 15 yıllık sınavlar incelenecek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Fethullahçı Terör Örgütü’nce (FETÖ) ÖSYM’nin sınav sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmaları kapsamında, geçen 15 yıldaki sınav sorularının bulunduğu bilgisayarların imajlarını ve bu bilgisayarların log kayıtlarını incelemek üzere Bakanlar Kurulu’ndan izin aldığı belirtildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, toplam 20 sınavla ilgili soruşturma yürütüyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle