14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BU BİR İLANDIR Moody’s’ten İzmir’e en yüksek not Piyasaların “Sıfırcı Hoca” olarak bildiği uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, İzmir Büyükşehir’in ulusal notunu en yüksek not olan “Aaa”ya yükseltti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Aa3 olan ulusal ölçek kredi notunu en yüksek seviye olan Aaa’ya yükseltti. İzmir Büyükşehir Belediyesi artırılan not ile 2010 yılından bugüne kadar, ulusal uzun vadeli yerel ve yabancı para cinsinden kredi görünümleri de dahil olmak üzere, notunu 17 basamak artırmış oldu. Piyasalarda “Sıfırcı Hoca” olarak bilinen ve birçok ülkede not düşürmeye giden Moody’s tarafından, aralarında Amerika Birleşik Devletleri, Al manya ve İsviçre’nin bulunduğu çok az sayıdaki ülkenin sahip olduğu en yüksek kredi notu olan “Aaa” notu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne “ulusal kredi notu” olarak verildi. Moody’s, ulusal derecelendirme ölçeklerinin yeniden düzenlemesiyle birlikte İzmir’in sağlam faaliyet performansı, etkin finansal yönetimi, güçlü belediye ekonomisinin güçlenerek sürdüğünü belirtti. Kuruluşun yaptığı açıklamada “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin finansal yönetim uygulamalarının kalitesi ve finansal açıklamalarının şeffaflığı, son dere ce güçlü iç bütçe prosedürleri, çok yıllık planlamanın etkin kullanımı ve borç yönetim stratejisi ile Türk standartlarına göre yüksek düzeydedir” ifadesine yer verildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin döviz kuru dalgalanmalarına karşı önlem aldığı belirtilen raporda, Belediye’nin yükselen olumlu faaliyet sonuçlarıyla beraber yabancı para birimi cinsinden borçlarının büyük bir kısmını döviz riskine karşı koruyacak düzenlemelere giderek Belediye’nin borç ödeme servisi kapasitesini desteklediği ifade edildi. Başkan Aziz Kocaoğlu: Dönüşüm adil olmalı Konu binayı yıkıp depreme dayanıklı bina yapmaksa, o işin basit tarafı. Kentsel dönüşüm için, mutlaka ileriye dönük kent planlaması, mikro planlamalar, daha sonra da uygulama projeleri yapmak gerekiyor İzmir Büyükşehir Belediyesi, kenti ve kentliyi gözeten dönüşüm uygulamaları ile daha yaşanabilir İzmir için, sağlıklı ve güvenli konutlarla, kentsel mekan standartlarında yaşam alanları oluşturuyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarına afete maruz bölgelerden başlayarak afet riski altındaki, can ve mal güvenliği olmayan yapıların yıkım ve tahliyelerini tamamlıyor. Bu bölgeleri ağaçlandırarak İzmir’e yeni kent ormanları kazandırıyor. Bir yandan da yerinde dönüşüm hedefiyle belirlediği pilot bölgelerde çalışmalarına devam ediyor. Bayraklı, Uzundere, Ege Mahallesi’nde vatandaşlarla görüşmelere devam eden İzmir Büyükşehir Belediyesi; Örnekköy, Ballıkuyu ve AktepeEmrez’de kentsel tasarım çalışmaları yapıyor. Uzlaşma esaslı gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projeleri ile tasarlanan güvenli konutlar, planlı yollar, sosyal merkezler ve yeşil alanlar ile kent yepyeni yaşam alanları kazanıyor. Kentsel dönüşümün ‘yık yapıyıyap binayı’ olmadığını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Binanın durumunun yanı sıra, işin sosyal ve kültürel boyutunu asla göz ardı etmemeliyiz. Çünkü insanı insan yapan değerlerin yaşamadığı bir kent, cansız bina yığınlarından başka bir şey değildir” dedi. Kentsel dönüşümün aynı zamanda bir “sosyal dönüşüm” olduğunu da vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Konu sadece binayı yıkıp yerine depreme dayanıklı bina yapmaksa, o işin basit tarafı. Kentsel dönüşüm yapmak için, mutlaka önce ileriye dönük kent planlaması, sonra mikro planlamalar, daha sonra da uygulama projeleri yapmak gerekiyor” diye konuştu. Planlı alanlar da dahil pek çok bölgede “sosyal donatı alanı, sağlık ocağı ya da park” yapacak alan bulunmadığını vurgulayan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Biz plan lı ve programlı bir şekilde; kentini, insanını bilerek, kimin nerede yaşayabileceğini, toplumla nasıl bağ kuracağını, yaşamlarını nasıl geliştirip iyileştireceğini, yaşam standartlarını nasıl arttırarak sürdüreceğini bilerek kentsel dönüşüm projeleri uyguluyoruz” dedi. Yerinde dönüşüm Tüm kentsel dönüşüm projelerinde öncelikli olarak yerinde dönüşümü sağlamayı, mevcut kültürel zenginlikleri wkorumayı, sosyal dönüşümü desteklemeyi, tarihi ve kültürel mirası geleceğe taşıyarak, sosyal ve teknik altyapının güçlendirilmesini hedeflediklerini belirten Başkan Aziz Kocaoğlu: Kadifekale, Yeşildere ve Gürçeşme kentsel yenileme projeleri gibi “Afete Maruz Bölgede” olduğu için yerinde dönüşüm gerçekleştirilemeyen alanlar dışındaki tüm proje alanlarımızda, yerinde dönüşüm ilkemizle kimseyi yerinden etmeden projelerimizi gerçekleştirmeyi hedefliyo ruz. Amacımız, vatandaşlarımızın hak sahibi olacağı, yaşayanların gereksinimlerini karşılayabilecek, bilimin gerekliliklerine uygun inşa edilmiş, depreme dayanıklı, altyapıları yenilenmiş sağlıklı kentsel mekân standartlarındaki çevrede yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak. Kentsel dönüşüm çalışmaları maalesef spekülasyona oldukça açık bir konu. Bu konuda vatandaşlarımızın Büyükşehir Belediyesi’nden, benden bir şey duymadıkça inanmamalarını rica ediyorum” dedi. Dönüşüm adil olmalı Geleceğin İzmir’ini planlama konusunda kentsel dönüşüm çalışmalarının özel bir yere sahip olduğunu kaydeden Başkan Aziz Kocaoğlu, dönüşüm çalışmalarında hem mal sahibinin hem de müteahhidin arasında, iki tarafın da hakkını koruyacak “adil bir el”in bulunması gerektiğini vurguladı. Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün İzmir’de dönüştürüle cek 4700 hektarlık alanda ortalama 200 bin konut var. Dönüşüm sonrasında üretilecek, arz edilecek yeni konut miktarının ise satış ve talebinin olması gerekir. İşte bu talebi, kentin ekonomik durumu belirleyecek. Bunun için bizim esas işimiz, İzmir kentini kalkındırmaktır. Buradan hareketle kent dönüşümünü bir kısmı İzmir Büyükşehir Belediyesi, bir kısmını TOKİ organize edebilir”. Yeşil alan vurgusu İzmir’in kentsel dönüşüm uygulanacak yamaçlarının “konut ve yeşil alan” şeklinde ayrılması gerektiğini de vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “Mevcut sağlıksız binalar yıkılıp yerlerine 1015 katlı binalar yükselirse, İzmir bugünkünden daha basıcı, daha ruh karartıcı, insanları daha çok psikolojik sıkıntıya sokacak bir hale gelecektir. İzmir’in yamaçlarının mutlaka konut ve yeşil alan diye ayrılması gerekir. Başka türlü bu işin yapılması mümkün değildir” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle