22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 5 Haziran 2016 Erdal İnönü’NÜN 90. yaş günü, geniş katılımlı bir etkinlikle kutlandı haber EDİTÖR: SERKAN OZAN/ASLAN YILDIZ 13 Erdal İnönü’nün 90. yaş günü için SevinçErdal İnönü Vakfı’nda tören düzenlendi. Zekâsını çok özlüyorum İnönü için düzenlenen etkinliğe katılanlar, İnönü’yle ilgili anılarını paylaştı. SODEP ve SHP’nin Genel Başkanı, eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Erdal İnönü’nün 90’ıncı yaş günü Sevinç ve Erdal İnönü Vakfı’nda dostlarının buluşmasıyla kutlandı. 2007 yılında tedavi gördüğü ABD’nin Houston şehrinde kaybettiğimiz Erdal İnönü için Sevinç İnönü’nün evsahipliğinde düzenlenen doğum günü kutlamasına İnönü ailesinin siyaset, sanat, basın ve iş dünyasından dostları katıldı. Sevinç İnönü, tören sırasında yaptığı konuşmada, “Erdal’ın cevresinde sevilen bir kişi olduğunu elbette biliyordum ama doğrusu bu kadar sevildiğine bugün burada kalabalık bir dost grubunu görünce iyice emin oldum. Yalnız yurt içinde değil yurtdışından da pek çok dostu bugün onu anmak için buraya geldi. En son o daha hayatta iken 41.inci evlilik yıldönü mümüz nedeniyle dostlarımızla bir araya gelmiştik. Erdal o gün, ‘biz kırk yılda bir böyle bir davet veririz kıymetini bilin’ diye esp ri yapmıştı. Bugün ikincisini yapı yoruz. Onu ve zekâsını çok özlü yorum” diyerek katılanlara teşek kür etti. Daha sonra, dostları Er dal İnönü ile anılarını anlattı. Doğum gününe İnönü ailesin den Özden Toker, Gülsüm Bilge han Toker, Şişli Belediye Başka nı Hayri İnönü, Ömer İnönü, Zey nep Bilhan, siyaset dünyasından CHP Mersin Milletvekili Fikri Kutlamaya siyaset, Sağlar, HDP İstanbul Milletveki sanat, basın ve li Ce lal Doğan, Adalar Be iş dünyasından lediye Başkanı Atilla isimler katıldı. Aytaç, Kadıköy Bele diye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, eski bakan ve milletvekillerinden Mu Yüksel Çengel, Oktay Ekşi, iş dün rat Karayalçın, Ali To yasından Jak Kamhi, Selahattin puz, Hikmet Çetin, Os Beyazıt, bilim dünyasından Doğan man Korutürk, Tarhan Kuban, Mehmet Kabasakal, Dışiş Erdem, Ali Haydar Er leri Bakanlığı eski Müsteşarı Öz doğan, Kadir Gökmen dem Sanberk, emekli Büyükelçi Öğüt, Mustafa Kul, Fuat Tanla, basın dünyasından ga zetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve eşi Dilek Dündar, Ali Sirmen, Şükran Soner, Derya Sazak, Ayşe Yıldırım Başlangıç, Celal Başlangıç, Miyase İlknur ve Ümit Aslanbay da katıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet MüdüreSevinçİnönü büyük protesto İstanbul Erkek Lisesi’ndeki mezuniyet töreninde kep giyen öğrenciler, okul müdürü Konar konuşurken sırtını döndü İstanbul Erkek Lisesi’ndeki mezuniyet törenine, kep giyen öğrencilerin protestosu damga vurdu. ‘Baskı ve uygulamalarına karşı tepkimizi gösterdik’ Öğrenciler, okul müdürü Konar’ı protesto etme nedenlerini açıkladı İstanbul Erkek Lisesi (İEL) Öğrencileri mezuniyet töreninde müdürün konuşması sırasında yaptıkları protesto üzerine açıklama yaptılar. İEL 2016 adıyla yapılan açıklamada; okulun her zaman tüm fikirlere saygılı olduğunu ancak okul müdürü Hikmet Konar’ın gelmesiyle birlikte bu durumun ortadan kalktığını belirterek, protesto sebeplerini şöyle açıkladılar: “ Senelerdir düzenlenen Kültür Etkinlikleri Haftası’na davet edilen sanatçı ve düşünürlerin kon feransları, politik duruşları ve hatta cinsel yönelimleri nedediyle iptal edilmiştir. Modern eğitim anlayışıyla çelişen konferans ve etkinliklere izin verilmiş ve çeşitli baskılarla bunlara katılım zorunlu tutulmuştur. Öğrenciler tarafından düzenlenen müzik etkinliklerinde kız öğrencilere pantolon giyilmesi zorunlu tutulmuştur. Etkinliklere okulla bağı olmayan vakıf ve kuruluşlar davet edilmiştir. Okulumuzun bir başka zenginliği olan köklü etkinlikler komik bahane lerle kısıtlanmış ve bu süreçte okul müdürü öğrencilerin yanınıda durmamıştır. Eğitim ve öğretim ile bir ilgisi bulunmayan oluşumların kendi düşüncelerini, bir eğitim ve öğretim yuvası olması gereken lisemize empoze etmek amacıyla yaptığı çalışmalara okul müdürümüz tarafından destek verilmiştir.” Açıklamada, öğrenciler bu sebeplerden dolayı okul müdürü Hikmet Konar’ın konuşmasında arkalarını dönerek tepkilerini gösterdiklerini belirttiler. İstanbul Erkek Lisesi mezuniyetinde öğrenciler müdür konuşurken sırtlarını dönerek, okul yönetiminin uygulamaları nı protesto etti. İstanbul Erkek Lisesi son dönemde Tarih öğretmeni Seyit Işık’a “derste dine hakaret ettiği” gerekçesiyle soruşturma başlatılması ile ilgili gündeme gelmişti. Işık’ın Hikmet Konar göreve iadesi için daha önce de protesto gerçekleştiren öğrenciler, bu kez mezuniyet töreninde okul yönetiminin uygulamalarını eleştirmek için okul müdürü Hikmet Konar’ın konuşması sırasında sırtlarını döndü. Öğrenciler mezuniyet öncesi konuyla ilgili bir de bildiri yayınladı. Bildiride, okul yönetiminin ayrımcılık yaptığı, yöneticilerin rüşvet olarak izin yazdığı, bazı öğretmenlere tehditler yağdırdığı, sosyal etkinlikleri engellediği belirtildi. Öğrenciler, yayımladıkları bildiride “ateşi ve ihaneti gördük” diyerek Nâzım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı”na göndermede bulundular. Bakan atadı Milli Eğitim Bakanlığı yaklaşık bir yıl önce İstanbul’daki 11 lisenin okul müdürlerini kendisi atamaya başladı. Daha önce aynı okulda görev yapan öğretmen veya müdür yardımcıları bazı sınavlardan geçtikten sonra müdür olarak görevlendiriliyordu. Müdür ataması sırasında okulun bağlı bulunduğu vakfın da görüşü alınıyordu. Atamayla gelen müdürler ise öğrencilerin tepkisiyle karşılaşmaya başladı. Hikmet Konar ise Özel Fener Rum Lisesi Müdür Yardımcısı iken Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından sınavsız olarak İstanbul Erkek Lisesi’ne müdür olarak atanmıştı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Erdoğan’ın haletiruhiyesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Afrika dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamalar, birkaç açıdan hayli ilginç. Almanya’ya tepki geçici: Önce diplomatik cepheden bakalım. Erdoğan’ın Alman parlamentosunun oybirliğiyle kabul ettiği Ermeni soykırım tasarısına tepkisi, beklediğimizden çok daha yumuşak. Tanıdık Erdoğan üslubu yerine Alman medyasını suçluyor, “üst akıl talimat verdi” diyor, kararın “kıymeti harbiyesi” olmadığını söylüyor, “Parlamento içinde yapılan tartışmaların notları henüz bana ulaşmış değil. O notlar üzerinden bir değerlendirme yapacağız” diye geçiştiriyor. Hatta “Öfke ile kalkıp zararla oturmamak lazım” diye de ekliyor. Yani Erdoğan meseleyi yumuşatıyor. Diplomatik kulislere yansıyan, ilişkilerin kısa bir türbülans döneminden sonra hızla normalleşeceği beklentisi. Ankara birkaç sert açıklama yapıp büyükelçiyi geri çağırdıktan sonra, buradaki Alman vakıflarına yönelik bir iki hamle yapabilir. Ancak nihayetinde Erdoğan Merkel’le kurduğu bu değerli bağı kaybetmek istemiyor. Mülteci anlaşması kalıyor: Erdoğan’ın açıklamalarının bir başka çarpıcı yanı, Alman parlamento kararı ve AB’yle yapılan mülteci anlaşması arasında bir bağ kurmaktan kaçınması. Her ne kadar etrafındaki bazı karakterler “Açın kapıları, salın mültecileri” diye günlerdir yaygara yapsa da, belli ki Cumhurbaşkanı, AB’yle yapılan mülteci anlaşmasını koruyacak. Davutoğlu varken her gün “Eyy ikiyüzlü Avrupa” nutukları arasında “Her an açabiliriz kapıları” diyordu; şimdi ise dikkatli ifadelerle, “Geri Kabul Anlaşması, vize serbestisi gibi meseleler, AB’yle ilgili konular. Bizim bu konulardaki tavrımızın ne olduğu da belli” diyor. Yine kulislerdeki bilgi, hem Erdoğan hem de yeni AB Bakanı Ömer Çelik’in vize serbestisi için kolları sıvadığı yönünde. Tuhaf bir biçimde Davutoğlu’nun gitmesi, Erdoğan’ın daha 2 gün öncesine kadar büyük kuşkuyla baktığı AB işini sahiplenmesine neden oldu. Davutoğlu’nun AB’yle kurduğu ilişkiyi bir tehdit olarak algılıyordu. Bu durum değişti. Hatta Ömer Çelik’in son Brüksel gezisinde, Türkiye vize serbestisinin önünde engel teşkil eden “Terörle Mücadele” Yasası’nın AB ile ortak bir komisyonda incelenmesini teklif etti. Belli ki asıl sıkıntı, Terörle Mücadele Yasası değil Davutoğlu idi. Ekim ayı için vize serbestisi hedefi yeniden gündeme alındı. Ekimde vizelerin kaldırılması, olası bir referandum öncesinde artı puan olarak görülüyor. Üst akıl iddiası: Tabii açıklamaların en tuhaf yanı, Erdoğan’ın Alman parlamentosunun kararını “üst akıl” tarafından verilen talimatlara yorması. Erdoğan’ın durduğu yerden dünyaya bakan birinin, Almanya’nın Yahudi soykırımı konusundaki hassasiyetini ya da insanlığa karşı suçları neden iş edindiğini anlaması zor. Bir dostum “Gerçekten buna inanıyor olamaz” dedi. Hayır, kesinlikle inanıyor. Unutmayın ki Milli Görüş geleneğinden gelen birinin uluslararası siyasetle tanışması, onlarca yıl Siyon Liderlerinin Protokolleri’ni okumaktan geçiyor. Erdoğan kuşağı İslamcılar, hâlâ dünyanın İsrail tarafından yönetildiğini, dünya basınının İsrail ya da ABD’nin kontrolünde olduğunu düşünüyorlar. Çoğu IŞİD’i bile Türkiye’yi zayıflatmak için yaratılmış bir İsrail ya da ABD komplosu olarak görüyor. Kendilerine yönelik eleştiri ve itirazları duymak ya da Müslümanların hatalarını anlamak yerine, yeni şekillenen İslamcıulusalcı doktrinin komplolarına teslim oluyorlar. Erdoğan’ın ruh dünyasında yedi düvel birleşip voltran kurarak, yemeyip içmeden hep Türkiye’yi zayıflatmaya uğraşıyor. Ayrıca bu tezler, yandaş medya ve haber kanallarında günbegün işleniyor. Örneğin geçen yıl iktidara en yakın kanalda “Üst Akıl” diye bir belgesel izledim. Birbiri ardına çıkan “uzmanlar”, Amerikan yerlilerinin nüfusunun azalmasından tutun da 11 Eylül’e kadar her şeyi “üst akıl” yaptı diye anlatıyor. Arada bolca İslamofobi diskuru var. Üst aklın kim olduğu anlatılmıyor ama sürekli o çok tanıdık “Gezi’de denediler olmadı, 17 Aralık’ta denediler olmadı, şimdi de...” vs nakaratı tekrarlanıyor. Kısacası mevcut iktidarın İslamcıulusalcı doktrini bambaşka bir ruh hali. Bizim dünya algımız ya da tarih okumamızla ortak nokta bulmak artık neredeyse imkânsız... CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve İl Başkanı Cemal Canpolat’ın da aralarında bulunduğu partililer inşaat çalışmalarının sürdüğü Yassıada’da eylem yaptı. CHP: Yassıada’da kumar oynatacaklar ZEHRA ÖZDİLEK CHP İstanbul İl Başkanlığı Çevre ve Doğa Hakları Komisyonu, Yassıada’nın imara açılmasını protesto etmek amacıyla dün adaya giderek basın açıklaması yaptı. Açıklamada önce bir grup polis vapura yaklaşarak adaya girmenin yasak olduğunu belirtti. Milletvekillerinin araya girmesi sonucunda adaya girilmesine izin verildi. CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, adanın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na peşkeş çekildiğini öne sürdü. Canpolat, “Hisarcıklıoğlu bizden, 12 buçuk milyon insandan özür dilemelidir. İstanbul’u onlara yağmalatmayacağız” dedi. Çevre ve Doğa Hakları Komisyonu Başkanı Şeyma Dumrul adada alan açmak için dinamit kullanılarak tarihi eserlere zarar verildiğini kaydetti. Dumrul 4. yüzyıldan kalma kilisenin de en ufak bir fırtınada yıkılabileceğini belirterek, “Adnan Menderes’in yargılandığı spor salonunda çoğu yeri tahrip olmuş hatta bir kısmı yıkılmış. İnşaat sırasında lahitler çıkmış onlar kayıp” dedi. Komisyon üyesi Zafer Murat Çetintaş da adadaki mezarlıkların patlatılarak yok edildiğini belirterek “Kum olmayan, plaj olmayan yerde turistin ne işi var. Burada yapmak istedikleri tek şey kumar oynatmaktır. Bu planlanmıştır. Kıbrıs’taki kumar turizmini tekrar buraya getirme çabasıdır” diye konuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle