Katalog

Çarşamba 7 Aralık 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HORTUM UYARISI Parçalı Bulutlu Açık Sağanak İstanbul 13/4 Elazığ, Malatya, Tunceli, Adıyaman ve Bingöl’de kuvvetli rüzgâr nedeniyle çatı uçması, hortum, ağaç ve direklerin devrilmesi gibi olumsuzluklara karşı halkın dikkatli olması gerekiyor. Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İzmir 14/4 Antalya 19/9 ‘Acınız Ankara Trabzon 10/3 Kars 4/16 Bursa Adana Artvin 100/0 0 170/4 0 40/ 3 0 Atina Berlin Girne 160/9 0 40/ 2 0 170/1 0 0 TARİHTE BUGÜN 1941: Japon uçakları Amerikan deniz üssü 6/4 Mersin 17/8 Diyarbakır 9/4 Çanakkale 120/5 0 Balıkesir 100/ 3 0 Sivas 30/ 1 0 0 Erzurum 40/ 1 6 0 Eskişehir 50/ 4 0 Aydın 140/3 0 Gaziantep 110/2 0 Konya 60/? 0 Londra 140/9 0 Moskova 100/ 1 4 0 Paris 90/1 0 Madrid 140/5 0 Amsterdam 80/0 0 Roma 180/5 0 New York 90/5 0 Tokyo 70/2 0 Pearl Harbor’u bombaladı. 5 savaş gemisi, 14 gemi, 200 uçak yok edildi, 2 bin 400 kişi öldü. 1956: ‘Çalıkuşu’, ‘Yaprak Dökümü’ gibi başyapıtların yazarı Reşat Nuri Güntekin (67) yaşamını yitirdi. acımızdır’ 26 sivil toplum kuruluşu 11 çocuğun hayatını kaybettiği Aladağ’da açıklama yaptı Aladağ ders olmadı l Bolu’da öğrenci pansiyonunda yangın çıktı. Yangın merdiveninin kapısında da kilit vardı Bolu İzzet Baysal Endüstri Meslek Lisesi pansiyonunda dün akşam yangın çıktı. Yangın, büyümeden söndürülürken yangın merdiveni kapısında asma kilit olması dikkat çekti. Karaçayır Mahallesi Eflatun Sokak üzerinde bulunan İzzet Baysal Endüstri Meslek Lisesi erkek öğrencilerin kaldığı pansiyonda dün akşam saatlerinde yangın çıktı. 125 öğrencinin kaldığı 3 katlı pansiyonun bodrum katındaki çamaşırhane bölümünde çıkan yangın paniğe neden olurken, dumanların üst katlara yayılması nedeniyle öğrencilerin büyük bölü mü dışarıya çıktı. İtfaiye ekibi yangına müdahale ederken, polisler de binada kalan diğer öğrencilerin binayı terk etmesini sağladı. Yangının büyümeden söndürülmesinin ardından İtfaiye ve polis ekiplerinin binada yaptıkları kontrolde yangın merdiveninin zemine kadar demir kafes içinde olduğu ve kafes kapısında asma kilit olması dikkat çekti. Öğrenciler, yangın merdiveninin katlarda bulunan kapılarının da kilitli olduğunu iddia etti. Binadaki dumanın tahliye edilmesinin ardından öğrenciler tekrar pansiyona alınırken, yangınla ilgili soruşturma başlatıldı. l DHA Mont cebinde ‘zehir’ Skunk adlı uyuşturucu beyne ciddi zarar veriyor. Bonzaiden sonra kokarca kâbusu Bursa’da polis, iki farklı mahallede yaptığı operasyonda 4 kişiyi gözaltına alırken, 110 gram skunk ve 100 gram bonzai ele geçirdi. İngiltere’de laboratuvarlarda geliştirilen skunk, bu ülkeden dünyaya hızla yayılıyor. Skunk, öldürücü etkisi olduğu gibi, birçok hastalığa da neden oluyor. İngilizce skunk yani kokarca denmesindeki sebep ise bitkinin ağır kokusu. l Haber Merkezi Manisa Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Halk Sağlığı Uzmanı Uzm. Dr. Ümit Atman, uyuşturucu ticaretinin geldiği noktayı anlattı. Uyuşturucu ticaretinin yüzde 30’unun internet yoluyla yapıldığını söyleyen Atman, “Bana başvuran gençlerimizden biri şöyle anlattı: ‘Hocam mont siparişi veriyoruz. Mont siparişi verdiğimizde montun cebinde bize uyuşturucu madde ulaşıyor. Ama teknik olarak fatura edilen mont alıyoruz. Montun cebinde de istediğimiz uyuşturucu madde bize ulaştırılıyor’ diyor” diye konuştu. Birleşmiş Milletler tarafından 26 Haziran 2016’da açıklanan raporu değerlendiren Atman, “Uyuşturucu kullanan kişi sayısı 243 milyon, önemli bir oranını 1564 yaş grubu oluşturuyor. Başlama yaşına baktığımızda çalışmalar bize gösterdi ki 13 yaşa kadar indi. Bireysel başvurulara baktığımızda maalesef 9 yaşındaki çocuğa sentetik teklif edildiğini görebiliyoruz” dedi. l İHA Üniversite yurdunda intihar Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü içerisinde bulunan Handan Ertuğrul Çağdaş Yaşam Kız Öğrenci Yurdu’nda dün saat 16.00 sıralarında, bir öğrencinin odaya giren arkadaşı tarafından ölmüş halde bulunduğu polise bildirildi. Polis, biyoloji öğretmenliği bölümü öğrencisi Senem Melis Balkay’ın ranzaya kendini asarak intihar ettiğini belirlendi. Polis, olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlattı. l DHA Adana’da ikinci Münevver olayı Adana’da çöp ayrıştırma tesisinde bir kadın bacağı bulunması üzerine çalışma başlatan polis, aynı tesiste dün akşam saatlerinde kadının kesilmiş bir kolunu da buldu. Polis, cesedin geri kalan bölümlerine ulaşmaya çalışırken, bu kez de Mersin Silifke’de denizde bir kadın gövdesi bulundu. ‘Münevver Karabulut cinayeti’ni hatırlatan olayın aydınlatılması için iki ayrı özel ekip kuruldu. l İHA Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Adana Aladağ’a giderek, 11 çocuğun hayatını kaybettiği öğrenci yurdu önünde açıklama yaptılar. Aralarında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin de bulunduğu 26 kuruluşun temsilcilerinin yaptığı açıklamada, “29 Kasım akşamı ‘Tahsil Çağındaki Talebelere Yar dım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda çıkan ve dünya güzeli 11 çocuğumuzun canını alan yangın, bilin ki yalnızca sizin yüreğinizi dağlamadı, bizim de yüreğimizi yaktı kavurdu. Acınız, bizim de acımız olduğu için, buna neden olanlara duyduğumuz öfke ve kızgınlık dayanılmaz olduğu için, çaresizliğinize çare olamadığımız için bugün ülkenin dört bir köşesinden 26 sivil toplum kuruluşu adına 210 kişi kalkıp acınızı paylaşmaya geldik. Adı Süleymancı, Men zilci, Ensarcı, bilmem kimci olan bu insafsız din tüccarlarına çocuklarımızı teslim etmemeliyiz. Onlar dindar falan değildir, onlar çocuklarımızın namusuna, yaşamına, geleceğine, aşımıza, işimize göz koyanlardır. Onlar çocuklarımızın ve bizim sırtımızdan kendilerine çıkar sağlayanlardır. Çocuklarımıza, haklarımıza sahip çıkmalıyız!’’ denildi. l Eğitim Servisi Oatayğnaluıkdnkıuabısından Konya’da öğrenci taşıyan servis midibüsü ile hafriyat kamyonunun çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında lise öğrencisi Alperen Babalık hayatını kaybetti, 14 öğrenci yaralandı. Kaza haberini alır almaz olay yerine gelen Alperen Babalık’ın annesi, oğlunu ayakkabısından tanıyarak feryat etti. Babalık ise acı haberle yere yığıldı. Niğde’de ise hemzemin geçitte trenin çarptığı minibüsteki 6’sı engelli çocuk 14 kişi yaralandı. l DHA ‘Psikolojiyi bozdu ekonomiyi çökertti’ CHP milletvekili Barış Yarkadaş yaz saati ayarlamasını Meclis’e taşıdı, Başbakan’ın yanıtlamasını istedi CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla bütün yurtta saatlerin bir saat ileri alınması şeklinde başlayan uygulamayı Meclis gündemine taşıdı. Yarkadaş, uygulama nedeni ile saat ayarının insanların psikolojisini bozduğunu ve ekonomiyi çökerttiğini söyledi. Yarkadaş, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Uygulama ekonomiye büyük zarar vermiş durumda. Karar nedeniyle birçok şehir de milyonlarca öğ dedi. Türkiye ile Su rencinin yanı sıra er udi Arabistan arasın ken saatte mesaiye da saat farkının da başlayan milyonlar kalmadığını söyle ca vatandaş, kış gün yen Barış Yarkadaş, lerinde henüz güneş “Bu kararın yeniden doğmadan evlerin gözden geçirilme den çıkmak zorunda si düşünülmekte mi kalıyor. Kışın güne dir? Bu uygulamay bir saat daha erken Barış Yarkadaş la ne kadar enerji ta başlıyor oluşumuz, sarrufu sağlanmış tasarruf anlamına gelmiyor. tır? Değişiklikteki asıl ama Uygulamanın devamında fi cın, Suudi Arabistan saat di nans, spor, turizm, ulaştır limini kullanarak, namaz sa ma ve sağlık alanında birçok atlerini Mekke ve Medine’ye problemle karşı karşı kalaca göre ayarlamak olduğu iddia ğız. Saat ayarı psikolojimizi ları doğru mu” diye sordu. de ekonomimizi de çökertti” l İSTANBUL/Cumhuriyet haber 3 Alternatif Nobel’in sebebi Cumhuriyet’in Alternatif Nobel Ödülü’nü “ifade özgürlüğünün tehdit edildiği bir dönemde demokrasinin sesi” olduğu gerekçesiyle aldı. Ödül alındığında henüz gazetenin yönetici ve yazarları tutuklanmamıştı. Herhalde, birileri ödülün gerekçesini haksız çıkarmayalım, Cumhuriyet ödülü alnının teriyle kazanmış olsun diye düşündü ki ödül verilmeden evvel tutuklamalar gerçekleşti. Alternatif Nobel’i alanlar, ödül töreni sonrası birkaç gün çeşitli panellerde yer alıp toplantılara katılıyor. Ben de dilim döndüğünce Cumhuriyet’in içinde bulunduğu durumu anlattım. Cenevre Uluslararası Çalışmalar ve Kalkınma Enstitüsü’ndeki yoğun katılımlı panelde ise dünyanın halinden bahsettik. Özellikle Trump’ın seçilmesinden sonra pek revaçta olan “posttruth” yani gerçek sonrası denen dönem ve bunun medyadaki etkisi de konu başlıkları arasındaydı. Batı’nın yeni yeni uyandığı bu meselede Türkiye ve Rusya’nın daha tecrübeli olduğu ortada. Bu anlamda bu yeni dönemde öncü ülkelerden biri olduğumuz belli. Aslında gerçeklik sonrası denen ve yalan haberlerle bezeli bu yeni dönem çok da yeni değil. Gerçeklik sonrası denen bildiğimiz yalan. Bunların üzerine inşa edilen medyanın işlevi ise bildiğimiz propaganda. Sadece gelişen teknolojiyle yalan söylemenin ve propaganda yapmanın yöntemleri değişmiş durumda. Böyle bir ortamda Cumhuriyet’in hedef alınması şaşırtıcı değil. Kamuoyunun üzerine komplo teorileri sarsılmaz gerçekler gibi boca edilir, yalanlarla halkın iradesi çarpıtılırken hakikati dillendiren en ufak bir sese bile tahammül yok. Cumhuriyet’e yapılan operasyon da yalana dayalı bir propagandaya dayanıyor. Gazeteye yönelik bu operasyonun savcısının Gülen örgütüne üyelikten müebbet hapisle yargılanıyor olduğunu anlatmak ise bir hayli güç oldu. Vaziyet o kadar tuhaf ve saçma ki anlaşılması için genelde bir iki defa tekrar etmek zorunda kaldım. Kamuya açık bu paneller haricinde Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, kimi siyasetçiler ile Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nin de dahil olduğu diplomatlarla görüşme imkânım oldu. Bu köşede ne söylüyorsam aynını tekrar ettim. Hakikatin tarafında olmanın iyi yanı gizli kapaklı iş yapmak zorunda olmamak. Memleketimizin demokrasi mücadelesinde asıl görev bu memlekettekilere düşüyor. Cumhuriyet de bunun bilincinde ve özünde vatandaşlığın gereği olan bu görevi yerine getirmeye çalışıyor. Bu sebeple yurtdışındaki temaslar aşağılık komplekslilerinin eziklik ve külhanbeyliği arasında gidip gelen çalkantılı ruh halinden uzak bir şekilde gerçekleşiyor. Dolayısıyla meslek örgütlerinin doğal olarak gösterdiği uluslararası dayanışma haricinde kimseden bir talebimiz olmadı. “Milleti kurtaracak olan yine onun azim ve kararlılığıdır.” Türkiye içinde bulunduğu bu bunalımlı dönemden elbette çıkacaktır. Bunu arzulayan on milyonlarca yurttaş, demokrasi için elbirliği yapmanın yollarını bulacaktır. Hayır, Türkiye en köklü gazetesinin baskılara karşı direnmesi sebebiyle ödül alan bir ülke olmayı hak etmiyor. Aksine, hak ettiği gazetecilerinin tutuklanmadığı, medyanın serbestçe yayın yapabildiği tam bir demokrasi olmak. Cumhuriyet de bu amaç için üzerine düşeni yapıyor. Gazeteye Alternatif Nobel Ödülü’nün verilmesinin sebebi hakikatin sesini kısmak için gazeteye baskı yapanlar. Kendilerini tebrik ederim. İsimlerini Esad’ın, Sisi’nin ve Putin’in yanına yazdırmayı başardılar. C MY B