15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 7 Aralık 2016 2 [email protected] İki hekim bir günde 300 hasta bakıyor sağlık EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde yoğunluk çok fazla. Bir hekim, hastayı en fazla birkaç dakika muayene edebiliyor Devlet hastanelerindeki ağız ve diş sağlığı merkezlerinde büyük bir kaos var. Hasta yoğunluğu kapasitenin bir hayli üstünde. Diş hekimleri de mutsuz, hizmet almak isteyen has talar da... Öyle ki, acil nöbetine ka lan iki hekim, bir günde 300’den fazla hastaya bakmak durumun da kalıyor. Gündüz de durum farklı değil. Hekim, hasta sına en fazla üç dört dakikasını ayırabi liyor. Hastalara yal nızca ilaç verip, ev SİBEL BAHÇETEPE lerine gönderiyorlar. Hastalar, randevu alabilmek için bile en az 15 gün bekle mek zorundalar. Muayeneden son ra da uzun bir bekleme süreci söz konusu. Tedaviye en iyi ihtimalle bir ay sonra başlanıyor. Sonuç ola rak, parası olan özele gidiyor. Dişi ağrıyan arkadaşımla Ok meydanı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne gittik. Yaşanan sıkıntı ları bire bir tanıklık ettik. Neden puanın az? Dişleri sızlayan, soğuksıcak tüketemeyen arkadaşım için hastanedeyiz. Acil bölümünden numara alıp, muayene sırasına girdik. 56 kişiden sonra içeri gireceğiz. 34 dakika içinde ekranda arkadaşımın adı yazdı. Buraya kadar şanslıyız. Ancak, hekimin yanına girince işler düşündüğümüz gibi gitmedi. Arkadaşımın muayene koltuğuna oturmasıyla, kalkması bir oldu. Doktor, sorununu sordu. Arkadaşım, derdini söyledi. Doktor, dişlerine baktıktan sonra “sıcak, soğuk tüketme” diyerek, tedaviyi bitirdi. Toplamda bir buçuk dakikada odadan çıktık. Hekimleri dinleyince, durumun vahametini öğrendik. Merkezlerdeki sorunların birkaç boyutu var. Birincil sorun, durumu gerçekten acil olmayan hastaların acil servise kabul edilmesi. İkincisi de performans sisteminin, hekimi, çok fazla hasta bakmaya zorlaması. Hekimler, “puan yarışında”, adeta tükenmişlik sendromu yaşıyor. Etik kurallara bağlı çalışmak is tediklerinde ise “yetersiz performans” yaptıkları belirtilerek mobbinge maruz kalıyor. Nitelikli kanal tedavisi için 45 dakika, dolgu için en az yarım saate ihtiyaçları var. Ancak, burada birkaç dakikada bu işi bitirmek zorundalar. Adını yazmamızı istemeyen hekimin anlattıkları çok çarpıcı. Öğle yemeği bile yiyemediklerini söyleyerek, “Hükümetin ‘sağlıkta dönüşüm politikaları’ gereği, maaşlarımızın büyük bölümü, ‘performansa dayalı ödeme sistemi’ adı verilen puan sistemine bağlı. Yani bize diyorlar ki ‘ne kadar çok hasta bakar, ne kadar çok diş çeker, dolgu ya da kanal yaparsan o kadar puan kazanırsın. ‘Fazla puan top Prof. Turhan Atalay lamayan hekimden, ‘neden bu ay az işlem yaptınız?’ diye, hastane yönetimi savunma bile istiyor” dedi. 300’de 10 gerçek acil Acil bölümlerindeki kalabalık özellikle akşam iş çıkışı saatlerinde yoğun. Randevu almakla uğraşmak istemeyen hastalar, acilleri gece polikliğine dönüştürüyor. İsmini vermek istemeyen başka bir hekim ise şunları kaydetti: “Acil nöbetine kaldığımda bir günde, iki doktor, 300’den fazla hastaya baktığımızı biliyorum. Hastanenin ışığını gören, gündüz muayene sırası alamayan herkes acile geliyor. Gelen 300 hastanın 10’u belki gerçekten acildir. Bilimsel verilerle diş hekimliğinde acil tanımı yapılmalı. Kanamalı ve travma hastaları, çene ekleminde çıkmalar acildir. Ancak bir diş çürüğünün hiçbir belirti vermeden bir anda gecenin bir yarısı ortaya çıkmadığı da bir gerçektir.” ‘1 ay ağrı kesici kullandık’ Çocukların tedavi bölüm başka bir katta. Koridorda bekleyen bir anneye kulak verdik. 8 yaşındaki oğlu hasta koltuğunda. Oğlunun 4 dişi çürümüş. Bir aydır çürük dişleri çektirmek için uğraştıklarını anlattı: “Bu sürede sürekli ağrı kesici kullandık. Özele gidecek maddi gücümüz yok.” İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Turhan Atalay, şunları söyledi: “Kamuda diş hekimlerinin yoğunluğu çok fazla. Performans sistemi nedeniyle hekimler fazla hasta bakmaya mecbur bırakılıyor. Yani sorun hekimden kaynaklı değil. Ağız ve diş sağlığı merkezlerinde kullanılan malzemeler çok kötü.” ‘Yardımcı personel yetersiz’ SES İşyeri Temsilcisi, Diş Hekimi Tülün Çelik, performans sistemi nedeniyle hekimlerin çok fazla hastaya baktıklarını, bu durumda, nitelikli sağlık hizmeti verilmesinin imkânsız olduğunu vurguladı. Dört hekime bir yardımcı sağlık personelinin düştüğünü Tülün Çelik belirten Çelik, “Çoğu taşeron. Aslında bu kişiler, iki yıllık ilgili bölümlerden mezun ya da sağlık lisesi çıkışlı kişiler olmalı. Ancak çoğu ne yazık ki böyle değil. Yardımcı personel yeterli bilgiye sahip olmazsa, örneğin enjeksiyonu çekerken hekim de, hasta da, kendisi de enfeksiyon kapılabilir” diye konuştu. Grip aşısı uyarısı Gözlerinizi soğuktan koruyun Havaların soğuması ile beraber gerek rüzgâr, gerek kapalı alanlarda fazla geçirilen süreler gözlerinizde kuruluk, batma hissi, yorgunluk, sulanma veya bulanık görme gibi sorunları artabilir. Yeditepe Üniversitesi Göz Hastalıkları Araştırma ve Uygulama Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Sinan Tatlıpınar, bu aylarda en sık göz kuruluğu ve göz nezlesinin görüldüğünü belirterek “Soğuk havalarda rüzgârın da etkisi ile gözyaşı, göz yüzeyinden daha hızlı buharlaşır, göz kuruluğu ortaya çıkar. Gözde kızarıklık, yanma, batma, yabancı cisim hissi, kızarıklık, sulanma, görme bulanıklığı yaşayabilirsiniz” dedi. Tatlıpınar, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Elleri sık sık yıkamak ve elin göz ile temasını en aza indirmek gerekir. Özellikle göz ile temas eden makyaj malzemelerinin temizliğine önem verin. Güneş gözlüğü kullanın. Gözlerinizde meydana gelen kuruluk, batma hissi belirtilerini önemseyin. Önemsemezseniz gözün en önde yer alan saydam tabakası olan kornea etkilenir ve buna bağlı olarak görmede bulanıklık problemi yaşanır.” Uzmanlar ‘Grip deyip geçmeyin, aşı olun önlem alın’ dediler 65yaş üstü, kalp, diyabet gibi kronik hastalığı bulunanlar, kanser hastaları ve kanser tedavisi görenlerin grip açısından risk gruplarında. Uzmanlar, bu kişilerin grip aşısı olması gerektiğini vurguladı. Türk İç Hastalıkları Uzmanlığı Derneği, Türk Toraks Derneği, Akademik Geriatri Derneği, Türk Kardiyoloji Derneği, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Türk Tıbbı Onkoloji Derneği’nin de aralarında bulunduğu 14 tıp derneği, düzenledikleri bir basın toplantısı ile grip ve aşının önemine dikkat çekti. ‘İçinde civa yok’ Prof. Dr. Serhat Ünal, gribin 65 yaş üstü kişilerde, kronik hastalığı bulunanlarda ve gebelerde ölüm oranlarını 10 kat artırdığını belirterek, “Aşı olmadığında bu ölüm oranı katlanarak gidiyor” dedi. Dünyanın artık grip aşının yapılıp yapılmayacağını tartış Toplantısı sonrası isteyen basın mensuplarına ücretsiz grip aşısı yapıldı. madığını söyleyen Ünal “İçinde civa vardır meselesini de anlamıyorum. Bir şeyi konuşurken gerçekten olup olmadığına bakmak lazım. Net söylüyorum, şu andaki mevsimsel grip aşısı içinde civa yoktur” diye konuştu. Türk Kardiyoloji Derneği’nin gelecek dönem başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol ise şunları kaydetti: “Kalp damar yetersizliği olan hastalarda grip aşısı son derece önemli. Bu gruptaki hastalarda gribal enfeksiyonlar sırasında yeni kalp krizi gelişme riski artar. Bu hastaların grip aşısı olmaları kalp krizi geçirme risklerini de azaltıyor.” Chomsky’den tabip odalarına destek Chomsky Dünyaca ünlü Amerikalı filozof, dilbilimci ve tarihçi Prof. Dr. Avram Noam Chomsky, tabip odalarına yönelik baskıya ve susturmaya yönelik girişimlere sert tepki gösterdi. Chomsky, “İnsanlarının geleceği ile derinden ilgili olan, Türkiye’nin muazzam potansiyelini kavrayan bizler için ülkenin cid di bir baskı rejimine ve devlet terörüne bugünkü sürüklenişini gözlemlemek, kelimelerin anlatamayacağı kadar acı vermektedir. Türkiye’nin hekim örgütlerine ve saygın hekimlerine yönelik saldırı, özgürlüğe yönelik kaygı verici çok sayıda saldırıdan biridir. Buna, gecikmeden son verilmelidir” diye konuştu. Otizm ayrımcılığı AİHM’de kaybetti Otizmli çocuğu olan avukat Sedef Erken, yıllar süren hukuk mücadelesinde AİHM’ye takıldı Avukat Sedef Erken, otizimli olduğu için okula alınmayan oğlu Ozan Barış Sanlısoy için başlattığı hukuk mücadelesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) kaybetti. AİHM, okulun Ozan’ı almamasının ayrımcılık olmadığına karar verdi. Kararı Twitter’dan duyuran Erken, “Devlet bile ‘Otizm Eylem Planı’yla kendi eksiklerini açıkça ortaya koyarken AİHM’ye göre sorun yok. Ne zaman davayı sorsak, ‘Raporunu yazıyoruz’ dendi. Ama karar o kadar sığ ve basit ki bunca zaman ne yapmışlar anlamak mümkün değil” diye tepki gösterdi. ‘Üzülmedim diyemem’ 10 yaşındaki Ozan Barış Sanlısoy’a, Mayıs 2009’da “atipik otizm” teşhisi konuldu. Sağlık kurulunun yüzde 40 engellilik hali belirlediği Ozan’ın özel eğitim alabilmesi için MEB’e bağlı Beşiktaş Rehberlik Araştırma Merkezi’nce rapor düzenlendi. Ozan’ı kaynaştırma öğrencisi olarak kaydını yaptırmak için Fevziye Mektepleri Işık Okulları Nişantaşı kampusundaki anaokuluna giden ailesi, olumsuz yanıt aldı. Genel Müdür Erdoğan Bozdemir hakkındaki suç duyuruları da takipsizlikle sonuçlandı. Türkiye’deki hukuk yollarının tükenmesi üzerine, 2012 yılında, “eğitim hakkı”, “etkili başvuru” ve “adil yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğini belirterek, AİHM’ye başvurdular. Kararını 8 Kasım’da veren mahkemeden de olumsuz yanıt aldılar. Erken, sosyal medya hesabından kararı şöyle değerlendirdi: “AİHM’nin başkan yardımcısı bir Türk hukukçu, bu kararın altındaki imzası umarım kendisini hayat boyu takip eder. Üzülmedim diyemem ama Ozan’la geçirdiğim yıllar bana olumsuz her şeyden bir hayır aramam gerektiğini öğretti. Hayata yine de güveniyorum. AİHM’nin olumsuz karar vermesinden ileriye giderek bu kadar basit yazılmış bir gerekçe için bizi 5 yıl bekletmeleri daha da üzücü bence. Gerçek şu ki hukuki yollardan yürürttüğüm çabadan çok imza kampanyası işe yaradı, pek çok kişiye ulaşmamızı sağlayan 5 yıl süren kampanya. AİHM’deki hukukçular bu fotoğrafa baksın ve ‘sana yapılan haksızlıklar hukuka uygundur evladım’ diyebilsinler, ben başka bir şey istemiyorum.” l İSTANBUL/Cumhuriyet Obezite kanser riskini körükler Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Çipe, obezitenin artması ile birlikte kansere yakalanma riskinin de arttığını söyledi. Çipe, son 25 yılda vücut agˆırlık artıs¸ına paralel olarak morbid obezit bireylerin oranı giderek arttığını vurgulayarak “Obezite, koroner kalp hastalıkları, inme, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıkların ortaya çıkmasına neden oldugˆu gibi çes¸itli kanser türleri için de önemli bir risk faktörüdür” diye konuştu. Kadınlarda daha fazla Ülkemizde yapılan bir çalıs¸mada obezite oranının kadınlarda yüzde 30, erkeklerde ise yüzde 13 olduğunu anımsatan Çipe, şunları kaydetti: “Obezite; kanser riskini, vücutta meydana gelen hormonal ve metabolik degˆis¸iklikler sonucu kanser olus¸umuna neden olan faktörlerin artıs¸ı ile arttırmaktadır. Dünya Sagˆlık Örgütü’nün Uluslararası Kanser Aras¸tırmaları Temsilciligˆi, obezite ve fiziksel aktivite yetersizligˆinin yüzde 2025 oranında meme, kolon, endometriyum ve özefajial kanserlere yakalanma riskini artırdıgˆını göstermis¸tir. 2020 yılında dünya çapında kanserlerin obezite kaynaklı olanlarının yüzde 50’lere varacagˆı tahmin edilmektedir.” BUNLARI YAPMALISINIZ 4 Dengeli beslenin 4 Yeterli miktarda sebze ve meyve tüketin 4 Vücut agˆırlıgˆınızı normal sınırlar içinde tutun 4 Bel ve kalça çevre ölçümlerinize dikkat edin 4 Tükettigˆiniz porsiyon miktarına dikkat edin 4 Sigara ve alkolden uzak durun 4 Yagˆ ve tuz içerigˆi düs¸ük olan besinleri tercih edin 4 Spor yapın. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle