15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Korunması 35 milyon dolar ABD’de New York Belediye Başkanı Bill de Blasio’nun federal yönetime yazdığı bir mektupta, Donald Trump’ın güvenliği için 35 milyon dolarlık ek bütçe talep ettiği bildirildi. Bu para ile Trump’ın şimdilik çalışmalarını yürüttüğü Trump Tower’ın güvenliğinin sağlanması amaçlanıyor. Çarşamba 7 Aralık 2016 [email protected] Şimdi de Boeing krizi Yeni krala karşılama Tayland’da tahta geçen Maha Vajiralongkorn, 1 Aralık’ta mecliste düzenlenen törenle göreve başladı. Törende gelenekler çerçevesinde yetkililer yeni krala saygılarını gösterdi. 13 Trump, yeni başkanlık uçağı Air Force One için havacılık deviyle yapılan anlaşmanın bütçenin şişirildiği gerekçesiyle iptal edilmesi istediğini Twitter üzerinden duyurdu VEDA TURU... NATO Dışişleri Ba kanları toplantısı çerçevesinde Çavuşoğlu, Kerry ile de görüştü. Brüksel öncesinde ise Kerry Berlin’deydi. Obama döneminin sona erecek olmasından dolayı veda turuna çıkan Kerry, Alman mevkidaşı Steinmeier (sağda) ile bir araya geldi. Kendisine Federal Almanya Liyakat Nişanı verildi. Mogherini ile görüşme Avrupa Birliği (AB)Türkiye ilişkilerinde iki taraftan sert açıklamalarla gerilimin arttığı bir dönemde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Dışişleri Bakanları toplantısına katılmak üzere gittiği Brüksel’de dün AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile bir araya geldi. AB ve Türkiye ilişkileri ile bölgesel konuların ele alındığı görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü. ‘Çözümü destekliyorum’ NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise dışişleri bakanları toplantısı öncesinde düzenlediği basın toplantısında “Kıbrıs’taki iki toplum arasında çözüm bulunmasına yönelik AB öncülüğündeki çabaları destekliyorum. Kıbrıs’ta sorunun çözülmesini istiyorum ama çözülmese de NATOAB işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda ilerleme kaydetmeliyiz” dedi. Öte yandan Brüksel’de bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, AB Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker ve Yüksek Temsilci Mogherini ile görüşeceği belirtildi. ‘Erdoğan daha istekli olabilir’ Güney Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis’ten Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın darbe girişiminin ardından adanın birleşmesi yönündeki bir anlaşmaya destek çıkmak konusunda daha istekli olabileceği açıklaması geldi. Rum kesimi çözüm için adadaki Türk askerlerinin çekilmesini talep ediyor. Kasulidis sorunun çözülüp çözülmeyeceğine dair anahtarın güvenlik konusu olduğunu vurgulayarak “Türk ordusu için bu problem 1974’te çözüldü ancak bana göre darbe girişiminin ardından ordu engeli artık yok” ifadelerini kullandı. Zencani bilmecesi İran’da yüksek mahkemenin, yolsuzluk suçlamasıyla yargılandığı davadan idama mahkum olan işadamı Babek Zencani hakkında verilen cezayı onadığı yönünde geçen haftaki haberlerin ardından dün de zimmetine geçirdiği paraları ödemesi halinde ölüm cezasından vazgeçilebileceği iddiası gündeme düştü. DHA’nın Tasnim Haber Ajansı’na dayandırdığı haberine göre, Tahran Başsavcısı Abbas Cafe ri Devletabadi, Zencani için kurtuluş yollarının hâlâ mevcut olduğunu savundu. İran’a yönelik petrol yaptırımlarının aşılmasına aracılık ettiği için ABD ve AB tarafından kara listeye alınan Zencani’nin, Türkiye’den Malezya ve BAE’ye uzanan şirket ağıyla satılan petrolden elde ettiği geliri zimmetine geçirmekle suçlandığı belirtiliyordu. Zencani’nin bu yolla zimmetine 2.7 milyar dolardan fazla para geçirdiği iddialar arasında. Zencani’nin adı, Türkiye’de 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının kilit ismi olan ABD’de tutuklu bulunan Rıza Sarraf’ın “İran’daki ortağı ya da patronu” olarak da basında yer almıştı. ABD başkanı seçilen Donald Trump’ın daha Beyaz Saray’a taşınmadan tweet salvolarıyla Washington’ın alışılagelmiş Çin politikasının yanı sıra İran’la da son dönemdeki yakınlaşmalara karşı çıkışlarının yankıları sürerken bu kez de Amerikan havacılık devi Boeing ile ipleri koparma noktasına geldi. Trump, Boeing ile 2024 yılı için kullanıma sokulacak yeni başkanlık uçağı Air Force One üzerine varılan anlaşmada bütçenin şiştiğini söyleyerek tepki gösterdi. Attığı tweet’te kendisinden sonraki başkanların kullanacağı uçak projesi için “harcamalar kontrolden çıktı, 4 milyar dolardan fazla. Siparişi iptal et” diye yazdı. Bunun üzerine Boeing’in hisse değerinde yüzde bir oranında düşüş yaşandı, kimilerine göre 1 milyar dolarlık kayıp oldu. Şirketten ise Air Force’a ilişkin sözleşmenin bütçesinin 170 milyon dolar olduğu iddia edildi. Bunun projenin ilk aşaması için olduğuna vurgu yapıldı. Bir süre sonra ise hisse değerleri neredeyse eski haline döndü. Dış ticaret sorgusu Gün içinde basınla bir araya gelen Trump, “Boeing’in çok para kazanmasını isteriz ama bu kadar değil” dedi. Sözcüsü, Trump’ın Boeing hisselerini geçen haziranda elinden çıkardığını belirtti. Trump’ın tweetini Boeing’in CEO’sunun başta Çin olmak üzere müstakbel başkanın dış ticarete ilişkin politikasını sorgulayan açıklamalarının ardından atması ise dikkat çekti. Eski CEO ekibinde Boeing ile geçen yıl varılan anlaşmaya ilişkin detaylar açıklanmamıştı. Bu nedenle Trump’ın böylesine net bir tutarı nasıl bildiği sorusu gündeme düşerken geçiş ekibinin içinde Boeing’in eski CEO’sunun bulunduğu haberleri basına yansıdı. Politico’daki bir makalede baş Boston’da Trump karşıtı liseliler önceki gün meydanlara çıktı. Bir grup valilikte oturma eylemi yaparak Trump’ın başkanlığının engellenmesini istedi. Seçici delegeden Trump isyanı ABD’de usulen yapılacak oylamada ülkenin yeni başkanını seçecek olan Seçiciler Kurulu üyelerinden Christopher Suprun adlı Cumhuriyetçi delege, temsil ettiği Teksas eyaletinde Trump kazanmasına rağmen ona oy vermeyeceğini açıkladı. 19 Aralık’ta yapılacak oylamada ülkenin yeni başkanını seçecek olan kurul üyesi Suprun, NY Times gazetesine yazdığı makalede daha önce Trump’ı desteklediğini ancak seçimlerin ardından fikrinin değiştiğini belirtti. Vicdanının rahat etmediğini, Beyaz Saray için “daha uygun” olan bir Cumhuriyetçi adaya oy vereceğini duyurdu. 38 üyeli kuruldan yine bir Teksaslı delege Art Sisneros ise geçen ay Trump’a oy vermektense görevinden ayrılmayı tercih ettiğini belirtmişti. kanlık uçaklarının iki adet olduğu, bütçenin 1.65 milyar dolar olacağı iddiası gündeme getirilmişti. Kimi yorumda ise yeni 7478 tipi başkanlık uçaklarının maliyetinin 3 milyar doları bulacağı savunulmuştu. Şu anda kullanılan başkanlık uçakları, 1990’larda hizmete giren 747200 model. Çin’e uçak satan Boeing, İran’a da uçak satma konusunda ise geçen eylülde ABD yönetiminden onay almıştı. Öte yandan, daha koltuğa oturmadan Obama yönetiminin sürdürdüğü politikalardan dönebileceği şeklinde mesajlar veren Trump’a Pekin ve Tahran’dan tepkiler sürüyor. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dün Tahran Üniversitesi’ndeki konuşmasında nükleer anlaşmanın Trump tarafından bozulmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Ruhani, “(Trump) Çok fazla şey yapmak istiyor fakat yaptıklarının hiçbiri bizi etkilemeyecek” ifadelerini kullandı. ‘Diplomatik çaylak’ Çin devlet medyasında ise Tayvan Devlet Başkanı ile telefon görüşmesi ile Pekin’i kızdıran ardından sosyal medyada Çin’i eleştiren Trump için “diplomatik çaylak” yorumu yapıldı. Cameron Renzi Obama Merkel Hollande Geriye bir tek Merkel kaldı Geçen yılki G7 zirvesinde çekilen aile fotoğrafında kameralara el sallayan Batılı liderler siyaset sahnesinden birer birer çekildi... Almanya’yı 11 yıldır yöneten Angela Merkel ise 4. kez başbakanlık yolunda. Merkel, iktidarına bir dönem daha eklemek için kolları sıvarken ABD ve AB içindeki müttefikleri birer birer koltuklarını bıraktı ya da bırakma yolunda. İlk fire Britanya’nın AB’den çıkma süreciyle siyasi yaşamına veda etmek zorunda kalan Başbakan David Cameron oldu. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise düşük desteğiyle gelecek yılki seçimlere adaylığını koymayacak. İtalya Başbakanı Matteo Renzi de güvenoylamasına çevirdiği anayasa referandumunda sandıkta kalarak istifasını duyurdu. Merkel’in Atlantik ötesi dostu Barack Obama ise 8 yıllık ABD başkanlığına vedaya hazırlanıyor. Partisi Hıristiyan Demokratlar’ın Essen’de dün başlayan kurultayında ise Merkel doku zuncu kez genel başkanlığa seçildi. 2014’teki son kongrede yüzde 97 oy almış Merkel’e destek yüzde 89.5 oldu. Daha önce yapılan kimi yorumda mülteci krizinin ardından Merkel’in destek yitireceğine işaret ediliyordu. Alman medyası da yüzde 90’ın altındaki bir sonucun ‘tokat etkisi’ yaratacağı görüşlerine dikkat çekmişti. ‘Burka yasaklansın’ Merkel de dün seçilmesi öncesinde kurultaydaki konuşmasında bu düşüşü frenlemeye çalıştı. “2015 yazında yaşanan sığınmacı akını bir daha yaşanmamalı ve yaşanmayacak” diyen Alman lider, ülkeye gelen 890 bin sığınmacının başvurusunun titizlikle incelendiğini, tamamının ülkede kalmasının söz konusu olmadığını söyledi. ABTürkiye arasındaki sığınmacı anlaşmasının da “her gün hayat kurtarmaya devam ettiğini” savundu. Diğer yandan da ülkede burka yasağının kısmi olarak özellikle mah ‘Kral Bibi’ devrildi İsrail’in Tel Aviv kentindeki ünlü Rabin Meydanı dün sabah sanatsal bir eyleme sahne oldu. Günün ilk ışıklarıyla belediye binası önünde beliren 4 metrelik altın renkli Başbakan Binyamin Netanyahu (Bibi) heykeli, yetkilileri ve meydandan geçenleri şaşkına uğrattı. Kimileri, diktatörleri anımsattığı yorumları yapılan Bibi heykeli ile selfie çekti. Bu arada heykelin kaidesine “akşama dek meydandan çıkarılması” için resmi bir ikaz asıldı. Birkaç saat sonra ise “Netanyahu’yu devirmek” için meydana davet edilen vatandaşlar heykeli deviriverdi. Sosyal medyaya yansıyan kareler, Bağdat’ta Saddam heykelinin devrilmesini anımsattı. Eserin sahibi İsrailli sanatçı Itay Zalait, heykelle ifade özgürlüğünün sınırlarını test ettiğini söyledi. keme, diğer devlet binaları ve okullarda uygulanması çağrısında bulundu. İtalya’da şubat’ta seçim Başbakan Renzi’nin referandum yenilgisinin ardından istifa ettiği, ancak Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın talebiyle istifasını 2017 bütçesinin onaylanmasına dek ertelediği İtalya’da seçimler için şubata işaret edildi. Erken seçim sinyaliyle Renzi’nin referandumdaki yüzde 40’lık evet oyuyla siyasete dönebileceği senaryoları gündeme geldi. Cazeneuve dönemi Fransa’da ise Başbakan Manuel Valls’in gelecek yılki seçimlerde Sosyalist Parti’nin cumhurbaşkanı aday adayı olup istifa etmesinin ardından, bu göreve İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve atandı. Cazeneuve, haziranda yapılması planlanan seçimlere dek başbakanlık görevini yürütecek. Doğu Halep’in yüzde 70’i orduda Suriye’de hükümet güçleri ile cihatçılar arasında şiddetli çatışmaların sürdüğü Doğu Halep’te ordunun kritik önem taşıyan El Şar bölgesinde dün itibarıyla kontrolü tümüyle ele geçirdiği belirtildi. Bu gelişmenin ordunun Doğu Halep’in yüzde 70’ini cihatçılardan temizlediği anlamına geldiği kaydediliyor. Bu arada, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi Rusya ve Çin Halep’te bir haftalık ateşkes öngören karar tasarısını veto etti. Kremlin ve Pekin, bunun cihatçıların toparlanmasına fırsat tanıyacağını savundu. Demagojinin suyu mu çıktı? Batılıların dünyayı hegemonyaları altında tutma ‘sanatına’ hayran olmamak doğrusu elde değil. Salt bilim ve teknolojileriyle değil hayatımızı şekillendiren kavramları üretmekteki ustalıklarına şaşırmamak imkânsız. Şimdi de ‘nurtopu’ gibi trendy bir kavramımız olmuş: Posttruth! (Hakikat sonrası) Sevgili arkadaşımız Özgür Mumcu 19 Kasım’da yazdı. Önce ‘tövbe tövbe’ dedim fakat kayıtsız kalamadım. Özgür gayet güzel özetlemiş. Oxford Sözlüğü, AngloSakson kültürünün zamanın ruhunu kavramlaştırma geleneğinin uzantısı olarak ‘posttruth’u ‘yılın kelimesi’ seçmiş. Bu uyduruk mefhumu “objektif hakikatlerin kamuoyunu şekillendirmede duygular ve kişisel inançlara göre daha az etkili olduğu koşullar” diye tanımlamışlar. Yani bilgi ve olguları çöpe atıyorsunuz, artık neye inanıyorsanız ‘hakikat’ o oluveriyor! Kavramı türetenlerin “siyasette, ekonomide ve dış politikada halimizi başka türlü özetlemenin mümkün olmadığı” iddiasından hareketle Özgür de Trump ve Brexit dahil pek çok örnek vermiş. Geçen gün bir dostuma, “Yani yeni yaşam mottomuz yalandan kim ölmüşmüş” diyerek ‘posttruth’ ile dalga geçerken şık bir tepki aldım: “Niye, demagoji ve manipülasyon kavramlarının suyu mu çıkmış?..” Malum, demagoji; en kaba haliyle “ahalinin isteklerine, önyargılarına ve korkularına dayalı siyaset ve destek arayışı’” diye tanımlanabilir. Manipülasyon da “insanları kendi bilgileri dışında etkilemek için seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla hakikatleri eğip bükmektir.” Hakikat elbette zorlu mefhum. Pek çok görüngüsü olabilir. Lakin bilgiye, olgulara dayalı hakikati aramaktan vazgeçip ‘posttruth’ gibi kavramlarla demagoji ve manipülasyonu ‘meşrulaştırmak’ ancak şu kapitalist sömürü düzenine hizmet eder. Olgular değil algıların çizdiği ‘yalan dünyanın’ tezahürleri içinde boğulup gideriz. Dünyadaki tezahürlerini en çok da savaşlarda, siyasi ve iktisadi çatışmalarda görüyoruz. Batılılar çokça kullanıyorlar: l Saddam’ın kitle imha silahları ve El Kaide ile ilişkileri yalanı bir dönemin algısıydı. Libya’da Kaddafi’nin güvenlik güçlerine ‘halka ateş açmayın’ dediği ses kaydı çıkana kadar aksi yayıldı. İstanbul’da cafe’de buluştuğu muhaliflere dayanarak “IŞİD’i Esad yarattı, İran Şam’da 2012’deki ulusal güvenlik toplantısını vurdu” diye sallayan gazeteci Pulitzer ödülü alabildi. Haziran 2011’de “Cisr üş Şuğur’da muhaliflerin kanlı katliamı Esad yaptı” diye sunuldu, sahada aksini ispatlayan AA muhabiri işten çıkartılıp haberi silinebildi. l Bugün de El Kaide’nin lideri Zevahiri’ye biat etmiş, İdlib’de şeriata dayalı emirlik düzeni kurmuş Nusra Cephesi ve müttefiki cihatçı gruplar ‘isyancı’, ‘muhalif’ diye niteleniyor. Halep’in merkezi ve batısında yaşayan 2 milyon insan hiç bunların eline düşmemişken, doğuda sıkışan militanların yenilgisi gündeme gelince ‘Halep düşüyor’ başlıkları atılıyor. l Lübnan’daki Hizbullah hareketi söyleminde ve eyleminde ‘Şiiliği’ hiç anmaz, Hıristiyanlarla ortaklık kurar, başka etnik ve dini gruplarla hareket ederken, ‘mezhepçi’ diye niteleniyor. Demagoji, modernizmle halleşemeyen, çareyi kavramların içini boşaltmakta bulan İslamcılık ideolojisi için daha da kullanışlı. Zira irrasyonel zihin dünyasının tezahürü olarak asla sınır tanımıyorlar. Kabataş yalanından sonra hız kazanan bu trend ekonomik krizde “Enflasyon var ama fiyatlar artmadı”, “İşsizlik artmadı, iş arayanlar arttı” gibi Twitter geyiklerine meze olabiliyor. Aslında yalan ve alçaklığın tarihi yazılıyor. Politik hakikatin başarılamayacak bir şey olduğu fikrinden hareketle kitlelere internet yardımıyla bu mefhumlar belletiliyor. ‘Hakikat sonrasında’ filan değiliz. Bir başka karanlık riyakârlık propagandası altında beyinlerimiz, zevklerimiz ve fikirlerimiz şekillendirilmeye çalışılıyor. Ancak politik bilincimiz ve bağımsız düşünebilme yeteneğimizle hakikati ayırt edebiliriz. George Orwell, “Evrensel riyakârlık dönemlerinde hakikati söylemek devrimci bir eylemdir” demişti. Demagoji hâlâ demagoji. Manipülasyon hâlâ manipülasyon. Hakikati söylemek de hâlâ devrimci bir eylem. 15 KİŞİYE CASUSLUKTAN İDAM KARARI Suudi Arabistan’da mahkeme İran’a casusluk yaptıkları suçlamasıyla yargılanan, aralarında bir İranlı ile Afganın yanı sıra 30 Şii Suudinin bulunduğu 32 kişiden 15’i hakkında idam cezası kararı verdi. MAHKEME GÖREVDEN ALDI Brezilya’da hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan Senato Başkanı Renan Calheiros, Yüksek Mahkeme’nin kararıyla görevden alındı. Senato ise karara itiraz etti. Ucu 2007’ye uzanan davada devletten para çaldığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Calheiros’un üst meclisteki vekillik görevini ise sürdüreceği belirtildi. ? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle