21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 31 Ocak 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 7 Babasının tek dayanağıydı gün şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Yusuf Haldun Uslu dün memlekei Eskişehir’de toprağa verildi. Şehidin cenazesi ilk olarak, 4 ay önce bankadan kredi çekerek babasına aldığı eve götürüldü ve burada helallik alındı. Ardından şehidin cenazesi Reşadiye Camisi’ne götürüldü. Evin tek çocuğu olan ve annesi bir süre önce vefat eden Şehit Uslu için halası Münevver Tunç ve babası Adem Uslu taziyeleri kabul etti. Aile yakınlarından birinin oğlu olan 10 yaşındaki Enes Şahin de asker elbisesiyle şehidin tabutuna kırmızı karanfil bırakıp asker selamı verdi. Baba Adem Uslu’nun oğlunun tabutuna sarılarak öpme Haldun Uslu si yürekleri dağladı. Cizre ilçesindeki opeŞırnak’ın rasyonlar sırasında önceki Miray, babasını son yolculuğuna uğurladı. Halini Takrire Mani Oluyor Hicabı ddianame karıştırıyordum; “delil” aradım; yoktu. “İlliyet rabıtası” aradım; yoktu. “Talep” bölümüne baktım çoktu. İler tutar yanı olmayan iddianameyi arkadaşlar daha ilk saatlerinde lime lime ettiler zaten. Kimseden “talimat” almayacak iki gazeteciyi yazılarından “delil” icat ederek, “yanlarına bırakmam” diyene uyarak müebbet zindan isteyen iddianameyi nasıl ciddiye alayım. Bıraktım. HHH Kitap karıştırmaya döndüm. Çok yararlıdır. Kimi zaman günceli anlamanıza yarayan, çağrışımlara yol açan fikirlerle karşılaşırsınız. Taner Timur Hoca’nın Felsefe, Toplum Bilimleri ve Tarihçi (Yordam Kitap) çalışmasının özellikle Hegel bölümüne bir göz atayım dedim. O yıllardan bu yıllara geçiş zor olmadı: Akıp giden zaman içinde insan kendi aynasına hiç mi bakmaz; zaman içindeki savrulmaları savunmak için eğip bükme “yeteneğini” kullanmaktan hiç mi vazgeçmez diye geçti içimden. HHH Vazgeçmiyorlar. Kimse üstüne alınmasın, biriki kişi değildirler; sivil darbeye nihayet muhalif kibirli liberallerimiz tarihi keyfe göre okumayı pek seviyorlar. Muhalefetlerini daima “dengeleyerek”, örneğin; Türkiye’nin Kurtuluş ve Kuruluş dönemi yıllarını şimdiki sivil darbeyle “eşitlemeyi” deniyor, Mustafa Kemal dönemine atıflar yapmayı, AKP’ye “hüsnü niyetle” ya da artık her ne gerekçeyle olmuşsa desteklerinin gerekçesi olarak sunmayı pek seviyorlar. Olabilir, olsun ama olayları, olguları, durumları, gelişmeleri kendi zamanları içinde, bugüne gelen, kalan, kazanımları, zaafları ile bütünlük içinde görmek gerekmez mi; içlerinde akademisyenler var, akademi bunu gerektirmez mi? HHH Taner Hoca şöyle yazıyor: “Fransız Devrimi başladığında Kant altmış beş, Hegel on dokuz yaşındaydı. Bu büyük olay karşısında Kant’ın biyografları, düşünürün bir saat düzeni içinde akıp giden yaşam tarzını bozarak heyecanla sokağa fırladığını, gazetecilere koştuğunu anlatırlar. Genç Hegel de Devrim’i benzer bir heyecanla karşılamıştı.” Bu kuşkusuz o anın, zamanın heyecanıdır. Sonrası için bir kanıt sunmaz, olup biteni tüm zamanlar için anlamamıza, aklamamıza yetmez. Ama Hegel, yine Taner Hoca’dan aktaralım: “Hayatının son yıllarına kadar tarih felsefesi derslerinde bu büyük olaydan aynı coşkuyla söz etmiştir. ‘Düşünen her varlık bu dönemi kutladı’ diyordu Hegel bu derslerinde.” Üstelik bunu Fansızlarla kanlı savaşlara, kayıplara, Jakoben terörüne rağmen yapmış, 1789’u karalamayı aklından bile geçirmemişti. HHH Tarihe bakış böyle bir şey olmalı. Bunun dışında siz çarpıtmadıkça, tarihi “günahlarınızın kefareti” yapmaya niyetlenmedikçe kimse söz söylemeyecek, “siz neden böyle tuhaf bir dünyada yaşıyorsunuz, bu ‘harikulade’ fikirlerinizle kendinizi nasıl böyle eğip büktünüz” demeyecektir. Olmayan “muhafazakâr demokratlığı”, “kerametleri kendilerinden menkul” muhafazakâr arkadaşlarınızı savunmanın binbir yolu var; en iyisi bu işi açıklıkla yapmaktır. Kurtuluş ve Kuruluş yıllarının pek hoşunuza giden kimi uygulamalarını bırakın da çağının önünde giden devrimci fikriyatı ile Erdoğan döneminin sürekli başını uydurma bir tarihe gömen fikriyatını karşılaştırmayı deneyin; daha iyi sonuç alacaksınız. Aslında böyle yapmak gerektiğini siz de iyi bilirsiniz, bilirsiniz de bilmem ki, “halinizi takrire mani mi oluyor hicabınız.” 10 BİN KİŞİ UĞURLADI Sur’da şehit olan Jandarma Astsubay Başçavuş Tamer Meriç için Diyarbakır Asker Hastanesi önünde uğurlama töreni düzenlendi. Meriç’in memleketi Erzincan’daki cenaze törenine 10 bin kişi katıldı. Kızı Miray (8), oğlu Mert (13), eşi Hülya Meriç, annesi Saliha, babası Mustafa Meriç tabuta sarılıp şehidin tofoğrafını öptü. Şehidin cenazesi gözyaşları içinde toprağa verildi. İ Tamer Meriç SUR’da iki şehit Adem Aktaş iyarbakır’ın Sur ilçesindeki sokağa D çıkma yasağı ve operasyonlar 2 Aralık’tan bu yana sürerken operasyonlar sırasında 21 Ocak’ta ağır yaralanan uzman çavuş 25 yaşındaki Adem Aktaş, tedavisinin sürdüğü GATA’da şehit oldu. Sur’da dünkü çatışmalarda da Astsubay Sertaç Peker şehit olurken 4 asker de yaralandı. Yaralı bir asker Ankara GATA’ya sevk edildi, 3 askerin tedavisine ise Diyarbakır’da devam ediliyor. Sur’da geçen çarşamba gününden bu yana 4 asker ve 2 polis şehit olmuştu. l Yurt Haberler Ş 1 KORUCU ŞEHİT ırnak’ın merkez Aydınlıkevler Mahallesi’nde dün akşam saatlerinde PKK’liler evinin önünde ailesi ile birlikte bulunan geçici köy korucusu 44 yaşındaki Murat Sevim’i şehit etti. Emine Ayna çekildi DBP EŞ Genel Başkanı Ayna ‘Siyaset kurumlarının barışçıl çözüm geliştirebileceğine dair umudum kalmadı’ diyerek siyaseti bıraktı. Eş Genel Başkanı Emine Ayna, Cizre’de 7 yaralının öldüğü, 25 yaralının geçen cumartesiden bu yana 9 gündür yardım beklediğine dikkat çekerek, “Bu olay benim için son damla oldu. Bugün yaşadığımız bu vahşetle birlikte Cumhurbaşkanı’nın ‘mevzuata uymayın’ diyerek açık açık hukuksuzluk çağrısı sonucunda; siyaset kurumlarının barışçıl çözüm geliştirebileceğine dair hiçbir umudum kalmamıştır. Bu temelde siyasetten çekildiğimi ilgili kamuoyuna duyuruyorum. Aldığım bu karar partimle ortaklaştığım, örgütsel bir karar değildir” dedi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Emine Ayna, yazılı bir açıklama yaparak siyaseti bıraktığını duyurdu. 7 Haziran seçimlerinden bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetinin Kürt halkının, mevcut antidemokratik seçim sistemine ve tüm saldırı ve şiddete rağmen sandıktan çıkardığı iradesini tanımadığını, militarist nitelikte tekrar seçim kararı alarak, sivil siyasetin yok sayılması sağlamaya çalıştığını belirtti. Ayna, geçen 10 ayda devletin çözümsüzlükte ısrar ettiğini, her geçen gün artan oranda insanlığın ve vicdanın kabul etmeyeceği uygulamalarını hayata geçirmeye devam ettiğini vurguladı. KANDIRILDIK VE ALDATILDIK Ocak’ta Cizre’de bir eve havan to23 pu ve benzeri ağır silahlarla yapılan saldırılar sonucunda önce 10 kişinin yaralandığını, saldırıların durmaması nedeniyle bu sayının 25’e çıktığını ifade eden Ayna, şunları ifade etti: “8 gün ve gece boyunca hepimiz tam bir dram yaşadık. Tüm gücümüzle, bir binanın bodrumuna sığınarak yaşam mücadelesi veren 25 yaralı insanın hastaneye kaldırılması için seferber olduk. Gerek yurtiçinde, gerekse de yurtdışında danışmadığımız, başvurmadığımız ne kişi ne de kurum kaldı. Bu süre zarfında her gün bir kişi ölüme yenildi. 25 yaralıdan 6’sı hayatını kaybetti. 27 Ocak günü İçişleri Bakanlığı ambulansların ve sağlık ekip lerinin gitmesine izin verince hepimiz umutlandık. Ancak bugün 30 Ocak ve bu 3 günün sonunda ambulanslar 8 kez yaralıları almaya gidip askeri güçler tarafından engellenerek geri döndü. Hiçbirimizin aklına ve hayaline gelmeyecek şekilde kandırıldık ve aldatıldık. Hâlâ bakanlıklarla yapılan görüşmelerden sonuç almayı beklerken, 8 Şubat’a kadar TBMM tatil edildi. 25 yaralı ve sağ insan diri diri toplu gömüldü.” DBP Umudum kalmadı “Bu olay benim için son damla oldu” diyen Ayna, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaymakamlarla yaptığı toplantıda ‘mevzuata uymayın’ diyerek, açık açık hukuksuzluk çağrısı yaptığını söyledi. Emine Ayna HDP’li vekil evdeki ölü ve yaralıların listesini yayımladı Kİ O CİZRE’DE EV Sultan Irmak DBP’nin parti meclisi üyelerinin, il ve ilçe yöneticilerinin, belediye meclis üyelerinin, belediye eş başkanlarının tutuklandığını ve öldürüldüğünü, DBP’nin tepkilerinin terörize edildiğini, hatta basın açıklamalarının bile valilik kararıyla yasaklandığına dikkat çeken Ayna, “Siyasi partiler aracılığıyla siyaset yapma olanakları ortadan kaldırılıyor, hükümet gibi düşünmüyor ise işlevsizleştiriliyor. Halkın seçimler sonucunda açığa çıkardığı iradelerin (belediyelerin), sadece ve sadece kendilerini seçen halkın yanında oldukları için yetkileri ellerinden alınıyor, devletin atadığı bürokratlara veriliyor. Yani seçilmişler, atanmışların emrine tabi kılınıyor” ifadesini kullandı. Siyaset yapma olanağı ortadan kalkıyor umhurbaşkanı Erdoğan’ın “Belki yaralı değiller” sözlerinin ardından yaralılardan birinin gönderdiği fotoğraflarını paylaşan Sarıyıldız, 25 kişinin isimlerini de sosyal medyada yayınladı. ÖLENLER: Cihan Karaman, Rüzgar Yıldızgörer (21), Selami Yılmaz, Nusret Bayar, C Sultan da öldü SELİN GÖRGÜNER Sultan Irmak ve kimliği belirsiz 2 kişi. YARALILAR: Mehmet Yavuzel (DBP PM üyesi), Rohat Aktaş (Azadiya Welat gazetesi yazı işleri müdürü), Feride Yıldız, Ferhat Saltıkak, Ali Fırat Kalkan, Mustafa Vartiyak, Mustafa Aslan, Tahir Çiçek, Rıdvan Ekinci, Dersim Aksay, İslam Bahıkesir, Serdar Pişkin, Ferhat Karaduman, Fehmi Dinç, Sultan Irmak (yaşamını yitirdi) Bitkin durumda olanlar: Hacer Aslan, Gülistan Üstün, Sakine Şiray, Berjin Demirkaya, Ramazan İşçi, Mahmut Duymak, Kasım Yana, Osman Gökhan, İzzet Gündüz. BİR GRUP CEM TÖRENİNİ BASTI ‘İmana gelin’ deyip saldırdılar MEHMET MENEKŞE Süryani Dernekleri: Hedef gösteriliyoruz iyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağının genişletildiği bölgede bulunan Süryani Meryem Ana Kilisesi’nde cephane bulunduğu yönündeki haberlere Süryani Dernekler Federasyonu tepki gösterdi. “Yine yalan, yine alçaklık, yine hedef gösterme” başlığıyla yapılan yazılı açıklamada, “Süryanileri etkileyen bu düşmanca ve alçakça yaklaşımı gösteren çevreleri lanetliyor ve nefretle kınıyoruz” denildi. l CİHAN D ırnak’ın Cizre ilçesinde, Cudi Mahallesi Bostancı Caddesi 23 numaradaki evin bodrumunda geçen cumatesi gününden bu yana yardım bekleyen yaralıların dışarı çıkması için dün HDP’li vekillerin bakanlıkta yaptığı görüşmede anlaşma sağlanmasının ardından evin bulunduğu bölgeye ateş açılması sonucu 16 yaşındaki Sultan Irmak da yıkılan duvarın molozlarının altında kalarak yaşamını yitirdi. Irmak’ın ölümüyle hayatını kaybedenlerin sayısı 7’ye çıkarken, 16’sı yaralı, 9’u bitkin durumda 25 kişi yardım bekliyor. HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, evdekilerle irtibatlarının koptuğunu belirterek “Kaç kişi öldü, diğerleri ne durumda bilmiyoruz. Yaralılar ve arkadaşların büyük kısmı susuzluktan bitkin Ş durumda, susuzluktan ölmelerinden korkuyoruz” dedi. 16 yaşındaki Sultan Irmak’ın abisi Hanifi Irmak, “5 gündür bir petrol istasyonunda arabanın içinde yatıyorum. Bütün dünya, bütün kamuoyu duysun yaralıları, cenazeleri bize vermiyorlar. Artık yeter, bu kan dursun, bu savaş dursun” dedi. SIĞINAK YOK O EV BENİM Evin sahibi olan ancak güvenlik gerekçesiyle isminin açıklanmasını istemeyen kişi ise gazetemize yaptığı açıklamada, “Bugün emniyete de gittim söyledim o ev benimdir, oğlum oturuyordu. Denildiği gibi sığınak falan yok, evdir. Bodrum katıdır ama dairedir. Evli olan 3 oğlum operasyon başladıktan 15 gün sonra babalarının evine gitti, ben de komşularımla birlikte 1 hafta sonra çıktım. Yaralılar nerden, nasıl oraya gitti bilmiyorum, biz kapımızı kilitleyip çıktık” dedi. Yaralıları almak için gittiler TTB ve SES üyesi 12 sağlık emekçisi yaralıları almak için Cizre’ye doğru yola çıktı. Sağlık Bakanlığı’na yaralıları almak için talepte bulunan heyet Mardin’in Midyat ilçesinde bekliyor. Heyetin yaralıları almak için bugün girişimde bulunacağı belirtildi. Yapılan ortak açıklamada, “Hayata tutunmaya çalıştıkları bodrum katı içindeki yurttaşlarımız için ‘toplu mezara’ dönüşmeden yaralılara insani yardım ulaştırılmalıdır” denildi. dana’nın Tepebağ mahallesi Ertan İşhanı’nın 4.katındai Alevi Kültür Derneği Adana Şubesi’nde geçen perşembe akşamı cem töreni yapıldığı sırasında 6 kişilik çember sakallı bir grup dernek binasını bastı. Ellerinde Kuran bulunan 6 kişi, “İslamiyet bu değil, imana gelin” diye bağırarak tehditler savurdu. Cem ibadeti yapan halk büyük tedirginlik yaşarken Dernek Başkanı Murtaza Moroğlu ve yöneticiler bu kişilere müdahale etti. Moroğlu ve dernek yönetim kurulu üyeleri olaydan bir saat sonra emniyete giderek şikayette bulundular. Polisin başlattığı incelemede 2 kişinin gözaltına alındığı, 4 kişinin ise arandığı belirtildi. Çok ciddi bir saldırı yaşadıklarını ve bunun bundan sonra yaşanabilecek olayların işaret fişeği olduğunu vurgulayan dernek başkanı Moroğlu, “Böyle bir saldırıyı bekliyorduk ve bu saldırının bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Bu zihniyeti Suriye’den, Ankara Gar saldırısından, Suruç’tan, Irak’tan tanıyoruz” dedi. l AMASYA A C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle