23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 31 Ocak 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ An’In ğ o D ER R DoKTo Rü REKTÖ oğuk bir geceydi... Gökyüzünde yıldızlar saklanmışlardı yine. Acılar, hüzünler... Beş şehit cenazesi toprağa verilmiş, Güneydoğu’dan ölüm haberleri gelmeye devam ediyordu. Yaşadığımız bereketli topraklar, insan yaşamı, kazılan hendekler, kör terör... Aynı konuları yazmaktan bıkıp usanmıştık... Yıllar önce yaşadığımız yüzyılın en büyük ozanlarından Jorge Luis Borges’in hayatını anlatan “Senyor Borges” (Can Yayınları) kitabını anımsadım. Bir süre düşündüm... Pencereyi açıp bahçeye baktım. Soluk sarı ışıklar, üşütücü bir poyraz... Arjantinli şair Borges, 1899’da doğmuş, 1986’da yaşamını yitirmişti... Borges’in şiirlerini çok severim... Kitabını buldum, kendi düşlerimde ölüm acısını, hayatı bir kez daha yaşadım o gece. Sözcüklerin birbiri ardına gelmesi ve imkânsızlar. Umut tümceleri, işkenceler, çatışmalar, zindanlar. Kitabı okurken Arjantin’in, Şili’nin, yaşadığım güzel ülkemin eli kanlı faşistlerini anımsadım. Cuntalı yıllar... Ölüm! Hayat! Katliamların adresini aradım aradan yıllar geçmiş olsa da. Kuşatma günlerini, yüreklerde çiçeklenen “aşk”ı, o mavi yalnızlıkları, çocukların ağlayışlarını düşündüm. Borges’in dizelerinde göğün uzantısı vardı, uyku dolu bir zamanın tutsaklığı... Bir başkaldırı insanlık adına. Irak’tan Suriye’ye, oradan Afganistan’a, Libya’ya dek Ortadoğu ve Kara Afrika’da yaşanan acılar... Küresel güçler... Sermayeemek çelişkisinin ağızlardan çıkmaması, solun, sosyalistlerin birbirlerini yemesi... HHH Gece kendi yalnızlığının şarkısı söylerken, nice yaşanmışlıkların içinden kayıp giden umutlar aklıma geldi. Canım sıkılıp hüzünlendiğimde Nâzım Hikmet’i, Mahmut Derviş’i anımsarım kimi zaman. Şairler duyarlıdır... Dizelerinde can verirler hayata! Mahmut Derviş 2008 yılında 66 yaşındayken yaşama “eyvallah” deyip çekip gitti yıldızların yanına. Filistin halkının şairiydi o! Ezilmiş bir halkın sesi, soluğu, çığlığı... Barış ve özgürlük sevdalısı... Aklımda kalan dizelerini o soğuk gecede mırıldanıyordum: “Uyu azıcık ey kızım uyu Uçaklar ısırıyor beni bu baldan yüreği ısırıyor Uyu hurmanın yolunda uyu Görmeden önce katiller Uçaklar uçacak odaların içinde ve banyoda Beni uyar bomba parçaları sende çoğalınca Taştan merdivenlerden toplayacağım Ve irkil azıcık Uyu azıcık” Acının, hüznün, ölümün coğrafyasında bulutlarla konuşur şairler, rüzgârla birlikte zamanın şiirini yazardı. Avuçlarımızdan kayan bir gökyüzü, kanat çırpan kuşlar, denizin hışırtısı... Analar ağlıyor her yerde, çocuklar, kadınlar... Şu karşısı kimsesizler mezarlığı... Nâzım geçiyor mezarlığın önünden, Borges geçiyor Arjantinli, Mahmut Derviş Filistinli... Halkların kardeşliği. Değişken bir dünyanın bir köşesinde soluk soluğayım... İnsanlığın acı tarihiyle karşı karşıya... Yüreğim incinmiş, kırık! HHH İnsanlığın acı tarihi, hayat, umut... Aklınıza gelen ne varsa. Sevgiden, barıştan, aşktan yana! Bir şarkı dilimde, sabaha yakın saatlerde: “Yoruldu renkleri avlunun akşamda. Dolunayın büyük aydınlığı alıştığı göğü artık büyülemiyor. Gökyüzü öyle serin ki şimdi küçük bir melek ölmüş diyecek bakıcılar. Avlu göğün uzantısı Tanrı’nın yüreklere baktığı Bir penceredir avlu.” Evet böyle Sevgili Can Dündar ve Erdem Gül... Cuma günü Silivri’de Umut Nöbeti’ndeydik mavi göğün altında... Susmayacağız ölümlere, hukuksuzluğa... Acının, tarihin ölümlerini unutmayacağız! Sevginin, aşkın resmini çizeceğiz süt beyazı duvarlara, mavi renkli kalemlerle... Umudun türküsünü söyleyeceğiz, kardeşliği yaşama geçireceğiz... Beyaz Toroslar’ı unutmayacağız! Acının, ölümün tarihi... Abdullah Gül ameliyat oldu . Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sağ el parmağındaki kireçlenme nedeniyle dün Acıbadem Hastanesi’nde ameliyat oldu. Sağ el ikinci parmakta tendon kalınlaşmasına bağlı takılma sorununun cerrahi bir müdahaleyle çözüldüğü belirtilen Gül’ün sağlık durumunun iyi olduğu ve hastaneden taburcu edildiği öğrenildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet S 11 umhuriyet’in “Tam porsiyon atama” başlığıyla 22 Ocak’ta gündeme getirdiği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın doktoru, eski AKP milletvekili Cevdet Erdöl’ün bir dizi hile ile Sağlık Üniversitesi’ne İKLİM rektör atanÖNGEL masına ilişkin YÖK’ten skandal açıklama geldi. YÖK, CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın Bilgi Edinme Yasası uyarınca Erdöl’e ilişkin “Rektör olarak atanan kişi hangi tarihte profesör oldu, atanmadan önce ne ka C Bu da YÖK amca! Erdoğan’ın “Mevzuat amcayla bu işi yürütmeye kalksaydık yanmıştık, onu kendimize uydurduğumuz için başardık” sözleri, rektörlük için başvurduğu sırada öğretim üyesi olmayan AKP’li Cevdet Erdöl’ün nasıl rektör olduğuna ilişkin YÖK’ün yazdığı “Biz böyle düşündük” yanıtında gizli. dar süre ile yükseköğretim kurumunda fiilen profesörlük yaptı, rektör olarak atanma tarihi nedir, atandığında profesör unvanını kullanma yetkisi var mı, değil ise hangi mevzuata göre atandı, rektör olduktan sonra hangi tarihte ve hangi gerekçelerle KTÜ’ye atandı” sorularına, yasaların nasıl hiçe sayıldığını kanıtlayan yanıtlar verdi. Erdöl’ün profesör unvanını kullanma hakkı olmadan rektör atanmasına ilişkin YÖK “...bu tedir” dedi. YÖK Erdöl’ün rektör olduğu sırada Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne (KTÜ) atanmasını ise “Yapılan bir yanlışlığın düzeltilmesi ile ilgisi bulunmamaktadır. SGK ile ilişilendirilmesi ile ilgilidir” diyerek, SGK’yle hiçbir ilişkisi bulunmayan birinin atamasını yaptığını itiraf etti. CHP’li Atıcı, YÖK’ün “Böyle uygun görüyoruz” diye kaçamak bir yanıt verdiğini söyledi. l ANKARA haber 5 unvanla ilgili ilan edilen kadrolara veya idari görevlere başvuru yapmaya veya atamaya engel teşkil etmediği düşünülmek C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle