22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 DUNYA ye girebilirler. n Şartlı geliş: Suriye Yüksek Müzakere Komitesi, “Katliam devam ettikçe herhangi bir müzakere masasına oturmayacağız” dedi. BM’nin geçiş döneminin başlaması için insani yardım, kuşatma ve bombardımanın son bulmasını öngören 2254 sayılı kararının uygulanmasını talep etti. Ancak heyetin dönmesi beklenmiyor. n ABD Güvencesi: Muhalefet, Cenevre yoluna çıkarken ABD Dışişleri Bakanı Kerry’den de güvence aldı. Kerry, kuşatma altındaki bölgelere insa New York Times’ın desteği Clinton’u kurtarabilecek mi? ABD’de 2016 başkanlık yarışı için Demokrat Parti’de önseçim sürecinin başlamasına iki gün kala, New York Times gazetesinin yayın kurulu, Hillary Clinton’ın Demokrat [email protected] TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Parti adayı olması için destek açıkladı. Başyazıda “Seçmenler modern tarihteki en derinlikli niteliklere sahip adaylardan birini seçme şansına sahip” denildi. Ancak dün Clinton’un dışişleri bakanlığı döneminde kişisel epostasından “çok gizli” belgeler gönderdiği de duyuruldu. ABD Dışişleri 22 belgenin “çok gizli” olduğunu açıkladı. Pazar 31 Ocak 2016 Cenevre’de taktik savaşı bu yana devam eden iç savaşta, uluslararası toplumun cılız çözüm arayışlarının bir parçası olan 3. Cenevre görüşmeleri restlerle başladı; taktiklerle sürüyor. Toplantının ilk gününü kuşatmanın sona ermemesi nedeniyle protesto eden Suriye muhalefeti; dün Cenevre’ye 42 kişilik heyetle çıkartma yaptı. Muhalefet, Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile yapacağı görüşmeyi BM binası dışında gerçekleştireceklerini ve bunun ‘müzakere’ olmayacağını da ilan etmişti ancak bugün BM’de görüşmeleri gündemde. İlk heyette Türkmenler yer almadı ancak [email protected] Suriye muhalefeti Cenevre’ye 42 kişilik heyetle çıkarma yaptı. Birleşmiş Milletler Temsilcisi De Mistura ile bugün BM dışında masaya oturacaklar Avrupa’ya uriye’de 2011 yılından ileri aşamalarda devreni yardımın ulaştırılBM, ilk etapta yüz yüze bir gönacağı belirsizliğini koruyor. S ması da dahil olmak üzere 2254’ün tamamen uygulanmasını istedi. n Ocak takvimi: ABD ve Rusya’nın öncülüğünde varılan Kasım 2015 Viyana mutabakatı, Ocak ayında görüşmelerin başlamasını, 18 ay içinde geçiş hükümeti kurulmasını, 18 ay içinde de seçim yapılmasını öngörüyor. n Eşit davet: Mistura rejimle muhalefetten eşit sayıda isim davet etti. Rejim, ilk görüşmeye 16 kişilik heyetle girdi; muhalefet 17 kişilik bir heyetle De Mistura’nın karşısına çıkacak. n Yüz yüze görüşme yok: rüşme hedeflemiyor. Heyetlerle ayrı ayrı odalarda görüşmeyi planlıyor. Muhalefet de bu girişimleri ‘müzakere’ değil, ‘görüşme’ olarak tanımladı. n Takvime zoraki uyum: Mistura, Viyana mutabakatına bağlı kalmak için Ocak ayı bitmeden görüşmelerin başlamasında ısrarcı oldu. Muhalefet de Şubat ayına bitmeden; Cenevre’ye geleceğini açıklayarak bu takvime bağlı kalmak isteğini gösterdi. n 1 Şubat muamması: Mistura’nın bugün muhalefet ile yapacağı görüşmelerin ardından pazartesi nasıl bir takvim ve görüşme trafiği uygula n ‘Danışman’ kadrosu: PYD Eşbaşkanı Salih Müslim Ankara’nın itirazıyla Mistura’nın danışacağı ekibe davet edilmezken, Rusya’nın sunduğu muhalefet listesinde yer alan Suriye Demokratik Meclisi Eşbaşkanı Heysem Menna, Çoğulcu Toplum Hareketi’nden Randa Kasis, Değişim ve Özgürlük Platformu’ndan Kadri Cemil’in bulunduğu 9 gözlemci ‘danışma grubu’ adıyla Mistura tarafından davet edildi. Müslim ve ekibi cuma gecesi Cenevre'den ayrıldı. Rusya PYD'nin sonraki turlara katılımı için çalışacağını belirtti. l CENEVRE elveda (II) ABD İsrail’e Türkiye telefonu açtı ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile “İsrailTürkiye ilişkilerinin düzeltilmesi ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler” konusunda telefon görüşmesi yaptı. Biden Rum lider Nikos Anastasiades’e de bilgi verdi. Geline soruşturma ili Devlet başkanı Michelle Bachelet’in gelini yolsuzluk suçlamalarıyla hâkim önüne çıktı. Devlet kanalından naklen yayımlanan mahkemede Natalia Compagnon, yalan gelir beyanı ve vergi kaçırmakla suçlandı Compagnon’a mahkeme sonuçlanana kadar yurtdışına çıkma yasağı getirildi. Compagnon ve ortağı Mauricio Valero’nun ortak oldukları Caval firmasının başkentin güneyinde kentsel dönüşüm planları yapılan Machalí bölgesinde 270 bin hektarlık bir araziyi almak için 10 milyon dolar kredi aldığını ve arazileri büyük kârla sattığı yazılmıştı. Habere göre devlet bankası krediyi Bachelet’in yeniden seçilmesinin ertesi günü onaylamıştı. Devlet başkanlığına bağlı bir kültür vakfının başında olan oğul Sebastian Davalos ise kredi alımı için nüfuzunu kullandığı iddiaları üzerine istifasını vermişti. İddialarla ilgili bir bilgisi olmadığını vurgulayan Bachelet ise önceki gün yaptığı açıklamada ailesi için zor zamanların kendisini derinden etkilediğini söyledi. tefan Zweig Eski Kıta üzerinde toplanan kara bulutları anlattığı “Dünün Dünyası”nda; 20. yüzyıl başı Avrupa’sını; “altından bir güvenlik çağı” olarak betimler. “Her şey değişmez bir düzene bağlanmışa benzerdi ve devlet, bu sürgitliğin baş güvencesi gibiydi” diyerek ekler: “Devletin yurttaşa sağladığı haklar, halkın özgür seçimle işbaşına getirdiği parlamentoca yazılı verilmiş, buna karşılık görevleri de belli edilmişti. Paramız… çil altınlar olarak elden ele dolaşır, sağlamlığını ortaya koyardı. Herkes elindekini ve payına düşeni, neye izin verildiğini, neyin yasak olduğunu bilirdi.” Derken hızlanan teknik, ekonomik gelişmelerle bu “güvenlik çağı” çöküyor. İnsanların “değişmez” belledikleri korunaklı dünya dağılıyor. “Altın çağın” yerini savrulma, gelecek korkusu, belirsizlik ve yabancılaşma alıyor. Kızılca kıyamet bundan kopuyor. Dünya savaşı ve yükselen faşizm buradan doğuyor. S Hukukun köreltilmesi “Onlarca yıl sonra tavan ve duvarlar üzerimize yıkılınca, temellerin çoktan içten içe oyulmuş bulunduğunu ve yeni yüzyılla birlikte Avrupa’da kişi özgürlüğünün çökmeye başladığını ancak fark ettik” diye anlatıyor bunu “Dünün Dünyası”nda Stefan Zweig. Faşizm faciasını özetlerken; “Hitler’in kazandığı asıl şeytanca zafer, arkası gelmeyen aşırılıklarıyla her tür hukuk anlayışını köreltmesidir” tespitinde bulunuyor. “Hukukun köreltilmesi”… faşizmin en belirleyici semptomu oluyor. Bugün de olan bu. Tarihten ders alınmaması ne ilginç. Yıllar sonra, gene aynı durumlar başka şekillerde karşımıza çıkıyor. Avrupa, “burjuvazi” üzerine yükselen bir uygarlık. “Burjuvazi”nin ise belirsizliğe ve korunaklı “güvenlik dünyasının” altüst olmasına tahammülü yok. Korunaklı “altın çağ” yıkıldığında, özgürlükler ve hukukun içi, kolayca “oyulabiliyor”. Avrupa’nın “öngörülebilir burjuva dünyasını” bugün çökerten olgular küreselleşme, önü alınamayan göç/sığınmacı krizi ile göçle özdeşleştirilegelen “terör tehdidi”, buna paralel “güvensizlik duygusu” ve güvensizliği pekiştiren ekonomik kriz. 20. yüzyılın büyük kazanımı “refah devletini” mayınlayan, gençleri gelecek güvencesinden mahrum bırakan, işsizliğe yol açan 8 yıllık ekonomik krize yanıt getiremeyen siyaset; zincirin en zayıf halkası “göçmenleri” vuruyor. Yüzyıl önce bütün sorunların sorumlusu görülen “Yahudiler” gibi bu defa da “farklı olan” gene günah keçisi yapılıyor. Şili’de Devlet Başkanı Bachelet’in gelini yolsuzluk suçlamasıyla hâkim önüne çıktı. Bachelet “Evladım bile olsa kimse ayrıcalıklı değildir” dedi Ş YUNANİSTAN Sığınmacılara futbol desteği Yunanistan 2. Ligi’nde AEL LarissaAcharnikos futbol maçının başlama düdüğü sonrasında 22 futbolcu, çalıştırıcılar, yetkililer ve yedekler 2 dakika boyunca sessizce sahada oturarak denizlerde can veren sığınmacıları andı. İSVEÇ Stockholm’de yabancı avı İsveç’in başkenti Stockholm’de yüzleri maskeli 100 kişi ellerinde sopa ve bıçaklarla“sığınmacı avına”çıktı. Grubun, “İsveçliye benzemeyen” kişilere saldıran görüntüleri medyada yayımlandı. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı. Devlet Başkanı Bachelet “Bu kişi evladım bile olsa ülkede kimse ayrıcalıklı değildir. Bir devlet başkanı olarak görevim ülkede yaşayan bireylerin eşitliğini sağlamaktır” demişti. Sağır edici sessizlik Natalia Compagnon “hırsız” bağrışları arasında mahkeme binasından ayrıldı. SURİYE Madaya’da 16 ölüm daha Suriye’nin Madaya kentine açlıktan ölümler üzerine kısıtlı yardımlar ulaştırılmasına rağmen Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), 16 kişinin daha açlıktan öldüğünü duyurdu. 1 Aralık’tan beri açlıktan ölümlerin sayısı 46’yı buldu. İsrail’de de muhalif sanatçılara abluka aşbakan Benyamin Netanyahu’nun politikaları sebebiyle sık sık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a benzetildiği İsrail’de hükümeti eleştiren, barışı savunan sanatçılara baskı artıyor. Kültür Bakanı Miri Regev’in devlet yardımlarını kesmekle Malezya’da skandal büyüyor Malezya Başbakanı Necip Rezak 1Malaysia Development Berhad (1MDB) isimli devlet fonundan 700 milyon dolar hortumladığıyla ilgili suçlamaları kendi atadığı yeni başsavcıyla “Para, Suudi kraliyet ailesinin hediyesi” diye savuştururken, İsviçre yolsuzluğun çok daha geniş çaplı olduğunu belirtti. İsviçre Başsavcısı Michael Lauber, Malezya devletine bağlı şirketlerden 4 milyar doların hortumlanmış göründüğünü belirtti. İsviçre’deki banka hesapları üzerinden Malezya devlet fonlarında yabancı yetkililere rüşvet verilmesi, görevin kötüye kullanılması, kara para aklama, suç teşkil eden şekilde kötü yönetmek gibi İsviçre yasalarını ihlal eden fiillere soruşturma açtıklarını hatırlatan Lauber, Malezya’nın işbirliğini talep etti. Malezya Başsavcılığı bunu kabul etti ancak “Başbakan Rezak’a yapılan bağışlar 1MDB soruşturmasından tümüyle ayrıdır” itirazında bulundu. İTALYA İsrail’de muhalif sanatçılar aşırı milliyetçi bir grubun hedefi oldu. Kültür Bakanı da artık devlet fonu alamayacaklarını ilan etti Eşcinsel evliliğe karşı protesto İtalya’da Başbakan Matteo Renzi’nin meclise sunduğu eşcinsellere “medeni birliktelik” hakkı tanıyan yasa tasarısı, Roma’daki “Aile Günü” mitingiyle protesto edildi. Katolik Kilisesi’nin desteklediği mitinge on binlerce kişi katıldı. B tehdit ettiği eleştirel sanatçılar, aşırı sağcı örgütler tarafından da “vatan hainliğiyle” suçlanarak hedef tahtasına konuldu. İsrail’in 50 yıllık işgalinde Filistinlilerin bıçaklı saldırılarına sahne olan günlerden geçilirken, Netanyahu hükümeti ifade özgürlüğüne saldırı başlattı. Regev, hangi kültürel kurumlar ve projelere devlet fonu verileceğine kendisinin karar vermesini öngören bir tasarıyı parlamentoya sundu. özgürlüğü adı altında İsrail’in Yahudi demokratik devleti olarak varlığına zarar verenlerin devlet fonu almasına izin vermeyeceğim.” Aşırı milliyetçi Im Tirtzu grubu da insan hakları savunucularını “casuslukla” suçlayıp sanatçıları hedef aldı. İnsan hakları örgütlerini destekleyen Nobel adayı ünlü yazar Amos Oz dahil onlarca sanatçı, oyuncu ve şarkıcıyı “yabancı ajanların örgütlerinde çalışmakla” itham etti. Im Tirtzu lideri Matan Peleg “Kültürel figürün ötesinde siyasi aktivist oldular. Bunların gizli gündemi olduğunu İsrail halkı bilsin” diye konuştu. Yazar Ronit Matalon “Diktatörlüğün ilk işareti diğerlerini ortadan kaldırmaktır. Bizi havasız bırakıyorlar” derken, aydınların tepkisi üzerine Netanyahu “Benimle hemfikir olmayanlara hain denmesine karşıyım” açıklaması yaptı. Netanyahu: Karşıyım Macaristan, Polonya’da aşırı sağ hükümette. Danimarka’da da keza sağcılar görevde. Yakın zamana dek “faşizmi” tabu gören Almanya’da “Almanya İçin Alternatif” partisi yükselişte. Fransa’da cumhurbaşkanlığı yarışına hazırlanan Le Pen, siyaseti şartlıyor. Aşırı sağ; merkezin sol partilerini bile bu “iklime” savuruyor. Dün de anlattım… Fransa’da “sosyalistler”, sağcı Le Pen’in baskısı altında, çifte vatandaşları “güvenlik gerekçesiyle”, yurttaşlıktan atmanın planlarını yapıyor. İsveç’te de “sosyalistler”, hukuk devleti ilkelerine aykırı biçimde 80 bin mülteciyi “toplu halde sınır dışı”na koymaya hazırlanıyorlar. AB’nin dönem başkanı olan Hollanda, mültecileri topluca “trenlerle” Türkiye’ye sevkin projesini kotarmaya çalışıyor. Şaşırtıcı olan aydınların tüm bunlara sessiz kalması. “Çifte vatandaşlıkta” Udönüşe, Fransa’da bakanlığı bırakarak tavır koyan Adalet Bakanı Christiane Taubira’dan başka ele dokunur tepki veren aydın çıkmadı. Danimarka’da mülteci takılarına el koymaya olanak tanıyan yeni “Nazi yasası”na ses çıkartan Avrupalı entelektüeller olmadı. Skandal girişime yalnız Çin’li sanatçı Ai Weiwei’den bir tepki geldi ve Weiwei Danimarka’daki sergisini geri çekti. Gelin şimdi “Dünyada olup bitenlere karşı insanın elinden bir şey gelmemesinin ağırlığını böylesine korkunç biçimde hiç duymamıştım” diyen Zweig’ı hatırlamayın… ÇİN ABD savaş gemisi tartışmalı adada ABD, Güney Çin Denizi’nin tartışmalı sularında Pekin’in kendisine ait olduğunu iddia ettiği bir adanın yakınından savaş gemisi geçirdi. Çin “Karasularımıza izinsiz girdiler” açıklamasını yaptı. ‘Karalama’ kriteri Buna göre ulusal bayrak ve devlet simgelerini karalayan, İsrail’in Yahudi devleti olarak varlığını inkâr eden, İsrail’in bağımsızlık gününü felaket (Nakba) günü olarak sunanlara, yani solcu ya da Arap STK’lere fon yok. Eski bir askeri sözcü olan kadın bakan, çarşamba günü Tel Aviv’deki Evita galası öncesi kimisi kendisini alkışlayan kimisi yuhalayan dinleyicilere şöyle hitap etti: “ İfade Kolombiya, FARC’ın terör listesinden çıkarılmasını istedi olombiya’da hükümet ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasındaki barış görüşmelerinde mutlu sona yaklaşılırken, Devlet Başkanı Juan Manuel Santos ABD Başkanı Barack Obama’ya FARC’ın terör örgütleri listesinden çıkarılması çağrısı yaptı. Washington ziyareti öncesi AP’ye konuşan Santos, barış anlaşması imzalandığında, FARC’ı 20 yıldır yer aldığı ABD Dışişleri’nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasının doğru hareket olacağını söyledi. Aynı listede Kaide, IŞİD gibi örgütler de bulunuyor. K Miri Regev C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle