17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 11 Eylül 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Başçalan’ tazminatı Mahkeme, yolsuzluk iddiaları için Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’a 20 bin TL tazminat ödemeye mahkum etti, tapeleri ise açtırmadı umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbaALİCAN kanlığı döneminULUDAĞ de kendisine “hırsız” ve “başçalan” dediği gerekçesiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na açtığı 200 bin TL’lik tazminat davası sonuçlandı. Mahkeme, Kılıçdaroğlu’nu 20 bin TL manevi tazminata mahkum etti. CHP lideri Kılıçdaroğlu, 31 Mart 2014 yerel seçimler kapsamında yaptığı mitinglerde 1725 Aralık rüşvet ve yolsuzluk dosyası üzerinden dönemin Başbakanı Erdoğan’a yüklenmiş, Edirne’de “Biliyorum, hırsız deyince akla o geliyor. Ben de biliyorum. O nedenle söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık koltuğunda şaibeli bir adam oturamaz. Hırsızı yakalamışlar akşam evde, hadi haber 5 C te düşen Erdoğan’a ait paraları sıfırlama konuşmalarının yer aldığı tapelerle ilgili bilirkişi incelemesi yapılması, soruşturmada görev yapan savcı ve polislerin tanık olarak dinlenmesini istedi. Davada dün de konuşan avukat, Çelik, “Bize göre konuşmaların dayanağı olan ses kayıtları gerçektir. Ses kayıtlarının incelenmesini talep ediyoruz” dedi. Biz kaybettik! Haziran seçimleri ertesi, barış isteyen, demokrasi isteyen, özgürlük isteyenler adına “Biz kazandık!” diye yazmıştım, sevincimiz kısa sürdü. Onlar; dayatma, baskı, savaş, zapturapt isteyenler kazandı. Bu sıradan kim haklı çıktı oyunu, laf yarışı değil. Onların kazanması, kan, revan, kavga, dövüş demek. “Bu ülkenin dindarına onca zulmedildi, hakir görüldü ama sonunda hak yerini buldu, iktidar oldular; dindar, başörtülü artık başı dik geziyor, bu demokrasinin zaferidir” dedik. Din, iman diye yola çıkanların iktidarı tam bir sulta oldu. Öyle olunca, zamanında özgürlüklere aklı yatmadığı için onlara baskı yapanlara gün doğdu; “biz demedik mi”, “sizi kullandılar” diye ortalara döküldüler. Özgürlük, demokrasi fikri güme gitti, biz kaybettik! “Memleketin en yakıcı sorunu Kürt meselesidir, Kürtler ile barışmadan demokrasi olmaz” dedik. Bu çetrefil işi barışçıl yoldan çözmek akıllara yatmadı veya zor geldi, taraflar bildikleri mevzilere döndüler, savaşa tutuştular, biz kaybettik. Meydan savaş isteyenlere kaldı. Çok güzel bir tabir vardır; “olsun, insanlık bizde kalsın” diye. Diyeceksiniz ki, insanlık bizde kalmaya kalsın da, keşke tüm bunlar olmasaydı, biz, yani bu ülkede kavgasız gürültüsüz yaşamaya inananlar, yani hepimiz kazansaydık. Keşke, ama yine de en önemlisi, insanlık bizde kalsın; bize lazım olan insani değerler, insan onuru... Asıl mesele bunları kaybetmemek, bunların mücadelesine yılmadan devam etmek. Ne olursa olsun, aman bu konuda kimsenin kuşkusu olmasın! Gelelim kazananlara; daha doğrusu kazandık sananlara! Hiç kuşkunuz olmasın, yaptıklarının vebali altında kalacaklar. Siyaseti kirli hesaplar, kirli oyunlar, hastalıklı tahayyülle 7 17 Aralık’a dokunmadı karakola gidelim diye. Hırsız bağırıyor, hayır sandığa gidelim. Başçalanın evinde saklanıyor. Başçalan ondan daha büyük çalan yok çünkü. Ne diyordu? Büyük düşün, büyük götürün diyordu; o da büyük götürüyor tabii” demişti. Kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu aleyhinde 200 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, CHP Genel Başkanı’nın konuşmasında geçen tüm olgu ve olayların gerçekliği ve doğruluğunu ispatlayacaklarını söyledi. Yargıç Selma Durdu, tanıkların dinlenmesine ve ses kayıtlarının incelenmesine ilişkin talebin reddine karar verdi. Daha sonra duruşmaya devam eden yargıç Durdu, davanın kısmen kabulüne karar vererek Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’a 20 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Cumhuriyet’e konuşan Avukat Celal Çelik, “Hâkim eliyle bir hukuksuzluk yapıldı” dedi. CHP ‘İspatlarız’ dedi Yasanın kendilerine “ispat hakkı” hakkı verdiğini söyleyen Çelik, bu kapsamda 1725 Aralık dosyalarının getirilmesi, interne Kâbe’ye dokunma yarışı Kurban Bayramı yaklaşırken dünyanın dört yanından milyonlarca Müslüman da Hac için Suudi Arabistan’a gitmeye hazırlanıyor. Mekke’deki kalabalık gün geçtikçe artıyor. Özellikle Mescidi Haram’daki yoğunluk dikkati çekiyor. Hacı adayları, Kâbe önünde ise dokunabilmek için birbirleriyle yarışıyor. AA rini “dava” sananlar, sanmasınlar ki, çaresiz insanlara ödettikleri bedeller kâbusları olmayacak. Sanmasınlar ki, ellerindeki kan, yıkanınca çıkacak. Sebep oldukları belalar, dönüp kendilerini bulmayacak! Biz kaybettik, barış kaybetti, kardeşlik kaybetti, fevkalade üzgünüz. Ama, asıl dertlenmesi gereken böylesi bir yenilgiden galip çıkanlar, çünkü bu galibiyet savaşın, dalaşın, dövüşün galibiyeti, kısacası kimseye hayrı olmayacak bir galibiyet. Böylesi “şer” yolunda bir başarı veya zafer, sahipleri ise, “şer”e vesile kılınanlardır, gerisini onlar düşünsün. Bu sisli puslu günlerin sonu geldiğinde, herkesin vebali boynuna olacak. Bizim samimiyetle desteklediğimiz “çözüm süreci”nin ardında kirli pazarlıklar varsa, hepsi ortalara saçılacak. O kadar ki, belki midemiz kaldırmayacak. Ve nihayet, bu işler istendiğinde dolaba konup, istendiğinde masaya konacak şeyler değil, sonuçta “Çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık” diyenler, hep bir kız çocuğunun Cizre’deki evinin buzdolabında bekleyen cesedi ile hatırlanacak. Biz kaybettik ama yenilip bitmedik. Kim ne kadar korkutmaya çalışırsa çalışsın doğru bildiğimizi söylemeye devam edeceğiz. Savaş çığırtkanlığına, linç seferberliğine karşı çıkacağız. “Operasyon için değil, insanları yaşatmak için yol yapın” diyeceğiz. Ne “Terör destekçisi”, “memleket düşmanı” yaftalarından alınmamızı gerektirecek karanlık bir yüzümüz ne de insanlık müsveddesi tetikçilere verilecek hesabımız var. Onlar kullanım süreleri bitince bitecekler, bizi öldürseniz dahi bitmeyeceğiz. “Biz sizin kirli oyunlarınızla, hilelerinizle baş edemedik, ama önünüzde eğilmeyeceğiz, bu da size dert olsun!” diyeceğiz. Sürece suç duyurusu MHP, ‘Ülke yangın yeri oldu’ diye süreçten şikâyetçi oldu HP, “Çözüm sürecini başlatarak Türkiye’yi yangın yerine çevirdikleri” gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, sorumlu bakanlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ve parti avukatı Hamit Kocabey tarafından hazırlanan suç duyurusu dilekçesi, dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verildi. MHP’li Büyükataman, suç duyurusunu yaptıktan sonra yaptığı açıklamada, kendilerinin yıllardan beri Türk milletinin kardeşliğini harap edecek plan, proje ve yaklaşımlardan uzak M 28 31 Ekİm 2015 Bİlİnmeyen Kapadokya 28 31 Ekİm 2015 İyonya ve Afrodİsyas Kültür Gezİsİ: Afrodİsyas Efes Dİdİm Bergama durması konusunda AKP’yi uyardıklarını, ancak haklı çıktıklarını iddia etti. Ataman, açılım süreci denilen ihanet sürecinde PKK’ye bilerek taviz verildiğinin AKP’li bakan, milletvekili ve danışmanlar tarafından açıkça itiraf edildiğini” öne sürdü. Dava dilekçesinde, PKK’nin çözüm sürecinde yurtiçinde sözde mahkemeler, vergi daireleri kurduğu, bölgeye tonlarca patlayıcı, 80 bin uzun namlulu silah depo ettiği, bazı ilçelerde özerklik ilan ettiğine dikkat çekilirken, “Bitme noktasına gelen bölücü terör örgütü tarihinin en güçlü durumuna getirilerek millet evlatlarına saldırtılmıştır. Her gün vatan evlatları şehit düşmektedir. Her gün mil li servet yakılıp yıkılmaktadır. Kamu düzeni sağlanamamaktadır. Ülkeyi 13 yıldan beri idare eden siyasi iktidar sahipleri, üzerine düşen görevleri bilerek ve isteyerek yerine getirmemişlerdir. Hükümetin ve AKP’nin en yetkili isimleri bir bir itiraflara başlamıştır” denildi. Teröristlerin adeta ülkeyi baştan başa silahları ile adımlayarak sınır dışına çıkmasına ve girmesine seyirci kalmanın suç olduğu belirtilen dilekçede, “Bunlara dokunmayın diye talimat verenler, bölge patlayıcı deposu haline getirilirken göz yumanlar, siyasetçiler ve valiler anayasal suç işlemişlerdir” denildi. lANKARA / Cumhuriyet Ranta doymadılar Zeytinburnu’nda 107 dönümlük askeri alanın yüzde 30’u imara açılacak HAZAL OCAK 20 Kasım 1 Aralık 2015 San Francisco ve Los Angeles’ta Sanat ve Müzİk 20 Kasım 3 Aralık 2015 eytinburnu Beştelsiz Mahallesi’ndeki çoğunluğu yeşil alan olan 107 bin metrekarelik askeri alanın yaklaşık yüzde 30’u imara açılacak. AKP’li Zeytinburnu Belediyesi, TOKİ adına kayıtlı alanı alacak. Zeytinburnu Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyeleri alanın tamamen yeşil alan olması gerektiğine dikkat çekerek “Zeytinburnu’nda nefes alacak yer yok. Yeşil alana da ihtiyacımız var. TOKİ’nin burayı Zeytinburnu’na bedelsiz vermesi lazım. Niye bir kısmı imara açılıyor? Doymadınız mı?” diye itiraz etti. Z ‘TÜRGEV’e mi verecekler’ www.festtravel.com facebook.com/festtravelseyahatacentasi [email protected] [email protected] twitter.com/festtravel instagram.com/festtravel 0212 216 10 36/37 Meclis toplantısında teklife itiraz ederek söz alan CHP’li Meclis Üyesi Esin Hacıalioğlu şöyle konuştu: “TOKİ’nin burayı bize ücretsiz vermesi gerek. Kat karşılığı inşaat yap mıyoruz ki. Askeri alanlar da TOKİ de halkın. Buranın komple yeşil alan yapılması gerek. Niye bir kısmı imara açılıyor? Doymadınız mı? 5 metrekare de olsa burası imara açılmasın. Yeşil alan aldım, azıcık da konut yapacağım. Bu bir yalan. Toprağın korunması lazım. Bir kere de sırf yeşil alan olsun. Belediye arazinin imarlı kısmından alıyor. Ayrıca protokol bize gösterilmedi. Şu an protokolün içeriğine hâkim değiliz. Geçen ay TÜRGEV için de yetki verildi. Kaymakamlık binası olarak tutulan yer, onarımı yapıldı. TÜRGEV’e bağışlandı. Aynı şeyi burada da yaşayabiliriz.” Hacıalioğlu’nun ardından konuşan AKP’li Meclis üyeleri de “TOKİ burayı bir bedelle aldı. 35 bin metrekaresini kamulaştıracağız” dedi. Plan CHP’li Meclis üyelerinin “ret” oyuna karşın AKP’li Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. lİSTANBUL çıkma yasağı konusunda önceki gece önce Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, daha sonra TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ile görüştü. Tanrıkulu’nun, “150 bin nüfuslu bir ilçe 150 bin tutuklunun bulunduğu bir cezaevine dönüştürüldü. 90’lı yıllarda bile böylesi bir tecrit yoktu” sözlerine karşılık olarak Kurtulmuş’un, ilçede hendeklerin ve mayınlı tuzakların bulunduğu, hedeflere ulaşılamadığı bilgisini paylaştığı öğrenildi. Tanrıkulu, hükümetin bu tavrını “6 günde bu şekilde yakalayamadıklarınızı 36 günde de yakalayamazsınız” diye eleştirdi. Tanrıkulu, dün konuyla ilgili TBMM’de de Grup Başkanvekili Levent Gök ile basın toplantısı yaptı. Gök, Cizre’de 1 haftadır elektrik bulunmadığını, diyaliz hastalarının ve acil sağlık yardımı almak isteyenlerin bile bu hizmetlere ulaşamadıklarını, cenazelerin toprağa verilemediğini vurguladı. Tanrıkulu’ndan Cizre telefonu HP Genel Başkan Yardımcısı C Sezgin Tanrıkulu, Cizre’de 1 haftayı geride bırakan sokağa C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle