28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 11 Eylül 2015 KULTUR Türkiye’de bir süredir yaşanan olaylara kayıtsız kalmayan kültür sanat dünyasında, Fazıl Say, Cem Yılmaz ve Sibel Can gibi isimlerin film gösterimi ve konser programlarını iptal ettiği veya ertelediği haberleri, art arda geliyor. EZGİ ATABİLEN Alman toplum bilimci, Frankfurt Okulu’nun öncülerinden Theodor W.Adorno, 11 Eylül 1903’te dünyaya gelmişti. 1969’da hayatını yitiren sosyoloji ve felsefe profesörü, dünyaya pek çok unutulmaz fi Bugün Adorno’yu hatırlama zamanıdır kir bırakırken Max Horkheimer ile önemli yapıtlara da imzasını attı. Adorno kamuoyunda en çok, “Yanlış yaşam, doğru yaşanmaz,” ve “Auschwitz’den sonra şiir yazılamaz” gibi sözleriyle tanınırken EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK şu önemli cümleyi de sarf etmişti: “Umutsuzluğun egemen olduğu yerde, sorumlu bir biçime uygulanabilecek tek felsefe, her şeyi, kurtarılmanın, bağışlanmanın açısından görme çabasıdır.” Gösteri ve konserlerde iptaller durmuyor ‘Madımak’ta hakikat tartışılıyor Uğur Kaynar 19 Gazetemizde dün yayımlanan ‘Madımak’ filmi haberinde yer alan bir fotoğrafta, şairler Hasret Gültekin ile Uğur Kaynar’ın isimlerinin karışmış olması, gündeme film ile ilgili bir tartışmayı da getirdi. Fotoğrafta yer alan gerçek kişi olan Kaynar’ın ailesi, aynı hatanın filmde de yapıldığını dile getirirken, filmin yönetmeni Ulaş Bahadır ise “Bu bir belgesel değil, kurmaca film” dedi on günlerde Türkiye’nin pek çok yerinde yaşanan ölüm ve şiddet vakaları üzerine kültür sanat kurumları ve sanatçılar tarafından planlanmış birçok etkinliğin de iptal veya erteleme haberleri gelmeye devam ediyor. Bu kapsamda, Fazıl Say’ın üniversite burs projesi yararına 18 Eylül’de vereceği, İstanbul Maslak’taki TİM Show Center’da düzenlenecek olan “Bir Işık da Siz Yakın” isimli piyano resitali, daha sonra belirlenecek bir tarihte gerçekleştirilecek. Cem Yılmaz’ın yeni filmi ‘Ali Baba ve Yedi Cüceler’in 29 Ekim olan vizyon tarihi ise, 15 gün ileri alınarak 13 Kasım’a ertelendi. Yine, Sibel Can’ın İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda 12 Eylül’de gerçekleşmesi gereken konseri 10 Ekim tarihine alınırken, yarın İstanbul Küçükçiftlik Park’ta düzenlenecek olan İstanbul Blue Night imzalı Skyrillex adlı konser de iptal edildi. Bunun yanı sıra, 13 Eylül Pazar günü Babylon Kilyos’ta yapılması beklenen Compass: A Day At The Beach etkinliği ile, 20 Eylül’de gerçekleştirilmesi planlanan Color Sky 5K İstanbul Renkli Koşusu da daha sonra belirlenecek bir tarihe ertelenirken, 17 Ekim tarihleri arasında düzenlenmesi beklenen Uluslararası Edirne Film Festivali ise 1 Kasım’daki genel seçim sonrasına ertelendi. Volkswagen Arena’da bu akşam yapılması beklenen Jessie J konseri de iptal edildi. l Kültür Servisi S ün gazetemizin 19. sayfasında yayımlanan “Madımak’ı dünyaya anlatacağız” başlıklı haberde kullanılmış fotoğrafta yer alan şair Uğur Kaynar’ın isminin, ozan Hasret Gültekin olarak yanlış yazıldığı ortaya çıktı. Yönetmen Ulaş Bahadır’la Sivas katliamını anlatan ve 25 Eylül’de vizyona girecek ‘Madımak, Carina’nın Günlüğü’ adlı sinema filmi üzerine yaptığımız söyleşide kullanılan fotoğraf bilgisindeki yanlışlık üzerine, şair Uğur Kaynar’ın kızı Elif Kaynar Yavuz’un eşi Ulaş Yavuz’dan düzeltme geldi. Kaynar Ailesi’nin, yönetmenin Madımak katliamında can veren iki sanatçıyı birbirine karıştıracak kadar “konudan bihaber olduğu”nu ve kendilerine “saygısızlık yaptığını” vurgulayan açıklamasının ardından, filmin yönetmeni Ulaş Bahadır da, sinematografi gereği Uğur Kaynar’ın yerine Hasret Gültekin’i kullandığını söyleyerek, “Bu bir belgesel değil, kurmaca film” dedi. D Kaynar Ailesi: ‘O SAHNEYİ FİLMDEN ÇIKARSIN’ önetmen(!) Ulaş Bahadır filmde Uğur Kaynar ile Hasret Gültekin’i karıştıracak kadar konudan bihaberdir. Yaptığı yanlışı defalarca hatırlatmamıza karşın düzeltmek için hiçbir adım atmamıştır. Madımak’ı tüm dünyaya anlatmak gibi büyük bir hedefle yola çıkan yönetmen bu yanlışı düzeltmeyerek ve düzeltmeyeceğini “Y Metin Altıok ifade etmekten de çekinmeyerek orada katledilmiş bir şairin yakınlarına saygısızlık yapmaya devam etmektedir. Oysa ki tek yapması gereken merdivende çekilen o sahnenin filmden çıkarılmasıdır. Çünkü fragmanlardan görebildiğimiz kadarıyla o sahne dışında filmde gerçekten Hasret Gültekin canlandırılmaktadır. Ancak o sahnede Altan Erkekli, Mustafa Alabora ve Umut Kurt gibi tanınmış oyuncular olduğundan ve filmin neredeyse tüm tanıtımı sadece o sahneye bağlı olarak yapıldığından yönetmen bu sahneyi değiştirmeyerek hem suç işlemeye hem de insanları yanlış bilgilendirmeye devam etmektedir.” Behçet Aysan Yönetmen Ulaş Bahadır: ‘BU BELGESEL DEĞİL, KURMACA BİR FİLM’ Uğur Kaynar da bu sebepten filmde yer veremediğimiz değerlerimizden biridir. Ama o merdivendeki fotoğraf karesinde görünen an çok değerli olduğundan, o ana atıfta bulunmak adına, filmimizde yine kaybettiğimiz bir başka şairimiz Hasret Gültekin’e yer verilmiştir. Bu tutum Kaynar ailesi ya da şair Uğur Kaynar’ı yok saymak ya da onlara saygısızlık yapmak niyetiyle değil, tam tersine Uğur Kaynar’ın anısını saygıyla yaşatmak adına yapılmıştır. Ailenin tepkisi üzerine sahneyi değiştirmek de istedik, ancak çekimler üzerinden geçen vakitte oyuncuların fiziksel görünümleri değiştiği ve çalışma takvimleri uymadığı için, bunu gerçekleştiremedik. Bu fotoğrafın filmin basın bültenlerinde kullanılmayacağını bildirmek isteriz.” u bir belgesel değil, kurmaca film. Filmdeki o sahne Metin Altıok ve Behçet Aysan arasında geçen ‘Kalanlar ölenlerin ardından şiir yazarlar’ diyaloğunun sinemaya aktarılabilmesi adına çekilmiştir. Carina’nın hikâyesi üzerinden Madımak katliamını anlatan filmimizde maalesef ki odağımız gereği, kaybettiğimiz 33 insanımıza tek tek yer veremedik. Şair “B ‘Röportaj, Hayatın Özüne Bir Yolculuktur’ İ stanbul Aydın Üniversitesi Haber Ajansı (İAHA) muhabirleri, “Röportaj, Hayatın Özüne Bir Yolculuktur” adlı kitaplarında Türk basınındaki röportaj yazın türünü ele alıyor. İAHA Genel Yayın Yönetmeni Kayıhan Güven ise kitaba yazdığı giriş yazısında, röportajın Türkiye’de yanlış bilinen bir kavram olduğunu ve bu yazın türünün sırtını edebiyata yaslamış en sübjektif haber yazısı olduğunu söylüyor. Saldırılara kültür sanat dünyasından kınama Türkiye Yayıncılar Birliği, PEN Yazarlar Derneği Türkiye Yönetim Kurulu ve Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği, son günlerde medya ve kitabevlerine yönelik şiddet eylemlerini peşi peşine açıklamalarla kınadı. ürriyet gazetesi yönetim binası ve matbaasına üst üste yapılan saldırılar ile, Kırşehir Gül Kitabevi’nin teröre lanet yürüyüşü sırasında ateşe verilmesine, kültürsanat dünyasının öncü sivil toplum örgütlerinden tepki ve kınama bilgileri gelmeye devam ediyor. Konuyla ilgili olarak, Türkiye Yayıncılar Birliği’nden (TYB) yapılan açıklamada, “Kitabevlerine ve gazete binalarına yapılan bu saldırılar, kutuplaşmanın ve gerilimin kültür hayatımıza ve bilgi edinme hakkımıza ağır bir fatura olacağının açık işaretleridir” denilirken, “... saldırıları ‘vatandaşların hassasiyeti’, ‘birkaç kendini bilmez insanın aşırı tepkileri’ olarak yorumlamak, saldırılar kadar tehlikeli ve yanlış bir tavırdır. Kitapçının ve Hürriyet gazetesi çalışanlarının can ve mal güvenliklerini korumanın ya H nı sıra, onların anayasal hakları olan yayınlama özgürlüklerini de korumak devletin görevidir” şeklinde görüş belirtildi. Yapılan eşzamanlı saldırılara bir tepki de PEN Yazarlar Derneği Türkiye Yönetim Kurulu’ndan geldi. Gazetemiz yazarı Zeynep Oral’ın başkanlığını yaptığı dernek tarafından yapılan açıklamada, “...Haber alma, bilgi edinme özgürlüğümüz birkaç kişinin grupları tetiklemesi, hedef göstermesi yüzünden saldırılarla engellenmektedir. Güvenlik güçlerinin bu saldırılar karşısında seyirci kalırcasına geç ve yetersiz müdahalesi ise düşündürücüdür. Devletin asıl ve ilk görevlerinden biri olan halkın güvenliğinin sağlanmasını beklerken, hedef gösterenler ve saldırganlar hakkında hükümet tarafın dan hiçbir hukuki adım atılmaması üzücüdür,” ifadesi kullanıldı ve devletin bir daha böyle tahrik edici ve üzücü olaylara izin vermemesi talebinde bulunuldu. Başkanlığını yazarımız Bedri Baykam’ın yaptığı Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ise gelen açıklamada “Hiçbir hukuk devletinde böyle bir açık antidemokratik faşist saldırının cezasız kalması mümkün değilken, maalesef ülkemizde bu alçak baskıyı yapanlar değil, baskına uğrayan Hürriyet gazetesi hakkında kovuşturma açılmıştır. Gerek polisin gerek savcıların fiziki şiddet uygulamaları veya siyasi hukuku ve anayasayı yerle bir eden milletvekili kavram saldırılarını ve faşist çıkışları hoş görmesi ve hiçbir takibe geçmemesi ciddi bir dramdır” şeklinde görüş belirtildi. l Kültür Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle