23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 11 Eylül 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 13 SOKAĞA ÇIKMA YASAĞININ ARDINDAN SİVİL ÖLÜ SAYISI 20’Yİ BULDU Cizre kanıyor! Bir haftadır sokağa çıkma yasağı süren ilçeyle bağlantı koptu. HDP’li vekiller ilçede aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 20 kişinin öldüğünü, 6 aylık bir bebeğin ise yaralandığını belirtti ırnak’ın Cizre ilçesinlıyor” diye yazdı. de geçen cuma geceCizre’de Maşallah Edin adsi valilik tarafından salı bir kadının yaşamını yitirdiat 20.00’de sokağa çıkma yağini, 6 aylık bebeğinin de yasağı ilan edildi. Yasağın heralandığını ifade eden Sarıyılmen ardından internet ve tedız, “Cizre’de dün (önceki) gece MAHMUT lefon bağlantısı kesilen ilçepolisin vurduğu 6 aylık BerxORAL nin dış dünya ile bağlantısı wedan Edin ağır yaralandı. Bu koparıldı. Geçen hafta ilçeye bebeğin annesi Maşallah Edin girmeyi başaran HDP Milletvekilleri de katledildi” diye yazFaysal Sarıyıldız ve Leyla Birlik yaşa dı. Kürtçe ağıtlar yananları twitter üzerinden duyuruyor. kan kadınların videCizre’ye gitmek üzere İdil’den yürüosunu paylaşan Sarıekili Sibel yüşe devam eden HDP Şanlıurfa Milyıldız, “Bu annelerin HDP Milletvn annesi ölen ü d , letvekili Leyla Güven, 1’i çocuk 8 kiçığlığında boğulacaknan Yiğitalp ağır yarala şinin daha öldüğünü söyledi. sınız bu emri verenkendisi de wedan Edin’in 6 aylık Berx olaylarda Geçen cuma gününden bu yana 10 ler” diye yazdı. fotoğrafı ile irenlerin kişinin yaşamını yitirdiği ilçeden art HDP’li Leyla Birit yaşamını y twitter’dan arda ölüm haberleri geliyor. Önceki lik de “Yasef’te poı n fı ra ğ foto olda). gece yarısı Cudi ve Nur mahallelerinlis tarafından katledipaylaştı (s de şiddetli patlama ve çatışma seslelip bekletilen yurttaşıri duyulduğunu aktaran HDP’li Sarımız Meryem Süme’yi ŞIRNAK TABİP ODASI BAŞKANI: yıldız, “Cizre’nin Cudi Mahallesi’nde hastane morguna kalpolis balkonda duran Devran Budak dırdık. Erdoğan’ın açık(9) adlı bir çocuğu daha vurdu. Ayalamalarının hemen arğından yaralanan çocuk polis ablukası dından Cizre’ye yapılan nedeni ile mahallede kıt olanaklar içe saldırının dozu arttı. Geebek risinde tedavi ediliyor. ceden beri çok ağır silah6 aylık b n Edin a d e w Berx larla, tanklarla şu ana ka6 aylık bebek yaralı na gidip gelemiyor” dedi. İKLİM ÖNGEL dar ateş ediliyor. Onlarca “Bir çatışma değil, toplar insanımız ölürken, çok sayıNur Mahallesi’nin Dörtyol tarafınatılıyor, hiçbir şey televizizreli olan Şırnak Tabip Odası Başda ağır yaralı var. Yaralıların derhal da havaya büyük dumanlar yükseliyonlarda anlatıldığı gibi kanı Azad Karagöz, önceki geyor. Doçkalar seri atışlar yapıyor. Hal hastaneye kaldırılması gerekiyor fadeğil, sesimizi duyurun” ce 2 çocuğu ve hamile eşiyle birlikte kın obüs olduğunu ifade ettiği bomba kat buna izin verilmiyor. Geceden bu diye isyan eden Karagöz, Cizre’den gizlice kaçtıklarını kaydetti. yana kesinleştirebildiğimiz kayıp salamalar nedeniyle ölümlerin de olduAzad Karagöz 20’nin üzerinde sivil ölüyısı Nur Mahallesi 4, Cudi 3, Sur 1 ki Olaylardan önce buğday hasadı yapıldığu mahalleden gelen bilgiler arasınmün olduğunu kaydetti. Sokağa değil, ğını ve insanların buğdayları kaynatıp şi. Toplam 7 günde 20 kişi katledildi. da. 23 dakikada bir patlama oluyor. Hastane morgunda yer kalmadığı söy yediğini söyleyen Karagöz, “İçecek ve su balkon ve pencereye çıkmanın yasak olKötü haberler gelmeye başladı. Sadece bir caddede 2 kadın öldü. Ambulan leniyor. İnsanlık onurunu ayaklar altı yok. Olan az miktardaki su da bebeklere duğunu söyleyen Karagöz, “Ben Cizre’de içiriliyor. İnsanlar susuzluktan kırılmak 90’ları yaşadım. Böyle bir eziyet görmena aldığınız bu halin altında kalacaksa yine izin verilmiyor. Cizre’de Nur Mahallesi’nde sadece Varol Sokağa 12 sınız herkesin Cizre için elinden gele üzere. Evler arasında dayanışma da sağ dim. Böyle devam ederse onarılamaz lanamıyor. Çünkü kimse kimsenin yanı şeyler olacak” diye konuştu. top atışı yapıldı. Cizre’de katliam yapı ni yapması gerekiyor” diye yazdı. Ş Böyle bir eziyet 90’larda bile yoktu C Demirtaş: Kerbela gibi MAHMUT ORAL Cizre’ye giremeyen Demirtaş ‘Kerbela gibi. Neler yaşanıyorsa açsınlar bakalım’ dedi DP Eş Başkanı Demirtaş, HDP’li bakanlar ve milletvekilleriyle, geçen cuma gününden beri sokağa çıkma yasağını sürdüğü ve sivil ölümlerinin yaşandığı Cizre’ye gitmek için yola çıktı. Güvenlik güçlerinin izin vermemesi nedeniyle geceyi İdil’de geçiren Demirtaş, dün basın toplantısı yapacağı açıklanmasına karşın partililerle sabah saat 04.00’de Cizre’ye gitmek için yola çıktı. Ancak İdil çıkışında panzerlerle barikat kuran polis HDP’lilere engel oldu. HDP’lilerle polisler arasında kısa süre tartışma yaşandı. Ardıdan İdil merkezine dönen Demirtaş ve HDP’liler saat 09.00’da 2. kez İdil çıkışına gitti. HDP’lilerin önü 500 metre ileride yine polis tarafından kesildi. HDP’liler ile polisler arasında itişkakış yaşandı. HDP’liler polisin yolda barikat kurması üzerine yan taraftaki dağlık alana doğru yürüyerek Cizre’ye gitmeyi denedi. Ancak HDP’lilerin önü yaklaşık 300 polis tarafından 3. kez kesildi. H A RA’D A K AN İZRE C FİĞİ TRA Defin için ateşkes talebine ret MAHMUT LICALI ‘Sizin için yürüyoruz’ Polisler, HDP Milletvekilleri Hatice Sevip Tekin ile Meral Danış Beştaş’ı kalkanlarıyla itti. HDP Milletvekili Osman Baydemir de, “Bu sıcakta niye bekletiyorsunuz insanları? Allah’tan korkmuyor musun?” deyince bir polis “Allah’ı ağzına alma” diye yanıt verdi. Demirtaş, polislere “Biz Cizre’ye sizin çocuklarınız babasız kalmasın diye gidiyoruz. Yolumuzu açın gidelim” dedi. Polis ise “Geçmek yasak” yanıtını verdi. Demirtaş, hükümet yetkilleriyle telefonla görüşerek kendilerine izin verilmesini istedi ancak sonuç alamadı. Vekillere polis kalkanı Araçlarından inen HDP’liler, yürüyerek Cizre’ye gitmek üzere yola koyuldu. 500 metre yürüyen heyetin önü polis tarafından kesildi. Bu sırada, HDP’liler ile polisler arasında itişkakış oldu. Polis, Osman Baydemir’i kalkanla itti. nüyoruz ama bu geri dönüş değil. İdil’de Cizre kriz merkezini kuruyoruz” dedi Bir polis amiri “1 adım bile ilerleyemezsiniz. İdil’e dönün” dedi. HDP’liler yeniden yol kenarında beklemeye başladı. HDP’liler yemek yediği sırada araç içinde telefonla görüşmeler yapan Demirtaş, milletvekilleriyle yaptığı değerlendirme sonrasında saat 14.00 sıralarında İdil’e dönme kararı aldıklarını belirtti. Konca: AB’ye yansıtacağım AB Bakanı Ali Haydar Konca, yaşananları AB’ye taşıyıp taşımayacağı ile ilgili soru üzerine, “Neyi gördüysem onu yansıtırım. İnsan haklarının askıya alındığı, antidemokratik bir ortam olduğunu söylerim çok net bir biçimde” dedi. ‘Su yok, yiyecek yok’ Burada konuşan Demirtaş, Cizre’de yaşananları Gazze ve Kerbela’da yaşananlara benzeterek, “Cizre’de 8 gündür sokağa çıkma yasağı var. İnsanlar cenazelerini buzlarla soğutabiliyor, çünkü defin yasak. Su bitmiş, yiyecek ekmekleri yok, yaralılar var ambulans almıyor. Bir yönüyle Gazze bir yönüyle Kerbela’ya benzetiyoruz. Katliamla karşı karşıya kalan bir ilçeye gitmeye çalışıyoruz. Orada neler yaşanıyorsa, açsınlar birlikte bakalım. Biz şimdi İdil’e dö Onlar Cizre’ye ulaştı Şırnak ve İdil’den önceki gün yola çıkan yüzlerce kişi ise dağlık alanlardan yürüyerek akşamüstü Cizre’ye ulaştı. Grup Cizreliler tarafından karşılandı. Öte yandan KCK,’dan yapılan açıklamada ise “Kürdistan Halk İnisiyatifi tüm halkımızı Cizre’ye doğru büyük özgürlük yürüyüşü yapmaya çağırmıştır. Tüm halkımızı bu çağrı doğrultusunda hareket etmeye çağırıyoruz” denildi. ‘1 adım bile gidemezsiniz’ Dağlık alandan HDP’lilerin yanına gelmek isteyen vatandaşların üzerine saat 13.00 sıralarında polis tarafından biber gazı atıldı. Yön değiştiren gruplar Cizre’ye doğru yürüdü. Yakınlardaki bir köyde yemek hazırlandığının iletilmesi üzerine Demirtaş ve HDP’liler asfalta indi ancak polis 4. kez önlerini kesti. DP heyetinin Cizre’ye gitmesine izin verilmemesi Ankara’da da gerilimi artırdı. HDP ile hükümet arasında dün gün boyu süren telefon trafiğinden hiçbir sonuç çıkmadı. Edinilen bilgiye göre HDP yöneticileri gün boyu hükümetle temas kurmaya çalıştı. HDP yöneticileri kabinede bulunan bakanlara ulaşmakta zorluk yaşadı. Kurulan gayri resmi temaslarda heyetin geçişine izin verilmesi gerektiği, heyete yapılan engellemenin gerginliği tırmandıracağı uyarılarına karşın HDP olumlu bir yanıt alamadı. HDP, diğer yandan da Cizre’deki sıkıyönetimin esnetilmesi için Şırnak Valisi ile temas kurmaya çalıştı. Cizreliler’in ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve evlerde bekletilen cenazelerin defin işlemlerinin yapılabilmesi için kısa süreli ateşkes yapılmasını talep eden HDP yetkililerine valilikten ‘hayır’ yanıtı geldi. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen İdris Baluken, Şırnak Valisi’nin özel harp dairesinin elamanı gibi çalıştığını ifade etti. Erdoğan’a tepki gösteren Baluken, “Belli saatlerde sokağa çıkma yasağı uygulanıyormuş... Cesaretin varsa Cizre’ye kadar git bakalım. 77 milyona yalan söylüyor” dedi. Baluken, 40 milletvekili, asker ve polis tarafından durdurulurken, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz’ın hiçbir şey yapmadığını belirterek, “Sen Meclis Başkanı mısın, bostan korkuluğu musun? Senin başkanlığın da meşruiyetini yitirmiştir. Meclis başkanı değil AKP’nin emir erisin” dedi. H oğunluğu oluşturan sayısız vicdanlı insan, evinde utanç içinde. Azınlık olan ama azgınlaştıkça azgınlaşan bir avuç insan, sokaklarda intikam peşinde. Aylardan eylül, mevsimlerden bahar. Ama bu, baharların en fenası, Anadolu’da maalesef kesif bir faşist baharı. Kirli pazarlıklar, aldatmacalı dostluklar, geçici barışlar, uzun vadeli hesaplar... Bir av eti gibi paylaşılan topraklar... Kandırılan, kışkırtılan halklar... Hiçe sayılan hayatlar... Öfkeleri körükleyerek kendilerine yol açanlar... Hayallerindeki iktidara doğru ilerlemeye çalışırken baştan ayağa kire bulanan, kimi dağda, kimi sarayda, kimi hapiste haris liderler... Halklar arasında zorla yaratılan, neresinden tutarsak tutalım elimizde kalacak zoraki bir düşmanlık... Aklı başında onca insana rağmen körüklenen korkunç bir iç savaş... Nihayet bizim ülkemiz de deliriyor yavaş yavaş. Biz bu rezil oyunun içinde ille de bir taraf olmaya zorlanıyoruz. Neye üzüleceğimizi, neye isyan edeceğimizi onlar belirliyorlar. Oğlu zorunlu askerlik yapan ve bir pusuda ölen şehit ailelerinin acısıyla, çocuğunu gömemediği için buzlukta saklayan Kürt ailenin acısını kıyaslamamızı istiyorlar. Savaşın dramatik hikâyelerini gözümüze sokarak, yapmamızı istedikleri okumalar beylik. Özerklik ilan edenlerle, “O özerkliği başınıza yıkarız” diyenler, avucumuza bir an konduğu yanılsamasına kapıldığımız güvercini nefret ateşinde kavuruyorlar. Ortada en manasızından bir soru: “Önce kim başlattı?” Gazete okuyarak ve televizyon seyrederek haklıyla haksızı ayırmaya çalışıyoruz. Kahvelerde birbirimizle atışa atışa futbol takımı tutar gibi siyaset yarıştırıyoruz. Bu arada insanlar ölüyor, binalar yanıyor, akıllar tutuluyor. Onlar bize, “Bayraklardan bayrak seçin” diyorlar, “Nefretlerden, nefret; küfürlerden küfür seçin”. Her birimiz kendi isyanımızla ve üzüntümüzle baş etmeye çalışırken, aramızda açılan koridorun karanlığında faşizm kol geziyor. Bu cinnet halinden bizi koruyacak tek şey var: Kötülüğün hedefindeki ilk kurban olan vicdan. Onu şimdi yerinden çıkarıp, ortalık yatışana kadar kimselerin yetişemeyeceği bir yükseklikte korumalıyız. Bir devlet yıkmak ya da bir devlet kurmak hayaliyle yanıp tutuşmak zorunda değiliz. Yıkıntıların altında, tuğlaların arasında kalanları çıkarmak zorundayız. Var olan sistemi her şeye rağmen savunmak zorunda değiliz. Barış istemekte diretmek zorundayız. Dünya ganimetlerini paylaşmak için insan hayatlarını gözünü kırpmadan harcayan politikalarının oyuncağı olmak zorunda değiliz. Gerçekten “akıllı” olmak zorundayız. Vicdanımızın kıblesini şaşırtmaya çalışan tüm tuzakların üzerinden atlamak zorundayız. Barış dilini tek bir hamleyle çatallı bir yılan diline çeviriverenlerin, Kürt hareketini Meclis’e taşıyan iradeyi kör bir bıçakla kesip atacak kadar kendi halkına bile düşman olduğunu görmek zorundayız. Pazarlıkların ve hesapların peşinden gidenleri, gerçekten barış isteyenlerden artık ayırmak zorundayız. Terör örgütüne hiddetlenip ellerinde meşalelerle yangınlar çıkaran, camlar kırıp masalar deviren ve sokaktan adam çevirip öldüren ateşli kalabalıkların karşısında durmak zorundayız. Tarih boyu yapılmış ne kadar kötülük varsa hepsinin o ateşlerden, o çığlıklardan, o tehditlerden, o hiddetten hayata zehir gibi, yeniden ve yeniden sızdığını fark etmek zorundayız. Savaşla barış arasında dikenli tellerden bir salıncak, ipi koptu kopacak. Kanlı Ortadoğu’nun zehirli hükümdarlığına zar atan Türkiye, nihayetinde en sertinden ve tehlikelisinden bir faşist baharıyla tanıştı, tanışacak... Faşist baharı Ç C 4 şoför Cizre yolunda vuruldu izre’deki yakınlarıyla iletişim kuramadıklarını söyleyen yaklaşık 500 kadar şoför, TürkiyeIrak sınırını oluşturan Hezil Çayı’na kadar gelerek, ellerindeki beyaz bezlerle yurda giriş yapmaya çalıştı. Askerler, Hezil Çayı’nı yüzerek Türkiye’ye gelmek isteyen şoförleri önce uyardı, ardından ateş açtı. Yaralanan 4 şoför, Zaho kentindeki hastanelere götürülürken gruptan 50 kadarı Türkiye tarafına geçti. P PKK ‘Deli Ersin’i kaçırmış! KK, önceki gün yaptığı açıklamada Yüksekova’da bir şantiye baskınında gözaltına alınan işçileri yere yatırarak “Ne yaptı lan size bu devlet? Türkün gücünü göreceksiniz” dediği belirtilen Başkomiser Ersin Demirel’i rehin aldığını iddia etmiştı. Ancak bu kişinin Tunceli’nin Pertek ilçesinde yaşaşan ve akli dengesi yerinde olmayan “Deli Ersin” olarak bilinen Ersin Demirel olduğu ortaya çıktı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle