16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 EDİTÖR: ZEKİ TEZER DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.6800 0.2 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.0170 41 kuruş 9.16 1 puan 83.393 2782 puan 684.19 1.65 lira 102.65 20 kuruş Perşembe 4 Haziran 2015 Seçim sonucu emekçi oylarıyla belirlenecek Genel seçimde oy kullanacak 53 milyon 765 bin seçmenin kaba hesapla yüzde 80 civarını ücretli, işsiz ve söz konusu insanların eşleri oluşturuyor. ldukça hareketli seçim kampanyalarına sahne olan ve son dönemlerin sonucu en çok merak edilen seçimin sandıktan çıkacak galibini emekçi oyları belirleyecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İşkur verileri ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun istihdam ve hane halkı yaşam anketlerine göre Türkiye’de 13 milyon 787 bin kayıtlı işçi bulunuyor. Memurların sayısı ise 3 milyar 256 bin. 8 milyonu aşkın işçi ve memur emeklisine işsizler de eklenince ortaya çıkan rakam, hem seçimi garantilemek isteyen partilerin bu kesimlere dönük vaatlerini, hem de iktidar partisinin bu vaatlere şiddetle karşı çıkışını açıklıyor. Zira söz konusu kesimlerin toplam büyüklüğü 25 milyon civarında bir rakama tekabül ediyor. Bu büyüklüğe makul seviyede eşler de eklenince söz konusu büyüklük iyice ortaya çıkıyor. Besim Hoca, 12 Martçı Türün’ü altetmişti nceki gün hayatını kaybeden eski Maliye Bakanlarından Prof. Dr. Besim Üstünel sevilen, sayılan kişiliği ve uzun yıllar ekonomiyle ilgilenen aydınlara ve öğrencilere rehberlik eden, birçok üniversitede tavsiye edilen “Ekonominin Temelleri” kitabıyla anılarda yer etti. 1960’lı yıllarda Mülkiye öğrencilerinin “Mütebessim Besim” diye andığı Üstünel, 1975’teki ara seçimde İstanbul’daki tek boş senatörlük için CHP’den aday olmuş, Adalet Partisi’nin adayı 12 Mart Muhtırası’nın İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Faik Türün’ü 600 bin oy farkıyla altetmişti. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) İktisadi Planlama Dairesi Başkanlığı döneminde kalkınma planlarına yaptığı katkılarla da dikkat çeken Üstünel, 12 Ekim 197512 Eylül 1980 arasında beş yıl İstanbul Senatörü olarak görev yaptı ve son yıllarına kadar ders vermeye devam etti. 1927’de Gaziantep’te doğan Üstünel, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu ve aynı fakültede doktora yaptı. Londra Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni de bitiren Üstünel, Ankara Ünüversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, İTÜ İşletme Fakültesi ve Galatasaray Üniversitesi’nde ders verdi. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nde vefat eden Üstünel’in cenazesi bugün Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Ulus Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlanacak. Ö O Yüksek Seçim Kurulu’nun nisan ayında yaptığı açıklamaya göre ülkedeki yurtiçi seçmen sayısı 53 milyon 765 bin. Bu seçOlcay menlerin yarısış a t k ü nı oluşturan ücy ü B retli kesim, eşleriyle birlikte ele alındığında ise seçmen sayısının yüzde 80’ine yaklaşan bir büyüklüğü oluşturuyor. Kamu işçilerinin reel ücreti son 10 yılda yüzde 10’un üzerinde erirken, bu ücretlilerin önemli bir kısmı asgari ücretle çalışıyor. TÜİK verilerine göre son 20 yılda özel sektördeki reel artış da yalnız binde 9. Kamu işçisinin eline geçen reel net ücretler 19942014 yılları arasında yüzde 13 eridi. 1994 yılında EMEK DÜNYASI Ücretler eridi 100 lira olan kamu işçisinin net ele geçen ücreti, 2014 yılında 86.6’ya geriledi. Kamu işçileri, refahtaki artıştan pay almak bir yana 1994 yılındaki ücret seviyelerini bile koruyamadı. Sigortalı çalışanların yarısını oluşturan asgari ücretliler milli gelirdeki artışla doğru orantılı olarak pay alamamış olsalar da diğer kesimlere göre ücret artışları en yüksek olan grup oldu. Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç’un bile reel ücretlerdeki gerileme ve işsizlikten kaygı duyduğu ülkede, çalışanlar ne yazık ki milli gelirdeki artışı ücretlerinde hissetmediler. Tam tersine milli gelirden aldıkları pay 1999’da 52 iken, önceki yıl yüzde 30’a geriledi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) her yıl tekrarladığı araştırmaya göre, 35 senede kişi başına milli gelir 2.4 kat büyüdü. Asgari ücret ise aynı dönemde yüzde 12 arttı. Milli gelir kadar artsa net asgari ücret 1.634 lira olacaktı. Oysa asgari ücret halen 949 lira. Kriz nedeniyle asgari ücreti düşüren Yunanistan’daki asgari ücret Türkiye’nin iki katının üzerinde. Yunanistan’da asgari ücret halen brüt 1949 TL seviyesinde. Diğer yandan OECD ülkeleri içinde, asgari ücrete yakın ücret alanların toplam çalışanlar içindeki payı Lüksemburg’da yüzde 10, Polonya’da yüzde 9, Yunanistan’da yüzde 2,5, Türkiye’de yüzde 44. Yani Türkiye’de çalışanların yarısına yakını asgari ücret alıyor. Prof. Dr. Besim Üstünel bugün uğurlanacak. Bin 634 lira asgari ücret Güle Güle Sevgili Üstünel Prof. Dr. EROL MANİSALI 53 milyon 765 bin seçmenin yüzde 80’i ücretli çalışan Atakan Kılıç Beyoğlu’nda işçi kıyımı B eyoğlu Belediyesi sendikaya üye olan 5 taşeron özel güvenlik görevlisini işten çıkardı. İşten çıkarılanlardan Atakan Kılıç, yönetimin sendikalı işçileri tehdit ettiğini, çoğunun işini kaybetme korkusuyla sendikadan istifa ettiğini, geri adım atmayan kendisi dahil beş kişinin ise izin adı altında önce işten uzaklaştırıldıklarını daha sonra da çıkarıldıklarını söyledi. Belediyenin ek hizmet binasında Akdeniz Güvenlik şirketine bağlı olarak 12 yıldır çalışan Kılıç, vardiyalı olarak günde 12 saat çalıştırıldıklarını ve fazla mesai ücreti verilmediğini anlattı. Kılıç, “Mahkeme sürecini başlattık. Mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. l Ekonomi Servisi BD açısından, Ortadoğu’da en azından bir “yönetilebilir istikrarsızlık” durumu oluşana kadar, IŞİD varlığını sürdürebilecek gibi görünüyor. ABD dış politikasında, 1990’ların son çeyreğinde, “Vazgeçilmez ülke” ve “imparatorluk” kavramları etrafından iki stratejik yönelim şekillendi. “Vazgeçilmez ülke” kavramı, “ABD belki artık küresel polislik yapamaz, stratejik sorunları tek başına çözemez ama hiçbir stratejik sorun da ABD katılmadan çözülemez” savına dayanıyordu. “İmparatorluk” kavramı da ABD’nin kültürel, ekonomik alanlardaki üstünlüğünün zayıfladığını kabul ediyor, askeri alanda hâlâ rakipsiz üstünlüğe sahip olmasından hareketle, “askeri üstünlüğümüze dayalı bir dış politika izlemeliyiz” savını ileri sürüyordu. “11 Eylül” olayının ardından izlenen “imparatorluk” stratejisi beklenen sonuçları vermedi, aksine, ABD hegemonyasının gerilemesini, petrol fiyatları üzerinde yarattığı basınçla Rusya’nın güçlenmesini, bütçe açığıyla 2007 mali krizinin oluşmasına katkıda bulunarak Çin’in yükselişini hızlandırdı. Obama’nın I. döneminde ABD, “yeniden rıza” alma, “liderlik yapma” politikalarına geri dönmeyi de skişehir’in İnönü ilçesindeki Ford Otosan Fabrikası’nda geçen 25 Mayıs’ta işçilerin başlattığı üretimi durdurma eylemi sona erdi. İşçilerin büyük çoğunluğu işbaşı yaptı, 40 kadar işçi ise fabrika önünde eylemlerini sürdürüyor. Kamyon üretiminin yapıldığı, yaklaşık bin 500 kişinin çalıştığı Ford Otosan İnönü Fabrikası’nda geçen hafta pazartesi günü sendi Ford’da eylem sona erdi E kaya tepki ve ücretlerinin arttırılması talebiyle işi bırakan işçiler, eylemlerini sonlandırdı. İşçilerin büyük çoğunluğu bu sabah fabrikaya girerek çalışmaya başladı. 40 kadar işçi ise fabrika önünde eylemlerini sürdürüyor. Kurdukları çadırda kalan işçiler, “Biz burada eylemimizi sürdürüyoruz. Çünkü hiçbir hak elde edemedik. 5 arkadaşımız da işten çıkarıldı. Ayrıca Gölcük’te de eylemler sürüyor. Biz de onlara dahiliz” dedi. Bu arada Ford Otomotiv’den yapılan yazılı açıklamada, İnönü Fabrikası’nda üretimin tekrar başladığı bildirilerek, “03 Haziran 2015 tarihi itibarıyla Eskişehir İnönü Fabrikası’nda üretime tekrar başlanmıştır. Ford Otosan olarak, işine sahip çıkan tüm çalışanlarımızla birlikte iş barışı ortamında ülkemize katkı sağlamaya devam edeceğiz” denildi. rof. Dr. Besim Üstünel ile uzun zamandan beri tanışırdık, görüşürdük. Ecevit hükümetinde 1970’li yıllarda ekonomik işleri yürüten bakandı, eskiler hatırlar. “Avrupa’nın teknolojisi ile Ortadoğu’da petrolcülerin sermayesini biz birleştirebiliriz” tezini ısrarla savundu. Özal döneminde, 1980’li yıllarda da bu görüşlerini gündemde tuttu. Cumhuriyet ve Milliyet Gazetelerinde geniş beyanatlar verdi. İktisadi entegrasyon hareketleri ve teorileri alanında yollarımız kesişti. Birçok ulusal ve uluslararası konferansta beraber olduk. Besim Üstünel çok boyutlu bir akademisyendi. Düşüncelerini açık açık söyler ve yazardı. 70’li ve 80’li yıllarda medyada çok geniş olarak yer aldı. Güle güle “Besim Abi”, mekânın cennet olsun. P Lassa Barcelona’ya resmi sponsor oldu assa, FC Barcelona ile 21.6 milyon Avro’luk işbirliğine imza attı. Dört yıllık dönemi kapsayacak ve 1 Haziran’da yürürlüğe giren anlaşma kapsamında Lassa, FC Barcelona Kulübü’nün “Global Resmi Lastik Partneri” olarak anılacak. Anlaşma ile ayrıca kulübün basketbol, hentbol, futsal ve tekerlekli paten hokeyi takımlarının resmi isimleri “FC Barcelona Lassa” olarak kullanılacak. Anlaşmanın dünyaca ünlü bir kulübün ismi ile öz Tek Gıdaİş üyelerine gözaltı ürkİş’e bağlı Tek Gıdaİş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan Nestle işçileri, işe iade edilmeleri için fabrika önünde servis araçlarının önüne yatarak eylem yaptı. ylem yapan 10 işçi yaka paça gözaltına alındı. İşçiler işten atıldığı günden bu yana birçok eylem yaptı. Mart ayında haftada 3’er kişilik gruplar halinde açlık greNestle fabrikası işçileri servis otobüs vi yaptı. İşçilerin açlık grevi 22 lerinin önüne yatarak eylem yaptı. Mayıs’ta sona erdi. L T E Sendikadan yapılan açıklamada, “Aylardır eylemlerine devam eden üyelerimize yönelik saldırılar art arda devam etmektedir. Geçtiğimiz günlerde de şiddetli saldırı ve müdahale ile karşı karşıya kalan üyelerimiz gözaltına alınmışlardır. Bugün gerçekleşen saldırıda gözaltına alınanlar arasında 10 üyemiz ve Tek Gıdaiş Sendikası Örgütlenme Sorumlusu Suat Karlıkaya da bulunuyor” denildi. deşleşmesi açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, bu işbirliğinin yurtdışı pazarlarda Türkiye’yi temsil etmek adına önemli bir adım olduğunu söyleyerek, “FC Barcelona’nın köklü değerlerinin; insana ve çevreye saygılı, sürdürülebilir gelişimi odağına alan Brisa değerleriyle örtüştüğüne inanıyoruz. Bu güç birliğinden doğacak yeni projeler için heyecan duyuyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi A ‘Vazgeçilmez’ ülke IŞİD’in jeopolitiği nedi. Ancak bu da başarılı olmadı. Obama’nın II. döneminde, Libya savaşının da gösterdiği gibi, sorunların çözümünde “vazgeçilmez ülke” olma eğilimi güçlendi. Bu noktada, Ortadoğu’ya bakınca üç olgu dikkat çekiyor: (1) MısırTürkiyeİran arasındaki dengeler bölgedeki en önemli stratejik üçgeni oluşturuyor; (2) İsrail’in güvenliği ABD, Batı açısından büyük öneme sahip; (3) enerji kaynakları açısından bölgenin stratejik bir önemi var. ABD bu bölgedeki gelişmeleri, özellikle soğuk savaş sonrasında, kendi küresel çıkarları yönünde, bu üç olguyu birlikte göz önüne alarak belirlemeye çalışıyor. “Uzaktan dengeleme”, “vazgeçilmez ülke” kavramları birbiriyle bağlantılı, hatta örtüşebilen politikaları ifade ediyor. Ancak, ABD açısından bu politikaların uygulanabilmesi için Ortadoğu’da, (1) dışardan destek alınmadan kazanılamayacak savaşların, çözülemeyecek sorunların, (2) siyasi anlamda istikrarlı, davranışları öngörülebilir, gücü birbirine yakın (dengelenebilecek) tarafların varlığı gerekiyor. Devletler düzeyinde, IŞİD’in Irak’ta, Suriye’de, Suudi Krallığı’ndaki ve “devlet altı aktörler” düzeyinde de Gazze’de Hamas’a, Lübnan’da Hizbullah’a, Yemen’de Husi’lere karşı eylemleri, Ortadoğu’da “vazgeçilmez ülke” politikasının, uygulanabilmesi için gerekli “sorunlar” demetini sunuyor. IŞİD’in varlığı, “stratejik üçgenin” taraflarını ve İsrail’i ABD’ye (Batı’ya) gereksinim duyan bir konumda tutuyor. İkincisi, IŞİD eylemleri Suudi rejiminin ABD’nin taleplerine direncini azaltıyor. Bu eylemlerin petrol fiyatlarını yükseltme olasılığı, ABD’nin enerjide kendine yeterli konuma ulaşabilmesi için gerekli “kaya gazı” gibi alanlarda yüksek maliyetli yatırımla ‘Uzaktan dengeleme’ ‘Bank Asya’nın devri rın yapılmasını kolaylaştırıyor. Üçüncüsü, ABD’nin Yemen’de Husi isyancılarıyla gizli görüşmeleri (Wall Street Journal, 01/06) Suudi rejimi karşısında ABD’ye bir avantaj daha getiriyor. IŞİD’in Gazze’de ortaya çıkması, Hamas’ı Mısır’la hatta İsrail’le işbirliğine doğru itiyor (INSS, 17/05; Financial Times, 01/06). ABD, Irak’ta Şii ve Sünni güçleri IŞİD’e karşı birleşmeye zorlarken tarihsel ŞiiSünni ayrışmasını denetleme, yönetme olanakları arıyor. Bunun Lübnan ucunu düşündüğümüzde, Hizbullah üzerindeki IŞİD basıncı, Hizbullah’ı İsrail ve ABD ile ilişkilerini yeniden değerlendirmeye zorluyor. Ancak “vazgeçilmez ülke” pratiğinin işleyebilmesi için yukarıda değindiğim üçgenin ülkelerinin yönetimlerinin de istikrarlı, dış politikalarının ABD ve Batı’nın tanıdığı “realiteyle” uyumlu, tepkilerinin öngörülebilir olması gerekiyor. Tam bu sırada, ABD’de “Bipartisan Policy Center”ın yayımladığı Türkiye seçim raporunda, “seçimin sonuçları ne olursa olsun kutuplaşma, toplumsal gerginlikler gelişerek rayından çıkabilecek” saptamasını okuyoruz. Batı’da, “Yükselen otokrasi kritik bir ülkeyi tehdit ediyor” (The Guardian 31/05) kaygısı gelişiyor. “Stratejik üçgenin” bu köşesinde siyasi istikrar ve “öngörülebilirlik” hızla aşınıyor... sınırlı etki yaratır’ luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Bank Asya’nın TMSF’ye devri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Fitch yaptığı açıklamada, Bank Asya’nın yüzde 1 piyasa payı ile Türk bankacılık sisteminde küçük bir etkiye sahip olacağını belirtti. Türk bankacılık sektörünün genel olarak iyi yönetildiğinin altını çizen Fitch, Bank Asya’nın TMSF’ye devrinin Türk bankalarına yönelik etkisinin sınırlı olduğuna dikkat çekti. Açıklamada Fitch’in “Türk bankacılık sektörü iyi yönetiliyor. BDDK’nın güçlü bir düzenleyici olduğunu düşünüyoruz. TMSF’nin adımı Bank Asya’ya talip olanları netleştirmek için olabilir” görüşü de yer aldı. Açıklamada “Asya Katılım Bankası’nda 2014’te üst düzey yetkililerin olumsuz açıklamalarıyla yüzde 50 mevduat çıkışı görüldü” denildi. U Kor Yumurta’ya kalite ödülü erkezi Belçika’da bulunan Kalite Enstitüsü (Quality Institute) tarafından düzenlenen yarışmada, organik yumurtada Avrupa’nın ve Türkiye’nin kalite ödülünü Kor Yumurta aldı. Ödüller 120 ünlü gurmenin tadım testleriyle belirlendi. Kor Organik Yumurta Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kor, “Yaptığımız özel tesiste keten tohumu, üzüm çekirdeği, ayçiçek ve çörek otundan soğuk sıkım yağ elde edip yem olarak kullanıyoruz. Bu da değişik aroma ve lezzette üretim yapmamızı sağlayarak üstün kalite de organik üretim sağlıyor” dedi. M C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle