28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 4 Haziran 2015 IŞİD kapıya dayandı IŞİD sınırda saldırılarını yoğunlaştırdı. Kaçan 400 Suriyeli Akçakale’ye geldi. Türkiye’yle karşılıklı 13 sınır kapısında ise 5 ayrı bayrak dalgalanıyor ilis’in hemen karşısında bulunan Suriye’nin Halep şehrinin Azez ilçesi ve Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı’nın karşısındaki İslami Cephe kontrolündeki EsSelame Sınır Kapısı’na IŞİD’in saldırıları sınır hattında büyük tedirginlik yarattı. Son günlerde IŞİD ile YPG güçleri arasındaki çatışmaların yoğunlaştığı yer, Türkiye sınırının yanıbaşındaki, Suriye’nin Rasulayn ile Telabyad ilçesinin tam orta noktasında yer alan Sülük Kasabası. 2012’de Özgür Suriye Ordusu’nun kontrolüne geçen Rasulayn, 2013’te PYD’nin, Telabyad ise 2014 başında IŞİD’in denetimine girdi. IŞİD ve PYD güçle 10 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY Bu devran dönmeli K ri, tam orta noktada yer alan Sülük Kasabasında kontrolü sağlayarak hem olası saldırılara karşı ilçe merkezini güvene almayı, hem de ilerleyişini sürdürmeyi amaçlıyor. Suriye’deki denetim alanını genişletmek isteyen IŞİD, son bir haftadır hedefini Türkiye sınırındaki, Halep’in Azez ilçesi ve Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı’nın karşısındaki İslami Cephe kontrolündeki EsSelame Sınır Kapısı olarak belirledi. Son 2 yıl içerisinde defalarca yaptığı girişimlere rağmen başarılı olamayan IŞİD, bu kez Azez’in doğusundaki Carablus ve Bab bölgesinden ve kuzeyine düşen Halep’ten saldırı başlattı. 3 koldan başlattığı saldırı ile Azez’i ele geçirmeyi hedefleyen IŞİD’e ise EsSelam Sınır Kapısı’nı elinde bulunduran İslami Cephe önderliğinde farklı muhalif grupların oluşturduğu “Fetih Ordusu” karşı koyuyor. 3 KAPI IŞİD’İN ELİNDE uriye’de 2011’den bu yana süS ren iç savaş ve IŞİD’in Irak’taki hızlı ilerleyişi sonrası Türkiye’nin 911 kilometrelik hatta bulunan 13 sınır kapısının karşısında 5 farklı bayrak dalgalanıyor. 5 yıldır süren çatışmalarda zaman zaman el değiştiren kapılardan sadece 2’si rejimin denetiminde, diğer kapılardan ise 3’ü IŞİD, 5’i PYD, 1’i ÖSO ve 2’si İslami Cephe kontrolünde bulunuyor. Rojava’nın Cizire kantonunda bulunan kapıda kontrolü PYD sağlıyor. GİRMELİKAMIŞLI Suriye ordusunun kontrolünde. CİZREANDİVAR Yıllardır kullanılmayan kapının Suriye tarafında denetim PYD güçlerinde. Afrin sırada 12 13 IŞİD, rejime ait savaş uçaklarının yaklaşamaması nedeniyle rahat hareket ederek denetim alanlarını genişletmek için Azez ve EsSelame Sınır Kapısı’nı almayı ve böylece Halep’e gidecek her türlü lojistik hattın kontrolünü de ele geçirmeyi hedefliyor. Bir diğer iddia ise IŞİD’in bölgede hâkimiyeti sağlamasının ardından 30 kilometre mesafedeki PYD denetimindeki Afrin’e saldıracağı yönünde. l DHA İşte o kapılar lerinin kontrolüne geçti. KARBEYAZAZMARİN Geçmiş yıllarda sadece bayramlaşmalarda hizmet veren kapının kontrolü ÖSO’nün elinde. CİLVEGÖZÜBAB EL HAVA İç karışıklığın ardından ÖSO kontrolüne geçen kapı 2013 yılının Aralık ayında İslami Cephe’nin denetimine girdi. ISLAHİYEMEYDANİ EKBEZ İslahiye’de bulunan ve kullanılmayan kapının karşısındaki Suriye’nin Meydani Ekbez bölgesi tamamen PYD kontrolünde. ÖNCÜPINARES SELAME 2012 yılında ÖSO denetimine giren kapı, 2013’te İslami Cephe’ye geçti. ÇOBANBEYEL RAİ Sadece insani yardımların yapıldığı kapı kontrolü IŞİD güçlerinde. KARKAMIŞCARABLUS 2012’de ÖSO denetimindeki kapı, 2014 başında IŞİD’e geçti. MÜRŞİTPINARAYN EL ARAP (Kobani) IŞİD’in ele geçirmek için saldırdığı kapının denetimi PYD’nin elinde. AKÇAKALETELABYAD 2012 yılında ÖSO’nun denetimine geçti ancak 2014 yılı başında kontrolü IŞİD sağlamaya başladı. CEYLANPINAR RASULAYN 2012 yılında ÖSO’nin eline geçen sınır kapısı, 2013 yılı başında PYD’nin denetimine girdi. ŞENYURTDERBESYE PYD tarafından ilan edilen YAYLADAĞIKESEB İslami 1 Cephe kontrolündeki kapı, geçen yıl Ağustos ayında Esad güç 2 3 4 5 6 7 8 9 11 10 Güvenlik arttı Suriye sınırındaki hareketliliğin ardından Türkiye tarafında da güvenlik önlemleri zırhlı araçlarla en üst seviyeye çıkarıldı. Hendekler kazıldı Güvenlik güçleri 24 saat devriye dolaştığı sınır hattında riskli yerlere genişliği ve derinliği birkaç metreyi bulan hendekler kazdı. Binaları patlattılar IŞİD Carablus’ta hafta sonu resmi kurumları havaya uçurdu. Patlamalar Türkiye tarafında endişe yarattı, bazı binalarda hasar oluştu. Türkmenler var IŞİD’in ele geçirmek için Azez’e saldırdığı sınırdaki Carablus ve Bab bölgesinde yoğun olarak Türkmen nüfus yaşıyor. 400 Suriyeli geldi Haseke kentine bağlı Rasulayn bölgesindeki çatışmalardan kaçan 400 Suriyeli bir grup Suriyeli, kontrollerin ardından Akçakale ilçesine götürüldü. Nâzım’ın yüreği sızlardı Nâzım Hikmet Vakfı binasının AVM yapılmak istenmesi protesto edildi HAZAL OCAK Nâzım Hikmet’in senaryosunu 1957’de yazdığı “Aynı Mahalleden İki Delikanlı” filmi Türkiye’de ilk kez izleyiciyle buluşacak. Yönetmenliğini İlya Gurin ve Ajdar İbrahimov’un üstlendiği film yarın Nazım Hikmet Kültür Merkezi Büyük Bahçe’de saat 20.00’de gösterilecek. Filmde, Vadim Medvedev, Semyon Sokolovskiy, Fateh Fatullayev, Tamara Kokova, Amina Nagiyeva, Sergey Bondarçuk rol alıyor. Filme ilişkin ilginç noktalardan biri, önemli Sovyet yönetmeni ve oyuncu Sergey Bondarçuk’un da filmde “Doktor Aziz” rolüyle rol almış olması. Nâzım’ın yaşamından kesitler sunan filmde, arka planında Marshall yardımlarının, Demokrat Parti’nin iktidara geliş sürecinin, Barışseverler Cemiyeti’nin ve tabii ki dönemin TKP’sinin mücadeleside yer alıyor. l Kültür Servisi Nâzım’ın filmi gösterilecek alıklı Rum Hastanesi Vakfı tarafından, Nâzım Hikmet Vakfı’nın sözleşmesi devam ederken 49 yıllığına AKKA İnşaat’a otel ve AVM yapılmak üzere kiralanması dün sanatçılar, oyuncular, CHP’li milletvekilleri ve CHP üyelerince protesto edildi. Nâzım Hikmet’in 52. ölüm yıldönümünde yapılan protestoda Vakıf Başkanı Rutkay Aziz yasal haklarını sonuna kadar savunacaklarını belirterek “Kültür varlıklarımızın yok olmasına izin vermeyece B Vakıf Başkanı Rutkay Aziz açıklamayı okudu. (CAN EROK) ğiz” dedi. Eyleme Cumhuriyet Yayın Yönetmeni Can Dündar da destek verdi. Ellerinde karanfiller taşıyan grup adına basın açıklaması yapan Rutkay Aziz 20 yıldır tarihi binada kiracı olduklarını belirterek “Binamız kira sözleşmelerimiz devam ederken kanunları zorlayarak sözde tadilat amaçlı, ama gerçekte otel ve alışveriş merkezi ya pılmak üzere bir inşaat şirketine 49 yıllığına kiralandı. Ve biz hem şairi, hem bu vakfı inatla sonsuza kadar yaşatacağız. Yeter ki bizi yalnız bırakmayın” dedi. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin de vakfa destek verdi. Aynı zamanda vakfın başkan yardımcısı olan sanatçı Tarık Akan da “2018’e kadar kontratımız var, Buna rağmen cuma günü her şeyi sokağa atacaklar. Nâzım’ın çok önemli kıymetli eşyasını aldık, depoladık. Allahtan onlara bir şey olmayacak” ifadelerini kullandı. Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 35 oy alıp Meclis’in yüzde 65’ine sahip oldular. Barajın altında kalan partilerin sandalyelerini de alıp, “Bütün güç bizde, halk bize her şeyi yapın dedi” naralarıyla devlet kurumlarının üzerine buldozerle gittiler. Dünyaya kendilerini en reformcu hükümet gibi gösterip, olağanüstü destek aldılar. Avrupa’dan Amerika’ya neredeyse bütün kurumlar bunları reformcu, muhalefeti statükocu ilan edip büyük erozyonun önünü açtılar. İçeride havuçsopa modelini destursuzca uyguladılar. İş âleminin kendilerine destek vermeleri halinde abad olacağı, destek vermeze berbat olacağı mesajını verdiler. Hükümeti desteklersen sana her türlü ihale... Desteklemezsen, bak düşersin ne hale! Avrupa Birliği sürecini sadece eldiven ve merdiven olarak kullandılar. Ulaşamadıkları kurumlara AB merdiveniyle gittiler, dokunamadıkları konuları AB eldiveniyle tuttular. AB kandırmacasıyla alabilecekleri yol bitince yöntem değiştirip AB’yi topa tuttular. Bu gelgitlerde Türkiye’nin itibarı, çıkarları umurunda mı? Ne gezer... HHH Parlamento kavramı kendileriyle birlikte gelişmiştir. Yüzyıllar önce İngiltere’de, kralın vergileri keyfi harcadığını gören halk buna karşı çıktı. Kral, “vergiyi toplarım, istediğim gibi harcarım” deyince halkın isyanı büyüdü. Sonuçta kralın vergileri nerede harcadığını denetleyecek bir heyet seçildi. Bu heyet zamanla parlamentoya dönüştü. Parlamentoların ana işlevlerinden biri denetimdir, denetimde aslan payı bütçenindir. AKP memlekette bütçe de bırakmadı. Yıllardır parlamentoya hükümetin vergileri nerede harcadığına ilişkin sağlıklı bilgi gelmiyor. Örtülü ödenek, örtülü bütçeye dönüştü. Sadece bu hükümet döneminde 8 milyar doları aşan örtülü ödenek, önceki bütün dönemlerdeki harcamalardan çok daha fazla. Ne açık bütçenin hesabını veriyorlar ne örtülü bütçenin. Yargı siyaset ilişkileri önceki iktidarlarda da tartışmalıydı. Ancak bu dönem ortada ne yargı kaldı ne hukuk. Anayasanın eksiksiz uygulanmasından sorumlu cumhurbaşkanı anayasayı rafa kaldırdı. Darbe, devletin hukukunun ve yasal organlarının bir kenara konması yerine, başka bir gücün dayatmasının gelmesidir. Bugünkü tablonun bu tariften fazlası var eksiği yok. HHH Bütün bunların üstüne 7 Haziran seçimlerini şu zemine oturttular: Sistem tıkanmıştır. Değiştirilip yerine başkanlık sistemi getirilmelidir. Soralım: Son 13 yıldır bu ülkede kim iktidardaydı? Siz. O zaman bu sistemi tıkayan kim? Siz... Bu durumda tıkanan sistem değildir, AKP’dir. Sistemin açılması için tıkanan şeyin alınıp kenara konması gerekir. 7 Haziran’da gün bugündür. Bu devran dönmeli, AKP karanlığı bitmelidir. Yüzde 35 ile gelip yüzde 65’lik güç elde ettikten sonra bütün denetim mekanizmalarını bitirip kontrolsüz güç haline gelen AKP’nin kenara çekilmesi bu partinin de hayrınadır. Arnold Toynbee’nin, Türkleri tarif ederken kullandığı şöyle bir cümle var: “Türkler, uçurumun kenarında bir kayaya tutunmuş güçlü bir insan gibidir. Kimse onları uçurumdan aşağı atamaz...” Toynbee, tarifin arkasını şöyle getiriyor: “Ama toparlanıp o uçurumdan yukarı da çıkamazlar...” AKP’nin bunca erozyonuna rağmen Türkiye, iç barışından ekonomisine kadar pek çok bakımdan kendisini korumayı başardı ama düzlüğe çıkamadı. 7 Haziran, sandığa gitmenin, o uçurumun kıyısından uzaklaşıp güzel bir vadiye yolculuğa çıkmanın zamanıdır. 3 Kamp Armen tapu bekliyor Hrant Dink ve yüzlerce çocuğun emek vererek inşa ettiği Kamp Armen’in (Tuzla Ermeni Yetimhanesi) bir kısmının yıkılmasıyla başlayan nöbet bugün 1. ayını doldurdu. Kamp Armen’in şu andaki sahibi Fatih Ulusoy, 23 Mayıs’ta yaptığı açıklamayla kampı, Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi’ne bağışladığını açıklamıştı fakat açıklamanın üzerinden 11 gün geçmesine karşın tapunun iadesi halen gerçekleşmedi. Nor Zartonk Derneği bugün saat 11.00’da Ermeni Kültür ve Dayanışma Derneği’nde yapacağı toplantıyla süreci anlatacak. Kamp Armen 5 Mayıs’ta son sahibi tarafından yıkılmak istenmiş, yıkımı durdurmak için kamp alanına gidenlerden yetimhanenin geçmişini dinleyen taşeron işçiler, ‘yıkıma ortak olamayacaklarını’ söyleyip geri çekilmişlerdi. AKP İstanbul 2. Bölge Milletvekili adayı Markar Esayan hakkında yıkım kararı alınan yetimhaneye ilişkin yaptığı “Kamp Armen Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’na iade edildi” açıklamasına Nor Zartonk Derneği’nden gelen açıklamada “Esayan’ın açıklamaları Ermeni halkına yarar değil ancak zarar sağlayabilir. Bu tutumdan vazgeçerek kampın iadesi ve Ermeni halkı için çaba sarfetmesini bekliyoruz” denilmişti. Tapuya dair somut bir gelişme yaşanmadı. Yurttaşlar tapu iade edilene kadar nöbeti sürdüreceklerini belirtti. l İSTANBUL\Cumhuriyet Güvercinle andılar nlü şair Nazım Ü Hikmet, ölümünün 52’inci yılında Rusya’nın başkenti Moskova’daki mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. Moskova’daki Novodeviçye Mezarlığı’nda düzenlenen törene, Moskova Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Gökhan Turan ve Moskova’da yaşayan çok sayıda Türk katıldı. Törende, Türkiye’den gelen sanatçı, yazar ve gazetecilerin yanı sıra Rus davetliler de yer aldı. Moskova’daki anma etkinlikleri çeşitli programlarla devam edecek. l AA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle