16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 4 Haziran 2015 haber EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN Dünyanın en adaletsiz seçim sistemi Türkiye’de The Guardian gazetesi: ürkiye’deki yüzde 10’luk seçim barajı Britanya, Almanya ve Avustralya’da olsaydı parlamentolar nasıl şekillenirdi sorusuna yanıt arayan The Guardian gazetesi Türkiye’deki sistemi “dünyanın en adaletsiz seçim sistemi” olarak niteledi. Türkiye son sürat seçime giderken herkesin aklında tek bir soru var: “HDP yüzde 10 barajını geçebilecek mi?” Zira HDP’nin barajı geçmesi halinde AKP’nin anayasayı değiştirecek ço 18 T ğunluğa ulaşması olası görünmüyor. Bu da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın arzu ettiği başkanlık sisteminin hayata geçirilmesini zorlaştıracak. “Peki yüzde 10’luk seçim barajı Britanya, Almanya ve Avustralya’da olsaydı parlamentolar nasıl şekillenirdi?” diyen gazete haberine göre “Yüzde 10 barajı Almanya’da olsa Sol Parti ve Yeşiller, Britanya’da olsa Liberal Demokrat Parti ve İskoç Ulusal Partisi, Avustralya’da olsa Yeşiller parlamento dışı kalacaktı” değerlendirmesini yaptı. ‘Erdoğan’ın yüzü asılabilir’ Guardian tam sayfa ayırdığı Ian Traynar ve Constanze Letsch imzalı haberindeyse Erdoğan’ın “Bağımsız medyayı sindirdiğini, sosyal medyanın düzenli olarak tehdit edildiğini ve öğrencilerin giderek alınganlaşan Erdoğan’la dalga geçtikleri için soruşturulduğunu” yazan yo rumcular “Erdoğan’ın başarısız olacağına dair çok sayıda işaret var” dedi. Gazete “AKP’nin bu kez de seçimi kazanacağına şüphe olmadığını ama önemli olanın sorunun zaferin hangi oy oranı aralığında geleceği olduğunu” yazdı. Yorumculara göre “Bazı kamuoyu araştırmalarının gösterdiği yüzde 41 ile 45 arasındaki oy oranı, Erdoğan’ı geniş sarayında asık suratlı bırakacak ve yenilgi olarak kabul edilecek”. l Haber Merkezi Erdoğan kendisini de ihbar ediyor(!) arlamenter sistemin bekleme odasına, Cumhuriyet’in niteliklerinin de askıya alındığı bir süreçte hukuktan söz etmek pek akıllı işi sayılmaz. HHH Gazetecinin görevi bir anlamda, son somut örneğini Can Dündar’ın verdiği gibi tarihe not düşmektir. Gazetecilik, politikacılık gibi ipten kazıktan kurtulmuşların da cirit attığı bir uğraş alanı değil bir meslektir. Dayanaklarının başında da hukuk gelir. Bir süredir geçerli kılınan “guguk” nedeniyle şimdilik istedikleri gibi at oynatma olanağını bulanlar sonunda hukukla tanışıp afallayacaklardır. HHH Yayıncılık yerel, bölgesel, yaygın, uluslararası tanımları kapsamında yapılsa da ilkeleri değişmez. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) 1998 yılında yürürlüğü koyduğu “Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi” özenle hazırlanmış ve uluslararası geçerliği olan bir meslek kuralları dizgesidir. İşte o bildirgede yer alan kurallardan kimileri: “Halkın bilgi edinme hakkı uyarınca, gazeteci, kendi açısından sonuçları ne olursa olsun gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır.” “Gazeteci, bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun savunur.” Can Dündar’ın “MİT TIR’ları” haberi nedeniyle koparılan hukuksuzluk hortumunu deliveren kurallardan biri de şudur: “Gazeteci; devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politika konularında önyargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu, mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir.” HHH Cumhuriyet’i keyiflerine göre cezalandırmak için fellik fellik Türk Ceza Yasası’nda ve Terörle Mücadele Yasası’nda madde aranırken Cumhurbaşkanı bu soruşturmanın da başsavcılığını üstleniverdi. İsmet Paşa’nın, AKP’nin örnek aldığı politikacılar için yaptığı saptamayı unutmayalım. “Suçluların telaşı içindesiniz.” HHH Hem iktidarın hem de yargının açıklamalarında çelişkiden geçilmiyor. “Devlet Sırrı” kavramına sarılıyorlar ama çeşitli yayın yasağının kaldırılması kararlarının gerekçesinde “Devlet Sırrı Yasası çıkmadığından ‘devlet sırrı’ suçunun yasal tanımı yoktur” deniyor. Erdoğan’ın avukatları aracılığıyla yaptığı suç duyurusu, gerçekte kendisi hakkında bir suç duyurusu olma niteliği de taşıyor. Üstelik savcıların ellerini de zayıflatıyor. Koskoca Cumhurbaşkanı örneğin, “gerçeğe aykırı bazı görüntü ve bilgiye yer verildi” diyorsa savcı nasıl “devlet sırrı” diyecek? “Asıl yargı rafa kalkmışken adil yargıyı etkileme suçu nasıl oluşacak” sorusu bir yana Cumhurbaşkanı’nın “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” tehdidini nereye koyacağız? Yargı etkilenmeyecek mi? Arkadaşımız Mine G. Kırıkkanat, casusluk romanları yazarı kimliğiyle “casusluk” iddiasını gülünç bulduğunu yazdı. Ve dedi ki “casusluk gerçeğin deşifresi değil, şifrelenmesidir.” HHH Gelelim zurnanın zırt dediği yere. Can Dündar ve Cumhuriyet, paralel örgütle hareket etmiş! Bu bir suçsa “Ne istediler de vermedik” diyen, kumpas davalarının savcılığını üstlenen Erdoğan kendisini nasıl “üyelik, dahası yardım ve yataklık” suçunun dışında bıraktıracak?” HHH Ve ortaya son soru: Davutoğlu “Bu ülkede artık başbakan ve cumhurbaşkanı yargılanmayacak” yargısına nasıl ve neden vardı? HHH Seçim irdelemesinin son yazısı cumartesiye... P The Guardian gazetesi Erdoğan’ın “Bağımsız medyayı sindirdiğini” yazdı. Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni: 7 Haziran son İstiklal Savaşı ükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, seçime dört gün kala seçmene seslendi. 7 Haziran’ı “Son İstiklal Savaşı” olarak niteleyen Karagül, “Türkiye, yaşadığımız coğrafyada özgürce dalgalanabilen son bayraktır. Bu bayrağın tekrar düşmesine izin vermeyin. Düşerse millet düşecek, ülke düşecek” dedi. Karagül, “Bu seçimde Türkiye’nin yüz yıllık mücadelesi, son İstiklal Savaşı için karar verilecek. Ben işte bu mücadelenin tereddütsüz tarafıyım” ifadelerini kullandı. Karagül, dün yayımlanan yazısında 7 Haziran genel seçimleri kaybedilirse “Mısır gibi, Irak gibi, Ukrayna gibi, bölgesel kaos senaryosunun birer birer yuttuğu ülkelerden biri haline geleceğiz” diye yazdı. “Bu ülkeyi bir kez daha kurban vermeyeceğiz” diyen Karagül, “On yıldır, başka bir Türkiye’de yaşıyoruz biz. Bir kayıp yüzyıldan sonra ilk kez kendi ülkemizde, kendi devletimizle, milletimizle, coğrafyamızla yaşıyoruz” dedi. Türkiye ikinci kez düşerse bir yüz yıl daha kaybederiz yorumunu yapan İbrahim Karagül, “İşte bunun için son bayrak yine biziz” ve “Bu mücadeleden tereddütsüz tarafım” diye yazdı. l Haber Merkezi 7 Yurtdışı oylar Türkiye’de H Haziran Genel Seçimi için yurtdışındaki vatandaşların kullandığı oyların Türkiye’ye getirilmesi işlemi sürüyor. AnkaraATO Congresium’un giriş katında bir odaya, konulan oy torbaları, 7 Haziran akşamına kadar burada muhafaza edilecek. Odanın kapısına takılan 5 ayrı kilitten biri ilçe seçim kuruluna, 4’ü ise farklı siyasi parti temsilcilerine verildi. Anahtarın bulunduğu kişilerin birlikte açarak, birlikte kapatabildiği oda, kameralarla izleniyor. Ayrıca, oda önünde polisler ve siyaki parti temsilcileri de 24 saat nöbet tutuyor. (Fotoğraf: AA) ‘Trafolardan uzak durun’ stanbul Veteriner Hekimler Odası (İVHO) Yönetim Kurulu ilginç bir açıklama yayınladı. Kedilere seslenen İVHO Yönetim Kurulu açıklamada “Trafolardan uzak durun” diye uyardığı kedilere “Yine aynı şey olursa dostluğumuzu gözden geçireceğiz” ifadelerine yer veriyor. İVHO’nun ilginç açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Kedi dostlarımızı uyarıyoruz, yine aynı şey olursa dost İstanbul Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu kedilere seslendi: ‘Yine aynı şey olursa dostluğumuzu gözden geçireceğiz’ ifadelerine yer verdi İ Tevhid: Oy kullanmayın I Afiş, Adapazarı’nda duvara asıldı. luğumuzu gözden geçireceğiz. Evet, sizi çok sevdiğimiz için bu mesleği seçtik, Bu güne kadar Vanmış, Tekirmiş, İranmış, Sokak kedisiymiş ayırt etmeksizin hepinize hizmet ettik. Adeta bu ülkeyi anlatan güzel renklerinizle, mavi denizlerini hatırlatan eşsiz gözlerinizle, bizi kendinize mahkum ettiniz. Ancak yine de sizi uyarıyoruz; Bu ülkenin geleceğini belirleyecek bu önemli seçimde, kardeşçe, birlikte yaşam ve refah umuduyla oy kullanacak milyonları hayal kırıklığına uğratacak, yetkilileri zorda bırakacak, yurttaşları karanlığa gömecek hareketler yapmayın, Trafolardan uzak durun. Aksi takdirde sizinle olan dostluğumuzu yeniden gözden geçireceğiz. Yarın aşı vaktim geldi, hastalandım, doğuracağım deyip miyav miyav kapımıza geldiğinizde mahcup olmayın.” l İSTANBUL Cumhuriyet ŞİD’e desteğini açıklayan Tevhid dergisi Diyarbakır’ın Bağlar semtinde bildiri dağıtmasının ardından Adapazarı’nda da “Tevhide Çağrı” afişleriyle vatandaşların oy kullanmamasını istendi. Afişte oy kullanmanın Allah’a şirk koşmak anlamına geleceğini savunuluyor. Adapazarı kent merkezinde sokaklarda duvarlara, elektrik trafolarına izinsiz yapıştırılmış bu afişlerin birçoğu vatandaşlar tarafından kazınıp kaldırıldı. Ancak halen birçoğu duran ve yenilerinin yapıştırıldığı gözlenen afişleri vatandaşlar büyük bir şaşkınlık içinde okuyor. l ADAPAZARI / DHA Fuat Avni il il isim listesi verdi Tweetter fenomeni seçimlerde oy hırsızlığı olacağını iddia etti. 1725 Aralık operasyonu sonrasında attığı tweet’lerle birçok operasyonu önceden bilerek fenomen olan Twitter hesabı Fuat Avni, 7 Haziran seçimine kısa bir süre kala seçimlerde oy hırsızlığı olacağını iddia ederek 302 ismin yer aldığı bir liste paylaştı. Söz konusu listede hükümete yakınlığı ile bilinen EğitimBirSen, MemurSen ve SağlıkSen mensubu olduğu iddia edilen İstanbul’dan Hatay’a kadar isim isim sandık görevlileri yer alıyor. “AkHırsızlar çetesinin mensuplarını isim isim biliyorum ve hepsini deşifre edeceğim. Bu defa kurtuluş yok. Vereceğim listede bir kısmı var. Geri kalanını da vazgeçmedikleri takdirde deşifre edeceğim” diyen Fuat Avni, paylaştığı 302 kişilik liste dışında da elinde isimlerin olduğunu öne sürdü. AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül de yaptığı açıklamada “Bizim ‘AK Parti müşahitleri şunlar’ diye fişleme yapıyorlar. Bu açıkça suçtur. Bir Twitter fenomeni bunları paylaşıyor. Zaten yasaya göre AK Parti ve tüm partiler sandık görevlisi atayabiliyor.” Biz her zaman şunu savunuyoruz diyen Gül “CHP’nin de MHP’nin de veya bir başka partinin de oyu heba olmasın. Bu milletin sandıktaki iradesi ortak biçimde korunsun. Sandık üzerinde bu tür şaibelerin yapılması sandıktan yine umduğunu bulamayacaklarını anlayanların ortaya koyduğu hezeyanlardır” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fuat Avni tarafından ortaya atılan “bazı medya kuruluşlarına el konulacağı ve 200 kişiye yakın kimsenin tutuklanacağı” yolundaki iddiasını “hükümetimiz buna izin” vermez sözleriyle değerlendirdi. Konunun, Adalet Bakanı Kenan İpek’e de sorulduğunu belirten ve “çılgınlık olur” dediğini aktaran Arınç, “Yargının da buna alet olacağını sanmıyorum” dedi. Haber Merkezi IŞİD dergisinin A künyesi yok T erör örgütü IŞİD’in resmi medya kuruluşu Al Hayat Medya Türkiye’de IŞİD propagandası amacıyla Konstantiniyye isimli dergi çıkardı. İstanbul’un Osmanlı devleti tarafından fethedildiği tarihle çakıştığı için derginin ilk sayısının konusu ‘Konstantiniyye’nin Fethi’ olarak belirlendi. ‘Şaban 1436’ tarihli derginin yer verdiği diğer konular; Demokrasi Tutuştu, Türkiye’den Getirilen Etlerin Hükmü, Öldürürler ve Öldürürler, Mürted Kime Denir?, Putların Yıkılması, Davet ve Cihad İçin Ehli Sünnet Cemaati ve Ölülere Kur’an Dirilere Demokrasi şeklinde. Dergide yer alan hiçbir yazıda imza bulunmaması hatta derginin künyesinin dahi olmaması dikkat çekti. l İSTANBUL Cumhuriyet ntakya’daki törene anne Hatice Cömert, baba Edip Cömert, yakınları ve binlerce Antakyalı katıldı. ya’da k a t n A rüdü ü y r e l n bi Abdullah Cömert anıldı A ntakya’da Gezi Direnişi sırasında polis memuru Ahmet Kuş tarafından 3 Haziran 2013’te başından av tüfeğiyle vurulan 22 yaşındaki Abdullah Cömert için anma töreni düzenlendi. Törene Cömert’in annesi Hatice Cömert, babası Edip Cömert arkadaşları, yakınları ve binlerce Antakyalı katıldı. Cömert’in posteri ve “Abdullah Cömert ölümsüdür hesabı sorulacak” yazılı pankartla Cömert’in vurulduğu yere yürüyen katılımcılar daha sonra ODTÜ’ye destek eylemleri sırasında Antakya’da polisin biber gazlı müdahalesi sırasında bir binanın 5. katından düşerek ölen Ahmet Atakan’ın vurulduğu yere kadar sloganlarla yürüdü. Abdullah Cömert için mezarı başında da bir anma töreni düzenlendi. Silvan davasında 4 beraat Arınç’tan cevap Silvan’da 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin de yaralandığı PKK saldırıyla ilgili haklarında “İhmal suretiyle görevini kötüye kullanmak” suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle dava açılan komutanlar Albay Mehmet Murat Toprak, Binbaşı Milbay Şahin, Üsteğmen M. Emin Karayüz ve Üsteğmen Necmettin Erdoğan’ın yargılanmasına Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Mahkemesi’nde devam edildi. Savunmaların ardından mahkeme 4 sanığın beraatine karar verdi. Panzer devrildi: 1 şehit Şırnak’ın Cizre ilçesinde Konak Mahallesi’nde Cizre Emniyet Müdürlüğü üst bölgesinde bakımı yapılan panzer, test sürüşü sırasında devrildi. Kazada panzeri kullanan teknisyen Sedat Güzel (47) olay yerinde şehit oldu, polis memuru Yener Y. (32) yaralandı. Yener Y, 112 Acil Servis ekiplerince Cizre Devlet Hastanesine kaldırıldı. Güzel’in Diyarbakır’dan geçici görevle Cizre’ye geldiği belirtildi. AKP’li Gül: Suçtur C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle