18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 9 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK 6 Erdoğan’ın ‘Erivan’a koz verdi’ sözüne Gül’den jet yanıt Yıldız: Meclis mi kuracaksınız? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Bolu’da HDP’yi eleştirdi. Partililere seslenen Yıldız “HDP kalkıyor diyor ki, ‘Ben barajı geçemezsem sivil itaatsizlik başlatıyorum’. Ne demek sivil itaatsizlik? Darbe mi yapacaksınız? TBMM’ye giremediniz diye Diyarbakır’da meclis mi kuracaksınız? Oralarda isyan mı başlatacaksınız? Hiç kusura bakmayın. Müsaade etmeyiz” dedi. l BOLU/DHA ski Cumhurbaşkanı ve Başbakan Abdullah Gül, iki halefiyle de, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile hem de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ters düşmeyi sürdürüyor. İç Güvenlik Paketi, Başkanlık Sistemi, Twitter yasağı konularında Gül’ün ters düştüğü Erdoğan, Gül’ün 2008 yılında Ermenistan’a maç izlemeye gitmesini “karşı tarafın eline koz verdi” diye eleştirdi. Gül ise son dönemde yaptığı gibi tek cümlelik açıklamayla yetindi ve “Yanlış bir anlaşılma olmuştur” dedi. ‘Koz verdin’ kavgası E meyi sağladığına’ vurgu yaptı. Bursa’da yapılan maçtan sonra bir sonuç çıkmadığını ifade etti; ‘Ortalığı yumuşatmaya çalışarak işin içinden çıkamayız’ dedi” ifadelerini kullandı. Erdoğan, gittiği için Gül’e serzenişte bulunduğu maç 2008 yılında düzenlendi. Ancak Erdoğan, o tarihte Gül’ün ziyaretinden memnuniyet duyduğunu söylemişti. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile maç konusunu görüştüğünü ifade eden Erdoğan, “Masadan kaçtıkça hiçbir şey elde edemezsiniz. Siz masaya gelin, başkaları masadan kaçsın. Olayı böyle düşünüyorum” değerlendirmesini yapmıştı. Erdoğan’ın söz konusu açıklamalarını Suriye’nin başkenti Şam’da yapmış olması da dikkat çekti. l ANKARA/Cumhuriyet Erdoğan’ın sofradaki sözlerinin aktarılmasının üzerinden bir gün geçmedi ki eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den yanıt geldi. Cuma namazı çıkışında, açıklamanın ikincil kaynak vasıtasıyla yapıldığını anımsatan Gül, “Bir yanlış anlaşılma olmuştur” dedi. Şam’dan bildirmişti Urla villalarında gece keşfi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da armağan edildiği savlanan Urla’daki villaların bulunduğu arazinin sit derece değişikliğine karşı açılan dava kapsamında önceki akşam bölgede 3. kez bilirkişi keşfi yapıldı. Davacı avukatı Arif Ali Cangı’nın fotoğraf çekme istemini hâkim reddetti. Cangı, “Yeni türlerin ortaya çıkması nedeniyle mahkeme, farklı zamanlarda 3 keşif kararı almıştı. Son keşif, zooloji yönünden yapıldı” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet Tarihçiler toplantısı Erdoğan, önceki gün 1. Dünya Savaşı ve Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı sofrasında tarihçileri ağırladı. Sofranın konuklarından Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan “Sayın Abdullah Gül’ün gidip Erivan’da maç seyretmesi gibi olayların Sayın Cumhurbaşkanımızın tasvip ettiği tavırlar olmadığı noktasında bir konuşma geçti” dedi. Bu yönde bir izlenim edindikleri Recep Tayyip Erdoğan Abdullah Gül ni dile getiren Armağan “Sayın Gül’ün Erivan’a gidip maç seyretmesi gibi yaklaşımların, ‘ortamı yumuşatmayı amaçlarken karşı tarafın eline koz verdiğine ve bizim üzerimize gel ‘Siyasi otoban yapıp geçelim’ Valiyi topa tuttu SELDA GÜNEYSU Bahçeli, ‘Diyarbakır Kürdistan’ın başkenti’ sözüne kızdı Efkan Ala Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, Aziziye ilçesinde “siyasi otobanlar” yapmak istediklerini söyledi. Ala “Anayasal çoğunluğu verin ve önümüze böyle çakur çukur filan bir şey çıkarmasınlar. Allem kullem yapacak bir anayasa olmasın. Kimse önümüze çıkamasın. Bunları güzelce bir siyasi otoban yapıp geçelim” dedi. l ERZURUM/Cumhuriyet ‘HDP, CHP’nin taşeron örgütü’ Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP’nin darbeci, vesayetçi bloğa kendini kullandırttığını ileri sürdü. Akdoğan “Ulusalcı CHP, çözüm sürecinin düşmanı olan paralel yapı şu an flört halindeler, aşk yaşıyorlar. Şimdi sen bu darbeci, CHP’nin taşeron örgütü durumuna düştün. Bunu HDP’ye oy veren insanlar nasıl içine sindirecek” dedi.l BOLU/DHA HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bursa mitinginde “Diyarbakır, Kürdistan’ın başkenti olmasıyla tanınıyor” açıklamasında bulunan Bitlis Valisi Orhan Öztürk’ü topa tuttu. “Soruyorum, Kürdistan neresidir, Diyarbakır ne zamandan beri Türkiye’den kopmuştur? Diyarbakır’ı bizden söküp atmaya kimsenin gücü yetmez” dedi. Bahçeli, Bursa mitinginde de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için “1725 Erdoğan” şeklinde söz ederek rüş M vet ve yolsuzluk ile çözüm süreci vurgusu yaptı. Türkiye’nin önünü perdeleyenin “1725 Erdoğan” ve “baskı altında başbakanlık yapan Davutoğlu” olduğuna dikkat çeken Bahçeli, “Türkiye’yi tam anlamıyla yıkmak ve yok etmek için fırsat bekleyen küresel senaryoların, küresel kumpas ve ayak oyunlarının hepsinin birden AKP’nin arkasına gizlendiğini” kaydetti. Bahçeli, “Kürdistan’ın başkenti Diyarbakır” diye açıklama yapan Bitlis Valisi’ne de sert sözlerle yüklendi. Bah Bitlis Valisi’ne eleştiri çeli, şunları söyledi: “Ziya Gökalp’in doğduğu şehri Kürdistan’ın başkenti göstermek nasıl bir alçaklıktır? Diyarbakır binlerce yıldır Türktür, Türk milletine emanettir. Bursa nasıl muhterem ise Diyarbakır da aynısıdır. Bursa’dan vazgeçemeyeceğimiz gibi Diyarbakır’dan da ayrılmayız.” Bahçeli, Erdoğan’ın eline Kuran alıp konuşmasını da sert sözlerle eleştirdi. Bahçeli, “Önde eline Kuran alıp, arkada haç takan camiye girip, rüşvet ve yolsuzluk batağına saptanan günahkârlardır” dedi. l BURSA ralarında benim imzamın da bulunduğu çok sayıda aydın, yazar ve sanatçının imzalarının yer aldığı bir bildiri 1 Mayıs 2015 tarihli gazetemizde “Soykırım Olmadı Bildirisi” başlığıyla yayımlandı. Haber metninin sunumunda benim ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Sayın Prof. Dr. Aysel Çelikel’in fotoğraflarımız da yer almaktaydı. Aynı günün başka gazetelerine göz attım, bizimki dışında hiçbir gazetede bu bildiriye rastlayamadım. Böylesine önemli bir konudaki bildiriyi başka gazetelerin atlayıp bizimkinin üstelik sayfa başından ve fotoğraflı olarak vermesi kuşkusuz bir gazetecilik başarısıdır! Yukarıda sözünü ettiğim fotoğrafların seçilmiş olmasına gelince…. Neden özellikle ve sadece bu iki kişinin fotoğrafı? Bildirinin hazırlayıcıları ya da sokak dilindeki karşılığıyla “elebaşıları” bu iki kişi olarak mı görüldü? Birkaç gün önce beni telefonla arayarak söz konusu bildirinin sunuluş biçiminden rahatsızlığını dile getiren Sayın Çelikel’in, üstelik bildiride imzasının bulunduğundan haberi bile yokmuş… Fakat bu bir başka konu… Bana gelince… İleti adresime gelen “soykırım” konulu bu bildiriye imzamı “kendi irademle” vermiş olmama karşın gazetedeki sunuluş biçiminden şiddetle rahatsız oldum ve rahatsızlığım sürmektedir… Neden mi?.. HHH Öncelikle, az önce bir kez daha okuduğum bu metinde “soykırım olmadı” diye bir söz, bir cümle bulunmamaktadır… Denebilir ki, doğrudan söylenmiyorsa da dolaylı olarak böyle bir anlam çıkar… Hayır, çıkmaz! Gazetemizde “Soykırım Olmadı Bildirisi” diye, dilbilgisi ve duygusundan yoksun olmayan herkesin kolayca anlayabileceği bir hafifseme ve alaycılıkla sunulan bu haber metni ille de bildiri sözcüğünün yer aldığı bir isim tamlaması ile sunulacaksa, örneğin metnin içindeki sözler kullanılarak şöyle denebilirdi: “Soykırım Dayatmasının Hukuk Tanımazlık Olduğu Bildirisi” Ya da: “1915 Olaylarının Soykırım Olmadı! A Olarak Nitelendirilemeyeceği Bildirisi”…v.b.. Böyle yapılmayıp, metinde bulunmayan bir sözü başlığa çıkarmak ve haberi onca seçkin kişi arasından neden seçildiği bilinemeyen iki kişinin fotoğrafıyla desteklemek, en azından o fotoğraflardaki kişiler için şiddetle rahatsız edicidir ve kuşkusuz “manşet” başta olmak üzere açıklama gereklidir… HHH Soykırım oldu mu olmadı mı? Bu konuda “rivayet muhtelif”… Örneğin çok ciddi kuramcı ve aydınlarımızdan Prof. Dr. Murat Belge, soykırımın ötesinde, Taşnaksityun çetelerinin doğu illerimizdeki saldırı ve kıyımlarıyla ilgili olarak da tarihe çok önemli notlar düşüyor: “Kıyım gerçekleştikten sonra Rus ordusu ilerledi. Başta Erzurum, bugün Türkiye topraklarında olan birçok yer Rusların eline geçti. O zaman Ruslarla birlikte hareket eden bazı Ermeni çeteleri intikam almak üzere buldukları Müslüman Türkleri öldürdüler. Ama bu da iki tarafın “acılar”ını eşitleyecek düzeylere varmadı.” (Bkz. Taraf, 14.04.15) “Acılar” sözünün neden siyahla dizilmiş olduğu ve bu acıların nasıl eşitlenebileceği pek anlaşılamasa da, çok önemli tarihsel olaylara böylesine basit bir anlatımla bir çırpıda açıklama getiren dehayı alkışlamak gerekir. Demek ki Rus ordusu “kıyım”dan sonra ilerlemiş… Onlarla her nedense birlikte hareket eden bazı Ermeni çeteleri sırf intikam almak için buldukları Müslüman Türkleri öldürmüşler, falan filan… (İlber Ortaylı kardeşim, lütfen “b” harfiyle başlayan sözcük kullanmaksızın yorumunu bekliyorum!). HHH Benim “soykırım” konusundaki düşünceme gelince: Söz konusu bildiride dile getirildiği gibi, tamamen siyasi, hukuk dışı ve alçakçadır…. Tıpkı, 1915’te seçkin Ermeni aydınlarının sürülmesinin, katledilmesinin; günahsız, suçsuz, silahsız Ermeni kökenli Osmanlı yurttaşlarının, hangi gerekçeyle olursa olsun, zorunlu göç adıyla, saldırı, tecavüz, salgın hastalık vb. etkenlerle dağılıp yok olmaya gönderilmesi kararının ve uygulamasının siyasi, hukuk dışı ve alçakça olması gibi... Demirtaş stüdyoda DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin seçim çalışmalarında kullanılmak üzere hazırlanan şarkıyı söylemek için stüdyoya girdi. Kürt sanatçı Diyar ile düet yapan HDP Eş Genel Demirtaş’ın, söylediği şarkının bir kısmı kendisine ait sosyal medya hesabından paylaşıldı. HDP’nin daha önce hazırladığı, “Bizler HDP, HDP Meclis’e” seçim şarkısında bağlama çalan Demirtaş, yeni bir seçim şarkısı için bu kez mikrofonun başına geçti. Demirtaş’ın kayıt sırasında oldukça keyifli olduğu görüldü. l DİYARBAKIR/ DHA ‘Kudurana kadar yiyin!’ Demirtaş, Elazığ’da AKP hükümetini hedef aldı Selahattin Demirtaş H Rahşan Ecevit’in durumu iyi Sıvı kaybı ve akciğer yetmezliği nedeniyle 3 gündür Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde tedavi altında tutulan Rahşan Ecevit evine döndü. 92 yaşındaki Ecevit’in 3 gün kontrol amaçlı tutulduğu ve durumunun iyi olduğu öğrenildi. l ANKARA / Cumhuriyet Diyar Şarkının bazı sözleri şöyle: “Kara çaldılar beyaza, çalıp durdular namaza/Yıkılacaklar bu yaza bu yüzden vurular saza/ Çarpılacaklar bu yaza / bu yüzden vurular saza.” evlet imkânlarını kullanarak seçim kampanyası yaptıkları için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nu sert bir dille eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “Devlet onların babalarından, dedelerinden miras kalmış gibi yiyorlar. Yiyin kudurana kadar yiyin. 7 Haziran da gelecek. O günü de göreceğiz inşallah kudurana kadar yiyin” dedi. Demirtaş, Elazığ mitingin D de AKP iktidarını hedef aldı. Demirtaş “Sayın Davutoğlu, dün Elazığ’da yaptığın mitingi kendi partinin parası ile mi devletin parası ile mi yaptın açıkla. Her yere Başbakanlık uçağı ile gidiyorsun. Başbakanlık uçağı ile parti çalışması yapmak hem suç hem de haramdır. Kul hakkı yiyorsunuz. Biz hakkımız helal etmiyoruz. Ne cumhurbaşkanına ne de başbakana” diye konuştu. Miting alanında bir kişinin rahatsızlanması üzerine De mirtaş, alana ambulans istedi. Alanda ambulans bulunmaması üzerine Elazığ Valisine çatan Demirtaş, “Dün başbakan geldiğinde sen neredeyse onun yoluna yatıyordun. Bugün burada bana eskort vermedin. Burada halkımız için bir ambulans bile göndermedin. Vali efendi bu da sana bir mesajımız olsun.Unutmayın ölüm var ölüm. Hepimiz için ölüm var. Allah’ın önünde hesap vereceğiz” dedi. l Yurt Haberler C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle