23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 9 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 4 603 milyon TL’lik kıyak u satırlar kaleme alınırken Tuzla’daki Kamp Armen yıkımı durdurulmuştu. Kamp Armen’i savunan Ermeni yurttaşlarımız ile birlikte kendilerine destek veren çevre sakinlerinin direnişiyle sağlanmıştır bu sonuç. Ama daha sonra ne olur, bilemem. Aralarında Hrant ve Rakel Dink’in de bulunduğu, bir zamanların Ermeni kökenli gençlerimizin yaz kampı olarak nicesinin çocukluk, gençlik anılarını barındıran Kamp Armen’in öyküsü şöyle: 1962 yılında Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı Tuzla’da Sait Durmuş adlı bir yurttaştan 8 bin 900 m2 genişliğindeki araziyi satın alır ve kimsesiz Ermeni çocukları için yazlık kamp haline getirir. Kampın tesislerinin yapımı sırasında orada barındırılan çocuklar da çalışırlar. Tabii ki, sembolik bir katkıdır bu, ama Ermeni çocuklarının ruhunda derin bir yeri vardır. Böylelikle onlar hep kamplarını kendilerinin inşa ettikleri duygusunu taşırlar. Aradan 17 yıl geçer, Vakıflar Genel Müdürlüğü 1979’da söz konusu tesisin edinilmesinin 1936 Beyannamesi’nde belirtilen kapsama girmediği gerekçesiyle dava açar. Dava dört yıl sürer, sonunda mahkeme Vakıflar’ı haklı bulur. Ermeni Vakfı temyize gider, bir dört yıl daha geçer, Yargıtay mahkeme kararını onar. HHH Buraya kadar olanlar hukuka, adalete ne kadar uygundur bilinmez ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yargısıyla birlikte azınlık vakıflarına karşı uyguladığı politikayla tam uyum halinde olduğunu bilenler bilir. Böylece 1987 yılında Yargıtay kararıyla kesinleşen kararla Kamp Armen’in arazisi ilk sahibine iade edilir. Aradan zaman geçmiş, Türkiye’de azınlık vakıflarıyla ilgili başka benzer tasarruflar da olmuş, fakat bu adaletsiz ve hukuka aykırı uygulamaların dünyada yarattığı olumsuz tepkinin de etkisiyle 2011 yılında Vakıflar Kanunu’nda yapılan değişiklik ile azınlık vakıflarının mallarının iadesine karar verilmiştir. Ne var ki, Vakıflar Genel Müdürlüğü Tuzla’daki Kamp Armen’in durumunun 2011’ de yapılan değişiklik ile iadesine karar verilen azınlık malları kapsamında olmadığını ileri sürerek direnir. Bu arada arazi beş defa el değiştirmiş ve değer kazanmıştır. Bunun üzerine son sahibi Fatih Ulusoy, tesislerin yıktırılması için izin aldıktan sonra işe başlamıştır. İşte yıkımı protesto edenler bu aşamada olaya müdahil olmuşlardır. Şimdi ne olacak? Yasal olarak araziye (ama adalet duygusunu ve hukukun temel esaslarına uygunluğu tartışma götürür) sahip olan Fatih Ulusoy her türlü tasarruf hakkına da sahiptir. Arazi büyük ölçüde değer kazandığından bedeli karşılığında Ermeni Vakfı’na devri konusunda da büyük sorunlar vardır. HHH Öyleyse durum nedir? Durum özünde Ermeni çocukların kampı Kamp Armen her ne kadar işler kılıfına uydurulsa ve mahkeme kararı da olsa, işin aslında gasp edilmiştir. Demek ki, Türkiye Cumhuriyeti’nde Ermeni vakıflarının Ermeni asıllı Türk yurttaşları için kamp tesis etmek hakları hukuken güya vardır ama fiilen yoktur. Bu durumu düzeltmek kimin işi? Bu hale gelmesinden kim sorumluysa onun işi. Demek oluyor ki, bu işi düzeltmek Türkiye Cumhuriyeti’nin işi, çünkü yasasıyla, Vakıflar Genel Müdürlüğüyle, mahkemeleriyle, 1936 Beyannamesi’yle, bu duruma neden olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye Cumhuriyeti, yurttaşının vakıfları aracılığıyla kendi cemaatinin çocukları için kamp tesis etmek haklarına saygı gösterdiğini kanıtlamak ve onurunu kurtarmak istiyorsa eğer, Kamp Armen’i kurtarmak zorundadır. Kamp Armeni kurtarmak, Türkiye’nin onurunu kurtarmaktır. Başakşehir’deki 779 dönümlük arazi, TÜRGEV’e 30 yıllığına 3 milyon TL’ye tahsis edildi Kamp Armen’i kurtarmak B umhuriyet, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile kızı Esra Albayrak’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV’e ‘603 milyon TL’lik’ kıyağın belgesine ulaştı. TÜRGEV tarafından Başakşehir’de kurulacak olan İbni Haldun Vakıf Üniversitesi’nin arazisinin yok pahasına Erdoğanların vakfına tahsis CANAN COŞKUN edildiği ortaya çıktı. Mülkiyeti Hazine’ye ait Maliye Bakanlığı’nın resmi belgesine göre tam ‘606 milyon TL’ değerindeki 779 dönüm arazi TÜRGEV’e 3 milyon TL karşılığında 30 yıllığına tahsis edildi. TÜRGEV’e üniversite açma yetkisi veren yasa, İsBilal Erdoğan, kardeşi Esra Albayrak’la birlikte TÜRGEV’in yönetiminde yer alıyor. C tanbul Adliyesi’nde savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınarak öldürüldüğü 31 Mart gecesi AKP’nin oylarıyla sabaha karşı saat 05.20’de yangından mal kaçırırcasına yasalaşmıştı. Milli Emlak Müdürlüğü tarafından 2 Şubat 2015’te İstanbul Defterdarlığı’na yazılan “TÜRGEV İrtifak Hakkı” konulu yazıda, Başakşehir İkitelli Mahallesi’nde bulunan ve mülkiyeti Hazine’ye ait iki farklı parselden toplamda 779 bin 32 metrekarelik alan üzerinde TÜRGEV tarafından “eğitim, öğretim ve öğrenci yurdu” olara kullanılmak üzere irtifak hakkı tesisinin talep edildiği belirtildi. Tarih: 2 Şubat 2015 Dudak uçuklatan rakam İrtifak hakkına ilişkin tahmin edilen 29 Ocak 2015 tarihli bedel tespit raporunda arazinin ‘204 bin 425 metrekarelik’ kısmına, metrekaresi bin TL’den 204 milyon 425 bin 730 TL satış bedeli takdir edildiği ifade edildi. Yine aynı resmi yazıda arazinin ‘574 bin 606 metrekarelik’ kısmına ise metrekaresi 700 TL’den 402 milyon 224 bin 564 TL satış bedeli belirlendiği kaydedildi. 2 parselden oluşan arazilerin toplam değeri ise tam ‘606 milyon 650 bin 294 TL’ olarak hesaplandı. ve binlik planlama çalışmalarında, alanın bütününde üniversite alanı gibi büyük ölçekli donatı alanlarında yer almasının öngörüldüğü ifade edildi. Alanda irtifak hakkı kurulması halinde amacı doğrultusunda üniversite alanı olarak işlenebileceğinin değerlendirildiği belirtildi. Araziyle ilgili, Milli Savunma Bakanlığı’ndan da görüş istendi. 17 Aralık 2013’te alınan yazıda alanı oluşturan 130 hektar yüzölçümlü arazinin bedelinin Milli Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve TOKİ arasında imzalanan protokole göre bu bedelin Maliye Bakanlığı tarafından TOKİ’ye ödenmesi koşuluyla, Milli Savunma Bakanlığı’na ait olan tahsisin kaldırılmasının uygun görüldüğü belirtildi. 130 hektarlık arazi 66’ıncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Kışlası’ndan kopacak. Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün Maliye Bakanlık Makamı’na yazdığı 2 Şubat 2015 tarihli “TÜRGEV” konulu talep yazısı aynı gün Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından ‘olur’ verilerek imzalandı. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınarak öldürülmesi olayı ve büyük ölçekli elektrik kesintisinin yaşandığı 31 Mart gecesi AKP’nin, Bilal Erdoğan’ın vakfına çalıştığı ortaya çıkmıştı. TÜRGEV’e üniversite açma yetkisi veren yasa, sabaha karşı 05.20’de TBMM’de yasalaşmıştı. TBMM Genel Kurulu’nda biri devlet, 2’si vakıf 3 üniversitenin kurulmasını öngören tasarı gündemin en yoğun olduğu günde sessiz sedasız kabul edilerek yasalaşmıştı. l İSTANBUL Damada ‘yolsuzluk’ protestosu umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP’den milletvekili adayı olan damadı Berat Albayrak, AKP’lilerin protestosuna uğradı. AKP’li yurttaş Albayrak’a “AKP’yi hırsızlıklar yüzünden savunamıyoruz. Hırsızlık yapanlar halktan özür dilemeli” dedi. Protesto esnasında Albayrak’ın yanında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın B. Albayrak oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticileri arasında yer aldığı TÜRGEV’e ilçe sınırları içinde bedelsiz yurt tahsis eden ilk belediye başkanlarından olan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can vardı. AKP’li yurttaşın tepkisine İmamı Azam’dan söze girerek cevap vermeye çalışan Albayrak iddiaların “iftira” olduğunu söyledi ancak salondakiler bu cevaptan tatmin olmadı. Salondaki başka bir AKP’li, “Söv geç ya, söv geç ya” dedi. Salondakiler bu sözleri alkışladı. l İSTANBUL/Cumhuriyet C Aynı gün ‘olur’ verdi ‘Gece yarısı’ operasyonu Fenerbahçe Kulübü, Şükrü Saracoğlu Stadı’nın yanındaki Kenan Evren Lisesi’nin arazisini almak için 2002’deki protokol gereği 70 milyon liraya 3 okul, 1 spor salonu ve 1 konferans merkezi yaptı. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı arsayı protokole tam uyulmadığı gerekçesiyle SarıLacivertli kulübe vermedi. Fener’e vermediler Bakanlık devrede 606 milyon değerindeki araziyle ilgili ‘üniversite alanı olarak değiştirilmesine ilişkin’ görüşü sorulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 27 Ocak 2015 tarihli yazısında, alana yönelik planlama ve çalışmaları yönlendirecek master plan çalışmalarına başlandığını, avan master plan onayının da gerçekleştirildiğini bildirdi. 5 binlik Onlara ‘CHDP’ diyebiliriz Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adıyaman’daki mitingde eşi Sare Davutoğlu ile kürsüye çıkarak AKP’lileri selamladı. ERDOĞAN MİTİNGLERİ SAVUNDU ‘Milletimin geleceği için konuşuyorum’ Davutoğlu, CHP ve HDP’nin Diyanet’i kapatmak istediğini belirterek ‘CHP insanları nasıl Müslümanlıktan ayırdıysa, şimdi HDP Kürtleri ayırma çabası içinde’ dedi aşbakan Ahmet Davutoğlu, “CHP ile HDP neredeyse ikiz kardeş haline geldi. İkisi de Diyanet İşlerini kapatmaya çalışıyor. CHP insanları nasıl Müslümanlıktan ayırdıysa, şimdi HDP Kürtleri ayırma çabası içinde. Onlara, artık CHDP diyebiliriz. Zihniyet olarak aynı. Bitlis’i yakıp yıkanlara, sizin dedelerinize soykırım yaptığı iddiasına destek verenlere destek verecek misiniz? ” dedi. Davutoğlu, HDP’liler tarafından arkalarını dönerek protesto edildi. Başbakan ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisininin Bitlis mitinginde yine CHP ve HDP’ye yüklendi. Davutoğlu, “Bu memleketin fertleri öyle yanlış işler içine sokuldu. CHP, MHP, HDP zihniyeti vardır. Milletin arasına B nifak tohumları ekmeye başladılar. CHP ve HDP ikiz kardeş gibi davranıyor. İkisi de Diyanet İşlerini kapatmaya çalışıyor. CHP insanları nasıl Müslümanlıktan ayırdıysa, şimdi HDP Kürtleri ayırma çabası içinde. İkisi de Diyanet’e karşı. Çünkü geçmişte Kürt kardeşlerimizi istismar ederek siyaset yapmaya çalıştılar. Şimdi de Aleviler üzerinden siyaset yapıyorlar. Biz Aleviyi, Sünniyi bir biliyoruz, Ne HDP, ne CHP bu milletin tarihini bilmiyor. Onları artık CHDP olarak biliyoruz. Bunlar ruh ikizleridir” dedi. teren haritalar için de diasporalar yapıyor. Bitlis’i yakıp yıkanlara, sizin dedelerinize soykırım yaptığı iddiasına destek verenlere destek verecek misiniz? Papa ne diyorsa, bunlar aynısını söylüyor. Ermenistan ve diaspora ne diyorsa bunlar da onları söylüyor” dedi. Süreç başarıya ulaşacak Çözüm sürecinin Gezi direnişi, 1725 aralık operasyonları ve 67 Ekim olaylarıyla sekteye uğratılmak istendiğini savunan Başbakan Davutoğlu, “MHP, HDP ve CHP istediler ki bu süreç dumura uğrasın. Ne olursa olsun çözüm süreci kararlılıkla çözüme ulaşacaktır. Çözüm sürecinde kıyamete kadar kardeşlik diyeceğiz” dedi. Seçim öncesi kömür dağıtımı Papa’yla dilleri aynı AKP 7 Haziran seçimleri öncesi kömür dağıtımına başladı. DİHA’nın haberine göre Bitlis Mutki’ye 60 kilometre uzaktaki yolları dahi olmayan Yuvalıdağ ve çevre köylere kamyonlarla kömür taşınıyor. Köylüler, seçim öncesi hatırlandıklarını belirterek, yol sorununun yıllardır çözülmediğini vurguladı. “Bitlis Ermeni zulmü karşısında büyük zulümler yaşadı” ifadesini kullananan Davutoğlu, “Bugün CHP’nin ve HDP’nin Eş Başkanı Bitlis’i içinde gös HDP’liler sırtını döndü Başbakan Davutoğlu, mitingin ardından seçim otobüsü ile çarşı merkezine inerek, esnaf ziyaretleri yapıp Bitlis cevizi satın aldı. Daha sonra seçim otobüsü içinden halkı selamlarken, Nurullah Eren Caddesi üzerinde bulunan HDP seçim bürosu önünden geçtiği sırada 100 kişilik partili grup, sırtını dönerek, zafer işareti ve sloganlarla Başbakan Davutoğlu’nu protesto etti. Davutoğlu, esnaf ziyaretinin ardından Adıyaman’da partisince düzenlenecek olan mitinge katılmak üzere helikopterle Bitlis’ten ayrıldı. Ankara, AB milli gününü unuttu vrupa Birliği’nin milli gününü Ankara unuttu. AB günü için seçimler öncesinde Ankara’da bakan bulunamadı. AB Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Engin Soysal’ın temsil ettiği milli gün resepsiyonunda AB delegasyonu maslahatgüzarı Bela Szombati, reformların devam etmesi beklentisini tekrarlarken, “Hukukun üstünlüğünün güçlendi umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim yaklaşırken, illerdeki toplu açılış törenlerinde siyaset yaptığı yönündeki eleştirilere karşı “Ülkemin ve milletimin geleceğiyle ilgili görüşlerimi seçim döneminde de her fırsatta ifade ediyorum, etmeye de devam edeceğim. Bir siyasi parti için değil, Türkiye için, tüm milletimiz için ne düşünüyorsam, ne hedefliyorsam onu söylüyorum” açıklamasını yaptı. Erdoğan bugün İzmir Atatürk Stadı’nda toplu açılış törenine katılacak. Erdoğan dün Türkiye Ziraat Odaları Birliği 26. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı olarak seçim öncesinde her gün miting düzenlemesi, toplu açılış törenlerine katılması ve siyaset yapması yönündeki eleştirilere yanıt verdi. Milletin oyuyla iş başına gelmiş ilk cumhurbaşkanı olarak “kenarda beklemesinin düşünülemeyeceğini” söyleyen Erdoğan, “Ülkemin ve milletimin geleceği ile ilgili görüşlerimi seçim döneminde de her fırsatta ifade ediyorum, etmeye de devam edeceğim. Gerek toplu açılış törenleri vesilesiyle gittiğim illerimizde gerekse de katıldığım diğer programlarda düşüncelerimi, tekliflerimi milletimle paylaşıyorum” dedi. Başkanlık sistemi üzerindeki ısrarında vites küçülten Erdoğan, konunun tartışılmasını istediğini belirterek, “Türkiye başkanlık sistemine geçtiğinde kim ölür kim kalır. Kim devlet başkanı olur onu ancak Rabbim bilir, Allah bilir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C AKP Başkale’de toplu istifa A Van’da bir süre önce Kürresunni aşiretine mensup 13 meclis üyesinin AKP’den istifa etmesinin ardından, AKP Başkale İlçe Yönetimi de istifa edip HDP’ye katıldı. AKP’lilerin polis eşliğinde taziye ve esnaf ziyaretinde bulunması ve ilçede yaşanan gerginliğin ardından DBP İlçe Başkanı’nın da aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklanmıştı. rilmesi ve kurumların demokratik fonksiyonlarının artırılması”na yönelik beklentisini de yineledi. AB büyükelçilerinin İstanbul’da düzenlenecek resepsiyon nedeniyle katılmadığı AB gününe, ABD Büyükelçisi John Bass da gelirken Müsteşar Soysal’ın verdiği mesaj ise “Avrupa’nın inşası devam ediyor” oldu. lDUYGU GÜVENÇ / ANKARA Kim ölür, kim kalır C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle