Katalog

Cuma 22 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 6 İktidar güç kaybediyor CHP yükselişe geçti KONDA’nın son anketini dikkate alan piyasa ‘koalisyon senaryosu’nu fiyatladı 7 Haziran seçimleri için zaman daraldıkça partiler seçim çalışmalarına hız verirken, yapılan son anketler iktidar partisi AKP’nin güç kaybettiğini, ana muhalefet partisi CHP’nin oylarının arttığı gözleniyor. KONDA Arıştırma Şirketi’nin son anketinde Nisan’da yüzde 42,9 görünen AKP’nin oy oranı belirgin bir düşüşle yüzde 40,5’e geriliyor. KONDA’nın son araştırmasına göre Nisan’da yüzde 26,2 seviyesinde olan CHP’nin oy oranı yüzde 28,7’e yükselmiş görünüyor. Araştırmaya göre; HDP 11,5 ile barajı geçerken MHP yüzde 14.4 alıyor. Buna göre MHP ve HDP oyları düşmüş. MHP yüzde 15,1, HDP yüzde 12,1 seviyesindeydi. Son verilerle birlikte AKP’de periyodik düşüş dikkat çekiyor. 2011 seçimlerinde yüzde 49.8 seviyesindeki AKP oyları 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde yüzde 45,5’e gerilemişti. 2011 seçimleGenel Müdürü Bekir Ağırdır, raporu sadece müşterileri için yazdıklarını, kamuoyu ile paylaştıkları bir anket çalışmalarının olmadığını kaydetti. Ağırdır, “Müşterilerimizle anlaşma gereği böyle bir raporun olduğunu ya da olmadığını söyleyemem” dedi. rinde yüzde 26 alan CHP ise 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde oyunu yüzde 27.8 yükseltmişti. HDP’nin demokrasi mücadelesine köstek olmayalım azdığım gazetelerin manşetlerine karışma hakkını kendimde görmem, ama bağımsız biri olarak, tepki gösterme hakkımın olduğunu düşünüyorum. Bu meyanda, gazetemizin çarşamba günü “HDP dışardan desteğe sıcak” manşetini en az HDP’liler kadar yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. “En az HDP’liler kadar” diyorum, çünkü manşete konu olan Demirtaş’ın Adıyaman mitingi ertesinde, Cumhuriyet gazetesi ile yaptığı röportajsohbette ben de vardım. Yazdığım kısa izlenim yazısında da belirttim, Demirtaş ile yaptığımız yemekli görüşme sohbet havasında geçti; zaman zaman ikili sohbetlere daldık, belki o esnada Demirtaş’ın genel siyaset üzerine yaptığı yorumlardan manşete konu olan yorumu çıkarmak mümkün idi, bilemiyorum. Bence asıl önemli olan, sohbet içinden çıkan bu “izlenimin” manşete taşınması; kötü niyet söz konusu değilse de, unutmayalım ki “cehenneme giden yollar iyi niyet taşları ile döşenebilir”. Mevcut siyasi atmosfer dikkate alındığında böylesi bir “izlenim”in, HDP’ye yönelik kuşkucu bakışı pekiştireceği bilinmek gerekirdi. Tam da bu nedenle, manşeti tartışmaktan ziyade daha faydalı bir iş yaparak, HDP’ye karşı kuşkucu bakış üzerine birkaç kelam etmek istiyorum. Yok, “Bazı siyasi parti, görüş, çevreler ve münhasıran HDP sorgulanmadan övülsün, desteklensin” demiyorum. Y Piyasa sert düştü KONDA’nın son anketinde AKP oylarında yaşanan düşüşün koalisyon senaryolarını gündeme getirmesinin piyasaları olumsuz etkilediği öne sürülüyor. Dolar/TL gün içinde 2,56 seviyesinden 2,59 seviyesine kadar çıkarken, borsa son 3 haftanın en sert düşüşünü yaşadı. Borsada Bankacılık Endeksi yüzde 1,96 değer kaybederken, BIST 100 endeksi günü yüzde 1,4 düşüşle kapattı. Ekonomi uzmanları piyasalardaki bu hare ketlilikte KONDA anketinin etkili olduğunu savunuyor. BloombergHT’ye konuşan TEB Stratejisti Işık Ökte, “Bir anket şirketinin piyasaya sızdırılan sonuçlarında ortaya çıkan koalisyon senaryosu ile Bankacılık endeksi yüzde 2 değer kaybetti. Buna karşın TL sepeti dünkü seviyelerden hala güçlü. Sabit getiri piyasası bozulmadı. Anketin asıl negatif etkisinin bankacılık hisselerinde olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı. HDP barajın altında Ağırdır teyit etmedi Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yaptığı anketlerle muhalefetin tepkisini çeken KONDA’nın MetroPOLL Araştırma Şirketi de Mayıs ayı anketini dün açıkladı. Buna göre, AKP’nin oyu yüzde 42.8, CHP’nin yüzde 27, MHP’nin yüzde 17.1, HDP’nin ise yüzde 9.2. 811 Mayıs tarihlerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre anket sonuçlarında seçimlerde alacağı oy oranı seçimlerde kilit rol oynayacak olan HDP’nin yüzde 9.2 ile seçim barajı altında kalması dikkat çekti. SPBBP ittifakının oy oranı ise yüzde yüzde 3.1 gözüküyor. l Haber Merkezi müzakere masasında ısrar etmesinin, iktidar ile ittifak değil, bir zorunluluk olduğu gerçeği. İkincisi, Kürt siyasetinin bu ısrarının kıymetinin bilinmesi zorunluluğu; Kürt siyasetinin demokratik zeminde mücadele etme gayretine köstek değil, destek olmak gerekliliği. Hal böyle iken muhalefet cephesi müzakere sürecine uzak durmayı tercih ediyor, sonra da “neden iktidar ile müzakere ediliyor?” diye sorguluyor. Affedersiniz ama mevcut şartlarda Kürtlerin kiminle müzakere etmesini bekliyordunuz? Veya müzakere yerine çatışma siyasetine mi dönselerdi, daha mı iyi olurdu? Şimdi, iktidar kanadının “müzakere sürecini başkanlık pazarlığına rehin alması”na rağmen, HDP, Kürt siyaseti, başkanlık sistemine açıkça karşı çıkıyor, sizi inandırmak için daha ne yapsınlar? Doğrusu ben HDP’nin tavrının daha ötesinde, muhalefetin bir gerçeği daha anlamasında fayda olduğunu düşünüyorum. Bu gerçek şu: Kürtler ile bir barış, uzlaşma olacaksa, bu, iktidar veya değil geniş sağmuhafazakâr kesimi içine almak zorunda. Şu anda asıl sorun, iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı’nın ılımlı, demokrat sağmuhafazakârlıktan, otoriter, milliyetçidincimezhepçi bir yöne savrulmuş olması, yoksa, bu ülkede gerek Kürtler ile, gerek daha genel çerçevede demokratik siyaset ve toplumsal barış, sağmuhafazakârlığı dışlamak değil, içermek durumunda. İktidarın Kürtler ile barışı, sol muhalefeti dışlayarak gerçekleştirme gayreti de toplumsal barış açısından başarısızlığa mahkum, muhalif çevrelerin muhafazakârların içinde olmadığı bir Kürt meselesi çözümü temennisi de son derece isabetsiz. Şu anda birincil meselemiz, bu ülkede yaşayan, iktidar partisini sorgusuz sualsiz destekleyenler dışındaki herkes için tam bir cehennem senaryosu olacak, despotik bir gidişata karşı topyekun demokratik muhalefet seferberliğini başarmak. İktidar, demokratik dirençleri sindirmek, susturmak konusunda elinden geleni yapıyor, ama asıl sorun muhalefet çevrelerinin böylesi bir demokrasi seferberliğinin gereklerini hâlâ kavrayamamış olması. Bu kavrayışsızlık, iktidarın genelde otoriter rejim inşası, özelde ise HDP’ye karşı yürüttüğü sindirme kampanyasına su taşımaktan başka işe yaramayacak, haberiniz olsun. İster CHP’ye, ister HDP’ye oy verin, ama lütfen asıl büyük tehlikeyi görmezden gelecek işlerden uzak durun. Daha ne yapsınlar? Kılıçdaroğlu: Köşeyi dönen vatandaş olacak Kılıçdaroğlu, Trabzon’daki mitingde “Ankara’daki beylerin vicdanı ve insanlığı var mı? Böyle bir düzen korunacak düzen mi? Bu ahlaksız düzeni sözüm söz yıkacağım, insanca hakça bir düzen kuracağım” dedi.wwatandaşın köşeyi döneceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Karadeniz’de fındık borsası kuracağız. Çaykur özelleştirilmeyecek. Kaçak çayı imha edeceğiz. 1. ve 2. sürgünde 400’er, 3. sürgünde 350 kilo alım garantisi vereceğiz. Çalışanın alın terini birilerine peşkeş çekmeyeceğim” diye konuştu. l AHMET ŞEFİK/TRABZON İki yönlü kıskaç ‘İnşaatta yatlar mı çalışıyor?’ 3. havaalanı inşaatı için Cengiz’e 1.15 TL’ye mazot verildiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bu çiftçiye 1.5 TL vaadimizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor” dedi Balbay İngiltere yolcusu C HP İzmir Milletvekili ve yeni dönem milletvekili adayı Mustafa Balbay İngiltere’ye gitti. Balbay 26 saatlik programı çerçevesinde üç gazeteyi, bir radyoyu, bir de cemevini ziyaret edecek, bir konferansa katılacak ve bir semtteki Türk esnafı ziyaret edecek. Balbay, İngiltere ziyareti öncesi şu bilgileri verdi: “AB ülkelerinin toplamında 3 milyona yakın yurttaşımız var. Onların seçim hakkına kavuşması geç oldu ama iyi oldu. Ancak yine de daha sağlıklı bir seçim sistemi olabilir ve yurttaşlarımız daha az zahmet çekerek demokrasiye katılma hakkını kullanabilirdi. Ben Londra’daki yoğun çağrıya karşılık bir günlüğüne bu şehre gitmeyi ve burada hem Türklerle hem İngilizlerle görüşmeyi planladım.’’ HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3. havaalanı inşaatı için kamuoyunun “milletin a.. koyacağız” sözlerinden tanıdığı Mehmet Cengiz’in şirketinin de aralarında bulunduğu konsorsiyuma 1.15 TL’den mazot verildiği iddiaları konusunda da “Bu bizim çiftçiye 1.5 TL vaadimizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Havaalanı inşaatında yatlar değil kamyonlar çalışıyor” ifadelerini kullandı. C HDP konusunda asıl sorun, bu parti ne yaparsa, ne söylerse söylesin, iki yönlü bir kıskacın baskısından kurtulamaması. Şöyle ki: Bir yandan iktidar partisi, başkanlık sistemine açık muhalefetinden dolayı HDP’ye karşı, demokrasi sınırlarını fazlasıyla zorlayan bir karalama kampanyası sürdürüyor. İş iktidar partisi ile kalmıyor, bu kampanyanın başını Cumhurbaşkanı çekiyor; yani bir siyasi parti, doğrudan devlet baskısına maruz kaldığı bir seçim süreci yaşıyor. Diğer taraftan, tüm bunlara rağmen muhalefet çevreleri, HDP’nin iktidar partisi ile gizli bir ittifak yürüttüğü paranoyasını bir türlü terk edemiyor. Kürt siyasetinin, müzakere sürecine ilişkin dikkatli tutumunun, bu kuşkuyu canlı tuttuğu ileri sürülebilir. Keşke, bu konuyu kuşku zemininde tutmaktan ziyade, doğru dürüst tartışmayı başarabilseydik, olmadı. O halde şimdilik kısa bir iki not düşmekle yetineyim: Birincisi, Kürt siyasetinin Saray’ın ısıtma maliyeti 31 bin asgari ücretlinin maaşına denk imarlar Odası tarafından yapılan açıklamada, Atatürk Orman Çiftliği arazisine kazak inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yerden ısıtma sistemlerinin maliyeti 31 bin 613 asgari ücretlinin maaşına denk ‘YSK görecek mi?’ Eşini Giresun ve Ordu’da yalnız bırakmayan Selvi Kılıçdaroğlu, yoğun geçen seçim sürecinden sonra ailece dinlenmeyi planlıyor. ‘Sohbetini özledim’ ılıçdaroğlu’nun, Giresun ve Ordu mitinglerine eşi Selvi Kılıçdaroğlu da eşlik etti. Türkiye’deki milyonlarca insan gibi kendisinin de zaman zaman “umutsuzluğa kapıldığını” ifade eden Selvi Kılıçdaroğlu, “Ama bu kez farklıyım. 7 Haziran’dan güzel şeyler bekliyorum. İnsanlar gerçekten çok bunaldı” dedi. CHP’nin vaatleri arasında kendisini en çok etkileyenlerin emekliye ikramiye ve asgari ücretin 1500 TL’ye çıkartılması olduğunu söyleyen Selvi Kılıçdaroğlu, süreçte en çok eşiyle “sohbet etmeyi” özlediğini, seçim sonrasında da “sakin bir yerde ailecek dinlenmek” istediklerini anlattı. Kılıçdaroğlu çiftinin sabahın erken saatlerine başlayan programına katılan tek gazete Cumhuriyet’ti. Selvi Kılıçdaroğ K lu ile de konuşma fırsatı bulduk. Esprili bir dille “Miting programı nedeniyle görüşemediğiniz için, en azından yolda göreyim mi dediniz?” deyince güldü Selvi hanım ve ekledi: “Birçok programa katıldım ama bu dönemde ilk oldu.” Peki eşi için bir kür var mı? Selvi hanım, eşinin çok yiyen bir insan olmadığını belirterek vitamin ve bitki çayları takviyesi yaptığını söylüyor. “Eşine yönelik ağır eleştirileri televizyondan izleyen bir eş ne hisseder?” Selvi Hanım’dan dinliyoruz: “Üzülüyorsunuz. Ama çok takıldığımı söyleyemem... Hani bir sloganları var ‘onlar konuşur, biz yaparız.’ Slogan doğru ama kullanan yanlış. Hangi kanalı açarsanız, ya Cumhurbaşkanı’nı ya da Başbakan’ı görüyorsunuz.” l FIRAT KOZOK / GİRESUNORDU Kılıçdaroğlu, Karadeniz turunda Cumhuriyet’in sorularını yanıtlarken Cumhurbaşkanı’nın giderek artan AKP propagandası karşısında YSK’nin tepkisizliğinin 2 üye tarafından bozulması FIRAT KOZOK konusunda OrduGiresun havaalanının da Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından birlikte açılacağına işaret etti. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “İstismar yapılıyor. İnsanda biraz adalet duygusu, vicdan olur. İktidardan gitmemek için bodoslama herşeyi yapıyorlar. YSK üyeleri bunu görecek mi? Cesaret edip, tavır koyamıyorlar. Hukukun gereğini yapamayan bir kişiye yargıç denir mi?” Kılıçdaroğlu’na Erdoğan’ın Mursi’nin idam kararı sonrasında yaptığı “biz de kefen giyip yola çıktık” sözlerini sorduğumuzda ifadelerini sertleştirdi CHP lideri: “Erdoğan bir gerçeği görüyor; AKP’nin kaybettiğini... Sanal düşman yaratıp oy devşirmeye çalışıyorlar. 6 milyon 250 bin insan işsiz, sen bununla uğraş, hangi kefenden bahsediyorsun?” M geliyor. Buna göre, 650 bin metrekarelik alana döşenen ısıtma sistemlerinin maliyeti 10 milyon Euro. 30 milyon Türk lirası olan maliyet, 949 liraya geçinmeye çalışan 31 bin 613 asgari ücretli işçinin aylık maaşına denk geliyor. C M Y B