19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2015 SALI 4 HABERLER Seçim stratejisinde ana eksen olarak ekonomiyi belirleyen CHP’den sürpriz vaat: Niyet İyi, Ama Nasıl Olacak? Türkçeyi en iyi kullananlardan biri olan Yaşar Kemal’i ülkemin bütün insanları dün yüreklerine gömdüler. Yaşar Kemal’in yaşamı ve eserleri, Kürtler ile Türklerin el ele verdiklerinde neler başarabileceklerinin, ne güzellikler yaratabileceklerinin canlı kanıtıdır. Bize bu gerçeği de gösterdiği için Büyük Yaşar Kemal’e hepimiz bir kez daha minnet borçluyuz. Bu gerçeğe inananların tümü, cumartesi günü Hükümet ve HDP heyetlerinin Dolmabahçe Sarayı’ndaki görüşmenin ardından açıkladıkları Abdullah Öcalan’ın mesajını, doğallıkla olumlu karşılamışlardır. Kürt sorununun, iki halkın elbirliğiyle demokratik barışçıl bir çözüme ulaştırılmasında herkesin çıkarı olduğunu bir kez daha belirtmeye gerek var mı? Açıklamanın içeriğine gelince: Bu iyi dilekleri içeren bir niyet mektubudur. Niyet mektubu iyidir. Ama asıl sorun, bu iyi niyetlerin gerçekleşmesinin nasıl olacağıdır. Öcalan’ın açıkladığı, demokratik bir çözüme ulaşmak üzere asgari müştereklerde anlaşılabildiği takdirde, silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK’yi bahar aylarında olağanüstü bir kongre toplamaya davet kararı önemlidir. HHH PKK’nin son dönemlerde ulaştığı uluslararası konum da göz önünde bulundurulursa, çağrının en iyi olasılıkla, PKK’nin Türkiye’deki eylemlerini durdurmasına yönelik olduğu, yoksa örgütün topyekun silah bırakmasını içermediği anlaşılır. Pervin Buldan’ın da belirtitiği gibi, bu bir niyet beyanıdır ve demokratik çözümün omurgasını oluşturacak on maddelik yol haritasının yaşama geçirilmesi halinde Öcalan söz konusu çağrıyı yapacaktır. Görülüyor ki, karşılıksız koşulsuz bir eylemsizlik de söz konusu değildir. Yol haritasına gelince: Bu da yukarıda da belirtildiği gibi ana başlıkları içeren soyut bir metinden öteye geçmemektedir. Her bir başlığın ifade ettiği somut çözümlerin neler olacağı konusunda elle tutulur herhangi bir ipucu yok. Taraflar bu konuda belirli anlaşmalara varmış olsalar bile, kamuoyu da muhalefet de bundan haberdar değillerdir. Yani elimizde iyi niyet beyanından başka bir şey yok. Oysa artık vardığımız noktada, asıl önemli olan da bu konudaki somut ayrıntılardır. On maddelik yol haritasında tam sekiz maddede on kez demokratik sözcüğü geçmektedir. Yani herhangi bir konuda ayrıntıya girmeden söyleyebileceğimiz tek şey, ilan edilen amacın demokratik çözümlere ağırlık tanımak olduğudur. Bu demokratik çözümlerin içeriklerinin ne olacağı sorusunu bir yana bıraksak bile şu anda Tayyip Erdoğan ve AKP’nin inatla dayattıkları, “Ulusal Güvenlik” paketi ile çözüm sürecinin bir arada nasıl yürüyebilecekleri yanıtlanması güç bir sorudur. HHH Bütün Türkiye’yi kesintisiz bir sıkıyönetim veya boydan boya “Olağanüstü Hal” şalıyla örtecek olan bir yasanın, değil Kürt sorununun demokratik çözümüne, herhangi bir konuda demokratik en ufak bir atılıma dahi imkân vermeyeceği açıktır. Olaya bu açıdan bakınca, Dolmabahçe açıklamasının dikkatleri bir kez daha TBMM’ye çevirdiğini görüyoruz. İç Güvenlik Tasarısı olduğu gibi geçip yasalaşırsa, 10 maddelik çözümün yol haritası, daha açılmadan rafa kaldırılmış olacaktır. Yok eğer kimilerinin ileri sürdüğü gibi, bu tasarı geri çekilir veya muhalefetin haklı taleplerine yanıt getirecek şekilde değiştirilirse, somut ve olumlu bir ilk adım atılmış olacaktır. Bu sonuncu olasılığın gerçekleşmesi halinde de şu soru ortada kalacaktır: Muhalefetin karşı çıkışlarını hiç kale almayıp, sille tokat sindiren iktidar, neden Öcalan canibinden gelen eleştirilere kulak verip aklın yoluna dönüyor? Sakın bunun nedeni birincilerin silahlı yaptırım gücü olmamasına karşın, sonuncunun silahlı yaptırım gücü olması olmasın? Böyle bir sorunun akla takılması bile silahlara veda olgusunu olumsuz etkilemez mi? Kart borçlarına af AYŞE SAYIN ANKARA “Demokrasi, medya özgürlüğü entellektüellerin ilgi alanında, vatandaşın ilgisini çekmiyor” diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel seçim stratejsinin ana eksenini “yoksullukla mücadele”ye dönük ekonomi politikaları oluşturacak. CHP yönetiminin “sır” gibi sakladığı projenin en büyük ayağını ise “kredi kartı borçlarına af” oluşturacak. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Haziran seçimlerine dönük bazı kesimlerden gelen kampanyanın ana eksenine “özgürlük söylemi”ni oturtması yönündeki önerilere karşın, önceliğini ekonomi olarak belirledi. Bu kapsamda öncelikle Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı döneminde çıkış yapmasını sağlayan, ancak “kamuoyuna yeterince anlatamadık” diye yakındığı “aile sigortası” projesi yeniden revize edilecek. CHP liderinin “vaat çantası”nda, emeklilere dönük ise iki dini bayramda birer “ikramiye” verilmesi bulunacak. 5.8 milyar liralık borç var PELİN ÜNKER Sır gibi saklanıyor Ancak CHP liderinin seçim meydanlarındaki en büyük kozu ise hemen her ailede en az bir bireyde bulunan ve birçok aileyi de “borçları”yla yıkan “kredi kartları” olacak. Bu kapsamda kredi kartı borçlularına “af” getirilmesine dönük proje üzerinde çalışılıyor. CHP yönetimi, projeyi siyasi rakiplerinin “kopyalamaması” için sır gibi saklıyor. Henüz ayrıntıları netleşmemekle birlikte, borç silme tüm kesimleri değil, belli gelir grubu ve borç limitini kapsayacak ve hangi kaynaktan karşılanacağı da projede anlatılacak. Projenin ne zaman kamuoyuna açıklanacağını ise parti yönetimi daha sonra belirleyecek. Kredi kartı borçlarının 5.8 milyar liraya yaklaştığı Türkiye’de, bankaların kullandırdığı kredi kartı sayısı ise 57 milyon 7 bine çıktı. Merkez Bankası verilerine göre bankalarda takibe giren kredi kartı borcu 20 Şubat haftasında 5 milyar 795 milyon 446 bin liraya ulaştı. Mevduat bankalarında tasfiye olunacak kredi kartı borçları yüzde 10.39 artışla 5 milyar 646 milyon 661 bin liraya çıkarken, katılım bankalarında yüzde 9.34 azalışla 148 milyon 785 bin lira oldu. Bankacılık sektöründe Aralık 2014 itibarıyla 32 mevduat, 13 kalkınma ve yatırım, dört de katılım bankası olmak üzere toplam 49 banka bulunuyor. Bu bankaların üçü kamu, 10 tanesi özel, 19 tanesi de yabancı sermayeli. Partide milletvekilliği aday adaylığı başvuruları tamamlandı. 39 kontenjana 461 kişi talip oldu CHP’ye 2800 başvuru Aile üyeleri de beyannamede Kılıçdaroğlu mal varlığını açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, mal varlığı beyannamesini güncelledi. CHP Genel Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu imzalı, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve oğlu Kerem Kılıçdaroğlu’nun mal varlığını da içeren mal bildirimi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Kılıçdaroğlu’nun mal varlığında bulunan konutlar şöyle: “Ankara Balgat’ta 2003 yılında edinilen, değeri 142 bin lira olan Selvi Kılıçdaroğlu üzerine tapulu konut. Ankara Akyurt’ta 2003 yılında edinilen, değeri 57 bin 300 lira olan kendisi üzerine konut; Tunceli’de 2007 yılında edinilen, değeri 75 bin 284 lira olan, kendisi üzerine kayıtlı konut; Burhaniye’de 2009 yılında edinilen, değeri 300 bin lira olan, kendisi üzerine kayıtlı konut.” Kemal Kılıçdaroğlu’nun ayrıca 1997’de Akçalı Konut Yapı Kooperatifi ile Gökyurt Konut Yapı Kooperatiflerinde üye olduğu belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu’nun üzerinde, Renault Clio marka, 2004 model, değeri 14 bin lira olan ve 2009’da edinilen bir otomobil olduğu beyan edildi. Kılıçdaroğlu’nun üzerine diğer taşınmaz mallar olarak da Nuri Abaç, Fikret Otyam, Güler Çakır, Hüseyin Yüce, Ayatullah Sümer’e ait 8 tablo bulunuyor. Kılıçdaroğlu’nun mal varlığı listesinde, eşi Selvi Kılıçdaroğlu’na ait 1 adet pırlanta yüzük de yer alıyor. Aile fotoğrafıyla duyurdu Erdemir, kararını kendisine ait sosyal medya hesaplarından duyururken, eşi ve çocuklarının fotoğrafını da paylaştı. Çocuklarının isteği üzerine milletvekilliğine ‘virgül’ koydu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de aday adaylığı süreci tamamlandı. CHP’de milletvekilli olabilmek için 2 bin 822 aday adayı başvurdu. 1821 aday adayı ön seçimler için, 461 aday adayı ise 39 genel merkez kontenjanı için başvurdu. Aday adaylarının 649’u kadın, 158’i genç. CHP’de genel seçimler için milletvekilliği aday adaylığı süreci önceki gün tamamlandı. Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, dün CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısı ile aday adaylığı başvuruları ile ilgili bilgi verdi. CHP, milletvekilliği aday adaylığını belirlemek için 85 seçim çevresinden 55 tanesinde ön seçim, 30’unda ise eğilim yoklaması yapacak. Seçimlere CHP listelerinden girmek için 2 bin 822 aday başvurdu. Bunlardan bin 821’i ön seçimlerde aday olmak için yarışacak. Ön seçim sandıkları için 28, merkez yoklaması için 11 olmak üzere toplam 39 genel merkez kontenjanı için 461 aday adayı başvurdu. Merkez yoklamasına başvuran aday adayı sayısı ise 490. Erdemir aday olmuyor TÜREY KÖSE ANKARA CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, milletvekili aday adayı olmayacağını açıkladı.Erdemir, kararını “Yeniden Başlamak için Mutfağa Dönmek Zamanıdır” başlıklı bir açıklamayla duyurdu. “Milletvekilliğime çocuklarımın isteği üzerine bir virgül koyuyor, ara veriyorum” diyen Erdemir, gerekçelerini şöyle özetledi: “‘Baba, keşke daha çok bizimle olsan’ diyen kızlarım bilsinler ki onları duyuyorum, anlıyorum. Bugünün Türkiyesinde ‘çocuk da yaparım siyaset de’ demek ne yazık ki mümkün olmuyor. Geçen dört yıl boyunca hem iyi bir baba hem de iyi bir milletvekili olmaya çalıştım. Umarım ki 7 Haziran 2015 seçimlerinde bir başka siyaset için örnek ve umut olurum: Vekillik bize ara vermeden, bizim vekilliğe ara verebileceğimizin, kendimiz listede olmasak da partimiz, siyasetimiz ve değerlerimiz için bütün gücümüz ve samimiyetimizle mücadele edilebileceğinin, bir bayrak yarışında başta gençler olmak üzere en az bizim kadar liyakat sahibi yol arkadaşlarımıza yer açabileceğimizin, biz orta halli kesiminin de bilgimiz ve gayretimizle zenginler meclisi’nde siyaset yapabileceğinin, Meclisin dışında bırakılmış 40 yaş altı kuşağa, emekçilere, kadınlara ve diğer dezavantanjlı kesimlere yer açıp kampanyalarını omuzlayabileceğimizin örneği olabilirsek ne mutlu bize.” 649 kadın başvurdu 2 bin 822 aday adayından 2 bin 173’ü erkek, 649’u ise kadın. En çok kadın adayı adayı İstanbul’dan başvurdu. Genç aday adayı sayısı 158, engelli aday adayı sayısı ise 72. Bursa’dan başvuran 25 yaşındaki Semih Özdemir, CHP’nin en genç milletvekili aday adayı oldu. CHP’nin 125 milletvekilinden 110’u milletvekilliği adaylığı için başvurdu. 15 milletvekili ise henüz başvurusunu yapmadı. Mevcut milletvekillerinin aday adayı olmak için başvuru süreleri devam ediyor. Tablolar yine listede Telefon faturası en kabarık olan o! AYŞE SAYIN Aday başvurularının pazar günü itibariyle tamamlandığı CHP’de, önseçim ve kontenjan için başvuran adaylar arasında “kıyasıya” yarış başlayacak. Adaylık için parti içi muhalefet, “önseçim”, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise yaklaşık 50 kişi için Önder Sav “kontenjan” kozunu kullanacak. Önseçimlerde en kritik yarış ise Ankara’da yaşanacak. Eski Genel Sekreter Önder Sav, Ankara 1. Bölge’den önseçime girecek. Ancak kulislerde sadece kendisi değil, “ekibi” ile önseçimde yarışacağı konuşulan Sav’ın, tüm parti örgütleriyle temasa geçtiği ve yoğun telefon trafiği yürüttüğü, tüm örgütleri tek tek arayarak, kendisine yakın isimleri önseçimden çıkarma hesabı yaptığı ifade ediliyor. Parti kulislerinde, Sav için “Şu sıralar CHP’de telefon faturası en kabarık kişi Önder Sav” esprileri yapılıyor. Ala: Anayasayı tanımıyorum HAKKINDAKİ GENSORU REDDEDİLDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Efkan Ala, MHP’nin “üniter yapının fiilen bozulmasına ve ülkenin belirli bölümlerinde paralel devlet yapılanması kurulmasına zemin hazırladığı” gerekçesiyle hakkında verdiği gensoru önergesinin görüşmeleri sırasında, “Bu anayasa kötü bir anayasadır” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda hakkındaki gensoru görüşmelerinde konuşan Ala, çözüm sürecinin provokasyonlarla engellenmeye çalışıldığını kaydetti. Sadece salon siyasetiyle milletin derdine deva bulmanın zor olduğunu kaydeden Ala, “Anayasaya yemin ediyoruz, uyuyoruz. Ama bu anayasanın kötü bir anayasa olduğunu söylememize engel bir durum yok. Olsa da tanımıyoruz. Bu anayasa kötü bir anayasadır, doğru dürüst bir anayasa değildir. Millet egemenliği, milletvekilleri eliyle kullanır, referandum yoluyla kullanılır. Hiçbir anayasal kurum millet egemenliğini kullanma yetkisine sahip değil ve onun için tanımıyorum. Milletin iradesini gaspetmiş, satır aralarına gizlemiştir. Söküp çıkarıp millete teslim etmek bizim görevimizdir” dedi. Ala’nın sözleri üzerine muhalefet sıralarından tepkiler yükselirken, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Ala’nın anayasayı tanımadığını açıklayarak PKK terör örgütüyle işbirliği yaptığını itiraf ettiğini belirtip “Böyle bir isim İçişleri Bakanı olamaz” diye bağırdı. Yapılan oylamada HDP’li milletvekillerinin çekimser kalırken gensoru önergesi reddedildi. Davutoğlu, Dolmabahçe açıklamasıyla 3 ayaklı bir dönemin başladığını söyledi: l Grupta konuşan Oyalama olursa taviz vermeyiz ‘KandilÖcalan yüzyüze görüşmeyecek’ A Haber’de de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle: Silahları bırakma siyasetin önünü açar: Bir an önce kongrenin toplanmasını ve silahların bırakılmasını bekliyoruz. 2023 sözleşmesi geliştirelim: Kandil ile Öcalan’ın yüzyüze görüşmesi söylemleri zihin egzersizi türünde. Bunlar planlarımız içinde yok. Akil insanlarda gazeteci de STK temsilcisi de var, güzel bir kompozison. Bu potayı genişletebiliriz. 2023 sözleşmesi diye bir kavram geliştirelim. MHP, CHP, AKP, HDP içinde olsun. Yeni Türkiye’yi birlikte inşa edelim. Yeni anayasayı hepbirlikte yazalım. Babacan’ın istifası söz konusu değil: Babacan ve Başçı’nın istifaları söz konusu değil. Babacan’la istifa haberlerine güldük. Cumhurbaşkanımızın Babacan ve Başçı için kullandığı “Çeki düzen vermeli” sözlerini bilmiyorum. Cumhurbaşkanımızın kanaatlerine saygı duyarız. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dolmabahçe açıklamasıyla çözüm sürecinde 3 ayaklı yeni bir dönemin başladığını belirterek, bunları “aidiyet bilincinin güçlenmesi, demokratik siyaset ve ortak gelecek bilinci” olarak sıraladı. Davutoğlu “2013’teki gibi ‘silahları bırak’ çağrısının arkasından oyalamalar başlarsa kamu düzeni konusunda hiçbir taviz vermeyiz” dedi. Davutoğlu, İç Güvenlik Paketi’nin askıya alınmasının söz konusu olmadığını, kabul edilmesi için her şeyi yapacaklarını açıkladı. Davutoğlu, partisinin grup toplantısında özetle şu görüşleri dile getirdi: Tartışma yeri Meclis: Artık Türkiye’nin herhangi bir yerinde herhangi bir şekilde silah ve terör yönteminin uygulanmaması lazım. Kadın aday ilkesinde istisna yapılabilir CHP kulislerinde tartışılan bir başka konu ise kontenjan kullanacağı ilk sıralarda “kadın aday” sözü veren Kılıçdaroğlu’nun seçim bölgesi olan İstanbul 2. bölgede, kaçıncı sıradan aday olacağı... Aynı bölgede Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de aday. Bu bölgede 2. sıraya “önseçim”den birinci çıkan aday gelecek ve Kılıçdaroğlu’da 3. sıradaki kontenjandan aday olacak. Kontenjan 1. sıra için PM üyesi Zeynep Altıok Akatlı ve Prof. Dr. İştar Gözaydın’ın adı geçiyor. Ancak, bu bölgede Mustafa Sarıgül’ün önseçimden birinci sırada çıkması halinde Genel Başkan’ın Sarıgül’ün arkasından aday gösterilmesinin “şık olmayacağı” ve bu nedenle de “1. sıralara kadın aday” ilkesinden, sadece bu bölge için vazgeçilebileceği belirtiliyor. HDP’ye sesleniyorum, kimin ne derdi varsa tartışacağı yer TBMM platformudur. Paket çözümün önünü açacak: (Dolmabahçe açıklaması) Bu önemli bir açıklamadır. Tabii bu açıklanın gereği olan uygulamaları hep beraber takip edeceğiz. İç Güvenlik Re formu, 67 Ekim olaylarının atmosferine karşı alınan, çözüm sürecinin önünü açacak olan bir tedbirdir. Engellilere hibe: Engelli vatandaşlarımızdan kendi işlerini kuranlara 36 bin TL’ye kadar hibe vermeyi kararlaştırdık. Ayrıca 250 milyon fidan dikme kampanyası başlatacağız. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle