19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2015 SALI 10 YAŞAR KEMAL’E VEDA Ayşe Semiha Baban Orhan Pamuk Tarık Akan Rutkay Aziz Zülfü Livaneli Türkan Şoray Türkan Sabancı Fatih Terim Yaşar Kemal, Türkçe Kürtçe sloganlar atan binlerce okuru ve seveni tarafından alkışlarla uğurlandı Türkiye’yi buluşturdu Yaşar Kemal, dün, Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce okuru, seveni tarafından Türkçe Kürtçe sloganlarla, alkışlarla, zılgıtlarla, çiçeklerle ölümsüzlüğe uğurlandı. Yaşar Kemal, Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazede, Yaşar Kemal’in eserlerinde anlatmak istediği “renklilik” vardı. Asker, siyasi isimler, sanatçılar ama en çok da okuru vardı. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise cenazenin atmosferini şu sözlerle değerlendirdi: “Hiçbir yerde bir araya gelmesi mümkün olmayan Türkiye fotoğrafı Teşvikiye Camii avlusunda buluşmuş durumda. Türkiye’nin gerçeği budur aslında... Bütün kimliklerin kıymetini bilen bir yerden edebiyata, siyasete, insanlığa baktı.” Yaşar Kemal’in köyünden gelen hemşerileri ise “Yüce dağ başında ulu kartal açmış kanadını dünyayı örter, Hemite Köyü sensiz neyler”, “Acı da, kahır da çekmiş geliyor, güneşten boyanmış kopmuş geliyor, bir ışık selidir sökmüş geliyor, Hemiteli Usta Çukurova sarı sıcaktan merhaba” cümleleriyle onu son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Sevenleri Yaşar Kemal’i Teşvikiye Camii’den Şişli’ye kortej eşliğinde sonsuzluğa uğurladı. “İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar” sözü köyü Hemite sensiz neyler Türkçe yaşadıkça romanları yaşayacak Orhan Pamuk arkadaşı Yaşar Kemal’i anlattı Cenazeye katılan yazar Orhan Pamuk ise duygularını şöyle ifade etti: “Çocukluğumda, gençliğimde kitaplarını okurdum, sonra arkadaş olmakla gurur duydum. Edebi arkadaşıydım, siyasi arkadaşıydım ve asıl gururlandığım onunla İstanbul’da yürüyüş yaparken yürüyüş arkadaşı olmamdı . O bana pek çok bakımdan örnek oldu, pek çok şey gösterdi. Bu ülkede bütün baskılara, tehditlere, ölüm tehditlerine, hapis tehditlerine, düşmanlıklara, kıskançlıklara rağmen onurunu kaybetmeden başını dimdik tutup var olunabileceğini gösterdi. Daha da önemlisi bu ülkede yaşayıp kimsenin önemsemediği hikayelerini bütün bir ömür boyu anlatabileceğini ve bunu bütün dünyaya okutabileceğini gösterdi. Her zaman ona yakın olmak, onun anlattıklarını dinlemek istedim. Kitapları bana yeni dünyalar açtı, tutumu da yeni dünyalar açtı. Özellikle ‘Kuşlar da Gitti’, ‘Al Gözüm Seyreyle’, ‘Deniz Küstü’ gibi İstanbul’da geçen kitapları benim için İstanbul’u nasıl gördüğü açısından önemlidir. Türkçe yaşadıkça romanları yaşayacak.” nü boşuna dememiş Yaşar Kemal. Sokakları dolduran binlerce sevenine baktığımızda Yaşar Kemal’in yüreğinin ne kadar büyük olduğunu gördük. Sevenleri, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Yaşar Kemal Onurumuzdur” ile Kürtçe “Biji biratiya gelan” (Yaşasın Halkların Kardeşliği), “Biji Yaşar Kemal” (Yaşasın Yaşar Kemal) sloganları attı. “Yarım Kalan Destanı Halk Yazacak”, “Örgütleneceğiz, Kuşlar Gitmeyecek”, “Sultanın Sarayını Emekçiler Yıkacak”, “İnce Memed Ölmedi Kalbimizde Yaşıyor”, “İnce Memed’ler Ölümsüzdür”, “O İyi İnsanlar O Güzel Atlara Binip Çekip Gittiler”,“Keskin Kalemler Karanlığı Yırtar”, “O İyi İnsanlar O Güzel Ülkeyi Kuracak”, “Benim Kitaplarımı Okuyanlar, Yoksula Yoldaş Olsunlar”yazılı pan kartların taşındığı kortejde, “Emeğin, onurun kalemi” dedikleri Yaşar Kemal için gözyaşı döken pek çok okur da vardı.. Kortejde, Yaşar Kemal’in okurlarıyla sohbet ettiğimde çıkan ortak fikir Yaşar Kemal’den insanı sevmeyi öğrendikleri oldu. Zulme, haksızlığa karşı direnci de sürdürmemiz gerektiğini de vurguladılar. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda bir ağaca “Abdi ağalara direnirken yitirdiğimiz tüm eşkiyalarımıza selam götür İnce Memed” pankartı demirle çakıldı. Doğayı, çevreyi koruyan Yaşar Kemal bunu görse belki de kızardı... Sevenleri son olarak mezarına çiçekler ekti, binbir umutla, “Binbir Çiçekli Bahçe” olsun diye. götür Selam İnce Memed Yaşar Kemal için nutuksuz, sade bir tören Fotoğraflar: VEDAT ARIK / CAN EROK / FATİH ERDOĞDU / ALİ AÇAR Öldü mü denir şimdi ona? Yaşar Kemal’in ardından başka dostu yoktur” södün Lütfi Kırdar Kongre ve züne getirdiği eleştiriydi: Sergi Sarayı’nda veda töre“Bir milletin dostu yokni düzenlendi. Sahnede susa o millet yok olur. Ya numuyla Zeynep Oral, segerçek demokrasi ya da siyle Tilbe Saran, Meltem hiç!” Cumbul, Cihan Ünal, SelYaşar Kemal oradayçuk Yöntem, müziğiyle İdil dı dedim ya, önce ZülBiret, hazırladığı belgeselle fü Livaneli’nin bestelediği ASLI Nebil Özgentürk vardı. “Merhaba” şarkısına yazTörende protokol uyguULUŞAHİN dığı sözlerle hoş geldiniz lanmadı. Nutuk çekilmededi konuklarına. Selçuk di. Yaşar Kemal’in gölgeYöntem’in sesinden “Açılsinden fırsat devşirmek için oladı geliyor şafağın ucu/ Şu doğnak yoktu. Herhalde bu nedendu doğacak güne merhaba” dile, törene iktidar tarafından kimse zeleri duyulduğunda, alkışlar yekatılmadı. CHP Kültür Sanattan niden yükseldi. Sorumlu Genel Başkan YardımSonra, Yaşar Kemal, günlükcısı Ercan Karakaş salondaydı. leri, “Yağmurcuk Kuşu”, “İnce Kürt hareketi ise Sırrı Sakık, AyMemed”, “Deniz Küstü”, “Bu Bir sel Tuğluk, Hasip Kaplan, SırÇağrıdır” gibi kitaplarından yapırı Süreyya Önder, Ahmet Türk lan alıntılarla kendini anlattı: Hagibi ağır toplarıyla temsil edildi. yatını, edebiyata bakışını, dünya Hepsinden önemlisi, Yaşar Kegörüşünü... mal oradaydı. Birkaç saat önce Tören, “Bu Bir Çağrıdır” kitatoprağa sunulmamış gibi, Edip bından yapılan alıntıyla sona erdi Cansever’in şiirindeki gibi, “ona ve orada bulunan herkes bu çağöldü denemeyeceğini” kanıtladı. rıya tek yürek karşılık verdi: “Bugün bir umutsuzluk yeli Onurlu yaşamın, insan sevgisiyle ortalığı kasıp kavuruyor. Ben yoğrulmuş edebiyatın, güçlü fikirdiyorum ki bu yaraların sağıllerin ödülü buydu işte. ması bizim elimizde. ÜlkemiBelgesele yansıyan iki konuşzin onurunu, ekmeğini, kültür ması alkışla destek buldu. İlzenginliğini kurtarmak elimizki, 8 Temmuz 1993’te, Sivas de. Gelin de doğru dürüst bir Katliamı’nın ardından yaptığı kodemokratik düzenin kurulmanuşmaydı: “Yakanları da lanetlisı için aklımızla, yüreğimizle yorum, yaktıranları da. Bu kara el ele verelim. Bu bir çağrıdır. lekeyi biz temizleyeceğiz!” Sözüm sizedir.” İkincisi, “Türk’ün Türk’ten Dualar Yaşar Kemal için Ceazeye, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP Eş Genelbaşkanı Selahattin Demirtaş, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Türkan Sabancı, teknik direktör Fatih Terim, sanatçılar Tarık Akan, Rutkay Aziz, Zülfü Livaneli, Kadir İnanır, Suavi, Aynur Doğan, Hüsamettin Koçan, Orhan Pamuk, Nebil Özgentürk, Ataol Behramoğlu, Mustafa Alabora, Orhan Gencebay, İlber Ortaylı, Ayşen Özyeğin Türkan Şoray, Ferhat Tunç, Rakel Dink, Nükhet İpekçi, Gülriz Sururi ile Ahmet Güneştekin’in de aralarında olduğu pek çok isim katıldı. Gecen aydınlık olsun Yaşar Gökdelen yerine heykelini diksinler Şişli Camii’nden Zincirlikuyu Mezarlığı’na yetişebilmek için bir taksiye atladım. Taksi şoförü, Yaşar Kemal’in hemşerisi Adanalı Ömer Bey çıkmasın mı! Ömer Bey, yol güzergâhındaki inşaatları, gökdelenleri göstererek, az önce cenazede konuştuğum Orhan Pamuk’u kıskandıracak bir tespitte bulundu: “Her yere, gökdelenler dikiyorlar. Yaşar Kemal’in, Yılmaz Güney’in, Ahmet Kaya’nın heykelini diksinler. Biz her yerde bu çirkin binaları değil, Yaşar Kemal gibi önemli insanları görmek istiyoruz.” Yaşar Kemal ilk eşi Thilda Kemal’in yanına defnedildi. Edilen duaların ardından Yaşar Kemal’in mezarına doğum yeri Hemite Gökçedam Köyü’nden, Diyarbakır’dan, Adana’dan kısacası memleketin dört bir yanından getirilen topraklar atıldı. Bu sırada eşi Ayşe Semiha Baban gözyaşlarını tutamazken, sanatçı Zülfü Livaneli, Baban’a eşinin mezarına toprak atıp atmayacağını sordu. Baban ise Livaneli’ye sarılarak ağladı. Livaneli de Yaşar Kemal’a ağıt yatarak,“İnce Memed isyan eder zalimlerden dolayı. Kırlangıçlar yüksek yapar yuvayı. Sana Yaşar Kemal derler zalim beylerden dolayı. Gecen aydınlık olsun Yaşar” diye veda etti. İLK GÖZ AĞRISI ŞİİR Yaşar Kemal’in ilk gözağrısı şiirdi. Törende “ Bugünlerde Bahar İndi” kitabından “Ey Ahali” şiirini Meltem Cumbul seslendirdi. Hapisten çıktığında, kimse onunla konuşmazken yazdığı “Yalnızlık” şiiri ise salondaki kalabalığa kendi sesinden ulaştı. Yalnızlık Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdesin Su olsan kimse içmez, yol olsan kimse geçmez Elin adamı ne anlar senden Çıkarsın bir dağ başına bir ağaç bulursun Tellersin pullarsın gelin eylersin Bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün Köpürmüş gelen bulutları Başka ne gelir elden Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle