Katalog

3 MART 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU’NUN TABLOSU 800 BİN TL’DEN MÜZAYEDEDE KÜLTÜR 19 UYKUSUZLUK ‘Puslu Kıtalar Atlası’ 13 Mart’ta çizgi roman olarak yayımlanacak Mine SÖĞÜT [email protected] Uzun İhsan’ın çizgi hali Kültür Servisi İhsan Oktay Anar’ın ilk romanı “Puslu Kıtalar Atlası”nın çizgi roman versiyonu, Gırgır döneminin usta çizerlerinden İlban Ertem’in çizimleriyle 13 Mart’ta yayımlanacak. Kitap, Anar’ın yayıncısı İletişim Yayınları tarafından basılacak. İlban Ertem, bu kitap için ara verdiği illüstrasyona çalışmalarına tekrar döndü ve beş yıl boyunca bu proje üzerinde çalıştı. Sonuçta ortaya 300 sayfalık, en az eserin kendisi kadar konuşulmaya değer bir çalışma çıktı. Uzun İhsan Efendi’nin hikâyesini anlatan, “geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve ‘puslu kıtalar’ üzerine roman”, 1995 yılında yayımlandı. Büyük ilgi gören roman, Türk edebiyatının kült romanlarından biri olarak kabul ediliyor. Çocuklarınıza Tehlikeli Masallar Okutun Yaşar Kemal’in ölüm haberini duyar duymaz, elim kütüphanede çocukluğumdan beri Küçük Kara Balık’la Sevdalı Bulut arasında duran o kitaba gidiyor. Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca; Yaşar Kemal’in yazdığı tek çocuk masalı. Dokuz yaşında okuduğum ve derinden etkilendiğim bu masalı neden hâlâ çok sevdiğimi bir kez daha düşünüyorum. Elimdeki, klasik masallara benzemeyen bir çocuk masalı. Bu masal tehlikeli bir masal. Tehlikeli çünkü bir gün büyüyüp kurulu düzenin gönüllü bir işçisi olması beklenen o küçük insanların içine bir kurt düşürüyor. Tehlikeli çünkü iktidarların kendi güçlerini korumak için insanların gözlerini nasıl boyadığını, onları nelerle kandırdığını anlatıyor. Tehlikeli çünkü sultanların sanıldığı gibi güçlü ve yenilmez olmadığını deşifre ediyor. Tehlikeli çünkü zalimlerden korkmanın yersizliğini, asıl korkması gerekenin zalimler olduğunu işaret ediyor. Tehlikeli çünkü çocuklara sistemin karanlık yüzünü gösteriyor. Tehlikeli çünkü bu karanlığın üstesinden kendi içlerindeki aydınlıkla gelebileceklerini söylüyor. Tehlikeli çünkü bu düzenin değişebileceğini anlatıyor. Çok ama çok tehlikeli... Çünkü bu düzeni “bizim” değiştirebileceğimizi söylüyor. Gücünü zalimlikten ve gaddarlıktan alan tüm sultanların, çocukların bilmesinden korkacağı ne varsa hepsi bu kitapta yazılı. Yaşar Kemal bu masalı 1977 yılında, bu toprakların çocuklarına yazdı. Aradan geçen neredeyse 40 yıl içinde bir sürü şey değişti ama düzen değişmedi. Karıncalar birleşip o sarayın altını bir türlü oyamadı. Tam tersine Filler Sultanı, gelmiş geçmiş sarayların en büyüğünü karıncaların gözünün içine baka baka yuvalarının tam üzerine dikti ve onları ezdikçe ezdi. Bugün hâlâ kendi gücünün farkına varmayan geniş halk kitleleri, sultanların zalimliğine boğun eğmek zorunda olduklarına inandırılıyorlar. Sultanlar hâlâ karıncaları olmadık vaatlerle kandırıp kendi refahları için öldüresiye çalıştırıyorlar. Dini ve etnik masalların ateşinde kavrulan kalpler, sınıf mücadelesinin ne anlama geldiğini çoktan unuttular. Herkes hâlâ bir gün kendisinin de bir fil olabileceğine inanıyor ve bunun için fillerin ayakları altında canla başla çalışıyor. Herkes fil olmayı hâlâ marifet sanıyor. Yaşar Kemal 40 yıl önce çocuklara güç ve haklılık arasındaki ilişki üzerinden alegorik bir masal yazdı ve o güzel ve kocaman ve masum filleri, bu masalda zalimliğin simgesi olarak kullandığı için üzülerek şöyle dedi: “Eğer insan soyunun bu en zaliminin simgesini, benzerini hayvanlar arasında arayacak olsaydım, belki timsahları bulurdum, boa yılanlarını bulurdum. Yok yok, sanmıyorum ki yeryüzünde bu zalimleri simgeleyecek korkunçlukta bir hayvan türü bulabilelim...” O yüzden, çocuklarınıza tehlikeli masallar okutun; ki zalimin ve mazlumun kim olduğunu doğru ayırt edebilsinler. Çocuklarınıza tehlikeli masallar okutun; ki bu düzenin değişebileceğine inansınlar. Çocuklarınıza tehlikeli masallar okutun. Bu topraklar, hiç yılmadan tehlikenin masallarını anlatan koca kalpli ve engin vicdanlı ozanları boşuna doğurmadı. Kültür Servisi Türk resminin önemli ustalarından Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “İstanbul” adlı tablosu, Antik AŞ tarafından müzayedeye çıkarılacak. Antik Palace’da yapılacak müzayede 7 Mart’ta düzenlenecek. Eyüboğlu’nun en büyük ebattaki tablosunun müzayede açılış fiyatı 800 bin TL olarak belirlendi. Ferit Edgü bu eseri “Tüm görsel motifler, camiler, kuleler, surlar, deniz ve balıklar, deniz kızları, dalgalar, bulutlar, bu ‘İstanbul’ satılıyor renk cümbüşü, şiirlerinde, resimlerinde, yinelemekten bıkmadığı ‘Güzel İstanbul’un bir yansıması gibidir. Bir şehre duyulan aşk, bir ressamın fırçasından ancak böyle dile getirebilirdi” sözleriyle anlatmıştı. Müzayedede Ali Avni Çelebi’nin “Dünyayı Gören Göz” konulu eseri 600 bin TL’den sunulurken, Hakkı Anlı, Albert Bitran, Abidin Dino ve Avni Arbaş gibi sanatçıların eserleri de yer alacak. Kanun piyano ikilisi sahnede Kültür Servisi Kanun sanatçısı Esra Berkman ve piyanist Nazlı Işıldak’tan oluşan “Kanun Piyano İkilisi”, 5 Mart Perşembe günü Akbank Sanat’ta müzikseverlerin karşısında olacak. İkili, altı yıllık birlikteliklerinin ilk çalışması olan ve 2013 Aralık ayında yayımlanan “Uyanış” albümünden eserler seslendirecek. Kadınlar için, ‘iç güvenlik’e karşı ‘Kybele’nin Kadınları’ oyunu Özgecan Arslan anısına sergilendi Müzikli oyun, 930 Mart’ta saat 14.00’te sahnelenecek. Kültür Servisi Devinim Tiyatro Atölyesi’nin hazırladığı, Kemal Oruç’un yönettiği “Kybele’nin Kadınları” adlı oyun, önceki gün İstanbul Hayalhane Sahnesi’nde, vahşice katledilen Özgecan Arslan ve şiddete maruz kalan tüm kadınlar için sahnelendi. Oyunda rol alan kadınlar, İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nı, izleyicileri selamlarken yüzlerini örterek protesto etti. Oyunda kadınların uyanışı, mücadelesi anlatılıyor. Kybele’den Hypatia’ya, Trikeri Adası’ndaki Yunan kadınlarından Leyla Kasım’a, cesur kadınların hikâyesi, işçi Leyla’nın yaşamı üzerinden anlatılıyor. Oyun, Gezi Direnişi’ne selam gönderiyor. n Kültür Servisi Antalya Devlet Opera ve Balesi, 9 Mart ve 30 Mart Pazartesi günleri saat 14.00’te “Şekeronya” müzikli çocuk oyununu sahneleyecek. Zeynep Eder’in yazdığı çocuk oyununun müzikleri Murat Cem Orhan’a ait. Fatih Şanal tarafından sahneye konulan oyunun dekor tasarımı Ömer Gündüz, kostüm tasarımı Zekiye Şimşek, ışık tasarımı Mustafa Eski ve koreografisi Melda Sipahi imzasını taşıyor. n Kültür Servisi Piyano başında bir evliya olarak tanınan Maria João Pires, önemli bir atılım gerçekleştiren genç kuşak sanatçılarından Miloš Popovic ile birlikte 6 Mart Cuma günü 20.00’de Cemal Reşit Rey’de resital sunacak. İkili, Schubert ve Beethoven’in piyano için yazılmış dünyaca ünlü unutulmaz eserlerini dinleyicilerle paylaşacak. ‘Şekeronya’ Antalya’da CRR’de piyano resitali C M Y B