23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 Türkiye’de evlerde gündelikçi olarak çalışan ve kaydı bulunmayan kadınlar, sigortalı olmak için gün saymaya başlayın. ürkiye’de ev işlerinde çok çok büyük oranda kadınlar çalışıyor. Söz konusu kadınların sayısının 1 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor. Evde hasta ve çocuk bakan, temizlik ve bahçe işleri yapan insanların büyük bir çoğunluğu da yine kayıt dışı olarak istihdam ediliyor. Ayrıca, sadece haftanın belli günlerinde temizliğe gelen gündelikçilerin de büyük çoğunluğu yine sigortasız. Artık yasa, evde sürekli çalışanların sigor DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.574 Değişim 0.31 2.822 Değişim 0.86 8.48 Değişim 0.23 82.641 Değişim 0.75 660.06 Değişim 0.76 98.95 Değişim 0.76 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: EBRU ADALI Perşembe 26 Mart 2015 Haydi gündelikçi kadınlar sigortalı olmaya İşverene 1 Nisan’ı hatırlatın! İstanbul finans merkezi yaya kaldı PELİN ÜNKER T tasını zorunlu kılıyor. 1 Nisan 2015’ten itibaren gündelikçilerin de sigorta hakkı olacak. Evde ayda 10 günden fazla bir yardımcı çalıştıranlar işveren konumuna gelecek. Çalışanlar için SGK’ya bildirimde bulunulacak. Ayda 10 günden az gelen gün Günlük 80 kuruş delikçiler için işveren, geldiği gün kadar, günlük prim olarak (iş kazası meslek hastalığı sigortası) günlük kazanç alt sınırının yüzde 2’si kadar ödeyecek. Bu miktar da 2015’in ilk 6 ayı için 80 kuruşa karşılık geliyor. İstenirse çalışan kadınlar kalan sürenin primini ödeyerek 30 güne tamamlayabiliyor. Sürekli ya da 10 günden fazla çalışan kişiler için de asgari ücretin altında bir ücret belirlemek mümkün değil. Evde çalıştırılan kişiler için damga ve gelir vergisi alınmadığından daha düşük bir prim yatırmak mümkün. İşverenin evde çalıştırdığı kişilere yüzde 32.5 oranında prim ödemesi gerekiyor. Bu da en az 390 lira ci varında bir para. Evdeki yardımcıları kayıt dışı çalıştırmanın cezası brüt asgari ücretin (1.201.5 TL) iki katını bulabiliyor. Yapacağınız işlemler hiç zor değil. 3 lira prim Üstelik internetten de hem bildirim hem de ödeme olanağı söz konusu. İlk başta iki tarafın da imzalayacağı bir bildirim formu kuruma verildikten sonra işlemler kolayca yapılabiliyor. Bir eve haftada bir gündelik için giden işçiye günde 80 kuruştan ayda 3 lira 20 kuruş prim ödeniyor, bu sayede gündelikçi bir iş kazası geçirirse kendisine iş görmezlik aylığı bağlanacak. stanbul’u bölgenin ve dünyanın yükselen finans merkezi haline getirme hayali suya düştü. İngiliz araştırma kuruluşu Long Finance tarafından yayımlanan “Küresel Finans Merkezleri Endeksi Mart 2015” raporunda İstanbul ancak 44. sırada yer aldı. Yılda iki kez yayımlanan endekse göre 6 ay önce (Eylül 2014’te) 42. sırada olan İstanbul iki basamak birden geriledi. Endekste İstanbul’un puanı da 12 puan düşüşle 643’e geriledi. İstanbul 44. sırada yer alarak Bermuda (41), Cayman Adaları (39), Kuala Lumpur (38), Britanya Virjin Ada İ ları (34), Sao Paulo (43) gibi merkezlerin gerisinde kaldı. Endeks, İstanbul’un Ortadoğu ve Afrika’da yer alan finans merkezlerine yetişemediğini gösterdi. New York Borsası ilk sırada yer alırken, Londra ikinci, Hong Kong üçüncü ve Singapur dördüncü oldu. GFCI raporunda finans merkezi olmak için nitelikli insan gücü, düzenleme kalitesi, uluslararası finansal piyasalara erişim imkanları, iş altyapısı, adil iş ortamı gibi kriterlerin yerine getirilmesi gerekiyor AKP’nin iddialı projelerinden olan İstanbul Finans Merkezi inşaatı ağır aksak ilerliyor. Açılışı 2018’e ertelendi. Çelikİş’ten açlık grevi uyarısı AKIN BODUR Taşeronu atacaklar MUSTAFA ÇAKIR elikİş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir, İSDEMİR’de sendikal tehdit ve baskı son bulmadığı, işçi kıyımına devam edilmesi halinde iş akitleri fesh edilen çalışanlar adına 30 Mart Cumartesi açlık grevine başlayacaklarını söyledi. Sendikasının İSDEMİR’de yetkiye başvuruya 29 gün kala fabrikanın norm kadrosunda olmayan ‘vardiya amir yardımcısı’ unvanı ile 330 personelin alınmasının yargıya taşındığını anımsatan ve 800’e yakın işçinin iş aktinin fesih edildiğini belirten Demir, özelleştirmenin şartı olan 6 bin personel sayısının altına düşüp, 5 bin 700 dolayında çalışan kaldığını ifade etti. Ç Davutoğlu’nun Türkİş’i ziyaretinden, 2 milyon kişiyi ilgilendiren düzenlemeyle ilgili sonuç çıkmadı. aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun Türkİş’i ziyaretinden, yaklaşık 2 milyon taşeron işçisiyle ilgili somut bir karar çıkmadı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “taahhütname” ile açıkladığı emeklilere bayramlarda “ikramiye” verilmesine ilişkin projesinden rahatsız olan Davutoğlu, “Verirsin de kimin cebinden veriyorsun? Nereden çıkacak bu 25 milyar lira” açıklaması yaptı. Görüşmede, karayollarında açtıkları kadro davalarını kazanan 6 bin 400 taşeron işçinin durumu gündeme geldi. Hükümetin hedefine göre davayı kazanan bu işçilerden kamunun ihtiyacı kadarı kadroya alınacak. Diğerlerine ise tazminatları ödenerek, işten çıkarılacak. Kamudaki toplam 700 bin taşeron işçisiyle ilgili olarak da eylül ayında Bakanlar Kurulu kararı çıkarılacak. İhtiyaç yoksa tazminatları ödenecek olan taşeron işçiler işten çıkarılacak. Türkİş Başkanı Ergün Atalay’ın, Başbakan’a kıdem tazminatı konusundaki değişiklikleri anımsatması üzerine Davutoğlu, “Kıdemde özel bir düzenlememiz şu anda yok” dedi. l ANKARA B Neoplan’ın üretim üssü Türkiye oldu tobüs dünyasının önde gelen markası Neoplan, artık sadece Ankara’daki MAN Türkiye’nin tesislerinde üretilecek. Neoplan’ın tüm modellerinin üretimini üstlenmesi ile birlikte MAN Türkiye’nin, üretim, istihdam, ciro, ihracat rakamları da büyüyecek. MAN Türkiye’nin Ankara Akyurt’taki üretim tesisle O Toplanan imzalar Soma işçi katliamının yıl dönümü olan 13 Mayıs’ta bakanlığa verilecek. ‘İş cinayetlerine karşı bir imza da sen ver’ ürkiye’de yaşanan iş kazası ve işçi ölümlerini durdurmak amacıyla 3 Mart 2015’te Ankara’da başlatılan “İş cinayetlerini durduralım, bir imza da sen ver” kampanyasına destek vermek için bir çalışma da Bursa’da başladı. KESK Bursa Şubeler Platformu, TMMOB İKK’nın da bulunduğu Bursa İş Cinayetlerini Durduralım Platformu tarafından iş kazası ve ölümlerini durdurmak için imza kampanyası başlattı. Makine Mühendisleri Oda T rinde gerçekleşen yeni Neoplan üretim üssü törenle açıldı. MAN Türkiye tesislerinde, halen MAN’ın şehiriçi, seyahat, turizm ve servis otobüslerinin yanı sıra Neoplan’ın Tourliner modeli de üretiliyordu. MAN Truck & Bus’un aldığı kararla MAN Türkiye, Neoplan’ın araç gamını oluşturan Cityliner, Skyliner ve Jetliner modellerini de üretmeye başladı. 15 işçi hastanede Elazığ’da, tasfiye edilen Eyüp Bağları Sulama Birliği’nden 5 yıldır para alamayan 34 işçiden 15’inin dün başlattığı açlık grevinde işçilerden Reşit Çimen, rahatsızlanınca hastaneye götürüldü. Birlik 20 milyon liralık elektrik borcu nedeniyle tasifye edilmişti. sı (MMO) Bursa Şube Başkanı İbrahim Mart, iş cinayetlerine, “Kader değil, fıtrat değil, kaza değil, cinayet diyoruz” diye belirtti. “İş cinayetlerini ve işçi katliamlarını durduralım, bir imza da sen ver” kampanyasını başlattıklarını ifade eden Mart, “Ülkemizde her yıl binlerce iş kazası yaşanıyor, yüzlerce emekçi hayatını kaybediyor. Binlerce emekçi yaralanıyor” diye belirtti. Mart, halkı iş cinayetlerine karşı mücadeleye çağırdı. ‘Yabancı yatırımcı kalıcı gelmeli’ übnanlı Bank Audi’nin Türkiye birimi Odeabank’ın Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, 25.6 milyar lira olan aktif büyüklükleri ile özel bankalar arasında 10’uncu sıraya yükseldiklerini belirterek, büyüme stratejilerinin organik büyüme olacağını söyledi. Özkaya, 48 şubesi bulunan Odeabank’ın orta vadede 100 şubeli bir banka olmasını planladıklarını belirtti. Özkaya, Merkez Bankası’nın çok iyi bir uzman kadrosuna sahip olduğunu ve bankanın diğer merkez bankaları gibi Kıdem rafta L si, lider ile çevresi arasında bir çatlağın oluşması, liderliğin bu stres altında iktidarsızlaşması, sürekli “ben şuyum ben buyum, öyle yetkim var böyle yetkim var” gibi sıkça tekrarlanmaya başlayan “krizler”, taraftarların kafalarının karışması biçiminde karşımıza çıkabilir. AKP’nin Yeni Halleri iyasetçi yukarı çıktıkça yalnızlaşır. Güç çürütür. Mutlak güç mutlaka çürütür. Tüm siyasi yaşamlar başarısızlıkla biter. Bunlar klişeleşmiş sözler. Ancak klişe deyip geçmeyin, bir söz doğrulandıkça tekrarlanarak klişeleşir. Bir tane daha: “Söz söylemek benim hakkım”, “gökten zembille inmedim” gibi ifadelerle yetkilerinizi, bunları çok iyi bildiği varsayılan kişilere anımsatmak durumunda kalıyorsanız yetkileriniz kuşku altındadır, hatta onları kaybetme noktasına yaklaşıyorsunuz demektir. AKP içinde ve etrafında yaşanmakta olanları izlerken aklıma bu klişeler geldi. Erdoğan ve Arınç arasındaki atışma, bunun Gökçek’in katılımıyla aldığı biçim. Erdoğan’ın Kürt sorunu üzerine çıkışları. Bu sırada Başbakanın, hatta Akdoğan, Efkan Ala gibi Erdoğan’a çok yakın S isimlerin uzun süre sessiz kalmış olması bir şeylerin dışavurumu ama, neyin? Kimilerine göre, “iyi polis kötü polis senaryosu oynanıyor”, kimilerine göre “çatlak gerçek ve derin”. Çatlak var mıdır, derin midir bilemem ama çoğunluğun desteğinden emin olan partiler böyle garip durumlara düşmezler. Bir adım geri çekilip “Gezi”den bu yana olanlara bakalım. AKP hükümeti krizleri yönetemiyor, her krizde içinden farklı sesler çıkıyor. Ne “Gezi” olayının travması atlatıldı ne de “17 Aralık” skandalının... Travma olaydan değil, kişinin olayın içindeki çaresizliğinden kaynaklanır, giderek kişilik bozukluklarına, paranoyaya, psikotik bölünmelere yol açar. Karşımızdaki bir insan değil de bir siyasi parti, hareket olunca bu semptomlar, irade bölünme Liderler kendilerine türlü özellikler, güçler atfedebilirler, halkla aralarında sihirli bir ilişki olduğuna inanabilirler. Gerçekteyse, etrafındakiler “onlara siz lidersiniz” demeye devam ettikçe onlar liderdir. Halkla aralarında var olduğuna inandıkları sihirli ilişkiyse Çavuşesku’nun son balkon konuşmasında olduğu gibi bir anda yok olabilir. Artık kimsenin kendilerine lidersin demediğini, halkla arasında var olduğuna inandığı ilişkinin çoktan yok olduğunu ise en son, artık toplumun çok üzerinde bir yerlerde yaşayan, hep konuşan, anlatan ama dinlemeyen “lider” fark eder. AKP liderliğinin böyle bir yere geldiğini düşündüren belirtiler var. Entelijansiyasının Osmanlı megalomanyası ile “jeopolitik komplo” paranoyası arasında gidip gelmeleri, bir haftadır Bir varmış bir yokmuş yaşananları, AKP hükümetinin, uluslararası basındaki imajının artık anlaşılmaz, güvenilmez bir “şey”den, tehlikeli bir “şeye” dönüşmesi bu belirtiler içinde sayılabilir. Bence en tipik örnekler, AKP içinde iki farklı yerde duran iki farklı aklın yorumlarında ortaya çıktı. Deneyimli siyasetçi Bülent Arınç, “Toplumun yüzde ellisi bizden nefret ediyor... Türkiye yönetilebilir bir ülke olmaktan çıkabilir” dedi. AKP’nin ve siyasal İslamın entelektüellerinden, “içerden”, Abdülkadir Selvi’ye göre “AK Parti’nin bir büyüsü vardı. Kitleler AK Parti’yi istikrarın sembolü olduğu için tercih ediyordu. Bu büyü bozuluyor... AKP bilmediği bir yere gidiyor.” Seçimler yaklaştıkça, bu belirtiler daha da artacak, bir olasılıkla bunlara ekonomik sorunlar da eklenecek. Ortada, programı, seçim stratejisi, vitrini belirgin bir muhalefet partisi olsaydı, Mao’nun “Gök kubbenin altında anarşi var koşullar mükemmel” sözlerini anımsar, seçimlerde, AKP’nin hükümetten düşme olasılıklarını hesaplamaya başlardık Maalesef ortada böyle bir muhalefet partisi yok. AKP iktidarında siyaset “kötü sonsuza” (değişemeden devam ettiği için canavarlaşmaya başlayan süreç) girmiş gibi görünüyor. olayları ve gelişmeleri değerlendirerek karar aldıklarını söyledi. Özkaya, bazı yabancı bankaların Türkiye pazarından çıkması ile ilgili soruya, yabancı sermayenin bir ülkede hedeflerini tutturamayınca başka stratejist hedefler doğrultusunda hareket etmesinin doğal olduğunu dile getirdi. Özkaya, “Yabancı yatırımların Türkiye’ye uzun dönemli ve kalıcı olarak gelmesi lazım” dedi. Özkaya, Türkiye’de belirsizlik yaratacak tek konunun seçimler olacağını anlattı. Hedef ‘Ekol’ yaratmak urtdışında 10 ülkede şirket kurduklarını ve sıradaki ülkelerin Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olduğunu söyleyen Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, “6 bin çalışanımız var, filomuz 3 bin araca ulaştı. 500 bin m2’yi aşan depolama alanımız var. İntermodal taşımacılık kapsamında Avrupa’da blok trenle taşıma yapan en büyük ikinci şirketiz. 2014’ü 1.2 milyar lira ciroyla kapattık. Hedefimiz global bir Türk Y lojistik markası yaratarak dünyada ekol olmak” dedi. Şirket filoya FADİQ ismli 5’inci gemiyi aldı. Alternatif Ro Ro 80 bin araç taşıdı ve 180 milyon lira ciroya ulaştı. Bu yıl hedef 100 bin araca ulaşmak. Şirket ayrıca, Niğde Aksaray’ı, ‘lojistik merkez’e dönüştürmek için 25 milyon Avro’luk antrepo yatırımına başladı. Musul, 2016’da faaliyete başlayacak olan tesis ile hedefin Aksaray’ı ‘lojistik üs’ yapmak olduğunu söyledi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle