27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 26 Mart 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 4 Süreç zehirlendi Akdoğan, Kandil ve Demirtaş’ın ‘başkanlık sistemi’ eleştirilerine tepki gösterdi Başkanlık İçin ‘Baldıran Zehrini’ Topluma İçirecek elevizyonun alt bandında Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın açıklamalarının ana başlıklarını veren son dakika haberini okurken dönüp tarihe baktım: 25 Mart 2015. Aynı Akdoğan’ın HDP’li vekillerle canlı yayında birlikte açıkladıkları 28 Şubat’taki Dolmabahçe mutabakatının üstünden bir ay bile geçmemişti. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “O gün iki farklı metin vardı, biri HDP’nin, biri Akdoğan’ın” dese de hükümet tarafından HDP’nin metninin bilinip önceden okunduğu ortadaki bir gerçekti. İşte o Akdoğan dün süreçle ilgili kaygı veren açıklamalar yaptı: “Çözüm Süreci’nde önemli bir aşamada olduğumuzu biliyorsunuz. Sayın Demirtaş’ın ve Kandil’in geçen hafta yapmış olduğu açıklamalar sürecin ruhuna uymuyor. Gelinen aşamanın hassasiyetlerine uygun düşmemiştir, adeta süreci zehirlemiştir, iklimi bozmuştur. Cumhurbaşkanımız bu sürecin mimarıdır ve ona savaş açan bir yaklaşım kabul edilemez. Bu sürece de bir fayda sağlamaz, öncelikle bunun bilinmesi gerekir.” Açıklamadaki anahtar kelimeler “Demirtaş, Kandil açıklamaları ve zehirlenen süreçti.” Neydi Demirtaş’ın ve Kandil’den Cemil Bayık’ın “ortaklaşan” açıklamaları: Erdoğan ve başkanlık. Demirtaş “Erdoğan’ı başkan yaptırmayacaklarını” söyledi Meclis’teki grup toplantısında. Bayık da Cumhuriyet’te Ahmet Şık’a Kandil’de verdiği söyleşide süreçteki isimlerle ilgili ne düşündüğü sorusuna “Erdoğan diktatör” diye yanıt vermişti. Newroz’un bir gün öncesi Erdoğan, hükümetin kurmaya çalıştığı izleme kurulunu eleştirmiş, Newroz ertesi gazetelerde çıkan demecinde “Dolmabahçe’nin şekline de oradaki 10 maddeye de karşı olduğunu” açıklamıştı. Erdoğan’ın açıklamayı önüne gelen anketlerde partisi AKP’nin oylarının MHP ve HDP’ye kayması üzerine “başkanlık gidiyor” telaşıyla yaptığı şeklinde yorumlandı. Kısmen haklı bu analizi değişik kesimlerle yaptığım kısa söyleşilerde geliştireyim: T Anahtar kelime Önce “zehirlenen süreç” kelimeleri pek çok beyinde aynı algıyı yarattı. Erdoğan 3 yıl evvel “bu sorunu çözmek için gerekirse baldıran zehri içmekten bahsetmemiş miydi?..” Şimdi bu kadar iddialı şekilde yürüttüğü süreçte “büyü neden bozuluyordu?” Olayı “seçime ve başkanlığa” bağlayan iyi bir analiz dün Fuat Keyman tarafından Radikal’de kaleme alındı: “Büyünün bozulması, AK Parti için seçim aritmetiğinin bozulmasından kaynaklanıyor. Daha net söylersek seçimlerde, başkanlık sistemine geçişi sağlayacak başarı mümkün gözükmüyor; hatta AK Parti, çoğunluk hükümeti kursa bile, bu 2011 seçimlerindeki oy oranı ve milletvekili sayısında olmayacak gibi. HDP ve özellikle MHP, oy oranlarını arttırma eğilimindeler. Unutmayalım, seçimlerde HDP ve MHP, AK Parti’nin esas rakipleri, CHP değil. HDP, Güneydoğu ve Doğu Anadolu ve Batı’da, özellikle İstanbul gibi büyük metropollerde, MHP’de, Orta, Orta Batı, Kuzey ve Doğu Anadolu’da, AK Parti’nin rakipleri. Büyü, ‘Çözüm sürecinde müzakereseçimde rekabet denklemi’nin, AK Parti lehine kurulmasıydı. Bugün, bu denklemin, AK Parti’nin aleyhine evrilmeye başladığını görüyoruz.” Keyman Newroz’da Diyarbakır’da bulunan sokağın nabzını tutan önemli akademisyen yazarlardan biriydi. Bir diğerinin ismini (ki o da Diyarbakır’daydı) vermeyeceğim. Onun da analizi Keyman’dan uzak değildi: HDP’ye Türkiye çapında “asla oy vermem” diyenlerin yüzdesi 85’ten yüzde 22’ye gerilemişti. Aynı kritik HDP’ye yakın isim “barajı geçeceklerini, ancak eğer baraj geçilmezse 1 yıl içinde yeni bir seçime gitme olasılığının yüksek olduğunu da” anlatacaktı. İşin tuhafı “1 yıl içinde yeniden seçim” tahminini sağ politikalara yakın bir isimden de duymuştum. Durumun “Kandil merkezli” analizinden önce bu bölümü şöyle toparlayayım: Sürecin zehirlenmesi, kendini Kürt sorunu da dahil hemen her konuda “tek otorite” gören Erdoğan’ın “başkanlık hayallerinin” yıkılmak üzere oluşuyla birebir bağlantılı. aşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Kandil’in Başkanlık sistemi ile ilgili açıklamalarının “süreci zehirlediğini, iklimi bozduğunu” söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çözüm süreci konusunda eksik bilgilendirmesi tartışmaları ile ilgili olarak da “Bunu telafi Yalçın edeAkdoğan riz. B Cumhurbaşkanımızın sözleri talimattır, herhangi biri değildir” diye konuştu. Akdoğan, Başbakanlık Merkez Bina’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çözüm sürecindeki izleme heyetinin kurulmasına itiraz etmesi ile ilgili Akdoğan, sürecin önemli bir aşamaya geldiğini, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Kandil’in geçen hafta yaptığı Başkanlık sistemine karşı açıklamalarının süreci zehirlediğini, iklimi bozduğunu belirtti. Erdoğan’ın sürecin mi İklimi bozdular marı olduğunu dile getiren, ona savaş açan bir yaklaşımın kabul edilemeyeceğini belirten Akdoğan, Erdoğan’ın sürece karşı bir konuma indirgenemeyeceğini, sürecin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun vizyonunun da en önemli hususlarından biri olduğun dile getirdi. Erdoğan’ın süreç ile ilgili olarak yeterli düzeyde bilgilendirilmediği tartışmalarına ilişkin soruya ise Akdoğan, “Süreçte bir bilgilendirme eksikliği varsa bu bize aittir ve bunu telafi ederiz. Cumhurbaşkanımızın bu konuda sözleri bizim için Telafi ederiz talimattır. Erdoğan herhangi biri değildir. Onun pozisyonu, süreç açısından hayati önemdedir” karşılığını verdi. Akdoğan, “AKP içinde bir karışıklık söz konusu mu” sorusuna ise “Kişisel polemikler veya hatalar bu büyük yapıya zarar veremez. Kişisel meseleler öne çıkarılmaz ve önemsenmez. Bu konuda herkes müsterih olmalıdır” yanıtını verdi. Erdoğan’ın “Sistem sürdürelemez, başkanlığa geçilmeli” açıklamasına destek veren Akdoğan, seçim beyannamesinde Başkanlık sisteminin değerlendirildiğini dile getirdi. lANKARA Cumhuriyet Bürosu Özel HDP atışması Genelkurmay Başkanı’nın ‘PKK meşrulaştırılıyor’ sözlerine Önder’den ‘Bugün Kürtlere kükreyenler ordunun başına çuval geçirilirken sesini çıkarmadı’ diye yanıt geldi enelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Suriye’deki ortamın, PYDPKK’nin terör örgütü kimliğinden çok IŞİD ile savaşan meşru bir güç olarak görülmesine yol açtığını söyledi. “PKK’nin meşrulaştırılması tehlikesine” dikkat çeken Özel, sınır güvenliği için merkezi bir komutanlık kurulacağını bildirdi. Özel’in açıklamalarına yanıt veren HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder “Bugün Kürtlere kükreyenler, bu ordunun başına çuval geçirildiğinde terbiyeden ölecek gibi sesini çıkarmadı” dedi. Özel, Savunma ve Havacılık Dergisi’ne verdiği söyleşide, Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki risk ve tehditlere ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Suriye’deki ortamın, PYDPKK’nın terör örgütü kimliğinden çok IŞİD ile savaşan meşru bir güç olarak görülmesine neden olduğunu söyleyen Özel, sınır güvenliği için merkezi bir komutanlık kurulacağını da açıkladı. “İyimser öngörüde bulunmak güç” diyen Özel, bölgede Türkiye için savaş riski olduğunu dile getirdi. Suriye ve Irak’ta yaratılan ortam nedeniyle IŞİD’in giderek güçlendiğini belirten Özel, “Bu PYD/PKK’nin terör örgütü kimliğinden ziyade DEAŞ ile savaşan meşru bir güç olarak bölgede görülmesine yol açmaktadır. Bölücü terör örgütü, Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmeler doğrultusunda elde ettiği kazanımları artırmaya çalışırken aynı zamanda kendisi G Türk Silahlı Kuvvetleri, önceki gün Mardin Valiliği’nin onayıyla Mazıdağı ilçesinde PKK’nin sığınak, barınak ve depolarına yönelik operasyon başlatmıştı. Erdoğan’ın hayali Dağlıca’ya havan saldırısı Genelkurmay, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesindeki üslere dün saat 13.25 sıralarında teröristlerce 3 adet havan atışı yapıldığını, saat 14.40 sıralarında ise Biksi makineli tüfekler ve Doçka uçaksavar makineli tüfekler ile ateş açıldığını belirtti. Genelkurmay’ın internet sitesinden yapılan açıklamada, “Yapılan terörist ateşlerine, bölgede bulunan unsurlarımız tarafından derhal ateşle karşılık verilmiştir. Üs bölgelerindeki emniyet tedbirleri artırılmıştır” denildi. lere karşı terbiyeden ölecek kadar nazik davrandı. Bu ordunun onlarca generalini, kapı kilitleme usulü ile ‘tutun kapıları’ dediler ve hepsini içeri attılar, yine Genelkurmay terbiyesinden çıt çıkarmadı. Genelkurmay Başkanını terörist olarak tutukladıklarında ‘herhalde öyledir zaar’ diye düşünmüş olacak ki, yüzünü hep başka taraflara çevirdi. Şu an egemen iktidar blokunda derin bir çatışma var. Bu çatışmayı Kürtlere ihraç ederek, kurtulacaklarını düşünüyor olmalılar” dedi. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da, “Bugünkü konjonktürde TSK’nin yeniden devreye girdiğini görüyoruz. AKP daha net bir tavır alarak askeri vesayete karşı net bir açıklama yapmalı, sessizliğini bozmalıdır” diye konuştu. l Haber Merkezi ‘IŞİD güçleniyor’ siyasetini yapanların da silahlı gerillanın da inatla işaret ettiği bir tarih var: 30 Ekim 2014’teki MGK. 10.5 saat süren bu toplantıda PKK’ye karşı askerin istek ve öncülüğünde seçim sonrası “savaş kararı” alındığını söylüyorlar. Meşru bir soru: Böyle bir karar için niye 7 ay beklensin? Yanıtı şöyle veriyorlar: Şu an PKK bölgede IŞİD’e karşı en net savaşan grupların başında. Haseke’den Afrin’e 5 bin gerilla alanda. Ve bunlar, başta ABD bölgedeki güçlerle yakın temas halinde. Burada bir soluklanalım. Ve uzun süredir çözüm süreci konusunda sessiz kalan askerin yeniden sivillerin alanında söz söylemeye başladığına dikkat çekelim. Önce Öcalan’ın Newroz mektubundaki “Eşme Ruhu” göndermesine sert açıklamayla yanıt vermesi. Ardından Mardin başta bölgede askeri operasyonlara başlanması. Son olarak dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in Savunma ve Havacılık Dergisi’ne verdiği röportajın Türkiye medyasına yansıması: Özel, Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki risk ve tehditlere ilişkin kapsamlı de Çatışma istenmiyor ama... elelim işin Kandil cepğerlendirmelerde bulundu. G hesine, silahlı Kürt haSuriye’deki ortamın, PYDreketine. Önce bu işin legal PKK’nin terör örgütü kimli ğinden ziyade IŞİD ile savaşan meşru bir güç olarak görülmesine yol açtığını söyleyen Genelkurmay Başkanı, sınır güvenliği için merkezi bir komutanlık kurulacağını da açıkladı. “İyimser öngörüde bulunmak güç” diyen Orgeneral Özel, bölgede Türkiye için savaş riskine işaret etti. Bölgede haritaların yeniden çizilme olasılığının arttığı süreçte çözüm masasından kalkmak... TSK ile PKK’nin yeniden çatışmaya başlaması... Dün yaptığım görüşmelerde bunu her iki tarafın da istemediği yolunda güçlü sinyaller aldım. (Bu satırlar bittiğinde TSK, DağlıcaYüksekovaHakkâri bölgesinde askerlere üç havan atışı yapıldığı, bunun karşılığının verildiğini açıkladı.) Ancak taraflarda provokasyon endişesi olduğunu da hissettim. Kürt Hareketi’nin başta “iç güvenlik yasası” Türkiye’deki tüm halkları ilgilendiren konularda “alanda ve aktif” olmak istediğini, ama yeni bir çatışmayı arzu etmediğini net bir şekilde söyleyebilirim. Tabii bir provokasyon olmazsa... ni ve diğer ülkelerdeki uzantılarını masum göstererek farklı bir algı oluşturmaya çalışmaktadır” değerlendirmesini yaptı. Özel’in açıklamalarının ardından DİHA’ya konuşan HDP’li Önder ise “Bugün Kürtlere kükreyenler, bu ordunun başına çuval geçirildiğinde terbiyeden ölecek gibi sesini çıkarmadı. Bu ordunun başına çuval geçirildi. Genelkurmay, bu çuval geçiren İç güvenlik yasası HDP’ye oy vermem diyen seçmen oranı yüzde 85’ten yüzde 15’e indi MAHMUT LICALI 100 HDP algısı değişti 7 80 60 40 20 Demirtaş: Kırmızı çizgi değil DP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, İzleme heyeti konusunda hükümetle Cumhurbaşkanı arasındaki gerilimi değerlendirdi. Demirtaş, İzleme heyetiyle ilgili “HDP’nin kırmızı çizgisi değildir. Biz yine de her halükârda sürece katkı sunarız” diye konuştu. Demirtaş, Kafkas Dernekleri Federasyonu’nu ziyaret etti. Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki tartışmayı “İnşallah daha fazla birbirlerine girerler de ne kadar pislik olmuş hep birlikte öğreniriz” diye değerlendirdi. H Haziran seçimlerine yaklaşık 2,5 ay gibi kısa bir süre kala, çeşitli anketlerde oy oranı baraj sınırında olan HDP; Türkiye genelinde yaptırdığı anket çalışmasının ilk sonuçlarına göre barajı aştı. Anket çalışmasının ilk verilerine göre HDP’nin oy oranının kararsızların dağılımıyla birlikte yüzde 11 ile yüzde 12 arasında olduğu belirlendi. Ankete göre daha önce HDP’ye asla oy vermeyeceği görüşünü dile getiren seçmenin oranı yüzde 85’ten yüzde 15’e indi. HDP seçim çalışmalarında kararsız seçmene yoğunlaşacak. Geçmiş dönemlerde seçmenin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan kararsızların oranı, son anket çalışmasına göre yaklaşık yüzde 15 seviyesine çıktı. 0 Anket sonuçlarına seçmen algısında yaşanan değişiklik de yansıdı. Önceki seçimlerde HDP’ye asla oy vermeyeceği görüşünü belirten seçmenlerin oranı yüzde 85 olarak hesaplanırken, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından HDP’nin Türkiye partisi olma hedefi doğrultusunda yapılan çalışmalarla bu oran yüzde 56’ya düşmüştü. Ocak 2015 tarihinde yapılan yeni bir çalışmayla HDP’ye asla oy vermeyeceğini dile getiren seçmen oranı yüzde 34’e inerken, gerçekleştirilen son anketle birlikte bu oranın yüzde 15’e indiği belirtildi. HDP’nin oy isteyeceği hedef kitle yüzde 85 oranına yükseldi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle