27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 26 Mart 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY ASLAN YILDIZ TASARIM: BARIŞ AKTAŞ haber 3 İstanbul 7/1 5 0 Ankara 30 /1 7 0 İzmir 140 /2 0 0 Bursa 110 /2 1 0 Antalya 150 /2 1 0 Adana 80 /2 2 0 Trabzon 50 /1 5 0 Artvin 70 /1 7 0 Çanakkale 110 /1 8 0 Balıkesir Sivas Diyarbakır Mersin Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 110 /2 1 0 10 /1 5 0 20 /1 6 0 120 /2 1 0 5/8 0 0 6 /1 8 0 120 /2 1 0 20 /1 5 0 60 /1 6 0 Atina 10/1 7 0 Berlin 40 /1 4 0 Girne 120 /2 1 0 Londra 10 /7 0 Moskova 00 /7 0 Paris 30 /1 0 0 Madrid 20 /1 1 0 Amsterdam 20 /8 0 Roma 60 /1 3 0 Karla karışık yağmur Çok bulutlu TARİHTE BUGÜN 1942: Naziler Yahudileri gruplar halinde Auscwitz toplama kampına göndermeye başladı. 1971: İstanbul’da iki kıta birleşti. Boğaz Köprüsü’nün 57. ünitesinin de yerine konulmasıyla kentin Asya ve Avrupa yakaları birbirine bağlandı DOĞU’DA çIĞ TEHlİkESİ Yüksek kar örtüsünün bulunduğu dik yamaçlarda oluşacak çığ tehlikesine karşı tedbirli olunmalı. 20 17 15 12 4 2 0 2 3 5 Güneşli Parçalı bulutlu Yağmurlu Gök gürültülü yağmur Kaplumbağaya 3D protez çene Patlamanın şiddetiyle ofisin bulunduğu kattaki duvarlar çöktü. (DHA) Gümüşlük Koyu’nda 9 ay önce tekne pervanesi çarpması sonucu çenesinin yarısı parçalanmış halde AKUT ekipleri tarafından bulunan ve Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’ne getirilen caretta carettanın tedavisi sürüyor. Merkezin Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska, “3D yazıcılarla çıktı alınıp ortopedik çene yapmayı planlıyoruz” dedi. l MUĞLA / AA İBDAC’nin dergisinde patlama : 1 ölü âğıthane’de bulunan ve IBDAC örgütüne yakınlığıyla bilinen “Adımlar dergisinin ofisinde meydana gelen patlamaKAYHAN da derginin yazarlarınAYHAN dan Ünsal Zor hayatını kaybederken, aralarında derginin genel yayın yönetmeni Ali Osman Zor’un da bulunduğu 3 kişi yaralandı. Ofisin önüne harekete duyarlı bomba bırakıldığı öne sürüldü. Kâğıthane, Hürriyet Mahallesi, Dr. Cemil Bengü Caddesi üzerinde 6 katlı bir binanın 3. katında bulunan ve aylık olarak yayımlanan Adımlar dergisinin merkez ofisinde dün akşam şiddetli patlama meydana geldi. Ofisin Adımlar dergisi yazarı Ünal Zor öldü üç kişi de yaralandı K Ataköy’deki proje durdurulsun Ataköy’de yürütmeyi durdurma kararına karşın devam eden Sea Pearl projesi için 10. İdare Mahkemesi’ne verilen bilirkişi raporu “emsal artışı var inşaat ruhsatı iptal edilmeli” denildi. İmar plananında 2 emsal verilen hakkın ihlal edildiği rakamsal değerlerle belirtildi. Prof. Dr. Murat Cemal Yalçıntan, Yrd. Doç. Dr. Teoman Tekkökoğlu, Dr. Feyzi Haznedaroğlu tarafından yerinde keşif yapılarak oluşturulan raporda emsal dışı tutulan ancak imar mevzuatı gereği dahil edilmesi zorunlu olan 18 bin 737 metrekare fazla kullanım tespit edildi. l İSTANBUL\Cumhuriyet bulunduğu kattaki duvarlar çökerken çevredeki ev ve işyerlerinin camları kırıldı. İtfaiye içeride derginin yazarlarından Ünsal Zor adlı kişinin cesedine ulaştı. Patlamada aralarında derginin genel yayın yönetmeni Ali Osman Zor’un da bulunduğu 3 kişi yaralandı. Olay yerinde incelemelerde bulunan bomba imha uzmanları binaya harekete duyarlı bomba düzeneği konulduğunu iddia etti. İGDAŞ binada doğalgaz bulunmadığını açıkladı. PKK’yi hedef almıştı İBDAC örgütü lideri Salih Mirzabeyoğlu’ndan “kumandan” olarak bahsedilen ve son dönemlerde yaptıkları yayınlarla IŞİD’e destek verdiği bilinen Dergi son sayısında PKK’ye yö nelik sert eleştirilerde bulunmuştu. Dergide geçen yıl yapılan bir toplantı “İstanbul’da IŞİD’cilerden ‘iç savaş” toplantısı” başlığıyla kamuoyuna yansımıştı. Buluşmada IŞİD’e açık destek verilmesi yönünde karar alındığı, İslamcı ve milliyetçi örgütlerin Kobani eylemlerine yönelik yanıtın karar bağlandığı iddia ediliyordu. Toplantıda Ali Osman Zor’un, “Şartlar bizi savaşa zorluyor. Savaş yaklaşıyor. Gıda stokundan, telaffuz etmediğimiz ama hepimizin bildiği hazırlıklara kadar hepsini yapmak zorundayız. Suriye ve Irak’ta Müslümanlar hazırlıksız yakalandı. Biz hazırlık yapmalıyız” dediği de öne sürülmüştü. Öte yandan Bina önünde toplanan bir grup tekbir getirerek slogan attı. Parçalar Japonya’dan Japon mühendisin canına mal olan Körfez geçişi köprüsünde yerli üretimden vazgeçildi. Otoyol AŞ CEO’su Batum: Gecikme olmaz apon Başmühendis Kishi Ryoichi’nin kendisini sorumlu tutarak intiharına neden olan İzmit Körfez geçişi köprüsündeki halat kopması yerli üretimden vazgeçilmesini gündeme getirdi. Parçaların yurtdışından getirilmesi düşünülüyor. Bu işin mühendislik çalışmaları, siparişi, imalatı ve Türkiye’ye getirilmesi zaman alacağından, bu yıl sonunda açılması planlanan İzmit Körfezi geçiş köprüsünün devreye girmesinin 2016 yılı ortalarına sarkabileceği konuşuluyor. Hürriyet’e açıklama yapan Otoyol A.Ş Ceo’su Yavuz Batum, İzmit Körfez Geçiş Köprüsü’nün yapımı sırasında meydana gelen kaza nedeniyle köprü açılışında bir gecikme olmayacağını açıkladı. Batum, “Bir bina yapımında iskele ne ise; J Hayatlarını kurtarmış köprü yapımında kediyolu da aynısı. Köprünün halatını çekmek için kediyolu kuruldu. Kediyolu da çelik halatlar üzerine oturuyor. Çelik halatlar Japonya’dan geldi. Ara parçalar, bağlantı parçaları ise Türkiye’de yaptırıldı. Tabii tümü her türlü testten geçmiş, sertifikalı malzemeler. Peki niye koptu, imalat hatası mı var? Tüm bu soruların yanıtlarını bulmak için laboratuar incelemesi yapılıyor. 35 günde sonuçlar ortaya çıkar. Planladığımız gibi bu yılın sonunda inşallah bitireceğiz. Yaşanan kaza nedeniyle ortaya çıkan gecikmeyi ilave ekipman ve işçilikle telafi edeceğiz” dedi. Batum yeni kediyolu için malzemelerin Japonya’dan uçakla geleceğini de ifade etti. l KOCAELİ / DHA Ryoichi’nin bağlantı yerindeki çatlağı birkaç gün önceden gördüğü ileri sürüldü. Ryoichi’nin, 150 metre yükseklikte çalışan personelin hayatını riske atmamak için, fırtına uyarısı bahanesiyle cumartesi günü çalışanlara izin verdiği ortaya çıktı. Rehine krizi parayla çözüldü Van’da önceki gün bir kamu bankasına pompalı tüfekle girerek 7 kişiyi rehin alan Hakİş’e bağlı Özİş Güvenlik Sendikası Van eski temsilcisi Veysel Yolcudağ (28), 9.5 saat sonra polis tarafından ikna edilerek teslim oldu. Yolcudağ’ın babasının hastalığı nedeniyle 380 bin lira borçlandığı için soygun girişiminde bulunduğu belirtildi. Polisin Veysel Yolcudağ’ı teslim olmaya ikna edebilmek için bankanın başka bir şubesinden getirdiği 500 bin lirayı da bir çanta içinde zanlıya ulaştırdığı belirtildi. Yolcudağ, kendisine verilen 500 bin liranın 280 bininin borçlu olduğu kişilere verilmesini istedi. Serbest bırakılan rehinelerin durumu polise anlatmasının ardından ekiplerin ulaştığı alacaklılar, telefonda Veysel Yolcudağ ile görüştürülerek parayı aldıklarını ve borçlarının kalmadığını söyledi. Zanlı, kalan parayı da bankadaki rehinelere dağıttı. Yalova’ya haysiyet anıtı Japon mühendis Ryoichi (51) anısına Yalova’da anıt dikilecek. Yalova Belediye Başkanı CHP’li Vefa Salman, ‘Haysiyet Anıtı’nın 45 günde tamamlanarak, meydana dikileceğini söyledi. umhurbaşkanı’nın başdanışmanı Yiğit Bulut, Cumhurbaşkanı’nı Sezar’a benzetmiş. Daha önce de “Tayyip Erdoğan benim atamdır” demişti. Yiğit Bulut, Sezar gibi atası olan bir insan. Sezar da zamanında aile soyunun tanrıça Venüs’e dayandığını iddia eden biriydi. Venüs de antik Yunanlıların Afrodit diye bildiği tanrıça. Afrodit de Akad tanrıçası İştar’a ve hatta Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele’ye kadar uzanıyor. Ata Erdoğan, Sezar’a benzetilip Sezar da Venüs’ün soyundan geldiğini söylediğine göre, Yiğit Bulut’un Venüs ve hatta ana tanrıça Kibele’yle bir bağlantısı olmuş bulunuyor. Bakınız her şey dönüyor dolaşıyor Anadolu’ya geliyor. Kibele’den Venüs’e, Venüs’ten Sezar’a, Sezar’dan Erdoğan’a, Erdoğan’dan Yiğit Bulut’a. Hakikaten medeniyetler beşiği bu topraklar. Başdanışmanı Cumhurbaşkanı’nı neden Sezar’a benzetmiş? Efendim çünkü Sezar yerleşik düzenin Roma’nın kanını emmesine karşıymış ve çürümüş düzene “Roma’nın olanı Roma halkına vermek” için bayrak açmış. Erdoğan da öyle yapıyormuş. Sezar’a darbe yapıyor, diktatör oluyor demişler ama halk onu çok seviyormuş. Malumunuz Sezar, Roma’nın en asil ailelerinden birine mensuptu. Genç yaşta Roma Cumhuriyeti’nin konsülü oldu. Daha sonra Güney Alp bölgesinin yöneticisi oldu. Galya’yı fethetti, hızını alamadı İngiltere’ye kadar gitti. Muzaffer bir komutan olarak Roma’ya dönüp tekrar konsül seçilmek istiyordu. Daha evvel Roma’yı Pompey ve Crassus’la beraber yönetiyordu. Fakat eski ittifakların bozulması âdettendi. Roma’da başka bir âdet de fetih yapan komutanın ordusuyla Roma’yı ele geçirip diktatörlüğünü ilan etmesiydi. Roma da Rubicon ırmağından başlıyordu. Muzaffer komutanın Rubicon’u ordusuyla geçmesi bu sebeple yasaktı. Sezar bu yasağı dinlemedi. “Zarlar atıldı” dedi ve Rubicon’u geçerek eski müttefiki Pompey’i yenerek Roma’nın hâkimi oldu. Zamanla diktatörleşti. Senato’dakiler mutsuzdu. Toplandılar, onlarca senatör Sezar’ı aralarına alıp bıçaklayarak öldürdü. Senatörler, Roma Cumhuriyeti’ni kurtardıkları iddiasındaydı. Hatta Cumhuriyet’in kurtuluşunu temsilen azat edilen kölelerin taktığı başlığı bir sopaya takıp gezdirdiler. Seneler evvel BirGün gazetesinde şöyle yazmışım, notlar arasında buldum: “Sezar’ı indirenler özgürlükleri ve cumhuriyeti mi savunuyorlardı yoksa yerleşik düzenin çıkarlarını mı koruyorlardı? Sezar teker teker Cumhuriyet kurumlarını budayarak krallığını mı ilan edecekti yoksa kurumları reforme ederek oligarşiyi kırmak peşinde miydi? Brütüs bir hain miydi yoksa Shakespeare’in dediği gibi ‘En asil Romalı’ mı? Bu soruların muhtemelen bir yanıtı yok. Çünkü haklı olan ne Sezar, ne Brütüs, ne de Pompey idi. Haklı olan zamanında kölelerin isyanını başlatan Spartaküs idi. O zaman genç bir subay olan Sezar büyük ihtimalle köle savaşında Spartaküs’e karşı savaşıyordu ve binlerce kölenin çarmıha gerilmesine nezaret ediyordu. Sezar’ın iç savaşta yendiği Pompey ise köle savaşının sonunda yakaladığı 5.000 savaş esirinin hepsini öldürmesiyle gurur duyuyordu. Yani bu hikâyenin tüm baş aktörleri konu köleler olunca birleşip Spartaküs’e karşı birleşmişti.” Sezar halktan yana değildi. Senatörler de öyle. Neticeye bakalım. Sezar’ın öldürülmesinden sonra uzun süren iç savaşlardan sonra iktidara Sezar’ın manevi oğlu geldi. Roma Cumhuriyeti yıkıldı. Yerine imparatorluk kuruldu. Artık iktidar bir adamın elindeydi. Sezar’ın öldürülmeden önceki son unvanı neydi? “Dictator in perpetuum.” Yani “Daimi diktatör.” Neyse, herkesin atası kendine. Daimi Diktatör C Cinayet planı ihaleye çıkıyor Bedri Rahmi koyu l 5+1 BİLEN: 290 bin’er TL (5 kişi) l 5 bilen: 3 bin 471’er TL l 4+1 bilen: 236’şar TL l 4 bilen: 30.30’ar TL l 3+1 bilen: 14,15’er TL l 3 bilen: 3,60’şer TL l 2+1 bilen: 4,85’er TL l 1+1 bilen: 2,90’ar TL ŞANS TOPU 3 5 7 24 31 +7 uğla’da “Göcek Koyları” olarak anılan Bedri Rahmi (Taşyaka), Akbük, Göbün ve Küçük Sarsala koylarının Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca kiralanmak istenmesi, Meclis’e taşındı. MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’de verdiği önergede, uygulamanın anayasa ve Kıyı Kanunu’na aykırı olduğunu vurguladı. Orman Genel Müdürlüğü Dalaman Orman İşletme Şefliği tarafından internet ortamında yapılan duyuruya göre, ihale bugün Dalaman’da yapılacak. MHP İhalede kamu yararı gözetilmediğini vurguladı. Erdoğan, “Koyların 29 yıllığına kiraya verilmek istenmesi üzerine yerli halkta büyük bir huzursuzluk baş göstermiştir” dedi. l ÖZCAN ÖZGÜR / MUĞLA M C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle