28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 12 EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2015 CUMARTESİ Madde kullanımı en fazla işsiz ve yoksul kesimde rastlanıyor. Tedavi gören kişilerin yüzde 66.1’i işsiz İşsizlik bağımlı yapıyor u Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç’ın çalışmasına göre, 2007’de 38 bin 61 kişi madde bağımlılığı tedavi merkezlerinde tedavi görürken bunların sayısı 2013’te 259 bin 441 kişiye yükseldi. Bunların 171 bin 231’i işsiz ve yoksullardan oluştu. ŞEHRİBAN KIRAÇ AKP döneminde arttı Dr. Dağ ve Dr. Kılıç’a göre madde kullanımı ile ilişkili sorunlar, tedavi merkezlerine müracaat eden hasta sayılarındaki (yüzde 700) ve madde bağlantılı ölüm sayılarındaki (yüzde 220) hızlı artışlar AKP hükümeti döneminde gerçekleşti. “Meseleyi salt bir asayiş sorununa indirgeyip madde kullanımı olanları cezaevine atmakla, cezaları artırmakla çözüm mümkün değildir” diyen Dağ ve Kılıç’a göre 2013’te ceza infaz kurumlarında bulunan toplam kişi sayısı 145 bin 478. Madde bağlantılı suçlardan ise 24 bin 890 kişi bulunuyor. ‘Öyle veya Böyle’ Ölüm “İç Güvenlik Paketi” hakkında, halefselef iki cumhurbaşkanından, iki saat arayla gelen yorumlar, bizi nasıl bir seçim atmosferi beklediğine dair zaten belirlemeye başlayan işaretlere kritik önemde yeni maddeler ekledi. Abdullah Gül’ün, cuma namazı çıkışında, “yeniden gözden geçirilmesini” tavsiye ettiği paket için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Öyle de yapsanız, böyle de yapsanız bu kanun çıkacak” ifadesi, birden fazla mesaj ve içerik taşıyor. Ama öncesinde, Gül’ün, halen cumhurbaşkanı olsaydı, önüne gelecek bu yasa karşısında, nasıl bir tutum izleyeceğini düşünmek yararlı olabilir. Peşinen söyleyelim ki, yedi yıllık görev süresi boyunca; sadece beş yasayı “veto” eden Gül’ün; Başbakanlık koltuğundaki Erdoğan’ın, ihtirasla istediği bir kanunu geri gönderme olasılığı bir hayli düşük olurdu. Doğru; genel kuruldan geçmeden önce, “Köşk” hukukçuları kanalıyla, AKP Grubu’na düzeltmelerin yapılması tavsiyesinde bulunurdu belki. Ama bu ön temaslar, “ipleri koparma” anlamına gelecek bir vetoyla sonuçlanamazdı. Gül’ün, sadece “kişiye özel kanun olmaz” gerekçesiyle hatırlayacağımız “şike kanunu” hariç; temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan, toplumsal dirençle karşılaşan yasal düzenlemeler konusunda, iz bırakan bir tutum sergilemediğini biliyoruz. Uluslararası düzeydeki güçlü uyarılara rağmen “internet sansürü” ve yüz binlerce velinin isyanına karşın “4+4+4” kanunlarını imzalaması; bunu anımsamak için yeterli olacaktır. Dolayısıyla, Abdullah Gül’ün “yeniden gözden geçirilme tavsiyesi”ni, yedi yıllık imzaveto karnesinden ziyade; aynı mikrofonlara aynı dakikalarda söylediği, “Ben bu partinin kurucusuyum” cümlesi ve 7 Haziran sonrasındaki AKP projeksiyonlarını öngörerek “okumak”, daha anlamlı olacaktır. HHH Bu doğrultuda, Erdoğan, “Öyle de yapsanız böyle de yapsanız bu kanun çıkacak” diyerek aslında şunları da söylemiş oluyor: 1. Gül’e seçim süreci ve sonrasında biçilen rolleri “küçülterek” meydan okuyor. 2. Dün itibarıyla, çetelesine “beş yaralı” düşmüş “ince ruhlu” AKP Grubu’na, amiyane tabirle, “Yürüyün koçlar” mesajı veriyor. 3. TBMM yönetimine de “yoklama alma, saldırgan davranan vekillere uyarı gibi temel içtüzük kurallarına uymayabilirsiniz” diyor. HHH Sanki kimsenin okuryazarlığı yokmuş; sanki karşı çıkan varmış gibi, ısrarla, sadece “bonzai” ve “molotof” üzerinden sunulan “İç Güvenlik Paketi”nin 2 değil; tam 132 maddeden oluştuğunu ve yasalaştığında polisi; hâkimiyle, savcısıyla, yargının üzerine çıkaracağını bir kez daha anımsatarak soralım: Eğer bu “paket”, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın dün soru almadan kalkıp gittiği basın açıklamasındaki gibi, vatandaşların daha huzurlu yaşaması için hazırlandıysa, ocak ayı bütçe rakamlarında görünen (Bkz. 17 Şubat tarihli yazım) 10 milyon TL düzeyindeki yüksek mühimmat harcaması neden yapıldı? Bu harcama kalemi ile sendika.org sitesinin dün özel haberinde duyurduğu, özel harekât timlerinin kullandığı “zırhı delen mermi” olarak bilinen “hollow point” siparişi arasında bir bağlantı var mı? (19 Şubat Perşembe) Hamburg havaalanına inen Lufthansa Havayolları’na ait bir uçaktan siyah folyo ile sarılı olarak indirilen 16 palet malı Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Hornady Manufacturing Company adlı ABD’li silah şirketi mi gönderdi? İki yıl önce Emniyet Genel Müdürlüğü’nün alınacağını duyurduğu bu mermilerden 3 milyon adet alındı mı? Bu mermiler nerede kullanılacak? “Öyle ya da böyle” çıkacak “İç Güvenlik Paketi”nin polise tanıyacağı sınırsız adam öldürme yetkisi için yapılan bir hazırlık mı? İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi üyesi Dr. Ergün Demir ve İstanbul Tabip Odası TTB delegesi Dr. Güray Kılıç yaptığı çalışmaya göre, Türkiye’de madde bağımlılığı yoksul ve işsiz kesim arasında daha sık rastlanıyor. Özellikle AKP döneminde gençler arasındaki madde bağımlılığında dramatik artış var. Son yıllarda madde kullanımının yaygınlığı ve bununla ilişkili sorunların boyutu giderek artarken konu İç Güvenlik Paketi’nin içinde kendine yer buldu. Hak ve özgürlükleri kısıtlayan “İç Güvenlik Paketi”ni haklı hale getirmeyi isteyen iktidar, konunun özünü gözden kaçırmak için sokak ismi “bonzai” olan madde ile ilgili duyarlılığı kullanıyor. Dağ ve Kılıç’a göre madde bağımlılığına karşı mücadele, konuyu sadece “asayiş” sorununa indirgemeyen bütünsel bir yaklaşımı gerektiriyor. Çalışmaya göre madde kullanım sorununa en fazla işsiz ve yoksul kesimde rastlanıyor. Tedavi gören kişilerin yüzde 66.1’i işsiz. yüzde 29.7’sinin ise düzenli bir işi yok. Eğitim ve öğretim düzeyi düştükçe madde kullanım sorunu ve bağımlı sayısı artıyor. Yatarak tedavi gören hastaların yüzde 43’ü ortaokul, yüzde 25.7’si ilkokul, yüzde 25’i lise, yüzde 4.4’ü yüksekokul mezunlarından oluşurken yüzde 1.8’i ise hiç okula gitmiyor. 2013’te yatarak tedavi gören hastalar, maddeyi ilk kullanım yaşı bakımından incelendiğinde; yüzde 39.2’si 1519 Yüzde 43’ü ortaokul mezunu yaş, yüzde 30.1’i 2024 yaş, yüzde 11.6’sı 2529 yaş arasındayken yüzde 10.9’u ise 15 yaşından küçüklerden oluşuyor. Tedavi olan bireyler, eğitim düzeyleri ve ekonomik durumlarına göre ele alındığında; düzenli bir iş hayatına sahip olmayan veya gelir düzeyi düşük gruplar ile eğitim seviyesi düşük gruplarda uyuşturucu kullanım davranışı daha sık görülüyor. Dolar 2.47’ye yaklaştı Yunanistan için borç anlaşması sağlanması beklentilerine dair belirsizlik yatırımcılardaki tedirginliği artırırken, dolar/TL de bu belirsizlikle baskı altında kalmaya devam etti. Dolar/TL güne başladığı 2.4550 seviyesinden yönünü yukarı çevirerek 2.4672’ye kadar yükseldi. Serbest piyasada dolar 2.4630 TL’den kapandı, Özellikle Avrupa Merkez Bankası’nın Yunanistan’ın Avo bölgesinden çıkışı için hazırlık yaptığı ve acil durum planları hazırladıklarına dair haberler olumsuz gidişatı tetikledi. Gün içinde 86 bin puana kadar gerileyen Borsa İstanbul da yüzde 1.07 ekside kapandı. Ekonomi Servisi u Maliye bakanlarının oluşturduğu Avro Grup, hurbaşkanı François Hollande, Yunanistan ve Avro Bölgesi Maliye Ba Yunanistan ile mevcut kurtarma paketinin dört ay Yunanistan’ın Avkanları, dört aylık süreyle uzatılmasına imkân veren iki sayfalık taslak ro bölgesinden çıkmasını öngören herkredi uzatması için metin üzerinde uzlaştı. hangi bir senaryoanlaşma sağladı. tarafından hazırlandı. nun göz önüne alınMaliye BakanlarıAvro Bölgesi Maliye Bamadığını söyledi. Hollande, nın oluşturduğu Avro Grup, Almanya Başbakanı AngeYunanistan ile mevcut kur kanları Yunanistan’ın kredi anlaşmasının 6 ay uzatılması la Merkel ile düzenlenen ortarma paketinin dört ay sütak basın toplantısında, “Yureyle uzatılmasına imkân ve talebini görüşmek üzere dün nanistan Avro bölgesinin ren iki sayfalık taslak me yeniden masaya oturmuştu. bir üyesidir ve Avro böltin üzerinde uzlaştı. Taslak vro’dan çıkış için gesinde kalmalıdır” derken metine göre Yunanistan pahazırlık Merkel ise “Şu anki müzazartesi günü alacağı önlemAlman Spiegel dergisinkerelerin içeriğinde önemleri içeren bir reform listesi de yer alacak bir makaleli iyileşmeler olmalı ki biz sunacak. nin özetinde, Avrupa Mer de, mesela gelecek hafta, Tek taraflı kararlar ve mevkez Bankası’nın (ECB) Bundestag’da bunu oylayacut programı ihlal eden aksiYunanistan’ın Avro bölge bilelim” diye konuştu. Meryonlar almayacak, bunun karkel ayrıca tüm Avro bölgesi şılığında da Yunanistan’da sinden çıkışı için hazırlık ülkelerinin Yunanistan’ı orkrizi derinleştirecek önlem yaptığı ve ECB çalışanlarının diğer ülkelerin Avro böl tak para birimi bölgesi içinler dört ay süreyle uygulangesinde ne şekilde bir arade tutmayı hedeflediklerini mayacak. Atina ve Avro Bölda kalabileceklerine dair acil belirtti. gesi yetkililerine göre, Yudurum planları hazırladıklaÖte yandan Yunanistan’da nanistan ile ülkenin kurtar rı belirtildi. mevduat çıkışları tatil öncema programını uzatabilecek Toplantı öncesi konuşan sindeki tedirginlikle hızlaanlaşmaya temel oluşturabi siyasiler ise daha ılımlı menarak son iki günde 1 milyar lecek taslak metin Avro Grup sajlar verdi. Fransa CumAvro’yu aştı. Atina’ya dört ay uzatma ‘Avro’dan çıkmak bölgeyi etkilemez’ A Yunanistan, Avrupa Birliği (AB) kurtarma paketinin akıbeti için Avro Bölgesi Maliye Bakanları ile son dakika görüşmelerinde bir araya gelirken, kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Atina’nın Avro Bölgesi’nden ayrılmasının (Grexit) getireceği mali yükün makul olacağı öngörüsünde bulundu. S&P, Grexit’in Avro Bölgesi üyesi 18 ülkenin reytinglerine önemli etkisinin olmayacağı, yükün zamanla absorbe edileceği değerlendirmesini yaptı.S&P’ye göre, Grexit halinde Yunanistan’ın borçlarında temerrüt görülebilir. Ancak 2012’deki borç kriziyle karşılaştırıldığında Avro Bölgesi üyeleri için daha küçük Aleksis Çipras riskler oluşacak. Denizbank’ın kârı 939 milyon lira Ekonomi Servisi DenizBank, 2014’te konsolide bazda 939 milyon TL kâr elde ettiğini açıkladı. DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, “Konsolide aktiflere göre Türkiye’nin 5. büyük özel bankası olarak; 758 şubemiz ve 15 bine yakın çalışanımızla 2014’te büyümemizi sürdürdük” dedi. Ateş, Denizbank’ın aktiflerini yüzde 18 büyüterek 94.4 milyar TL’ye yükselttiğini, özkaynaklarını ise yüzde 18’lik artışla 7.2 milyar TL’ye çıkardığını belirterek “Ana fon kaynağı olan mevduatlarımız yüzde 24 artarak 61.8 milyar TL’ye ulaştı. Toplam kredilerimiz ise yüzde 14 artış ile 85 milyar TL’ye çıktı” dedi. Ateş, Denizbank’ın müşteri sayısının yıllık bazda yüzde 15’lik, rakamsal olarak da 1.1 milyonluk bir artışla 8.2 milyona çıktığını söyledi. DenizBank’ın finansal yapısının Sberbank ile daha da güçlendiğini kaydeden Ateş, 2013’ten bu yana toplam 1.2 milyar ABD Doları sermaye benzeri kredi temin edildiğini ifade ederken Sberbank’ın bu konuda desteğinin devam ettiğinin altını çizdi. Kışanak: Madenlerde yereller söz sahibi olmalı OLCAY BÜYÜKTAŞ Fizik tedaviye SGK neşteri Ekonomi Servisi Fizik tedavi hizmetlerini düzenleyen Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) fizik tedavi ve rehabitilitasyon hizmetleriyle ilgili 10 ayda yapılan 6 büyük değişiklik hastaları mağdur etti. Hürriyet’in haberine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) tedavi ve rehabilitasyonunu karşıladığı hastalıkları kapsamı dışına bırakması ve sınırlar getirmesi hastalarda ciddi sıkıntılar yaratıyor. Tedavisi kısıtlanan veya SGK kapsamı dışında bırakılanlar arasında felç, MS, parkinson, beyin hasarı gibi birçok hastalık bulunuyor.Fizik tedavinin kapsam dışı bırakılması nedeni ile ameliyat olmadan tedavi olabilecek hastaların da ameliyata mahkum edildiğini savunan uzmanlar bunu sağlık açısından ciddi sorunlar yaratabileceğine dikkat çekti. Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Ketenci, SGK’nın ameliyatını ödediği pek çok hastalığın fiziksel tıp ve rehabitilasyonla tedavi edilmesini engellediğini vurgulayarak, “Her değişiklikte ödeme dışında kalan hastalıkları yeniden kapsaması için uğraşıyoruz. Biz uğraşırken bakıyoruz ki bu kez bir başka hastalık listeden çıkarılmış. Sağlık politakalarıyla çelişiliyor” dedi. DİYARBAKIR Madencilik sektörü siyasi bir malzeme olarak kullanılırken sektörde yereller hem söz sahibi olamıyor hem de o topraklar üzerinde yaşayanların refah seviyesi artmıyor. DİSİAD tarafından Diyarbakır Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın katkılarıyla düzenlenen “Türkiye’de madencilik ve Diyarbakır’ın madencilik sektöründeki yeri” konulu panelde konuşan Diyarbakır Sanayici İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, maden sektörünün siyasi malzeme olmaya müsait olduğunu kaydederek ancak politika üreticilerinin maden sektöründe yatırımcıyı rahatlatması ve özendiricilik anlamında yönlendirme yapması gerektiğini söyledi. Türkiye Gültan Kışanak genelinde yaşanan u DİSİAD Başkanı Baysal madencilik sektörünün siyasi malzeme olarak kullanıldığını söylerken Gültan Kışanak madencilikte yerellerin söz sahibi olması gerektiğini belirtti. şiddet ortamına da dikkat çeken Baysal, “İdamı getirerek kadınların yaşadığı şiddetten kurtarmak söylemi ya da faizleri indirip ‘ekonomi uçar’ söylemi çözüme götürmez. İlerici demokratik yaşam için tüm yasakları ayaklar altına almak gerekiyor. Sürdürülebilir bir ekonomik hayat için net kalkınma politikaları lazım” dedi. Şehirlerdeki yeraltı kaynaklarının işlenmesi ve ekonomik refaha katkı yapacak şekilde çıkartılması gerektiğini söyleyen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan 21 ŞUBAT 2015 Kışanak, “Ne yazık ki bu konuda yeterin MERKEZ BANKASI DÖVİZ EFEKTİF ce iyimser değilim” dedi. CİNSİ ALIŞ SATIŞ ALIŞ SATIŞ Doğal madenler işletilirken yerel yönetimlerin de zincirin bir halkası olması gerektiği1 ABD DOLARI 2.4531 2.4575 2.4514 2.4612 ni anlatan Kışanak, “Madenlerin işlenmesi 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.9179 1.9304 1.9091 1.9420 ve ruhsatlandırılmasında yerel yönetimle1 DANİMARKA KRONU 0.37255 0.37438 0.37229 0.37524 rin hiçbir etkisi yok. Bu topraklarda bin1 EURO 2.7794 2.7844 2.7775 2.7886 lerce yıldır yaşayan insanlar burada zenginliklerden yararlanma hakkına sahip1 İNGİLİZ STERLİNİ 3.7667 3.7863 3.7641 3.7920 tir. Geçmişte büyükşehir değilken il özel 1 İSVİÇRE FRANGI 2.5737 2.5902 2.5698 2.5941 idaresi üzerinden kısmen de olsa yapılan 1 İSVEÇ KRONU 0.28988 0.29288 0.28968 0.29355 katılım süreci rafa kaldırılmıştır. Ayrıca 1.9674 1.9763 1.9601 1.9838 devlet payının yüzde 50’sinin yerelde kul 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 8.2420 8.3499 8.1184 8.4751 lanılması için özel idareye devrediliyordu. Şu an bunlar da kaldırıldı. Buna siyasi 1 NORVEÇ KRONU 0.32189 0.32406 0.32166 0.32481 bir misyon atfetmek doğru değildir. Yere 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.65390 0.65508 0.64900 0.65999 lin hakkını yerele teslim etmek gibi bir il100 JAPON YENİ 2.0619 2.0756 2.0543 2.0835 kedir” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle