17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBAT 2015 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 N I R A L N A C ÖNCE BU N İ R E V I N I B HESA kilerini ete tep k a p e il a ı ıl c a 183 anlattı i in r e il t n le k e ve b GRAFİK: Ayşe Bilget Gülsüm ve Sami Elvan, ‘Sümeyye’ye suikast’ haberlerini görünce ilk akıllarına gelenin oğulları Berkin ve Erdoğan’ın ona yönelik sözleri olduğunu söyledi. Sümeyye’ye baksın Yandaş medyanın ‘suikast’ iddiası savcılığı harekete geçirdi, anayasal düzene karşı suç soruşturması başladı Berkin’i hatırlasın Berkin’in anne ve babası Sami ve Gülsüm Elvan: ‘Sümeyye’ alarmı! ERDOĞAN HEP KULLANIYOR ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a suikast düzenleneceği haberleri üzerine soruşturma başlattı. Erdoğan’ın 6 Şubat’ta Bursa’da STK’lerin yemeğinde yaptığı konuşmadaki, “Paralel çete beni ve ailemi ölümle tehdit etti” sözlerini delil kabul ederek, soruşturmayı resen başlattığı öğrenildi. Buna karşılık başsavcılık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “MİT’te 4 kişilik ekip kuruldu, bize iftira atıyorlar” şeklindeki iddialarına ilişkin hiçbir işlem başlatmadı. Erdoğan ve hükümete yakın Akşam, Star, Güneş gazeteleri; Sümeyye Erdoğan’a yönelik suikast iddialarını dün manşetlerine taşıdı. Akşam gazetesi manşetteki haberinde, Emre Uslu ile CHP’li Umut Oran’ın Twitter’da Suikast iddiaları yeni değil OĞUZ GÜVEN Sümeyye Erdoğan’a suikast haberleri için harekete geçen Ankara Başsavcılığı soruşturma başlattı. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu başsavcıvekilliği tarafından başlatılan soruşturmada henüz bir şüpheli tespitinin yapılmadığı öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun, MİT’in CHP’ye yönelik operasyon yaptığı iddiası konusunda ise henüz hiçbir işlem başlatılmadı. yaptığı iddia edilen mesajlara atfen, “Pensilvanya, ‘Sümeyye Erdoğan’ın icabına bakın’ diye emir verdi. ‘Fuat Avni’ Emre Uslu, kanlı planı CHP’li Umut Oran’a anlatırken suçüstü yakalandı” ifadesine yer verdi. Ankara Başsavcılığı, suikast iddiasına ilişkin harekete geçerek, resen soruşturma başlattı. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu başsavcıvekilliği tarafından başlatılan soruşturmada henüz bir şüpheli tespitinin yapılmadığı öğrenildi. Başsavcıvekili Hüseyin Şahin’in önümüzdeki günlerde soruşturma için bir savcı görevlendireceği bildirildi. Diğer yandan soruşturmanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ölümle tehdit edildiği iddiasının da kapsadığı dile getirildi. 6 Şubat’ta Bursa’da Sivil Toplum Kuruluşlarının düzenlediği yemekte bir konuşma yapan Erdoğan, “Bu çete Türkmenlere giden TIR’ları durdurdu. Bunlar şimdi beni ve ailemi tehdit ediyorlar” demişti. Sümeyye Erdoğan’a suikast iddiaları, 2009 Aralık ayında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast girişimi olayını anımsattı. Şaibeli bu olay sonrası, polis Seferberlik Tetkik Kurulu’na girerek, önemli kozmik bilgilere sahip olmuştu. Arınç ise yıllar sonra kendisi üzerinden operasyon yapıldığı şüphesini dile getirmişti. HP’ye kumpas serbest Erdoğan ailesi için jet hızıyla harekete geçen Ankara Başsavcılığı, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını ise görmüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yandaş medyada çıkan cemaatten para alındığı ve işbirliği yapıldığı, bazı siyasilerin kasetlerinin olduğu yönündeki haberlerin “MİT operasyonu” olduğunu söylemişti. Cumhuriyet’in aldığı bilgiye göre, Ankara Başsavcılığı’nda Kılıçdaroğlu’nun MİT’in CHP’ye yönelik kumpas kurduğu iddialarıyla ilgili hiçbir inceleme ya da soruşturma bulunmuyor. C AKP’nin havuz medyası bu kez de “Suikast iddialarını” manşetine taşıdı. AKP’nin tetikçi gazeteleri Star, Akşam ve Güneş bir yerlerden yönlendirilmiş “Sümeyye Erdoğan’a suikast emri” manşetleriyle çıktı. İddianın kaynağı da, Twitter’da CHP Milletvekili Umut Oran ile gazeteci Emre Uslu ve Fuat Avni’nin yazışmalarından ortaya çıktığı gibi gayri ciddi bir kaynağa dayandırıldı. Peki her seçim döneminde gündeme gelen bu suikast iddiaları ne kadar gerçek? Şimdi en yakın döneme bakalım. Havuz medyasının iddiaları yazmasından 13 gün önce, Erdoğan Bursa konuşmasında “yakınlarına suikast” iddialarını gündeme getirmişti. Havuz medyası talimatı almıştı yani. Erdoğan’ın belediye başkanlığı adaylığından başlayarak, evinin krokisinin ele geçirilmesine, oğlunun düğününe ve şimdi de kızına kadar hep suikast iddiaları gündeme getirildi. Ancak şimdiye kadar hiçbiri kanıtlanamadı. HABER ANALİZ Arınç olayı gibi İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a yönelik suikast haberlerine en sert tepki, Gezi Parkı Direnişi sırasında polisin attığı gaz kapsülüyle başından vurularak yaralanan ve 269 gün komada kaldıktan sonra 15 yaşında hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi ve babasından geldi. Anne Gülsüm Elvan, Erdoğan’a “Yanıyorsa içi bizi anlasın. Kızına baksın oğlumu hatırlasın” diye seslendi. Baba Sami Elvan da inandırıcı bulmamakla birlikte haberi görünce akıllarına ilk Berkin’in geldiğini söyledi. Gülsüm Elvan, gazetelerdeki suikast haberine tepkisini “(Erdoğan’a) Acaba içi yanıyor mu? Nasıl bir duygu hissediyor? Aynaya baksın kendini görsün” sözleri ile dile getirdi. Erdoğan’ın “camlar kırıldı esnaf zarar gördü” açıklamalarına atıfta bulunan Elvan “Kimin camını kırdıysa Berkin, ben bir ömür boyu çalışır o camın parasını öderim. O da bana oğlumu getirsin. Kızımın pazar günü doğum günü. Kutlamak istemiyor. ‘Onsuz geçireceğim bir doğum günü istemiyorum’ diyor” sözleriyle dinmeyen acılarını anlattı. Elvan, Erdoğan’ın ABD’de öldürülen 3 Müslüman için Obama’ya yaptığı çağrıya da “Bizim çocuğumuz Müslüman değil mi? Önce kendine bak sonra eleştir. Önce iğneyi kendine batır” diye tepki gösterdi. Baba Elvan da tepkisini şöyle dile getirdi: “Sen, benim çocuğumu ne suçu günahı vardı da vurdun? Erdoğan önce aynaya kendine, sonra bize baksın. Kendisi götürdüğü Avro’larla gündeme geldi. Berkin onun gözünde terörist, terör maşası. Berkin kimin neyini çalmış, kimi öldürmüş? Gelsin ispatlasın o zaman tamam deyip her şeyden feragat edeceğim. Bizim evde her gün dram var.” Festus Okey’in avukatı Güray Dağ: alanları kurtarır Türkiye’de polisin islediği suçlara karşı cezasızlık güvencesi olarak adlandırabileceğimiz bir gerçeklik var. İktidarlar değişse de maalesef bu gerçeklik değişmemekte. Bu durum, cezasızlığın bir devlet politikası olduğunu gösteriyor. Suç işleyen polisler hakkında ya dava açılmıyor ya da göstermelik yargılamaların sonunda, çoğunlukla beraat kararları veriliyor. Zamanaşımı ya da çok az miktardaki cezalar erteleniyor. AKP iktidarı 2007’de polisin yetkilerini daha da artırdı. Polise “duraksamadan ateş etme”, dilediği kişiyi durdurup, üstünü arama yetkisi verdi. Maalesef geçen 7 yıl, bizi haklı çıkardı. 7 yılda 183 kişi polis tarafindan öldürüldü. Festus Okey de bu süreçte yargısız infaza kurban gidenlerden yalnızca biri. Sanık polise 4 yıl ceza verildi. Gündemdeki yasa tasarısı ile yetkiler daha da artırılmak isteniyor. Bu da polisin daha çok insanı öldürmesi ve cezasız kalması sonucunu doğuracağı gibi Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert davaları açısından, gizli af niteliği taşımakta. Sanık polislerin de cezasız kalmasını sağlayacak. Toplumu karanlık günlerin beklediğini belirtmek gerekiyor. Bundan sonra sokaklarda dökülecek her damla kanın, polisin aldığı her canın sorumlusu AKP hükümeti olacaktır. Bu yasa ceza Seçim beyannamesinde “suikast iddiasının ne alakası var demeyin. Çünkü, geçen ağustos ayında, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimindeki “Yeni Türkiye manifestosu” da “kendisine yapılan suikast” iddialarıyla başlıyordu. Erdoğan şöyle diyordu manifestosunda: “Bizzat ben defalarca ölüm tehditleri aldım. Çok somut suikast girişimleri son anda önlendi...” Yol arkadaşları Hüseyin Besli, Ömer Özbay tarafından yazılan ve Erdoğan’a güzelleme denilebilecek “Bir Liderin Doğuşu’ kitabının da Erdoğan’a bir suikast iddiasıyla başlaması da rastlantı olmasa gerek. Peki, hemen hepsi boş çıkan bu suikast iddialarının sürekli gündeme getirmesinin nedeni ne? Bunun yanıtını Gazeteci Mustafa Hoş’un, Erdoğan’ın geçmişine ışık tuttuğu “Big Boss” kitabından aktarıyoruz: “Onlarca koruma, olağanüstü güvenlik önlemleri, her an bir şey yapılacak tedirginliği... Tayyip Erdoğan’ın sokak hali her gün böyle. Sürekli bir suikast olacak havası yaratılıyor. Bu aynı zamanda da bilinçli bir psikolojik savaş stratejisi olarak uygulanıyor... Her türlü toplumsal itiraz ya da eleştiri anında “hükümeti devirmeye teşebbüs” olarak gösteriliyor. Yaratılan “hükümeti yıkma” algısı ile devlet şiddeti meşrulaştırılıyor. Erdoğan’ın gücü ve kudreti aldığı oylardan çok sahip olduğu/biat ettirdiği medyadan geliyor. “Korku İmparatorluğu”nun bütün burçları medya sayesinde yapılıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Erdoğan kitaplarında suikast iddiaları özel bir yer tutuyor. Bu imajla bir, Erdoğan’ın ne kadar korkusuz ve tevekkül sahibi olduğu imajı yaratılıyor; iki, insanların korku halinde ilk vazgeçecekleri şey olan özgürlükleri tamamen algı operasyonlarına teslim olmuş oluyor.” Yeni Türkiye ve suikast Oran: Kara propaganda Yandaş medyanın suikast kumpasına ismi karıştırılan CHP milletvekili, ‘İnsan yaşamı üzerinden kara propaganda yürütülüyor. Lanet olsun böyle siyasete’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İktidara yakın gazetelerin, Twitter fenomeni “fuatavni” ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a “suikast planladığı” kumpası ile karşı karşıya kalan CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, “Lanet olsun böyle siyasete” dedi. Halk TV’de konuşan Umut Oran, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun birkaç ay önce MİT’in CHP’yi dinlediğine ilişkin sözlerini anımsattı. Haberlerin tek bir kaynaktan, havuz medyasından çıktığını dile getiren, haberlerdeki cümlelerin bile aynı olduğunu belirten Oran, yayınların arkasında bir istihbarat örgütünün bulunduğunun açık olduğunu ancak bunun MİT olup olmadığını bilemeyeceğini dile getirdi. “Bunun arkasında bir çete var” diyen Oran, Akşam, Star, Güneş gazetelerinin alınış sürecini, TMSF tarafından el koyulan gazetelerin Ethem Sancak giPaketi tartışmalarını ve büyük sorunları gizlemek için, “oyları korumak” için yapıldığını dile getiren Oran, “Lanet olsun bu siyasete! Söz konusu olan bir aile. İnsan yaşamı üzerinden kara propaganda üretiliyor. Rakip parti de olsak hiçbir şekilde böyle bir siyaset tarzım olamaz. İsmimin geçmesi üzüntü verici” ifadelerini kullandı. Yandaş medyanın diyalogları! Korku imparatorluğu bi işadamlarına nasıl satıldığını anımsattı. Oran, Ethem Sancak’ı aradığını ancak Sancak’ın telefonlarına çıkmadığını aktardı. Kendisine atfedilen konuşma tarzı ile ilgili olarak da Oran, “Herkesin bir konuşma tarzı var, yazma tarzı var, jargonu var. Konuşma tarzına baktığınız zaman mahalle tarzıyla konuşması var. Benim hiç tarzım değil. Tarihlere bakıyorsunuz, para gönderme işinden bahsediliyor, o tarihlerde ben genel sayman değilim” diye konuştu. Söz konusu yayınların, İç Güvenlik İT’ten CHP’ye ‘dava’ tehdidi Öte yandan MİT, CHP yönetiminin, Twitter fenomeni “fuatavni” ile İstanbul Milletvekili Umut Oran arasında “Twitter” üzerinden yapıldığı iddia edilen görüşmelerin yandaş medyada yer almasının arkasında “MİT’in olduğu” yönündeki açıklamaları üzerine yazılı açıklama yaptı. MİT açıklamasında, CHP’nin iddialarının “asılsız” olduğu ifade edilerek “Konu hakkında gerekli yasal yollara başvurulacaktır” denildi. M Polis istediği gibi vurur öldürür “Biz bu acıyı yaşadık, Baran Tursun’un ailesi yaşadı, milyonlar yaşadı, hâlâ yaşanıyor. Hangi kanun, hangi mahkeme çocuklarımızı öldürenlere ceza verdi? Biz adliyede dayak yedik, bize para cezası verdiler. Böyle sistem mi olur? İç güvenlik yasası, adalete, özgürlüklere zincir vuruyor. Yasaya şiddetle karşıyız. Özgürlüğü zincir vurmaya kalkarsan bu ülkede yeni katliamlar, felaketler yaşanır. Polis istediği gibi vurur, öldürür. Bu yasa ülkeyi felakete götürür.” Çağdaş Gemik’in babası Haşim Gemik: C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle