17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ŞUBAT 2015 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 9 Klozetinden merdivenine ithal ürün kullanılan Ak Saray’ın camları için bir servet harcandığı ortaya çıktı Sarayın camı 701 milyon lira ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın camlarının metrekare birim fiyatının 9 bin Avro olduğunu dile getirdi. Candan, saraydaki camlara takılan camların özel üretim, bunların toplam maliyetinin de 701 milyon TL olduğunu açıkladı. Candan, düzenlediği toplantıda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki lüks unsurları açıklamayı sürdürdü. Sarayda kullanılan camların kaynağını öğrenmek için kapsamlı bir u Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yüzde 15’e kadar pahalı olsa bile yerli ürün kullanılacağına dair genelgeye karşın yabancı ürün tercih edildi. Pahalıya mal oldu. çalışma yaptıklarını dile getiren Candan, bu konuda ABD, Hollanda, İspanya ve son olarak da Türkiye’de bir üreticiyi aradıklarını ancak kendilerine resmi bilgi verilmediğini anlattı. Candan, Kent İzleme Merkezi’ndeki uzmanlarca yapılan araştırma sonucunda 5 bin metrekaresi sarayın ana bina sında olmak üzere toplam 22 bin metrekare cam kullanıldığını belirtti. 4.5 santimetre kalınlığında olan üç katlı cam arasında “Argon” gazı bulunuyor. Cam kurşun, ses ve ısı geçirmiyor. Bu da binanın ısıtılmasında, soğutulmasında maliyetleri ikiye katlıyor. Saray’da kullanılan camın met rekare birim fiyatının 9 bin Avro olduğunu belirten Candan, toplam maliyetin en az 701 milyon Kurşun geçirmez camlar Türkiye’de TL olduğunu söyledi. Can de üretilebiliyor. Kurşun geçirmez camdan, “Nüfusu 50 bin olan lar, tabanca mermisine göre, piyade tüfeği yerleşim birimlerinde mermisine göre ve bombaya dayanıklı üretibelediyenin sığınmae lenler olarak ayrılıyor. Üretilen camlar standartvi kurması zorunlulu larına göre binalara da takılabiliyor. Poliüretanğu vardı, nüfus koşulu la cam ağırlığı azaltılıyor, Argon gazı ile ısıcam kazandırılıyor. Türkiye’de ilk kurşun ge100 bine çıkarıldı. Bin özelliği çirmez camı Şişecam, 1995’te Trakya Otocam metrekarelik bir sığın Fabrikası’nda üretti. Bu cam türlerinin tüm malmaevi 700 bin TL’ye mal zemeleri yurtdışından ithal ediliyor. Ak Saray oluyor. Kadınları biraziçin üretilen camların hangi şirketten alındığının yanı sıra tabanca, piyade tüfeği ya cık düşünselerdi, sarayın da bombaya dayanıklı olup olmadıkcam maliyetine bin tane sıları konusunda bilgi yok. ğınmaevi kurabilirlerdi” dedi. Yerli üretim de var Canı Yananlar Hak Hukuk, İktidar Şiddet Peşinde... Toplumsal kırılma, utanç patlaması yaratan Özgecan’ın tecavüz, yakılmasındaki vahşet karşısında Aslan ailesinin insani değerlerle dik duruşu, ülkenin aydınlığa ya da karanlığa çekilişindeki çelişkiler yumağında, değerler, yargılarımızdaki yaşamsal doğrular ve yanlışlara, ağır suç niteliğindeki siyasal, kamusal, İktidarları icraatlarına da ayna tuttu. Toplumda yaratabildiği ortak acılar, dehşet boyutu ile doğru orantılı, kitleleri, yüz binlerle, “Kadına yönelik şiddet, tacize son” gündemli sokaklara dökecek, milyonları, en doğru tanımı ile halkımızın çok büyük çoğunluğunu “Bir daha yaşanmasın” noktasında birleştiren arayışta, doğru yol nasıl bulunacak? Aynı gerçekler üzerinden, aynı örneklerle çıkılan bu yaşamsal tartışmalardaki çözüm arayışlarında, sıcak tartışmalarda sunulan reçetelerin kimileri insan hakları, barış, hukuk devleti düzeni, kadın hakları, en sıcak gündem kadına yönelik şiddeti durdurmada işe yarayacak, yürüyüş yoluna çıkışın anahtarları olabilir. Kimileri İktidarlarının döneminde yaşanan şiddet, cinayet patlamalarını daha da tırmandırabilir... İktidarları liderlik, yandaş kadrolarının ortak korosunun, siyasal İslamcı, şeriat yorumlarının karanlık sınırsızlığında, “kadını, erkeği ayartan şeytan, günahkâr..” rolünde gösteren .. Kadına yönelik her cinsel taciz, şiddet olaylarının ardından yorumların Özgecan üzerinden de vicdansızca yapılan gerçekeri çarpıtma örneklerine, “feminizm, etek, cinsellik” üzerinden aşağılamalarına girmenin anlamı bile yok... Özgecan’ın tecavüz, canlı canlı yakılması vahşetinde öylesine insanlık dışı boyutlar söz konusuydu ki... Cinsel taciz, şiddet mağduru tesettürlü kadınların sokak protestolarındaki başkaldırıları, kameralar önünde kendi yaşadıkları ile bağlantılı anlattıkları, tanıklıkları öylesine çarpıcıydı ki... Kadının geriye püskürtülmesi üzerinden İktidarları sorumluluğunda yaşanan geriye gidiş, şiddet dozu patlamasında, çok çarpıcı, anlamlı yanıtları oluşturdular... Kaç gündür, akıl almaz soğuk, olumsuz koşullarda ülkenin her yerinde kadınlar, genç kızlar, yaşananlardan kaygılanan erkekler.. kadınlara yönelik şiddetin durdurulması için gündüz, gece sokaklara taşar, olumsuz gidişten hesap sorar oldular... HHH İktidarlarının suçluluk, sorumluluk, hesap verme kaygısı, paniği içinde şiddet eksenli çıkışları çok daha da ürkütücü. Başbakan kol kesmekten kapıyı açarken, Bakanlar Kurulu’nun ağırlıklı açıklamalarında idam çözüm önerisi olmaz mı? Kadın bakanın medyatik acıyı paylaşma adına siyah giysileri, kurdelesiyle idam cezasını isteyebilmesi, daha önce kadın haklarında kimi olumlu işler yapmış eski kadın bakanımızın hadım infazıyla çözüm araması... Çocuklarının bu vahşi tecavüzü, yakılması acısının en sıcak saatlerinde AnneBaba Aslan ailesinin sadece ve sadece suçluların, işledikleri suçların karşılığı olan cezaları almaları, adaletin gereğinin yerine getirilmesini beklediklerini söylemeleri ise iç acıtan değerde onurlu, ders verici... Cumhurbaşkanı’nın kendilerinin duruşlarına övgü içerse de, İktidarlarının siyasal sorumlulukları üzerinden gerçekleri uzak tutmaya yönelik kadın hakları savunucularını hedef gösteren çıkışından sonra siyah başörtüsü göndermeleri, kızlarının hak ve hukukunun gereğinin yargı yoluyla sonuçlandırılmasından sonra ancak beyaz bir başörtü ile teşekkür ziyareti yapabileceklerini söylemeleri çok daha anlamlı, uyarıcı... Yakın tarihlerin kadına yönelik tecavüz, şiddet, cinayet suçları örneklerinden yargıda sonuçlanmış davaların yeni haberleri ise bir o kadar iç karartıcı... Yasaların öngördüğü ağır suçla ilgili hükümlerinden indirimlerin, hafifletici gerekçelerini açıklayabilmek akıl dışı... İktidarlarının 13 yıllık İktidar icraatlarından sonra ülkeyi yönetememe sorunları ile yüz yüze, yolsuzluklar, yanlış gidişlerle hesaplaşmama uğruna, baskıcı, hukuksuz, güçler ayrılığı ilkeleri ile çatışan sivil diktatoryal yönetim gücünü, yargıyı elde tutma, polis gücünü yargı gücünün de üstüne çıkarma arayışlarında... İç Güvenlik Paketi’ni çıkarma inadında önceki gece yaşanan Meclis şiddetine hiç girmeyelim... Sabahtan akşama haberler, açıklamalar kapalı oturumda yaşananlar üzerinden İktidarla üç partinin çelişen açıklamalarında bir durum değişikliği getirmeyecek, herkes istediği gibi bilecek. Bugüne kadar İktidarlarının sözde gerekçe yaptıkları maddeler çerçevesinde üç muhalefet partisi ile uzlaşma yolunda bir adım atıp atmayacağı çok daha yaşamsal önemde. Keşke dertleri suçlanmalarını hak ettirecek hukuksuz polis devleti gücü yaratma olmasa... Cumhurbaşkanı’nın önceki gün, dünkü konuşmalarında da anayasal, hukuksal, hükümetin söz konusu icraatlarını hukuka uygunluk, kamu yararı denetleme görevini ayaklar altına alarak İcraatın başı gibi hem Özgecan hem de söz konusu yasaya yönelik icraat talimatları vermesi çıkışları üzerinden söylenecek söz bile yok. Gazeteci arkadaşımızı kartopunun camına vurması üzerinden bıçakla öldürme öfke patlamasını yaşayan esnafımızın ötekileştirme düşmanlığının siyasal sorumluluğu ne olacak? Ya hastalık uyarısına aldırmayan, kelepçelenerek polis otosunda ölümüne yol açan polis şiddetinin, öfkesinin siyasal sorumluluğu?.. Putin: Türkiye ile işbirliğinden vazgeçmeyiz Ekonomi Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, diğer projelerin ortaya çıkması halinde “Türk Akımı Projesi”nin gerçekleştirilmesi konusunda Türkiye ile işbirliği yapmaktan vazgeçmeyeceklerini söyledi. Putin, “Türk partnerlerimizle anlaştık, şimdi ‘Hayır, Avrupa bize başka bir şey teklif etti’ demek güzel olmaz. Bugün Avrupa Komisyonu reddetti, yarın tekrar kabul edip, daha sonra tekrar reddedebilir. Bu yüzden biz daha önce olduğu gibi ciddi uzun vadeli işbirliğini tercih ediyoruz. Türkiye Gazprom için doğalgaz alım kapasitesi bakımından Avrupa’da ikinci ülke. Bu çok büyük piyasa” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle