28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 25 Ekim 2015 DUNYA Başkan yardımcısı gözaltında Maldivler Devlet Başkanı Yamin Abdül Gayyum’un teknesinde meydana gelen patlamayla ilgili yürütülen soruşturmada Devlet Başkan Yardımcısı Ahmed Adeeb gözaltına alındı. Adeeb suikast girişiminin yanı sıra vatan hainliğiyle suçlanıyor. Adeeb’in selefi de üç ay önce vatan hainliği suçlamasıyla görevden alınmıştı. dishab@cumhuriyet.com TASARIM: BETÜL BERİŞE Eşcinsellik ve zinaya 100 sopa Endonezya’da 2004’teki tsunami felaketinde yıkım yaşayıp tam özerklik kazanan Açe eyaletinde en koyu şeriat uygulanıyor. Yeni yürürlüğe giren yasayla hem kadın hem erkek için eşcinsellik ve zina 100 kez sopayla dayak atılarak cezalandırılacak. 13 nilgun@cumhuriyet.com.tr NYT GAZETESİ BİR AİLENİN SAVAŞTAN KAÇIŞINI ADIM ADIM TAKİP ETTİ nilgun@cumhuriyet.com.tr Nerede bir zalim varsa... er üç kişiden ikisi Erdoğan’dan korkuyormuş. Gezici’nin son anketi böyle diyor. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan çekiniyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 68.4’ü “Evet” diyor. “Hayır” diyenler, yüzde 25’i geçmiyor. Bu bulgular üzerinde yazdığı bir yazıda Ertuğrul Özkök; “Cumhurunu korkutan bir cumhurbaşkanı” diyerek şunu ekliyordu: “Şu soruyu Cumhurbaşkanı’na çok samimi olarak sormak isterdim. Halkı üzerindeki otoriteyi, sevgi ve saygıyla değil de... Korkuyla, baskıyla, ezici bir şatafat ve totaliter bir tören düzeniyle kurmak güzel bir şey mi?” RTE’ye, “Bir lider için baskı ve korkuyla halkı sindirmek mi iyidir yoksa kendini sevdirmek mi yeğdir?” sorusunu yöneltmek istiyor özetle Hürriyet yazarı... Özkök’ün sorusu aklıma Machiavelli’nin Prens’ini getirdi. H Aile Yunanistan’dan Makedonya’ya trenle geçti. Günün büyük kısmında yürüyen sığınmacılar için bu dinlenmek için ender bir fırsattı. Suriye’de durum düzelse uriye’de iç savaşın başladığı 2011’de dünyaya gelen Zeyn Abidin Mecid, dolunay altında Sırbistan’da bir çiftliğin dikenli tellerinin üstünden elden ele geçiriliyor. Artık tellerin bacağına attığı iki kesikle Macaristan tarafında. Henüz dört yaşında ama bu onun sınırdan ilk kaçak geçişi değil. Zeyn, babası Ahmed Mecid, hamile annesi, aynı aileden 7 yetişkin ve beş çocuk bu yaz Suriye’den Türkiye’ye sınırdaki askeri yetkililere yetişkin başına 100, çocuk başına 50 dolar vererek geçmelerinden beri yolda. İki ayı aşkın sürede 8 Avrupa ülkesi aşarken, yürümekten bitap düştüler, Budapeşte’de bir tren istasyonunda 5 gün mahsur kaldılar, trenlerde sersefil oldular, Danimarka’da gözaltına alındılar. New York Times’dan Anemona Hartocollis’in başını çektiği bir gazeteci ekibi bu aile boyu göçe eşlik etti. Sığınmacılardan sel, dalga, kriz gibi terimlerle söz edilmesine karşı çıkan Hartocollis, atalarının asırlardır yaşadığı Suriye’nin zeytinlikli bir köyünden tümüyle yabancı bir kültürde belirsiz bir geleceğe tehlikeli ve hatta bazen dehşet verici bir yolculuk yapmak zorunda kalan bireylerin söz konusu olduğunun altını çizi Yarın geri dönerim S yor. Suriye’nin görece zengin ve saygın bir Sünni Kürt ailesinden gelen, hayatlarının tehlikeye girdiği noktada ülkeyi terk etme kararını alan ve sonrası için “Ölmekten yeğdir” diyen 30 yaşındaki Ahmed Mecid’i doğal lider havasının etkisiyle bir köy nüfusu kadar insan takip ediyor. Bu topluluk 18 Ağustos’ta İzmir’e geldi, Edremit’ten Ahmed’in zaman zaman motorunu yönlendirdiği bir botla Midilli Adası’na ve feribotla Atina’ya geçti. 26 Ağustos’ta Makedonya’dan Sırbistan, Macaristan, Avusturya, Almanya, Danimarka’ya uzanıp nihayet İsveç’te noktalanan yolculuk, aslında ailenin Halep’teki konfeksiyon atölyelerinin yağmalanması, bunun üzerine ata yadigârı evlerine çekildikleri Afrin’de kadınların örtünmediği laik yaşam biçimi yüzünden hedef seçilmesiyle başlıyor. “Herkes bize karşıydı: Türkler, IŞİD, Nusra, ÖSO ve hatta Kürtler. Bizi taciz edip haraç alıyorlardı, kaçırmakla tehdit ediyorlardı, gençlerimizin beyinlerini yıkayıp kendi güçlerine sokuyorlardı” diyen Ahmed, 2014’te kardeşi Ferid kaçırılınca, güvenli bir yerleri olsun diye Antep’te aldığı evi satıp 120 bin dolarlık fidyeyi ödemiş. Ahmed, Ferid ve 36 yaşındaki ağabey Muhammed, eşleri ve çocukları hep birlikte göç kararı almış. Sonunda Hartocollis’e WhatsApp’dan 18 emoji eşliğinde Arapça “İsveç’teyiz” mesajını geçen Ahmed, bir kaç hafta sonra ise telefonda sığınmacı merkezinde çocuklar için ne okul ne de faaliyet olduğunu, eşine karnı burnunda olmasına rağmen 1 ay sonraya doktor randevusu verildiğini, şikâyet ettiğinde “Sizi biz mi çağırdık” yanıtı aldığını aktardı. Son konuştuklarında “Suriye’de durum düzelse, yarın geri dönerim” dedi. Korku ‘nefret’ kokteyli Sergi; “Pinokyo” ile dünyanın “en tanınan İtalyan kitabı” diye nam salan “Prens”in kaleme alınışının 500. yılı için düzenlenmişti. Machiavelli bu “veciz” tespitleri diğer deyişle 500 yıl önce yapmış. Sözleri 500 yıl öncesinin “iktidar realizmi” ile “raconunu” yansıtıyor. Ünlü düşünür bu “raconları” keserken “Prens/Hükümran”a ilham kaynağı olan Cesare Borgia’dan esinleniyor. Jeremy Irons’ın “Borgialar” dizisini gördüyseniz anımsarsınız... Papa VI. Aleksandr’ın oğlu olan Cesare Borgia, kardinallikten devşirilen bir devlet adamı. Acımasızlığıyla tanınıyor. Muhaliflerine ve rakiplerine asla tolerans göstermiyor ve onları yaşatmıyor. Ama ne var ki Borgia’ların bu baskı ve zulüm sarmalı sonuçta “Papalık karşısında”, “reform” isyanının da bir itişi oluyor. Machiavelli’nin yanıtı Biz mi çağırdık! TÜRKİYE’DE TEDAVİ ETMEMİŞLER Aile Muhammed’in kan kanseri teşhisi konan 9 yaşındaki oğlu Nebih’i Türkiye’de tedavi ettirmeye çalışmış ama yataklar dolduğunda Türkiye vatandaşlarına öncelik verilmiş. Nebih’in kemoterapisi aksatılmış. Nebih annesi ve babasıyla geride kalırken, diğerleri yola devam etmiş. Herkes karşıydı Bir köy peşinde “Sonuca giden her yol mubahtır!” tespitiyle iktidarın müstehzi röntgenini çeken “Prens”in, en az bu denli ünlü bir pasajı daha var... Machiavelli o pasajda Özkök’ün birebir RTE’ye yöneltmek istediği soruyu soruyor: “Prens/hükümran için sevilmek mi, kendisinden korkuluyor olması mı iyidir?” diye damardan koskoca bir bölüm ayırmış Machiavelli konuya. “Mümkünse ikisinin bir arada olması tercih edilir” derken Floransalı düşünür özetle; “Ama bu çok zor olduğu için tercih yapmak gerekirse, ‘korkulan olmak’, sevilmeye yeğdir. Çünkü insanlar sevdiklerine nankörlük edebilir. Ama korktuklarına sırt dönmeye çekinirler. Korku itaati gerektirir. Kellesini yitirmekten korkan biri, hükümrana mutlak itaatte kusur etmez.” “Prens”in en çok ilgi çeken ve “zulmün, despotluğun müdafaası” olarak da en tartışılan pasajlarından birinin bu bölüm olduğunu, bundan iki yıl önce Machiavelli’nin bu ölümsüz yapıtı için Roma’da yapılan bir sergide keşfetmiştim. Bu koşulları gözlemleyen Machiavelli oluşabilecek “ters tepmelere karşı” “Prens”i, “korkunun nefret kertesine dönüştürmemesi için” uyarıyor. Bunun için hükümran adil olacak, çalmayacak vs. diye bir sürü şart sıralamış. 500 yıl öncesinin “mutlakiyetçi güç dünyasında” bile Machiavelli kısaca, “Dikkat et! Bir kırmızı çizgi var. O çizgiyi geçme!” diyor: “İnsanlar senden korksun, çekinsin ama nefret etmesin. Hem korkar, hem nefret ederlerse bu iyi olmaz!” diye ihtarını çekiyor. İktidarın “en kinik analizcisi” diye bilinen Machiavelli bile 5 asır öncesinde “mutlak gücün sınırlarını” çizmiş. 5 asırlık uzun insanlık tarihinde, “tebaa”dan yurttaşlığa giden yolu geçtim... Ama bizde beş yüzyıl öncesinin bu nüansları ve sınırları bile yok... Başbakan düzeyinde birinden, bilinç sürçmesiyle bu sebeple “Nerede bir zalim varsa yanındayız!” şeklinde bir cümle duyabiliyoruz... Ve bu dehşetengiz sözler, robot misali koşullandırılmış bir salon dolusu insan tarafından avuçları patlarcasına alkışlanıyor. “Sosyalizm, alabildiğine geniş, alabildiğine derin, alabildiğineinsanca bir çabanın hiç bitmeyecek meyvasıdır. Yaşantının mutluluğunu böyle bir meyvanın lezzetinde duyanlar,çağlarını anlamış ve gerçekten yaşamış olanlardır.” Onlar Uyanırken, 1967 Sosyalizmi ve her alanda “uyanışı” Anadolu’nun her köşesine ulaştıran bir mücadelenin iz bırakan öncülerindendi. Mecid ailesi Macaristan sınırına tren raylarını takip ederek ulaştı. Rusya’dan ÖSO jesti BD, Türkiye, Suudi Arabistanlı mevkidaşlarıyla toplanan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, siyasi çözüm için güçlü mesajlar veriyor. Viyana’daki dörtlü zirve öncesi Rus devlet televizyonuna verdiği mülakat dün yayımlanan Lavrov “Yakın gelecekte dış aktörlerin de devreye girmesiyle tüm Suriyelilerin müzakere masasına oturmasından” söz ederek ekledi: “Hem meclis hem de başkanlık seçimle XIII. Dönem (19651969) Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili, sosyalist muhalefetin Meclisteki önemli seslerinden, gazeteci, yazar, bilge, birikimli, espirili, ülkemizin yüzaklarından Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Suriye’de Esad’ın yanı sıra muhalefetin sorunlarını da gözettiklerini savundu A IŞİD tankla infaz yaptı aylaştıkları vahşet videolarıyla dünyadaki herkesi dehşete düşüren IŞİD bu videolara bir yenisini ekledi. IŞİD, yayımladığı bir videoda 19 yaşındaki Suriye Arap Ordusu savaşçısı Fadi Am P mar Zidan’ı tankla üzerinden geçerek idam etti. IŞİD üyeleri tankla ezdikleri Zidan’ın cesedi önünde silahlarını havaya kaldırarak kutlama yaptı. IŞİD dehşet görüntüleri, internetten paylaştı. ri için hazırlık yapmak elbette gerekli.” “Artık Avrupalıların Libya’da diktatör devrilince demokrasinin kendiliğinden geleceği yanılsamasından, Kaddafi’nin akıbetinden” ders çıkardıklarını söyleyen Lavrov, Rusya’nın Esad’ın yanı sıra muhalefetin çıkarlarını da gözettiğini savundu. Mısır’la anlaştı ABD’nin “ılımlı” dediği muhalefetin Rus hava opersyonlarında hedef alındığı şikâyetini, Lavrov “Hava desteğimize Özgür Suriye Or dusu dahil yurtsever muhalefeti de katabiliriz, ancak ABD bize teröristlerin ve yurtsever muhalefetin nerede olduğu konusunda bilgi vermeyi reddetti” diye yanıtladı. Bu arada Rusya, Irak ve Ürdün’ün ardından Mısır’la da Suriye operasyonlarında işbirliği anlaşmasına vardı. Viyana’daki Suriye müzakerelerine İran, Mısır, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün’ün de katılması gerektiğini söyleyen Lavrov’un İranlı mevkidaşıyla görüşmesinden de işbirliğini güçlendirme açıklaması çıktı. ÇETİN ALTAN’ı (1927 2015) sonsuzluğa uğurladık. Yapıtları, yaptıkları, yazdıkları ve sözleriyle hep anılacak. Türkiye İşçi Partili Arkadaşları C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle