Katalog

Perşembe 15 Ekim 2015 haber EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 6 Olay yeri yerine kaza yeri Şamil Tayyar’dan inciler K Parti milletvekili Şamil TayA yar, Ankara katliamını Gezi’ye bağlayıp, şöyle dedi: “Yarım kalan hesabı Ankara katliamı üzerinden yeniden işler hale getirme niyetindeler. Türkiye’yi parçalamak istiyorlar. 1 Kasım’da verilecek oylarla bu oyunu bozmak zorundayız. Allah korusun 7 Haziran benzeri bir sonuç çıkarsa artık Türkiye’yi bölünmeye götürebilecek çok ciddi provokasyonlar yaşanabilir.” Açık açık soralım. Gezi olayları ile Ankara katliamı arasında ne gibi benzerlik var? Barış için toplanan masum insanları bombalamanın 1 Kasım seçimi ile ne ilgisi var? Eğer Şamil Tayyar ille konuşacaksa, şu sorulara yanıt versin de görelim: 1 Kasım’da da AKP iktidar olamazsa, ciddi provokasyonlar yaşanacağını nereden biliyorsun? Eğer bilmeden söylüyorsan, bu seçmeni tehdit etmek ve şantaj değil mi? umhurbaşkanı Erdoğan, dün sabah saat 08.00’de, Ankara’daki konuğu Finlandiya Cumhurbaşkanı ile Ankara katliamının yaşandığı alanı ziyaret edip çiçek bıraktı. İki liderin eşleri de yanlarındaydı. Erdoğan gelmeden önce, Cumhurbaşkanlığı korumaları geldi, bölgede çok sıkı güvenlik önlemleri aldı. Sonra Erdoğan ve eşi, daha sonra da Finlandiya Cumhurbaşkanı ve eşi bölgeye geldiler. Liderler ve eşleri, iki ayrı bombanın patladığı yere ayrı ayrı gidip, ayrıldılar. Bombaların patladığı yerler ise, üzerinde “Kaza Yeri” yazılı sarı bantlarla çevrildi. Herhalde, sabah erkenden gelen polisler, “Olay Yeri” yazılı bant bu C ‘Batıyoruz’, söylemi içine düşen bir iktidar lamadılar, “Kaza Yeri” yazılı olanları çektiler. Kısaca son dakika ziyareti biraz kazaya gelmiş oldu. okta dergisinin herhalde “ortam dinlemesi” veya içeriden yapılan “sızıntı” sonucu, AKP’li tanınmış isimlerin bir toplantısında konuşulanları yayımladığını iddia ettiği haber ilginçtir. Her ne kadar AKP’liler (Katılanlardan Ömer Çelik: Hayal mahsulü) bunu reddetmiş olsa da, gazeteciler için “mesele ortada”dır. Bir Cemaat kancası mı, yoksa sızdırılan gerçek bir olgu mu, bilmiyorum. İddiaya göre strateji belirleyip politika öneren, AKP’li düşünce kuruluşu, kamuoyu araştırmacısı, politikacılarından 15 kişilik heyet, AKP’yi aşağı iten nedenler üzerinde durdu. Dile getirilenler, AKP içinde büyük bir umutsuzluğa işaret ediyor. “Gerçek oyumuz yüzde 25” diyenden tutun da, “soyumuz kuruyor”a, “bize nefret artıyor”a kadar bir “iç dökme” karşımızda. N bir kenara itme vakitleri geliyor demektir. Hesaplaşma zamanı Hürriyet’teki atamalar ürriyet gazetesinin Dijital H Medya bölümünde geçen hafta yeniden yapılanmaya gidildi. ‘Yakaladık’ diyerek Davutoğlu’nu yanıltan kim? KP’ye yakınlığı ile zabilen, nitelikli bir A tanınan gazeteci Başbakan bunu naAkif Beki dün yazmış: sıl söyler? “Başbakan Davutoğlu, Murat Sancak’ın aracını kurşunlayanların yakalandığını söylemişti. Önce dili sürçtü sandım. Ancak aynı şeyi Kılıçdaroğlu’na da söyleyince, iş ciddiye bindi. Ama savcılık da böyle bir şey yok diyor. Demek ki birileri, Başbakan’ı yanıltıyor. Peki, Başbakan’ı ikidir yanıltan kim?” Gerçekten şaşırtıcı. Murat Sancak’a saldıranlar yakalandı mı, yaYok yakalandıysa, niye bu açıklanmaz? İşin içine “Kumar borcu” iddiaları da girdiğine göre, bu soruların cevaplanması daha önemli hale geliyor. Bu arada eğer kumar iddiası doğru değilse, Murat Sancak niye çıkıp “Kardeşim, Olay inceleme ekibi, kurşunlanan araçta delil topladı. ne kumarı, ben kumar filan oynamam” demez, fesör unvanlı, “Stratekalanmadı mı? Yakalanmadıysa, Pro jik Derinlik” teorileri ya o da şaşırtıcı... Şermin Terzi, Dijital Yan Yayınlar İçerik Müdürü oldu. Hürriyet Daily News Yayın Koordinatörü Emre Kızılkaya Dijital Haber Koordinatörü olarak atandı. Nuray Kentli ise tüm dijital içerik markaların geliştirme sorumluluğunu üstlendi. Bu arada Dijital Medya Grup Koordinatörü Bülent Mumay da görevinden alındı. Ancak Mumay, Hürriyet bünyesinde çalışmaya devam edecek. Yüzleşme mi? AYM’DEN E HÜKÜMETL KAVGALI I AYRILMIŞT Eski AYM Başkanı Haşim Kılıç bugün İstanbul’da konuşacak. Hükümete ifade özgürlüğü eleştirisinde bulunması bekleniyor ükümetin 17 Aralık sonrası yargıyı dizayn için çıkardığı yasaları iptal eden, TwitERDEM ter ve Facebook yaGÜL saklarını kaldıran kararlarda büyük etkisi olan ve sert eleştirileri nedeniyle AKP’nin hedefi olan Anayasa Mahkemesi başkanı Haşim Kılıç, emeklilikten sonra suskunluğunu ilk kez bozmaya hazırlanıyor. Kameraların karşısına bugün İstanbul’da çıkacak. Özgürlük AraşERDOĞAN’IN KARA LİSTESİNDE tırmaları Derneği’nin Haşim Kılıç, Anayasa düzenleyeceği Hukuk Mahkemesi’nin kuruluş yıldöDevleti konferansınnümünde yaptığı konuşma neda onur konuğu olarak deniyle AKP tarafından “istenaçılış konuşması yapameyen kişi” ilan edilmişti. Kılıç’ın cak. 2 günlük konfebizzat Cumhurbaşkanı Tayyip ransın konuşmacıları Erdoğan’ın da bulunduğu ve teparasında 2007’de sivil ki olarak erken ayrıldığı bu topanayasa taslağı hazırlantıdaki konuşmasındaki “Gücün ladıkları AKP’yi sonve şartların etkisiyle gömlek deraki politikaları neğiştiren bir karakterin sahibi oladeniyle çok sert eleşmayız” sözleri nedeniyle AKP’nin tiren Prof. Ergun Özkara listesine alınmıştı. Kılıç, hübudun, Prof. Serap kümetle ilişkilerinin gerilmesinin Yazıcı ile Prof. Mehardından emeklilik tarihi olan 13 met Turhan, Prof. Mart 2015’i beklemeden 10 Şubat Levent Köker, Prof. 2015’te emekli olmuştu. Mustafa Erdoğan Haşim Kılıç da sahneye çıkıyor H da bulunuyor. Kılıç, Cumhuriyet’in sorusu üzerine emeklilikten sonra ilk kez medya önüne çıkacağı için konuşma metnini dikkatli biçimde hazırladığını anlattı. Kendisinin Anayasa Mahkemesi’nin eski başkanı olarak, ülkedeki düşünce, ifade, medya özgürlüğü ve yargı alanındaki sorunları dile getireceğini belirtti. Kılıç, özellikle hukuk devletine vurgu yapacağını söyledi. AİHM’nin Türk Başkan Yardımcısı Işıl Karakaş’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” nedeniyle yapılan yargılamalara karşı çıkan açıklamaları dikkat çekmişti. Kılıç’ın da aynı konudaki hukuki tartışmalara girip eleştirilerini dile getirmesi bekleniyor. Kılıç’ın ayrıca Ankara katliamı nedeniyle toplumda yaşanan tepki ve gerilime de konuşmasında yer vererek toplumdaki büyük kamplaşma ve kutuplaşmayla, yükselen tansiyonun düşürülmesi yolunda çağrılarda bulunacağı da belirtiliyor. Kılıç, konuşmasının ardından yeniden köşesine çekilmeyecek. Hukukçuların katılımıyla Anayasa ve Adalet Platformu adıyla sivil bir oluşum başlatmayı planlıyor. Bunun için bir ofis oluşturarak, “Ülkenin sorunları ve gündemle ilgili olarak” medyanın karşısına çıkıp açıklamalarda bulunmayı sürdürecek. Kılıç’ın çıkışı, anketlerin 1 Kasım’da AKP’nin yeniden tek başına iktidar olamayacağını göstermesinin ardından siyasetteki kıpırdanmalarla aynı döneme denk gelmesiyle de dikkat çekiyor. Kılıç, yasa iptalleri ve hükümeti sert biçimde eleştirmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına aldığı bir isim konumunda bulunuyor. Ancak 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “En yüce mahkeme, Anayasa Mahkemesi bir zamanlar siyasi kararlar verirdi. Memnuniyetle görüyorum ki 17 üyenin 10’unu ben atadım, ikisini direkt atadım. 17 üye, siyasi düşünceleri farklı, fakat bazı önemli kararlar oybirliği ile çıkıyor. Evrensel hukuku esas alarak karar veriyorlar. Bu, mahkemeye güveni artırır. Benim çok gurur duyduğum bir olaydır” sözleriyle Kılıç’ın arkasında durduğu da anımsatılıyor. Gül ve Kılıç’ın 1 Kasım sonrası ne yapacakları AKP’deki küskünler tarafından da merak edilen isimler olmasının önemine de dikkat çekiliyor. l ANKARA Abdullah Gül etkisi Mesela Faruk Çelik, “Kamplaşma mevzusu çok tehlikeli. Nasıl ki 28 Şubat’ta bize zulmedenler bize karşı direnemediler. Biz de bugün bu kesime karşı koyamayacağız” demiş. Kadın seçmen oranının düştüğünden tutun, kibir ve israf bizi batırıyora kadar pek çok konu eleştiriye neden olmuş. Bir umutsuzluk ki dizboyu. Eğer bu “tutanak” gerçekse, iktidarlarının üzerinde tehlike çanları çaldığının çığlıklarını duyuyoruz. “Yıkılıp gideceğiz” duygusu. Bir çare arayışı... RTE sahaya inmesin istekleri... AKP’de olgularla hareket etmek var; rakamlar, seçmen davranışı üzerine görüşler, kanaatler, anketler masalarından eksik olmaz, buna göre politika belirlerler. Bu toplantı, böyle, olgularla yüzleşme toplantısı niteliğinde olabilir. Dünkü tepelere tırmanmış, maddi manevi büyük kazançlar elde etmiş yaygıngeniş bir “iktidar erbabı”, bu konumunu sürdürmek ister. Bu düşüşe bugüne kadar eteklerinde tırmandıkları Cumhurbaşkanları, fiili liderleri de yol açıyorsa eğer, onunla bir şekilde yollarını ayırmak istemeleri, siyasetin doğasında vardır. Çünkü düşüşü durdurmak, en azından iktidar ortaklığını korumaları gerekir. Bunu başka bir liderlikle gerçekleştireceklerse, RTE’yi Haziran seçimlerinde yüzde 41’in altına inmeleri ve herhalde son yaptıkları anketlerde tek başlarına iktidar çoğunluğunu asla sağlayamayacaklarını görmeleri, bu umutsuzluk krizini doğurmuş olabilir. Kim bilir belki de, dışarıya yansıtmadıkları, 40’ın altına bile düşebileceklerine ilişkin veriler var ve bu da kriz yaratmış olabilir. Terörün azdığı bu gibi zamanlarda bir sosyolojik görüş paylaşılır: Muhafazakâr sıradan seçmende, iktidar çevresinde bütünleşme görülür. Terör ortamının iplerinin salınması belki de böyle bir saptamadan kaynaklandı. Ama ülke çapında bu görüş iktidara umduğunu vereceğe benzemiyor. Hele hele Trakya’da, yaratılan terör ortamının tamamen iktidarın aleyhine işlediğine ve daha da oy kaybetmesine yol açacağına ilişkin ciddi işaretler, yorumlar, değerlendirmeler var. AKP seçim sonuçlarından sonra ciddi bir yol ayrımına gelir. Bir hesaplaşma kaçınılmaz. İlk parçalanma, RTE’ciler ile RTE’siz yola devam etmek isteyenler arasında çıkar. RTE’ciler parti başına yeni bir itaatkâr lider ister. Geri kalanlar da, artık Davutoğlu ile mi sürdürür, yoksa başka bir lider mi bulur göreceğiz. Davutoğlu dedim de, kamuoyunda durmadan puan kaybeden bir Başbakan ve parti lideri konumunda. Ankara katliamı ve intihar bombacıları konusunda dedikleri yenilir yutulur değil. “Biz biliyoruz onları ama eyleme geçmedikleri sürece bir şey yapamayız, elde delil yok” anlamındaki sözleri, Davutoğlu’nu bitirmeye yeter nitelikte. Yarınki Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergimiz, Nobel ödüllü bilimcimiz Aziz Sancar için çok özel sayfalar hazırladı. Bilime yaptığı 6 katkıdan tutun, tüm DNA’mızın onarım haritasını çıkardıkları son araştırmalarına, “Sancar acaba Tıp Nobeli de alır mı”ya kadar... Saklanacak ve Aziz Sancar’ın bilimini yakından tanıyacağınız bu sayıyı kaçırmayın. Sancar özel sayısı AVRUPA KONSEYİ BAŞKANI THORBJÖRN JAGLAND Platform oluşturdu Yargıtay Başkanı: Yargı SOS veriyor Yargıdaki ağır iş yüküne dikkat çeken İsmail Rüştü Cirit ‘İmdat çığlığı atıyoruz’ dedi argıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, her üç kişiden birinin davalı ya da davacı olduğu bir ortamda 13 bin hâkim ve savcıdan çözüm beklendiğini belirterek, “Yargı S.O.S vermektedir, imdat çığlığı atmaktadır” dedi. Antalya’da düzenlenen sempozyumda konuşan Cirit, yargını ağır iş yüküne dikkat çekerek, 2014 yılında Yargıtay ceza dairelerine 394 bin, hukuk dairelerine 561 bin, Cumhuriyet Başsavcılığı’na ise 425 bin dosya geldiğini söyledi. Aynı yıl verilen karar sayısının ceza dairelerinde 361 bin, hukuk dairelerinde 522 bin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ise 371 bin olduğunu aktaran Ci internet kısıtlamalarıyla karşılaştı. İnternet sağlayıcılarının rutin vrupa Konseyi Başzaman akışını, erişimi kanı Thorbjörn Jagsona erdirmeden yapıland, devletlerin birebir lan bu uygulamayı soiletişim halinde bulunduran Cumhuriyet’e Jagğu Gazetecileri Koruma Platformu kapsamında ga Thorbjörn Jagland land, ‘‘Böylesine gergin bir durumda bilgi akışını önlezeteci platformlarıyla konseyin mek ve tartışmayı durdurmanın imzaladığı anlaşmaların ardından yaptığı açıklamada ifade öz iyi bir çözüm olduğunu düşünmüyorum. Bu da Strasbourg’dagürlüğünün en kritik anlarda dahi korunması uyarısını yaptı. ki mahkemenin kararında yer alıyor. Türkiye’deki farklı bir Anayasa Mahkemesi’nin ‘ifauygulama. Krize çözüm bulmade özgürlüğünün ihlal edildiği’ gerekçesiyle TİB tarafından sos nın yolu, ifade özgürlüğünün devam etmesi ve açık tartışmayal medyada uygulanan erişim dır’’ karşılığını verdi. yasağını sona erdirmesinin arl STRASBOURG dından Türkiye, son dönemde ‘İnterneti kısıtlayıp krizi aşamazsınız’ DUYGU GÜVENÇ A Y Sempozyuma Adalet Bakanı Kenan İpek (ortada), Antalya Valisi Muammer Türker (sağ 2), Danıştay Başkanı Zerrin Güngör (sol 2), Yargıtay Başkanı Cirit (solda) katıldı. rit, “Düşünün ki, tüm dünya yargıtaylarının toplamından daha ağır bir iş yükü altında çalışılmaktadır” dedi. Bölge adliye mahkemelerinin kurulmuş olmasının, sadece Yargıtay’ın ağır iş yükünü çözeceğini belirten Cirit, “Yar gıya güven ve inanılırlık noktasında inanılmaz sıkıntılarımız vardır. Türkiye’de tüm ihtilaflar yargı içinde çözülmekte, hâkim ve savcı sayımız yetersiz kalmaktadır” dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun kendisine “1.5 ay tatiliniz var. Biz tatil falan yapamıyoruz” dediğini aktaran Cirit, “Ben de kendisine ‘40 yaşından sonra sağlıklı hâkim ve savcı bulmak çok zordur. Ya midesi rahatsızdır, ya böbreği, ya tansiyonu, ya da şekeri vardır’ dedim” dedi. Gerçek anlamda bir yargı reformu için yargıya ilişkin tüm kurumların bütünsel bakış açısıyla değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Cirit, uyuşmazlıkların çözümünde meslekten olmayan hâkimlere de bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi uyuşmazlıkları çözme yetkisi verilmesinin, ağır iş yükünün ortadan kaldırılması noktasında değerlendirilebileceğini aktardı. l DHA adyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bazı televizyon kanallarını, platformlarından çıkartan dijital platformlardan, kararlarının gerekçesini isteyecek. Telekom’a bağlı Tivibu Turkcell TV, Digitürk ve Kablo TV, Kanaltürk, Bugün TV, Samanyolu TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Yumurcak TV ve Irmak TV’yi çıkartmıştı. Kanallar, bunun üzerine RTÜK’e başvurmuştu. Konu, RTÜK, dijital platformlardan kararın gerekçesini isteyecek R Kurul’un dünkü toplantısında gündem dışı başlık olarak ele alındı. Tartışmaların ardından RTÜK Yasası’nın platformların tarafsızlık ilkeleriyle ilgili hüküm çerçevesinde, şirketlerden gerekçe istenmesine AKP kontenjanından seçilen 4 üyenin itirazlarına karşın CHP, MHP ve HDP kontenjanından seçilen 5 üyenin oyları ve oyçokluğu ile karar verildi. l FIRAT KOZOK C M Y B